Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Birleşmiş Milletler tarafından İstanbul'da düzenlenen ve Türkiye'nin ev sahipliğinde dün başlayan Dünya İnsani Zirvesi çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği akşam yemeğine katıldı. Akıncı’nın, Erdoğan’ın yemeğine katılmasına tepki gösteren Rum Lider Anastasiadis ise yemeğe katılmadı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye'den gönderilen özel uçakla, dün akşam gittiği İstanbul'da AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır tarafından karşılandı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yemek sonrasında ise BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile görüştü. Akıncı ve Ban görüşmede Kıbrıs sorununun içinde bulunduğu son süreci ve önümüzdeki 7 ayı değerlendirdi. Akıncı-Ban görüşmesinde, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilci Espen Barth Eide de yer aldı.



Akıncı: “İki kesimli, iki toplumlu federal bir Kıbrıs’ı yaratmak için sorumlulukla hareket etme zamanı”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk ve Rum toplumlarının barış, özgürlük, eşitlik ve güvenlik içerisinde yaşayabilecekleri iki kesimli, iki toplumlu federal bir Kıbrıs’ı yaratmak için sorumlulukla hareket etmenin zamanı olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Rum toplumunun önceki gün kendi seçimini yaparak, meclisinin yeni yapısını oluşturduğuna işaret ederek, “Sonucun, Rum toplumuna hayırlı olmasını dilerim” dedi.

Akıncı, seçimlerin tamamlanmasının ardından şimdi tüm dikkatlerin, Kıbrıs sorununun çözümü yönündeki uğraşlara yönelmesi gerektiğini belirtti.



Anastasiadis: "Adamızda şu anki olumlu siyasi ortamın devam edeceğine inanıyoruz"



Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, Kıbrıs'taki olumlu siyasi ortamın devam edeceğine inandıklarını belirtti.

Anastasiadis, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'nin "Çatışmaları Önlemek ve Bitirmek İçin Politik Liderlik" konulu 1. Yüksek Düzeyli Yuvarlak Masa Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bu zirvede üç ana konunun ele alınması gerektiğini dile getirerek, işin köküne inmek için çatışmaların nedeninin bulunması, eşitsizliğin ve radikal görüşlerin ortadan kaldırılması, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Uluslararası toplumun dikkatini sürdürülebilir kalkınmaya yöneltmesi gerektiğini ifade eden Anastasiadis, "Sosyal, ekonomik ve sürdürülebilir kalkınmaya odaklanmalıyız. İkinci olarak, bölgesel güvenlik ve istikrar sadece devam eden çatışmaları çözmekle kalmaz, gelecekteki çatışmaları da engeller ve kalıcı siyasi çözüm getirir. Üçüncü olarak uluslararası toplum, çatışmaları önleme ve çözme mekanizmalarını geliştirerek, daha verimli hale getirmelidir. Çatışma durumunda her şeyden önce öz eleştiri bütün paydaşlar tarafından yapılmalıdır. Böylece çatışmanın neden ortaya çıktığı daha iyi anlaşılabilsin" diye konuştu.

Modern zamanlarda siyasi liderlerin, diğer ülkelerin bütünlüğünü bozacak yayılımcı politikalardan vazgeçmesi gerektiğini aktaran Anastasiadis, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Aynı zamanda devam edebilecek uzun süreli bir barış için gerçek, güçlü bir liderliğe ihtiyacımız var. Liderlik tabii ki bütün ilgili tarafların çıkarını korumalıdır. Burada her şeyin kökünde karşılıklı saygı, hoşgörü ve etkilenen tarafların sorunlarını çözme vardır. 42 yıl boyunca ülkemdeki durumu biliyorsunuz. Devam etmekte olan müzakereler var. Şuna inanıyorum ki en kısa zamanda bir çözüme ulaşacağız ve tabii ki Birleşmiş Milletler değerlerini koruyarak bunu yapacağız. Burada tabii ki siyasi liderlik çok önemli. Adamızdaki şu an olumlu siyasi ortamın devam edeceğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde barışçıl bir şekilde bir arada huzur içinde yaşayarak, iş birliği yaparak, etnik, dini, kültürel ve dil iş birliği ile adaya huzur getireceğimize inanıyorum. Hristiyan ve Müslüman toplumlar, bir arada fevkalade iyi bir şekilde yaşayabilecekler. Burada tabii zorunlu göç ve dini inançlar üzerindeki baskıların kaldırılması gerekir."



Niyazi Kızılyürek: “Karşımızda çözüm karşıtı önemli bir blok var”



Akdemiysen-Yazar Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek, parlamento seçimleri sonuçlarındaki asıl resmin “referandum-çözüm karşıtı önemli bir bloğun karşımızda” olduğunu ortaya koyduğunu kaydederek, 10 bin kişilik yeni seçmen gurubu ile de ‘ayrı kalma, ayrı yaşama’ trendinin pekiştiğini söyledi…

Bundan sonra Kıbrıs Rum toplumunda siyaset sahnesinde yer alacak aktörler bu anlamda daha da güçlenecektir” diyen Kızılyürek, seçimdeki asıl sürprizin oylarında 2,6’lık ciddi artışla yakalayan aşırı sağcı ELAM olduğunu; üstelik bunu bir sürü küçük sağ partinin varlığına rağmen gerçekleştirdiğini; AKEL’deki düşüşün ise tahminlerin ötesinde yaşandığına dikkat çekti.

Prof. Dr. Kızılyürek, DİSİ’nin kaybı ile beraber değerlendirildiğinde tüm ekonomi kaptanlarının cezalandırıldığının anlaşıldığını, DİKO’daki iç-çatışmaya rağmen ise liderliğin seçimden başarıyla çıkabildiğini ifade etti.

“Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Sayın Anastasiadis ışık görebilir mi?” sorusuna yanıtla ise Kızılyürek, “siyasi kariyerinde ya çözüm yapmak ya da bir müddet sonra siyaset dışı olmak vardır. Şayet 2. dönem senaryosu aklının ucundan geçiyorsa, bu tablodan sonra bunun imkânsız olduğunu söyleyebilirim…” dedi.

“AKEL-DİSİ-Anastasiadis üçlüsünün bundan sonra olası bir referandumda Evet oyu çıkarabilmeleri için çok çok daha fazla çalışmaları gerekecek” diyen Kızılyürek, Seçimle birlikte artık 8 partili bir parlamento olduğuna da işaret ederek yasama çoğunluğu olmayan hükümetin sıkıntı yaşayacağını da kaydetti.

Güney Kıbrıs’ta önceki gün gerçekleştirilen milletvekilliği seçimlerinde, AKEL’in 2011 yılında gerçekleştirilen seçimlere göre Güney Kıbrıs genelinde 42 bin oy, DİSİ’nin ise 30 bin 857 oy kaybettiği ifade edildi. (Kıbrıs Postası)



Özgürgün: “Umarım Rum seçmenlerince oluşturulan yeni yapı iyi niyetli girişimlerimizin cevap bulmasına katkı yapar”



Başbakan Hüseyin Özgürgün, Güney Kıbrıs’ta, Kıbrıs Rum halkı tarafından önceki gün gerçekleştirilen seçimde ortaya çıkan sonucun, başta Kıbrıs Rum halkı olmak üzere bölgeye hayırlı olmasını diledi.

Başbakan Özgürgün, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şöyle devam etti:

“Umarım Kıbrıs Rum seçmenlerince oluşturulan yeni yapı Kıbrıs sorunun çözümü yönündeki gayretlerimizin ve iyi niyetli çaba ve girişimlerimizin cevap bulmasına katkı yaparak, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde olumlu gelişmelerin habercisi olur.”



“AKEL her yerde dibe vurdu, DİSİ ciddi gerileme yaşadı”



Rum Politis gazetesi Güney Kıbrıs’ta önceki gün gerçekleştirilen milletvekilliği seçimlerinde, AKEL’in 2011 yılında gerçekleştirilen seçimlere göre Güney Kıbrıs genelinde 42 bin oy, DİSİ’nin ise 30 bin 857 oy kaybettiği ifade edilirken, iki büyük partinin de “Girne” hariç bütün bölgelerde kaybettikleri bildirildi.

Yüzde 33,26’lık boykot rekorunun, önceki gün gerçekleştirilen seçim sürecindeki gelişmeleri belirleyen unsur olsa da, AKEL’in her yerde dibe vurmasının ve DİSİ’nin de ciddi gerileme yaşamasının seçim sonrasında farklı bir siyasi haritaya ve sekiz partiye sahip bir meclise yol açtığını belirten gazete, iki büyük partinin oy oranlarının “Girne” hariç bütün seçim bölgelerinde azaldığını; DİSİ’nin oy oranının ise “Girne” bölgesinde yüzde 0,2 arttığını yineledi.

DİSİ açısından en büyük düşüşün (-6,6 %) ile Larnaka’da yaşandığını kaydeden gazete, DİSİ’nin Lefkoşa Rum kesimindeki oylarında düşüş olmasının ise “özellikle acı verici” olduğunu, çünkü iktidar partisinin 2011 ile 2016 yılları arasında “Lefkoşa’da” yaklaşık 14 bin oy kaybettiğini ifade etti.

Rum Ekologlar- Vatandaşlar İşbirliği’nin ise “Lefkoşa” seçim bölgesinde oylarını yüzde 4,2 oranında artırmasının ise dikkate değer olduğunu ifade eden gazete, bunun rakam olarak yaklaşık dört bin 500 oya denk geldiğini yazdı.

Rum Ulusal Halk Cephesi (ELAM)’ın “Lefkoşa’daki” oylarında da artış olduğunu belirten gazete, ELAM’ın 2011’deki seçimlerde “Lefkoşa’dan” bin 938 oy aldığını, dünkü seçimlerde ise oylarına 2 bin 327 oy ekleyerek oylarını 4 bin 265’e çıkardığını ifade etti.

AKEL’in oy oranlarında yaşanan en büyük düşüşün ise (-10,1 %) ile “Girne” bölgesinde gerçekleştiğini yazan gazete, DİSİ’nin “Lefkoşa’daki” çöküşünün de acı verici olduğunu yineledi.

AKEL’in Güney Kıbrıs genelinde toplam 42 bin oy kaybettiğini de yineleyen gazete, 2011 yılındaki seçimlerde 132 bin 171 oy alan AKEL’in, dünkü seçimlerde ise 90 bin 204 oy aldığını ifade etti.

DİSİ’nin ise AKEL’in yaşadığı çöküşü yaşamadığını, ancak partinin kayıplarının büyük ve acı olduğunu kaydeden gazete, DİSİ’nin de Güney Kıbrıs genelinde 30 bin 857 oy kaybettiğini bildirdi.

Gazete, en büyük gücünü DİSİ’den alan Dayanışma Hareketinin, Güney Kıbrıs genelinde 18 bin 424 oy almasının ise dikkate değer olduğuna işaret etti.

Gazete, meclisteki sandalyelerini muhafaza etmesinden ötürü, seçimlerin kazananı olarak addedilen DİKO’nun ise 2011 yılına göre oylarında yalnızca yüzde 1,3 gerileme yaşandığını, bunun ise 12 bin 840 oy kaybına denk geldiğini yazdı.

EDEK’in ise bütün seçim bölgelerinde “düştüğünü” yazan gazete, EDEK’in en büyük düşüşü (-6,9 %) Limasol’da yaşadığını belirtti.

Meclise girmeyi başaran Vatandaşlar İttifakı ile Dayanışma Hareketi’nin ise, en büyük oy oranlarına Limasol’da sahip olduklarını kaydeden gazete, Rum Ekologlar- Vatandaşlar İşbirliği’nin ise en büyük oy artışını “Lefkoşa” bölgesinde sağlamasına rağmen, bütün bölgelerde oylarını artırdığına dikkati çekti.

Gazete ilk kez Meclis’e giren ELAM’ın ise seçimde 13 bin 041 oy aldığını, bunların üçte birini de “Lefkoşa” bölgesinden aldığını ekledi.



Rum siyasiler seçim sonuçlarını değerlendirdi



Güney Kıbrıs’ta önceki gün gerçekleştirilen milletvekilliği seçimlerinin ardından, Rum siyasiler seçim sonuçlarını değerlendirdi.

Rum Alithia gazetesi, Güney Kıbrıs’ta önceki gün gerçekleştirilen milletvekilliği seçimlerinin ardından başta Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in açıklaması olmak üzere, Rum siyasilerin seçim sonuçlarını değerlendirmelerine yer verdi.

Habere göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, seçim sonuçlarını, yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi.

Anastasiadis, seçimlere yönelik boykot oranının yüksek olmasına atıfta bulunarak, bunun herkes tarafından düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

Rum halkının gösterdiği yüksek düzeydeki siyaset kültüründen dolayı duyduğu memnuniyeti de dile getiren Anastasiadis, seçimlerin organize edilmesinde, seçimlerde görev yapanlara da ayrıca teşekkür etti.

Anastasiadis, halkın bugün (önceki gün) verdiği kararla, yeni yasama organının ortaya çıktığını belirtirken halkın bu kararına mutlak şekilde saygı duyulacağını ifade etti.

Yeni meclisin, ülke için kritik ve önemli kararlar almaya çağrılacağını anımsatan Anastasiadis, bu çerçevede anayasanın koruyucusu olarak, birlik ve uzlaşma ortamının yaratılmasında kurumsal rolünü yerine getirmesinin onur olacağını söyledi.

DİSİ Başkanı Averof Neofitu, seçim sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, DİSİ’nin, en katı memorandumlarından birini uygulayan ve seçimi birinci sırada tamamlayan Avrupa’daki ilk parti olduğunu ifade etti.

Neofitu, hoşnutsuzluk içerisinde olan vatandaşlara ilişkin olarak mesajların da alındığını, her tercihe de saygı duyulduğunu belirtti.

Ülkede, çok partili meclisin ortaya çıktığına dikkati çekerek, yeni mecliste temsili bulunan siyasi dinamikler arasındaki uzlaşmanın da önemli olduğunu belirten Neofitu, ülkenin, popülizmden uzak, işbirliği ve görüş birliğine gereksinimi olduğunu da söyledi.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, kimsenin, koltuğun esiri olmadığını söylerken partisinin, mesajları aldığını ifade etti.

Seçim sonuçlarının beklenen bir şey olmadığını ifade eden Kiprianu, bunun nedenlerinin çok ciddi bir şekilde düşünülmesi gerektiğine de dikkati çekti.

Kiprianu, AKEL parti organlarının en kısa zamanda toplanarak, bu sonuçlara neden olan gelişmeleri ele alacağını, görüş alış verişinde bulunacağını ve aynı zamanda kararlar üreteceğini ifade etti.

Kiprianu, AKEL’in, seçim sonuçlarından bağımsız olarak, güçlü bir siyasi dinamik, muhalefetin büyük partisi olmayı sürdüreceğini söyledi.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos seçim sonuçlarını değerlendirirken yaptığı açıklamada, partisinin olağan üstü bir başarı elde ettiğini belirtti. Papadopulos, bu seçimlerde bazı kişilerin, kendilerinin küçük ve zayıf kalmasını istediğini, tek basamaklı rakamlardan bahsettiğini ancak seçim sonuçlarıyla birlikte “DİKO dünyasının” buna yanıt verdiğini ifade etti.

Sonuçlarla birlikte DİKO partisine kararlı ve belirleyici bir rol verildiğini ifade eden Papadopulos, DİKO’nun halkın direktifini aldığını belirtti.

Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, ELAM’ın, Meclis’e girmesinin, seçim barajını yükselten partilerin siyasetinin sonucu olduğunu söylerken, boykotun önlenmesi için tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti.

Lillikas, Vatandaşlar İttifakı’nın meclise girdiğine dikkati çekerek, Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilişkin olarak oylarını yüzde 20 artırdıklarını belirtti.

Kendilerine güvenen ve oy veren vatandaşlara da teşekkür eden Lillikas, çalışmalarıyla onları haklı çıkaracaklarını söyledi.

Rum Ekologlar- Vatandaşlar İşbirliği Başkanı Yorgos Perdikis, seçim sonuçlarını, toplumun, ekoloji ve Kıbrıs’ın zaferi olarak nitelendirdi.

Ekologların yüzde 4,8 oy aldığına dikkati çeken Perdikis, kendilerinin siyasi sahneden yok olması için çalışanların, bugün acınacak şekilde başarısızlığa uğradığını söyledi.

Seçim sonuçlarıyla birlikte meclise giren Rum Dayanışma Hareketi Başkanı Eleni Theoharus, seçim sonuçlarını tatmin edici olarak nitelendirdi.

Aynı zamanda Avrupa Parlamentosu üyesi olan Eleni Theoharus, Avrupa Parlamentosu’nda kalıp kalmayacağına veya Rum Meclisi’nde yer alıp almayacağına da bugün karar vereceğini söyledi.

Kurdukları Hareket ile iki ay önce başladıkları mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Theoharus, mecliste 3 milletvekiline sahip olacaklarını belirtti.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, EDEK için liderlik konusunun bulunmadığını ifade etti.

Partisinin, yüzde 6,2 oranındaki oyunun gelecek için güçlü bir temeli teşkil ettiğini ifade eden Sizopulos, seçim sonuçlarının da değerlendirileceğini belirtti.

ELAM Başkanı aynı zamanda kazanan iki ELAM milletvekilinden biri olan Hristos Hristu, seçim sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, ELAM’ın zaferini, Yunan Hava Kuvvetleri’nde Hava Yüzbaşısı olan ve 2006 yılında Türk ve Yunan savaş uçakları arasındaki sıcak çatışma sırasında uçağı düşen Konstantinos İliakis’e ithaf etti.



ELAM kimdir?



Kıbrıs Rum kesiminde faaliyet gösteren aşırı sağ eğilimli ve ırkçı Rum Ulusal Halk Cephesi (ELAM) 2008 yılında kuruldu. Adayı Yunanistan’a ilhak amacıyla hareket eden EOKA-B’nin uzantısı olan grup, Kıbrıs’ta sürdürülen iki toplumlu iki bölgeli federasyon çabalarına karşı çıkarak, sınır kapılarının kapatılması yönünde bildirilerde bulunmaktadır. Aşırı Yunan milliyetçiliği ideolojisi ile hareket eden örgüt, kurulduğu günden beridir KKTC ve Kıbrıs Türkler aleyhine yayınladığı bildiriler ve düzenlediği organizasyonlar ile bilinmektedir.

Kıbrıs’ta gerek Kıbrıslı Türklerin gerekse Kıbrıs’a göç eden yabancı uyruklu kişilerin ve özellikle Müslümanların varlığından rahatsız olan örgüt, Müslüman mültecilerin KKTC’den Güney Kıbrıs’a geçerek adanın demografik, dinsel ve kültürel yapısını bozduklarını iddia etmektedir.

Öte yandan ELAM gerek yaptığı ırkçı açıklamalarda gerekse bu açıklamaları şiddete dönüştürdüğü saldırılarda en büyük desteğini Yunanistan’da 1993 yılında kurulan ve Neo-Nazizm ideolojisi ile hareket eden aşırı sağ görüşlü Altın Şafak Partisi’nden almaktadır. Altın Şafak Partisi, ELAM’ın kardeş gurubu olarak anılmakta ve parti üyeleri sıklıkla Güney Kıbrıs’a giderek ELAM örgütüne mensup kişilere akıl hocalığı yaparak onları kendi ideolojileri çerçevesinde eğitmektedir. ELAM örgütünün gerçekleştirdiği birçok ırkçı faaliyette Altın Şafak partisine mensup kişiler de boy göstererek ELAM’a destek belirtmektedir.

ELAM örgütünün 2010 yılında Larnaka’da gerçekleştirilen bir festivalde Kıbrıslı Türk müzisyen Sertunç Akdoğu’yu bıçaklayarak ölüme terk etmesi, faşist örgütün Kıbrıslı Türklere olan kin ve nefretinin en büyük örneklerinden biridir. Olayın zanlıları için yasal süreç başlatılsa da, dava beraatla sonlanmıştır. Yine bir konferans vermek üzere Limasol’a giden 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın bulunduğu salona ellerinde sopalar ve meşalelerle baskın düzenleyen faşist örgüt üyeleri hiçbiri ceza almadan olaylardan sıyrılmayı başarmıştır. Sınır kapılarının açılması ile birlikte Güney Kıbrıs’a araçlarıyla geçen Kıbrıslı Türklere sıklıkla fiziksel ve sözlü saldırılarda bulunan faşist ELAM örgütü, Rum polisinin keyfi davranışları sebebiyle ceza almadan kurtulduğu bu ırkçı olayları fanatik bir şekilde sürdürmektedir.



Siber: “KKTC’nin tanınmamış bir devlet olması parlamentolar arası dostluk ilişkilerine engel olmamalı”



Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, KKTC’nin tanınmamış bir devlet olmasının parlamentolar arası ilişkilere engel olmaması gerektiğini söyledi.

KKTC’de temaslarda bulunan Dastanbek Artisbekovich Başkanlığındaki Kırgızistan Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu üyelerini kabulünde konuşan Başkan Siber,

Cumhuriyet Meclisinde Kırgızistan Parlamentosundan Milletvekilleri ile bir araya gelmekten dolayı mutlu olduklarını belirterek; dostluk, iletişim, kardeşlik ve dünya kültürlerinin birbirini tanımasının toplumları daha ileriye taşıyacağına inandıklarını ifade etti.

Karşılıklı ziyaretler ile geliştirilecek dostlukların, halklar arasındaki iletişimine katkı sağlayacağını vurgulayan Siberi, “Birbirini daha iyi tanıyarak, çoğu zaman aynı dili kullanarak, kültürlerimizi birbirine tanıtarak dostluğu pekiştireceğiz. Dünyanın aslında buna ihtiyacı var” dedi.

Bu tür ziyaretlerin daha da gelişerek artmasının barışa ve çözüme hizmet edeceğine dikkati çeken Siber, toplumların birbirini daha yakından tanıması, kültürel varlıkların karşılıklı bilinmesinin kendilerini memnun edeceğini söyledi.

Siber, KKTC Üniversitelerinde Kırgızistan’dan gelen öğrenciler de olduğunu anımsatarak, “daha çok öğrencinin dünyaca tanınmış diplomaları olan üniversitelerimizi tercih etmesini arzu ediyoruz” dedi.

Kırgızıstan Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu Başkanı Dastanbek Artisbekovich de konuşmasında, geçtiğimiz yıl yapılan seçim sonrası oluşan meclis yapıları ile ilgili bilgiler verdi.

Kıbrıs Türk insanını kardeş olarak gördüklerini belirten Artisbekovich, adada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Artisbekovich bundan sonraki süreçte de karşılıklı ziyaretler olmasını arzu ettiklerini belirtti.









Enformasyon Dairesi









Facebook







Twitter







Instagram













Dışişleri Bakanlığı













Facebook







Twitter







YouTube







Websitesi













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio_news@kktcenf.org

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri