BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Kayıplar konusu ortak acımızdır” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı: “Kayıplar konusu ortak acımızdır”
Tarih: 29.02.2016 > Kaç kez okundu? 1205

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Kayıplar konusu ortak acımızdır” diyerek, Kıbrıs Türk tarafı olarak askeri bölgelerde olası 30 gömü yeri konusunda gösterdikleri olumlu tavrı bundan böyle de sürdüreceklerini vurguladı.

Akıncı, “Son zamanlarda gündeme gelen Paşaköy’de gömülü olup da daha sonra yerleri değiştirildiği iddia edilen 100 Kıbrıslı Rum kayıp hakkında verilen bilginin de titizlikle araştırılıp gereğinin yapılacağı muhakkaktır” dedi.

İki lider olarak yaptıkları ortak çağrıda da ifade ettikleri gibi, yıllar geçtikçe gerek kayıp yakınları, gerekse tanıklık edebilecek olanların sayısının azalmakta olduğunu, bu nedenle, çağrılarına uyularak kayıplar hakkında verilen bilgilerin süratle ve ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sadece Kıbrıslı Türk lider olarak değil, bir insan olarak yaptığımız çağrıya bağlı olduğumu ve Türk olsun Rum olsun tüm kayıpların bulunması ve yakınlarının acılarının bir nebze olsun dindirilmesi için, gerekenlerin hızlı biçimde yapılmasını istediğimi bir kez daha belirtirim” dedi.

“Kayıplar konusu ortak acımızdır” diyen Akıncı açıklamasında şöyle dedi:

“İki lider olarak yaptığımız ortak çağrıda da ifade ettiğimiz gibi, yıllar geçtikçe gerek kayıp yakınları, gerekse tanıklık edebilecek olanların sayısı azalmaktadır. Bu nedenle, çağrımıza uyularak kayıplar hakkında verilen bilgilerin süratle ve ciddiyetle değerlendirilmesi gerekmektedir. Kayıp Şahıslar Komitesi’nin (KŞK) saptanmış kendi kuralları içerisinde çalışmalarını titizlikle sürdürmekte olduğuna kuşku yoktur.”



Çavuşoğlu: “Kıbrıslı Türk’lerin güvenliği Türkiye için kritik önem taşımaktadır”



Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rum tarafında yayımlanan Rum Fileleftheros gazetesine verdiği demeçte, güvenlik ve garantiler meselesinin sürecin sonunda, beş taraflı bir konferansta ele alınacağına işaret ettiğini ve Kıbrıslı Türklerin güvenlik konusundaki endişelerinin giderilmesi gerekeceğini söyledi. Çavuşoğlu sözlerinin devamında, aynı konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı; “Türkiye’nin garantiler konusunda çok esnek olacağının anlaşılmasını istemiyorum. Ortak bir tez şekillendirmek için, meseleyi Kıbrıslı Türklerle resmi olarak ele almamız gerekir. Kıbrıslı Türklerin güvenliği Türkiye için kritik önem taşımaktadır.”

Çavuşoğlu, Kıbrıs sorununda kalıcı bir çözüm ortaya çıkması için, Kıbrıslı Rumların da güvenlik boyutundaki endişelerinin ciddi şekilde dikkate alınması gerekeceğini söyledi.

Gazete haberinde, Çavuşoğlu’nun garantilerle ilgili formüller konusunda görüş belirtmekten özenle kaçındığını da yazan gazete, Çavuşoğlu’nun “bunun için erken olduğunu söylediğini” iletti.

Gazeteye göre, güvenlik ve garantilerin kendilerini ilgilendirdiğini, çünkü kendilerinin garantör güç olduğunu belirten Çavuşoğlu, devamla, (toprakla ilgili) haritaların ise en sonda görüşülmesi gerekeceğine işaret etti.

Toprak ve Mülkiyet başlıklarının, müzakere etmeleri ve üzerinde mutabakata varmaları için, iki tarafın meseleleri olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet göstermekte olan Taşınmaz Mal Komisyonu’nu sorunları çözmesi için desteklediğini ve komisyonun mülkiyet sorunlarını çözdüğünü ifade etti.

Gazeteye göre, Türkiye’nin, çözümün finanse edilmesi konusundaki rolüyle ilgili soruya karşılık ise Çavuşoğlu, Türkiye’nin Kuzey’deki Taşınmaz Mal Komisyonu’nu desteklediğini, aynı zamanda mevcut sürecin finanse edilmesine de katkıda bulunacağını dile getirdi.

Habere göre, ne Türkiye ne de Yunanistan’ın tek başlarına çözümün finansal ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini ifade eden Çavuşoğlu, dolayısıyla AB, IMF ve Dünya Bankası’nın da yardım etmesi gerekeceğini; Türkiye’nin de payına düşeni yapacağını ifade etti.

Gazeteye göre, Rum Yönetimi’nin, sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki parseller için ilan etmeyi planladığı 3’üncü tur ihale konusunda ise Çavuşoğlu, “3’üncü bir tur lisans ihalesinin, kaçınılmaz olarak iki taraf arasındaki uzlaşmaya olumsuz yansıması olacağını, şöyle ki, olası bir çözümden sonra hidrokarbonların araştırılması ve bunlardan istifade edilmesinin, federal hükümetin sorumlulukları (yetkileri) olacağını” ifade etti.

Gazeteye göre, Türkiye’nin “gerek piyasa, gerek doğal gazın taşınması güzergâhı olarak en iyi ve tek alternatif yol olduğuna da dikkati çeken” Çavuşoğlu, Türkiye’nin “buna ek olarak, sahip olduğu stratejik ve jeopolitik konumunu olumsuz şekilde kullanmayacağını, yapıcı olacağını” dile getirdi.

Gazete, Çavuşoğlu’nun gazeteye demecine, “Türkiye’nin Güvenlikle İlgili Açılımı” başlığıyla, iç sayfadan soru-cevap olarak geniş şekilde de yer verdi.

“Ankara’nın, güvenlik boyutuyla ilgili tezini kısmen farklılaştırma yoluna gittiğini” öne süren gazete, Çavuşoğlu’nun ilk kez, Kıbrıs sorununda kalıcı bir çözüm ortaya çıkması için, Kıbrıslı Rumların da güvenlikle ilgili endişelerinin dikkate alınması gerekeceğini söylediğini yineledi.

Gazeteye göre Çavuşoğlu, bir soru üzerine, Kıbrıs sorununun çözümüne ve barışa inandığını, aynı zamanda Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların birlikte yaşamaları gerektiğini de söyledi.

Gazeteye göre, müzakerelerin 11 Şubat 2014 ortak açıklamasına dayandığını ve çözümün de bu ortak açıklamaya dayanacağını ifade eden Çavuşoğlu, mülkiyet, toprak ve haritalar gibi belli başlı zor konular bulunduğunu ve bu aşamada sürece yönelik desteklerini artırmaları ve iki tarafı da cesaretlendirmeleri gerektiğini söyledi.

Bazı “Güven Yaratıcı Önlemlere” (GYÖ) ihtiyaç olduğunu ve Türkiye’nin çözüme olan taahhüdünü, bu GYÖ’lerin uygulanması sırasında gösterdiğini ifade eden Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, geçiş noktaları da dahil olmak üzere, söz verdiği şeylerin uygulama sürecinde olduğunu belirtti.

Ne yazık ki cep telefonu şebekelerinin birleşmesinin faaliyete geçmediğini, ancak dolaşım (roaming) konusunda anlaşmaya varılmasını umduğunu dile getiren Çavuşoğlu, elektrik şebekelerinin birleşmesi konusunda ise durumun kötü olmadığını ifade etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kısa zaman önce Güzelyurt’un Kıbrıslı Rumlara aide edilmemesi gerektiğini söylediğinden bahsedildiğinin kendisine sorulması üzerine ise Çavuşoğlu, bunların söylenti olduğunu belirtti.

Gazeteye göre Çavuşoğlu, başka bir soru üzerine de, bugüne kadar tarafların üzerinde hem fikir olduğu bütün görüş birliklerini desteklediklerini ve prensip meselesi olarak da, tarafların sonuçlandıracağı herhangi bir anlaşmayı destekleyeceklerini ifade etti.

Yine ilgili bir soru üzerine, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili ciddiyetini geçmişte ortaya koyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini kısaca şöyle sürdürdü:

“Güney Kıbrıs’ta insanların nasıl hissettiğini anlıyorum. Buna rağmen, Türkiye’nin sahip olduğu niyetleri kanıtlaması için daha fazla adım atmasına gerek yoktur, bu ortadadır. Birlikte yaşayacak olanlar Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlardır. Bundan dolayı iki tarafın da tezleri çok önemlidir. Türkiye bu süreci destekledi. Çözüm istediğini kanıtlaması için Türkiye’nin daha ne yapması gerekir?”

Gazetecinin, bunun devamında, “örneğin, ordunun çekilmesi veya kapalı bölge Maraş’ın açılması, Kıbrıs’taki iki topluma bağlı değildir” şeklindeki ifadesine karşılık ise Çavuşoğlu “Ordunun çekilmesini, askerlerin sayısının 30.000- 40.000 binden 650’ye düşürülmesini en nihayetinde yine (2004 yılında) kabul eden Türkiye’ydi. Anlaşma olursa, Türkiye kendine düşeni yapacaktır.”

Türkiye’den borularla KKTC’ye su taşınması projesi konusundaki soruya karşılık ise Çavuşoğlu, önemli konularda anlaştıklarını ve bazı küçük meselelerin açıkta kaldığını, bunun ise mühim bir sorun olmadığını söyledi.

Kıbrıs Türk tarafında ilk kez bu kadar büyük ölçekli bir proje yapılmakta olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, en nihayetinde (suyun) miktarını artırabileceklerini ve Kıbrıslı Rumlara da su temin edebileceklerini söyledi.

Çavuşoğlu, su konusunda Kıbrıslı Türklerle bir sorun olmadığını da ekledi.

Gazeteye göre Çavuşoğlu, enerji konusunda ise, Kıbrıslı Türklerin de bu konuda eşit haklara sahip olduklarını vurguladı.

Çavuşoğlu, Rumların bu konuda geçmişteki tek taraflı faaliyetlerinden şikâyetçi olduklarını, en nihayetinde birbirlerin tezlerini anladıklarını ve o zor günlerde Kıbrıslı Rumların, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs Türk tarafının da doğal gaz rezervlerinde hakları olduğunu kabul ettiklerini dile getirdi.



Roth:“2016 yılı Kıbrıs sorununun çözümü için eşsiz bir fırsat”



Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth’un, 2016 yılının, meydana getirilen dinamiğin son derece olumlu olmasıyla birlikte, Kıbrıs sorununun çözüm yılı olduğunu söyledi.

Rum Politis gazetesine göre, Almanya’nın büyük bir ilgiyle Kıbrıs sorunu çözüm sürecinde atılan önemli adımları ve ortaya çıkan olumlu dinamiği takip ettiğini dile getiren Roth, “bu yılın, bu eski ihtilafa, Kıbrıs’ın bölünmesine en nihayetinde bir son verilmesi için eşsiz bir fırsat olduğunu” söyledi.

Doğu Akdeniz’de tespit edilen hidrokarbon rezervlerinin, bölgenin tümüne ekonomik fırsatlar sunmakta olduğunu da dile getiren Roth, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbonların, yalnızca bilinçli bir şekilde kullanılmaları durumunda, bölge ülkeleri için refah unsuru haline gelebileceğini sözlerine ekledi.



Desir: “Halkın, kalıcı bir çözüm aracılığıyla, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ikna edilmesi gerek”



Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Harlem Desir, halkın kalıcı bir çözüm aracılığıyla, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ikna edilmesi gerektiğini belirtti. Fransız Bakan, Güvenlik Konseyi’nin daimi temsilcisi ve AB üyesi olarak, ülkesinin, liderlere ve BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye mutlak siyasi destek sağladığını belirtti.

Rum Haravgi gazetesinin haberine göre, Rum Haber Ajansı’na (KİPE) Kıbrıs sorununa ilişkin açıklamalarda bulunan Harlem Desir, söz konusu açıklamasında, Kıbrıs’taki taraflarca zor uzlaşıların sağlanması gerektiğini ifade etti.

Fransız Bakan, uluslararası toplum ve AB’nin, çözüme ulaşılması ve halk tarafından onaylanması durumunda, çözümün uygulanmasına ilişkin olarak belirleyici bir role sahip olacağını da ifade etti.

Harlem Desir, bir soru üzerine, Türkiye’nin, AB için önemli bir ortak olduğunu söyledi. Desir, amaçlarının, katılım müzakerelerinin yeniden faaliyete geçmesiyle Türkiye’deki siyasi reformlara ivme kazandırmak olduğunu belirtti.



Dombrovskis: “Avrupa Komisyonu yardıma hazır”



Avrupa Komisyonu’nun Euro ve Sosyal Diyalogdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, başarılı bir yeninden birleşmeye hazırlık için Kıbrıs’a yardımlarda bulunmaya hazır olduğunu söyledi.

Rum Fileleftheros gazetesi 3-5 Mart tarihleri arasında Kıbrıs’ta temaslarda bulunacak olan Dombrovskis’in, Kıbrıs sorunu, çözümün ekonomik boyutu ve Güney Kıbrıs ekonomisiyle ilgili konularda (gazeteye) yaptığı açıklamalara yer verdi.

Habere göre Dombrovskis, Avrupa Komisyonu’nun, başarılı bir yeniden birleşmeye, bilhassa AB normlarının tüm adada uygulanmasına hazırlanılması için Kıbrıs’a yardım etme taahhüdünde bulunduğunu vurguladı.

Bu çerçevede Avrupa Komisyonu’nun öncelikli alanlarda teknik yardımlarla Kıbrıs’ı desteklemeye hazır olduğunu ifade eden Dombrovskis, bu tür yardımların yönetiminin Komisyon’un Reform Destek Hizmetleri Genel Sekretaryası’na (SRSS) devredildiğini hatırlattı.

Bir çözümün ekonomik, finansal ve mali parametrelerini incelemeye başladıklarını söyleyen Dombrovskis, sağlam ekonomik yönetim, finansal istikrar ve mali sürdürülebilirliğin, sürecin başarılı bir şekilde tamamlanması için gerekli unsurlar olduğu; uygun kurumsal ve örgütsel yapıların en baştan yeni olgular durumuna dahil olması gerektiği üzerinde durdu.

Dombrovskis, bu erken aşamada yeniden birleşmenin ekonomi için yeni ufuklar açacağının ve kalkınma için büyük olacaklar sağlayacağının görülebileceğini anlattı.

AB normlarına uyum çerçevesinde Kıbrıs Türk oluşturucu devletin yapılarının modernizasyonunu ve yükseltilmesinin ne kadar zaman alacağının sorulması üzerine ise Dombrovskis, bu konuda varsayımlarda bulunamayacağını söyleyerek, önemli olanın, çözümün ilk gününden itibaren mümkün olduğunca çok unsurun yerine oturması için AB mevzuatının tüm adada uygulanmasına hazırlık yönünde ciddiyetle ilerlenilmesi olduğunu belirtti.

“Komisyon süreci aktif olarak destekliyor” diyen Dombrovskis, bu çerçevede ve her iki tarafın da talebi üzerine, çözüm süreciyle ilgili faaliyetlerini yoğunlaştırmaya karar verdiklerini ifade etti.

Dombrovskis, bu faaliyetlerin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve kendisinin gözetimi altında olduğunu da sözlerine ekledi.



“Liderler bugüne kadar ele alınmayan meseleleri ele aldılar”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in önceki gün Kıbrıs sorununa çözüm bulma amaçlı müzakereler çerçevesinde yaptıkları uzun saatler süren görüşmede “belirsizliğini koruyan birçok konuyu, görüş ayrılıklarını ve bugüne kadar ele alınmayan meseleleri ele aldıkları” öne sürüldü.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin önceki gün Rum lider Anastasiadis’le görüşmesinden sonra yaptığı açıklamaları aktaran Rum Fileleftheros gazetesi,

Eide’nin, bütün başlıkların ele alınması ve belirsizliğini koruyan konulara ağırlık verilmesi gerektiğini söylediğini, “buna paralel olarak, çözümün ekonomik boyutuyla ilgili ortak görüşmeye de ağırlık vererek, son günlerde yapılan görüşmelere değindiğini” belirtti.

Eide’nin çözümün ertesi gününe atıfta bulunduğunu ve her şeyin uygulamaya konmaya hazır olması gerektiğini söylediğini de yazan gazete, Anastasiadis’in de BM Genel Sekreteri ile Davos’ta yaptığı görüşmede bu konuya işaret ettiğini anımsattı.

Gazete “müzakerelerle ilgili görüntüyü güzelleştirme çabalarının ardından, Eide’nin yavaş-yavaş süreçte ele alınacak ve üzerinde mutabakata varılacak çok konu olduğunu kabul etmeye başladığı” yorumunu da yaptı.

Gazete, Eide’nin kamuoyu önünde de yaptığı açıklamada “iyi bilindiği gibi, bazı büyük siyasi meseleler var. Bunlar çok fazla olmasalar bile oldukça önemlidirler. Öte yandan bölücü bir karaktere sahip olmayan sayısız şey de var. Taraflar arasında bunlarla ilgili herhangi bir anlaşmazlık yoktur ama bunların halledilmesi gerekir” dediğini bildirdi.



Su anlaşması imzalanıyor



Başbakan Ömer Kalyoncu, su konusundaki hükümetler arası anlaşmayı imzalamak amacıyla Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun daveti ile 2 Mart Çarşamba günü Ankara’ya gidiyor.

BRT muhabirine açıklamada bulunan Başbakan Ömer Kalyoncu, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun davetiyle 2 Mart Çarşamba sabahı Ankara’ya gideceğini ve su anlaşmasına imza koyacağını söyledi. (BRTK)



Çolak, Londra’daki etkinliğe katıldı



Dışişleri Bakanı Emine Çolak, KKTC Londra Temsilciliği’nin düzenlediği kültür–sanat etkinlikleri çerçevesinde Kıbrıslı Türk yönetmen Talat Gökdemir’in “Haftasonu” isimli kısa filminin ön gösterimi ve resepsiyonuna katıldı.

Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, Çolak’ın yanı sıra, KKTC Londra Büyükelçisi Oya Tuncalı, TC Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç ve Eşi, çeşitli sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve yaşamını Londra’da sürdürmekte olan vatandaşlarımız katıldı. Davetlilere, Kıbrıs Türk mutfağından ikramlarda bulunuldu.

Londra’da kültür-sanattan iş dünyasına kadar birçok alanda başarılı Kıbrıslı Türkler bulunduğunu belirten KKTC Londra Büyükelçisi Oya Tuncalı, “Her alanda etkili gençlerimizi tanıtmak, yaptıkları eserlerin tanıtımına katkıda bulunmak bizim görevimiz. Temsilciliğimiz film gösterimi, kitap tanıtımı, genç sanatçıların konserleri gibi birçok kültür-sanat etkinliği düzenlemekte ve desteklemektedir.” dedi.

“Amacımız Birleşik Krallık’taki vatandaşlarımızın ülkemizle olan bağlarını güçlendirmek ve farkındalığı artırmaktır” diyen Tuncalı, başarılı kişilerin ülkenin tanıtımına ve temsiliyetine yardımcı olduğunu ifade etti.



İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi ilk ortak toplantısını yaptı



İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi, ilk ortak toplantısını geçtiğimiz Perşembe günü ara bölgede Birleşmiş Milletler gözetiminde yaptı.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de katıldığı toplantıda, komitenin görev yönergesinin detaylandırılması üzerine çalışıldı. Toplantıda, komitenin işleyiş ve çalışma yöntemleri de ele alındı.

Üç alt çalışma grubu oluşturulan toplantıda, “Literatür Taraması Çalışma Grubu”nun, komitenin çalışma alanları üzerine; “Güven Artırıcı Ortak Faaliyetler Çalışma Grubu”nun öğrenci, öğretmen ve ailelerin bir araya gelmelerini sağlamak ve eğitim kurumları ile kuruluşlarının işbirliğini desteklemek; “Politika Önerileri Çalışma Grubu”nun ise gelecekte kurulması hedeflenen birleşik federal Kıbrıs’ın eğitim kurumları arasında koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması üzerine çalışacağı belirtildi.

İki Toplumlu Eğitim Komitesi Eş Başkanı Meltem Onurkan Samani, ilk toplantının son derece verimli geçtiğini söyledi.

Komite üyelerinin yoğun bir çalışma temposu içerisinde çalışma kararlılığında olduğunu belirten Samani, eğitimin, Kıbrıs’ta ortak bir gelecek için ihtiyaç duyulan barış kültürünün geliştirilmesindeki hayati rolüne dikkat çekti.

İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin kurulma kararı, 25 Kasım 2015 tarihli Liderler Zirvesi’nde açıklanmıştı.

İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin 11 Türk üyesi şu isimlerden oluşuyor: “Meltem Onurkan Samani, Ahmet Pehlivan, Fahriye Altınay, Sıtkıye Kuter, Şenel Hüsnü Raman, Mete Oğuz, Süleyman Gelenel, Hakan Karahasan, Simge Zekican Kahvecioğlu, Esen Bahadır, Şebnem Pekdoğan”



Kayıp Şahıslar Komitesi, Paşaköy’deki kayıplarla ilgili yeni iddiaları araştırıyor



Kayıp Şahıslar Komitesi Türk üyesi Gülden Plümer Küçük, Rum tarafının Paşaköy’deki kayıplarla ilgili yeni bilginin önceki gün komitede görüşüldüğünü söyledi.

Kayıp Şahıslar Komitesi araştırma ekibine gerekli bilginin verildiğini kaydeden Küçük, olası gelişmelerin ilerleyen günlerde kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.

TAK muhabirinin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Gülden Plümer Küçük, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin dünkü toplantısında, bir Kıbrıslı Türk’ün Paşaköy kayıplarıyla ilgili Rum basınında yer alan iddialarının Rum üye tarafından komitenin bilgisine getirildiğini söyledi.

Küçük, “Rum tarafı dün bilgiyi bizimle paylaştı. Her zaman olduğu gibi araştırma ekibimize gerekli bilgiyi verdik. Gelişmeler açıklanacak” dedi.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 92
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1961
Toplam Tekil 4078689
IP 18.222.35.77






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu