BASIN BÜLTENİ Siber: “Yararlı görüşmeler yaptık” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Siber: “Yararlı görüşmeler yaptık”
Tarih: 16.02.2016 > Kaç kez okundu? 1210

Paylaş


Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu Meclis Başkanı Sibel Siber başkanlığında toplandı. Siber, Genel Kurul’da yaptığı açıklamada Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) yapılan ziyarete ilişkin olarak yararlı bir görüşme yaptıklarını ve memnun ayrıldıklarını vurguladı. Siber,“Parlamentolararası işbirliği ve dostluk, her iki tarafta da olumlu yansır” diyerek, yüz yüze iletişimin en iyi iletişim yolu olduğunu belirtti.

Her iki parlamentoda kurulan dostluk gruplarının ortak çalışma yapmasını hedeflediklerini dile getiren Siber, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştüklerini anımsattı.

Türkiye’nin iki kesimli, iki toplumlu federal bir çözümü desteklediğini de söyleyen Siber, görüşmelerde nüfus konusunun da gündeme geldiğini kaydetti. “Nüfus politikamızla ilgili konuşmalar oldu” diyen Siber, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup burada kalan, hak kazanıp da vatandaş olamayanlarla ilgili konunun da gündeme geldiğini söyledi.

Konuşmasında mevcut Vatandaşlık Yasası’na işaret eden Sibel Siber, ‘5 yılda vatandaşlık için müracaat edebilir’ maddesi konusunda bir değerlendirme yaptı. Yasaların çağdaşlaştırılmasının ve netleştirilmesinin spekülasyonlara fırsat vermeyeceğini vurgulayan Siber, vatandaşlık konusundaki yasanın hukuk komitesinde olduğunu kaydetti.

Türkiye’deki görüşmelerin basın aracılığıyla aşağıya çekildiğini dile getiren Siber, bunu eleştirerek, “Türkiye’de itibar gördük, karşılıklı konuştuk, görüşmelerimiz devlet ve nezaket kuralları çerçevesinde oldu. Memnun ayrıldık” dedi.



Kalyoncu: “Su ile ilgili karşılaştığımız muamele hoş bir muamele değil”



Başbakan Ömer Kalyoncu, su ile ilgili karşılaştıkları muamelenin hoş bir muamele olmadığını söyledi.

Su konusunun uzayan ve daha da uzayacak bir konu olduğunu kaydeden Kalyoncu, “KKTC Bakanları TC’ye giderse ve karşılarına müsteşar yardımcıları oturur burada bir sorun var. Bu, karşı karşıya kaldığınız durum ve neden ileri gitmediğinizin bir ürünüdür. Bunların değişmesi ve düzeylerle iletişime geçilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Meclis Genel Kurulu’nda su konusunda açıklamalarda bulunan Başbakan Ömer Kalyoncu, yerel su kaynaklarının işletmeciye devredilmeyeceğini ancak suların artık kontrollü olacağını aksi halde aküferlerin korunamayacağını da vurguladı.

Meclis Genel Kurulu’nda Meclis Başkanı Sibel Siber’in ardından söz alan UBP Milletvekili Zorlu Töre, Cumhuriyet Meclisi heyetinin Türkiye’de yaptığı ziyaretin yerinde bir ziyaret olduğunu ve TC parlamentosuyla karşılıklı istişarelerin doğru bir yaklaşım olduğunu kaydetti.

Töre, “KKTC devleti olarak yasaların verdiği yetkileri yıllarca doğru kullansak TC yetkilileri bugün bize bunu söylemezdi. Türkiye vatandaşlarına vatandaşlık ve diğer konularda sıkıntı yaratılıyor. Hükümet genel affı gündeme getirmeli” dedi.

Kayıt dışı binlerce insan olduğunu ifade eden Töre, bununla başa çıkılmasının zor olduğunu kaydederek, TC vatandaşı çalışanların çok ciddi sıkıntılar yaşadığını anlattı.

30 yıl KKTC’de kalan ve suçu olmayan kişilere mutlaka vatandaşlık verilmesi gerektiğini ifade eden Töre, “Bunları bugün yapsak Türkiye Cumhurbaşkanı da bu soruları sormazdı” dedi.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Güzelyurt’u vermeyiniz” dediğini söyleyen Töre, Kıbrıs davasına sahip çıkılmasını istedi.

Suriye’de yaşananların gözler önünde olduğunu, dünyanın bu duruma sessiz kaldığını ifade eden Töre, 1974’te Kıbrıs’a barış geldiğini ve şimdi emperyalist güçlerin bunu bozmaya çalıştığını söyledi.

Töre, TSK’nın ve garantilerin Kıbrıs Türkü’nün vazgeçilmezi olduğunu belirtti.

UBP milletvekili Zorlu Töre’den sonra CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer söz aldı.

Devletlerin resmi görüşmelerinde konuların her yönü ile ilgili görüşüldüğünü kaydeden Soyer, ilgili tarafların görüşlerini söylemesinin doğal olduğunu ancak bunun basına yansıtılış şeklinin Türkiye ve Kıbrıs Türk halkı ilişkilerine zarar verdiğini söyledi.

Konuşmasında “kayıt altına almanın” önemli olduğunu kaydeden Soyer, günümüz şartlarının değiştiğini, Türkiye’deki asgari ücretin arttığını, ülkeye gelen yabancı iş gücünün potansiyelinin farklı temellerden geldiğini söyledi.

Vatandaşlık Yasası’na değinen ve Meclis Başkanı Sibel Siber’in açıklamasına atıfta bulunarak komitede olan vatandaşlık yasanın geçirilmesinin önemini vurgulayan Soyer, “İnsani konuları çözmek hepimizin görevi, 30 yıldır burada yaşayan ve vatandaş olamayanlar varsa ben kendimi bu konudan ari tutmam” dedi.

TDP milletvekili Mehmet Çakıcı, Vatandaşlık Yasası’nın net olduğunu ama yasanın yanlış olduğunu dile getirdi.

Burasının küçük bir ülke olduğunu, çalışmak için buraya her gelenin vatandaş yapılmayacağını dile getiren Çakıcı, İngiltere’den örnek verdi.

Bu konuda yeni bir yasanın şart olduğunu dile getiren Çakıcı, “Aslında mesele Meclis heyetinin Türkiye’deki temasları değil. Benim politikacılarımın kendi ülkesiyle ilgili bir şey söylendiğinde susup kalmasıdır… Bizim eleştirimiz bunadır” dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda kısa bir konuşma yapan DP UG milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, vatandaşlık yasasıyla ilgili düzenlemenin şart olduğunu dile getirdi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis Başkanlık divanıyla görüşmesindeki konuşmalarına değindiği sırada Arabacıoğlu’na CTP milletvekili Armağan Candan, yerinden cevap verdi.

20 senedir diplomatik toplantılara katıldığını ve bu toplantıda konuşulanların paylaşılması konusundaki hassasiyeti dile getiren Candan, milletvekillerinin söz konusu toplantıya katılmış gibi değerlendirmede bulunmasının doğru olmadığını dile getirdi.

Yeniden söz alan TDP milletvekili Mehmet Çakıcı, Meclis İç Tüzüğü’ndeki 62. maddenin yorumunda yanlışlık olduğunu ifade ederek, bununla ilgili düzenleme yapılmasını istedi.

DP-UG Milletvekili Hakan Dinçyürek, su konusunda yapılan tartışmalarda yol haritasının olmadığını ve hükümetten net bir cevap almadıklarını söyledi.

Hükümet yetkililerinin anlattığı metin ile ortaya çıkan metnin farklı olduğunu ifade eden Dinçyürek, hükümetin bu konuda ne yapacağının hala belirsiz olduğunu, başka şey konuşulup başka şey yapıldığını savundu.

Hükümetin kendi varlığını sorgulaması gerektiğini ve devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan şeyler yapıldığını söyleyen Dinçyürek, hükümetin iki yetkilisinin farklı açıklamalar yaptığını ileri sürdü.

Dinçyürek, “hükümetin yol haritası nedir, anlaşıldı denilen konular yeniden müzakereye açılacak mı” diye hükümete soru sordu.

TDP milletvekili Mehmet Çakıcı, yeniden söz alarak, su sözleşmesi konusunda değerlendirmede bulundu, bu sözleşmeye neden karşı olduklarını anlattı.

Sözleşmeyle özel şirketlere inanılmaz imtiyazlar tanındığını savunan Çakıcı, sözleşmenin bazı maddelerini okudu.

Çakıcı, “Sözleşme ülkeyi satmadan, peşkeş çekmeden başka bir şey değil. Bu sözleşme, bu haliyle asla kabul edilemez. UBP buna evet diyebilir, zihniyetleri budur. DP, buna hazır olabilir, biraz değiştirilmesiyle sözleşmeyi kabul edebilir ama ben, CTP’nin özelleştirme, tekelleşme, yerel su kaynaklarının verilmesi, özel imtiyazlar verilmesine nasıl izin verdiğini anlayamıyorum” dedi.

UBP milletvekili Nazım Çavuşoğlu, su konusunda söz alarak, “Su konusundaki ilk imzayı UBP atmıştır, bu utanılacak değil, övünülecek bir olaydır” dedi.

Çavuşoğlu, “Gayemiz bu suyun bir an önce hayatla, insanla, toprakla buluşmasıdır. Bu suyu kavgayla geri gönderemeyiz. Temennimiz bu sorunun çözülmesidir. Biz bu tartışmalara taraf değiliz ama hükümet kanadına aktarılan yetkiler takibimizdedir… Bu suyu kurbağalara bırakamayız” dedi.

CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman, “CTP’nin de, biliyorum ki diğer siyasal partilerin de belediyelerin su yetkisi konusunda hassasiyeti vardır” dedi.

Su konusunda hükümetler arası antlaşma taslağı üzerinde görüşüldüğünü anımsatan ve bunun uluslararası antlaşma olacağını dile getiren Erhürman, Anayasaya göre, uluslararası antlaşmaların KKTC yasalarında değişiklik yapması halinde Meclis’ten geçirileceğini anımsattı.

Erhürman, normalde hükümetler arasında görüşülen bir anlaşmanın paylaşılmasının doğru olmadığını ifade etti, ancak basına yansıdığı için taslaktaki 12. maddeye değindi.

Ortada iki metin olduğunu, belediyelerin sürece dahil olması şartı taşıyan metinin de bunlardan biri olduğunu dile getiren Erhürman, her iki devletin bu metinleri kendi hükümetlerinin görüşeceğini, kararı birlikte değerlendirme sözü verildiğini söyledi.

12. maddenin sıkıntı yarattığını dile getiren Erhüman, “Siyaseten birbirimize gol atmak için çaba göstermek yerine devam eden sürece hassasiyet gösterilmesi gerek” dedi.

Erhürman, “İsteyen belediyeler sürece dahil olur, isteyen olmaz, fiyat ayrı ayrı değerlendirir. Bu bizim önerimizdi. Türkiye’nin önerisi bütün belediyelerin sürece katılmasının hukuken zorunlu olmasıdır. Ama biz de bunu kabul edemeyiz, yasalar bize bu konuda izin vermiyor” dedi.

Erhürman, milletvekillerinin yerlerinden söz alarak sorduğu soruları da yanıtladı.

DP-UG Milletvekili Hakan Dinçyürek yeniden söz alarak, İrsen Küçük’ün imzalayıp meclise getirdiği yasa tasarısına CTP’nin komitede olumlu oy verdiğini ve tasarının komiteden oy birliği ile geçtiğini söyledi.

Dinçyürek, bir gün önce söylediğini bir gün sonra değiştiren bir hükümet olduğunu ileri sürdü.

Bunun üzerine söz alan Ferdi Sabit Soyer, Dinçyürek’in söylediği sözleşmeye ret oyu verdiklerini ifade ederek, partilerin düşünme ve olayı değerlendirerek değişikliğe uygun olarak hareket etmesinin doğal olduğunu belirtti.

Başbakan Ömer Kalyoncu, su konusunda açıklamalarda bulundu.

Başbakan Ömer Kalyoncu da, bazen komitelerde farklı karar alındığını, kurulda farklı oy kullandığını; bunu tüm partilerin yaşadığını ifade etti.

“Dinçyürek, dediğim dedik çaldığım düdük noktasındadır ki bunu malzeme olarak gündeme getirdi” diyen Kalyoncu, su konusunun uzayan ve daha da uzayacak bir konu olduğunu kaydetti.

“KKTC Bakanları TC’ye giderse ve karşılarına müsteşar yardımları oturur burada bir sorun var. Bu, karşı karşıya kaldığınız durum ve neden ileri gitmediğinizin bir ürünüdür. Bunların değişmesi ve düzeylerle iletişime geçilmesi gerekir” şeklinde konuşan Kalyoncu, Türkiye’ye gönderilen metinde 3 temel konu olduğunu ifade etti.

Başbakan, üzerinde iki gün pazarlık yapılması gereken bir konu olmadığını ancak bu konularla ilgili iki gün pazarlık yapıldığını ve bunun neden yapıldığını kendisinin anlamadığını söyledi.

Belediyelerin ihtiyaçlarının gözetilmesi gerektiğini ifade eden Başbakan, “havaalanı özelleştirildi oradaki zorlukları görüyoruz. Havaalanı içerisindeki adam astığı astık kestiği kestiktir” dedi.

Su konusunda Belediyeler Birliği’nden iki temsilci olmasını önerdiklerini ancak bu konunun bile Türkiye’de tartışıldığını ifade eden Başbakan, Türkiye’de belediyelere yönelik su kullanımının özelleştirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

“Su borularına atık girer mi girmez mi bu tartışma hala devam ediyor” diyen Başbakan, yap işlet devret modelinin mümkün olduğunu ancak belediyelerin de önüne geçilmesinin doğru olmadığını dile getirdi.

Su yönetimiyle ilgili yer alan sözleşmenin bir maddesinin de alım garantili seçenek olduğunu açıklayan Başbakan, yerel su kaynaklarının işletmeciye devredilmeyeceğini ancak suların artık kontrollü olacağını aksi halde aküferlerin korunamayacağını vurguladı.

Beşparmak’taki boruların 40 metre aşağıya indiğini, Güzelyurt su kaynaklarının tuzlandığını ve suya çok ihtiyaç olduğunu ifade eden Başbakan, ancak su ile ilgili karşılaştıkları muamelenin hoş bir muamele olmadığını söyledi.

Meclis Genel Kurulu’ndaki bilgiye sunuşun ardından Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu 2016 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporuna geçildi. Raporu komite başkanı Ferdi Sabit Soyer okudu. Soyer’den sonra yasa tasarısı üzerindeki ilk sözü UBP milletvekili Ersin Tatar aldı.



Maliye Bakanı Özgür: "Ankara'dan biraz da sert tavırla istediğimiz sonucu alarak mutlu döndük"



Maliye Bakanı Birikim Özgür, su konusunda Ankara’da yürütülen görüşmelerde, KKTC tarafının hassas olduğu konularda “imzalamayız” diyerek görüşmelere ara verdiklerini, biraz da sert bir tavır göstererek istenilen sonucun alındığını ve Ada’ya mutlu dönüldüğünü söyledi.

Özgür, suyu en makul fiyatla ve en hızlı şekilde, Kıbrıs Türk halkına ulaştırmak istediklerini, ihale şartnamesinin Kıbrıs Türkleri tarafından gösterilecek iradeyle şekilleneceğini ifade etti.

Özgür, dün Ali Çıralı başkanlığındaki Kıbrıs Türk Sanayi Odası heyetini kabul etti.

Çıralı, görüşmede yaptığı konuşmada, 2010 yılından beri süregelen su konusunun artık sonlandırılmasını ve suyun halkla buluşturulmasını istediklerini kaydetti.

Tekelleşmeye karşı olduklarını da söyleyen Çıralı, kamuoyunda KKTC-TC ekonomik protokolünün imzalanmamasının su konusuyla ilişkilendirildiğine işaret etti.

Maliye Bakanı Özgür de kabulde yaptığı konuşmada, su konusunun siyaseti kilitlediğini, bunun hem Türkiye-KKTC ilişkilerini; hem de KKTC siyasetini ilgilendirdiğini söyledi.

Özgür, 24-25 Aralık tarihlerinde yapılan toplantılarda su yönetimi ve ihale süreciyle ilgili olumlu yaklaşım görmelerine rağmen, Kıbrıs Türk tarafında bazı kaygılar bulunduğundan bahsederek, bunun KKTC’ye 100 milyon TL’lik kaynağa mal olduğunu anlattı.

Özgür, bunun üzerine Başbakanlık tarafından yeni bir “İleri İstişare Maksatlı Öneriler Paketi” hazırlandığını ve bunun Türkiye yetkililerine sunulduğunu kaydederek, bunların cevabını almak üzere 3 bakanla birlikte 8-9 Şubat’ta Ankara’ya gittiğini hatırlattı.

Özgür, hassas oldukları üç noktada geri adım atılmadığını gördüklerini, bu nedenle görüşmeleri kestiklerini ve “imzalamayız” dediklerini ifade ederek “Biraz da sert tavır gösterdik, ama her üç konuda da bizim istediğimiz sonuçlar alındı ve Ada’ya mutlu döndük” ifadelerini kullandı.

Hükümetler arası anlaşmanın çok çok iyi noktalara geldiğini kaydeden Bakan Özgür, alt yapı için kaynakların sınırlı olduğunu, bu noktada da kamu-özel iş birliğinin devreye girmesi gerektiğini belirtti.

İlk olarak parçalı bir ihale istediklerini fakat bunun ölçek problemine takıldığını kaydeden Birikim Özgür, tek bir işletmeci fikri üzerinden yürümeye devam ettiklerini anlattı.

Maliye Bakanı Özgür, en makul fiyatı tespit edebilmek için çalıştıklarını kaydederek, alt yapı ve işletmenin tek bir konsorsiyum tarafından yönetilmesinin öngörüldüğünü, su konusunda bir takım sorgulamalar veya kaygılar olabileceğini söyledi.

İhale şartnamesinin de KKTC tarafından belirleneceğini kaydeden Özgür, ihaleye ilişkin belirsizlik ortaya çıkmasının TC’nin en büyük kaygısı olduğunu ifade etti.

Gelinen aşamada siyasi mesajlardan kaçınılması ve bazı siyasi mesajlarla projeye zarar verilmesinin önlenmesi gerektiği görüşünü bildiren Maliye Bakanı, esas hedefin en hızlı ve en ucuz şekilde halka suyu sunmak olduğunu yineledi.



Bıçaklı: “Ülkenin değerlerine sahip çıkma adına her türlü eyleme başvuracağız”



Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Başkanı Arslan Bıçaklı, Türkiye’den borularla temin edilen suyun yönetiminin, ülkenin yöneticileri tarafından yapılması gerektiğini savundu.

Türkiye’den temin edilen suyun yönetimi konusunda yaptığı açıklamada Bıçaklı, “Suyu kim yönetecek, kim dağıtacak tahsilatını kim yapacak gibi konular tartışılmaz. Bu ülkenin yöneticileri vardır ve suyu yönetecek kadar becerileri de vardır” dedi.

Suyla ilgili Türkiye ile “görüşme” yapılması ve “protokol” imzalanmasını Türk-Sen’in “asla kabul etmeyeceğini" kaydeden Bıçaklı, Türk-Sen’in her türlü özelleştirmeye ve “toplumun değerlerinin ve kaynaklarının satılmasına” karşı olduğunu belirtti ve toplumun malı olan değerleri satmaya kimsenin yetkisi olmadığını da savundu.

Bu gibi konularda halkın onayının gerektiğini savunan Bıçaklı, “Toplumun geleceğini ilgilendiren bu gibi konularda halkın onayı alınmadan bu uygulamalar yapılamaz” dedi. Bıçaklı, Türk-Sen’in ülkenin değerlerine sahip çıkma adına yasal her türlü eyleme başvuracağı uyarısında da bulundu.



TMT’nin ilk bayraktarı Albay Rıza Vuruşkan anıldı



Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, TMT’nin ilk bayraktarı Albay Rıza Vuruşkan’ın 37. ölüm yıldönümü nedeniyle anma töreni düzenledi.

TMT Mücahitler Derneği Genel Merkezi’nde gerçekleşen anma törenine, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Fatih Yarımbaş, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanları temsilcileri yanında, törende kendisine 50. yıl madalyonu verilen Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter de katıldı.

TMT Mücahitler Derneği Genel Sekreteri Emekli Binbaşı Çetin Serez, Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesini ve TMT’nin Kıbrıs Türkünün direnişindeki yerini aktararak Rıza Vuruşkan’ın biyografisini okudu.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora da varoluş mücadelesi için canlarını veren şehitleri minnet ve şükranla andıklarını kaydetti.



KIBATEK 39. Uluslararası Edebiyat Şöleni İtalya'da yapılıyor



Kıbrıs-Balkanlar-Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu’nun (KIBATEK) 39. Uluslararası Edebiyat Şöleni, 19-20 Şubat tarihlerinde İtalya'da gerçekleşecek. Etkinliğe, Türkiye’nin KIBATEK Derneği’nden davet alan Kıbrıslı Türk tiyatro yazarlarından Sevil Emirzade de katılacak.

Türkiye’nin KIBATEK ve İtalya’nın Pablo Neruda Edebiyat Derneği'nin ortaklaşa düzenledikleri 39. Uluslararası Edebiyat Şöleni kapsamında halka yönelik şiir şölenleri dışında; halen 41 ülkeyle iletişim ve işbirliği içinde olan KIBATEK Onursal Başkanı Feyyaz Sağlam’ın Bari Üniversitesi'nde vereceği “Doğu Şiiri Batı Şiiri Bağlamında Çağdaş Türk Şiiri'ne Bakış” başlıklı konferans, katılımcı ülkeler arasında uluslararası edebi çeviri faaliyetlerinin ele alınıp, koordine edileceği teknik toplantı, TV programları, çeşitli ülkelerden ses ve sahne sanatçılarının yer alacağı gösteriler, Bari ve Taranto çevre gezileri ayrıca Roma gezisi gibi etkinlikler bulunmakta.

İtalya'nın Bari ve Taranto şehirlerinde yer alacak uluslararası etkinlikte Türkiye ve İtalya dışında; Romanya, Kanada, Filipinler, Hollanda, Yunanistan, KKTC, Şili, Almanya, Hindistan, Azerbaycan, Irak, İrlanda, Bosna-Hersek, Arnavutluk ve Pakistan'dan şairler, yazarlar, çevirmenler ve Türkologlar yer alacak.



Dr. Dağlı’nın “Medeniyetlerin kesiştiği kent Mağusa” adlı kitabı tanıtılacak



Dr. Okan Dağlı’nın Havadis Yayınları’ndan Şubat 2015’te çıkan son kitabı “Medeniyetlerin Kesiştiği Kent Mağusa”nın Lefkoşa tanıtım etkinliği, Perşembe akşamı Khora Yayınları ve Okan Dağlı işbirliğinde gerçekleştiriliyor.

Kentin 2300’üncü yaşını kutladığı 2015’te yayınlanan kitapta, Mağusa’nın çok kültürlü yapısı üzerine vurgu yapılıyor.

Mağusa’nın, Suriçi kale kenti ile beraber Maraş, Salamis ve Enkomi antik kentlerinin yaklaşık 4 bin yıllık bir geçmişe sahip olup, birçok uygarlığa, dine ve ulusa ev sahipliği yaptığının anlatıldığı kitap, bu yerleşim bölgelerinin, bir yapbozun parçaları gibi medeniyetlerin buluştuğu bir coğrafyayı oluşturduğu üzerinde duruyor.

Bu yapbozun parçalarından birinin eksikliğinin kentin bütünüyle geleceğine olumsuz bir etki yaptığının dile getirildiği kitapta, son 40 yılda bu parçalardan biri olan Maraş’ın eksikliğinin kentin bir yanının eksik kalmasına yol açtığı vurgulanıyor.



Yatırımcıların Larnaka Limanı’na ilgisi sürüyor



Yatırımcıların Larnaka Limanı’nda tesis oluşturma ilgisinin sürdüğü haber verildi.

Rum Fileleftheros gazetesi Larnaka Belediyesi Total ile ENI şirketlerine hidrokarbon çalışmaları çerçevesinde Larnaka Limanı’nı kullanmasına izin vermezken, bir başka şirketin, denizaşırı faaliyetler çerçevesinde kullanılmak üzere Larnaka Limanı’nda tesis oluşturma amacıyla izin almak için çevresel etki değerlendirme raporu hazırladığını yazdı.

Söz konusu şirketin Multi Marine olduğunu ve Larnaka Limanı içerisinde tesis kurma, işletme ve gelecekte bunu kaldırma yönünde hedefleri olduğunu kaydeden gazete, tesislerde gemilerin metal kısmının yapımı-boyanması, hidrokarbon çalışmalarında kullanılacak boruların kontrolü ve teçhizatların muhafazasının yapılmasının planlandığını aktardı.



Eurobometre’ye göre Rumlar dindar



Eurobarometre’nin verilerine göre, Rumların yüzde 21’nin, kişisel değerlerde din unsurunu ön planda tuttuğu belirtildi.

Rum Politis gazetesi, Eurobarometre’nin araştırmasına dayanarak, AB üyesi 24 ülkede din unsurunun, kişisel değerlerde, yüzde 5 oranını aşmayacak şekilde en son sıralarda yer aldığını; Güney Kıbrıs için ise bu oranının yüzde 21 olduğunu belirtti.

Gazete, Güney Kıbrıs’ı, yüzde 17 oranıyla Malta, yüzde 15’le Yunanistan ve yüzde 12’yle de Romanya’nın takip ettiğini yazdı.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 58
Dün Tekil 2050
Bugün Tekil 275
Toplam Tekil 4079054
IP 18.191.240.243






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























18 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Hepiniz birer T rk Bayra s n z. Bayra lekelemeyin, kirletmeyin yere d rmeyin.
(Alpaslan T RKE )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.120 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu