BASIN BÜLTENİ Akıncı ve Anastasiadis dün yeniden bir araya geldi - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı ve Anastasiadis dün yeniden bir araya geldi
Tarih: 24.11.2015 > Kaç kez okundu? 1461

Paylaş


Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde dün akşam bir araya gelen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis yaklaşık 4 saatlik görüşme yaptı. Ara bölgede saat 18.00'de başlayan görüşme, 22.00 civarında tamamlandı. Liderler yarın yeniden görüşecek.



Hammond: “İngiltere çözüm halinde adadaki üs bölgelerinin yarısını devretmeye hazırdır“



İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, İngiltere’nin çözüm halinde adadaki üs bölgelerinin yarısını devretmeye hazır olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta 20 Kasım’da Liderlerle ayrı ayrı görüşen Dışişleri Bakanı Hammond, İngiltere’de muhafazakar kesiminin haber blogu http://www.conservativehome.com için yazdığı makalede, İngiltere’nin garantiler ve Egemen Üs Bölgeleri konusunda tutumunu da teyit etti.

Kıbrıs sorununa çözüm bulma olasılığının geçmiş denemelere göre daha yüksek olduğunu kaydeden Hammond, liderlerde çözüm bulma kararlılığının devam ettiğini, garantör ülkeler dahil uluslararası toplumun çözüm desteklerinin de bulunduğuna dikkat çekti.

Liderlerin, mülkiyet ve garantiler dışında müzakere sürecinde iyi bir ilerleme kaydettiğini belirten Hammond, Liderlerin adada tüm Kıbrıslıların kazançlı çıkacağı, kapsamlı bir çözüm için yeni bir umut doğmasını sağladığını kaydetti.

Hammond, geçen hafta adaya yaptığı ziyarette, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum liderlerle yapığı görüşmede, İngiltere’nin çözüm sürecine desteğinin devam ettiğini, çözüme ulaşmak için elinden geleni yapacağını aktardığını kaydetti.

Bulunacak bir çözümün adadaki toplumlar için ciddi ekonomik fırsatlar yaratacağını kaydeden Hammond, çözümün ekonominin yanında bölgedeki barışa ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine yardımcı olacağını söyledi.

Çözüm halinde İngiltere’nin üs bölgelerinin yaklaşık yarısından çekilmeye hazır odluğunu kaydeden Hammond, “Birleşik Krallık bir çözüm durumunda, Egemen Üs Bölgelerinin yaklaşık yarısını Birleşik Kıbrıs’a devretmeye hazır olacaktır” dedi.

Hammond, garantör ülke olarak, Birleşik Kıbrıs için Liderlerin öngördüğü herhangi bir güvenlik anlaşmasını İngiltere’nin değerlendirmeye hazır olduğunu da Liderlere söylediğini kaydetti.

Kıbrıs’ta bir çözümün, Avrupa Birliği ile Batının karşı karşıya olduğu sorunların çözümünün bir parçası olmasını istediklerini kaydeden Hammond, “Farklı bölgelerden pek çok tehdit var iken, bu hedef için çalışmaya değeceği konusunda hem fikir olduğumuza inanıyorum” dedi.



İngiltere tazminatlar için uzman göndermeyi teklif etti



İngiltere’nin, mülkiyetle ilgili tazminat sürecine ilişkin çalışmalara yardımcı olmak için uzman göndermeyi teklif ettiği haber verildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, perşembe günü Ada’da olan İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond’un temasları sırasında mülkiyet ve müzakerelerin bulunduğu noktayla ilgili detayları görüşürken ülkesinin, mülkiyetle ilgili çare (takas, tazminat, iade) mekanizmasının şekillenmesine katkı koymak üzere uzman gönderebileceğini söylediğini yazdı.

Gazeteye göre Rum yetkililerle görüşmelerinde en çok mülkiyet başlığı üzerinde duran Hammond hem mülkiyet, hem de çözümün ekonomik yönüne dair birçok soru sordu. Rum Yönetimi ise Kıbrıs sorunundaki bir anlaşmanın içeriğiyle ilgili görüntü henüz netleşmediğinden, çözüm maliyetinin hesaplanması için henüz erken olduğuna işaret etti.

Gazete bilgi sahibi bir kaynağın “Kıbrıs sorunundaki bir anlaşmanın ekonomik yönüyle ilgili ana mesele tazminatlar başlığıdır. Bu cevap arayan bir sorudur. Önce bağışçılar bulunmalı ancak bilindiği gibi bu dönemde zordur. Özellikle Avrupa Birliği mülteci kriziyle meşgulken” sözünün altını çizdi.

Mülkiyet ve çözümün ekonomik yönü konularının çeşitli düzeylerde tartışılmakta olduğuna işaret edilen haberde BM ve Troyka arasında direkt iletişim hattı olduğu yolunda bilgiler bulunduğu da kaydedildi.

Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ve Troyka yetkililerinin, aynı zamanda Ada’da oldukları zamanlar görüşüp karşılıklı bilgi alış verişinde bulunduklarını iddia eden gazete IMF heyetinin de çözümün ekonomik yönüyle ilgili başlattığı araştırma için önümüzdeki günlerde Ada’ya geleceğini haber verdi.

Gazeteye göre IMF uzmanları önce Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ve Rum dengi Andreas Mavroyannis’le görüşerek devletin yapısıyla ilgili görüşmeler hakkında bilgi alacak.



Noble, Afrodit’teki hisselerinin yüzde 35’ini British Gas’a sattı



Rum Yönetimi’nin tek yanlı “Münhasır Ekonomik Bölge” (MEB) ilan ettiği alandaki 12 numaralı parsel ve Afrodit yatağının ruhsat sahibi Amerikan Noble şirketi, buradaki yüzde 70 hissesinin yüzde 35’ini British Gas şirketine sattı.

Noble Energy ile British Gas’ın, şirketleri aralarındaki anlaşmayı New York Borsası’nda açıkladığı sırada Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis de Rum Başkanlık Sarayı’nda eşzamanlı açıklama yaptı.

British Gas’ın (BG) Rum Bakanlar Kurulu’nun onayıyla Noble’ın yüzde 35’lik hissesini 165 milyon dolara satın almasından sonra 12’nci parseldeki ruhsat hakkı dağılımı; Noble Energy yüzde 35, BG yüzde 35 ve Delek-Avner yüzde 30 olarak şekillendi. Parsel ve yatağın yönetimi ise Noble’ın elinde kaldı.



“Mısır, Rum doğal gazına yaklaşıyor”



Rum Politis gazetesi, bir yandan Rum Hidrokarbon Şirketi (EİK) ile Noble-Delek konsorsiyumu, diğer taraftan da Mısır devlet şirketi EGAS ile Mısır’da faaliyet gösteren yabancı şirketler arasında önümüzdeki haftalarda bir “niyet mektubu (letter of intent)” imzalanmasına dair işaretlerin olumlu olduğu yönünde bilgiler olduğunu yazdı.

Gazete, bunun bağlayıcı olmasa bile esaslı bir uzlaşma aşaması olduğunu ve bunun ticari açıdan bağlayıcı olan anlaşmanın imzalanmasının bir adım öncesi olduğunu ifade etti.

Gazete, buna paralel olarak, İsrail Münhasır Ekonomik Bölgesi’ne (MEB) uzanıyor olduğu görülen 12’inci parseldeki Afrodit yatağının küçük bir parçasından ortaklaşa istifade edilmesine dair anlaşmaya varılmasına yardımcı olmak için, Rum kesimi ile İsrail’den teknik heyetlerin bugün ve yarın Lefkoşa Rum kesiminde temaslarda bulunacağını anımsattı.

Haberde, Noble ile Delek şirketlerinin, Afrodit yatağını işletme/kullanma haklarının yüzdesini yüzde 30’dan 49’a çıkarma konusunda gerçekleştirdikleri müzakerelerin ise kesin olarak başarısızlığa uğradığı da belirtilirken, ancak Noble Energy şirketinin, çabalarını, aralarında Rum doğal gazının alıcısı olmakla da ilgilenen İngiliz BG şirketinin de bulunduğu büyük şirketlere çevirdiği ifade edildi.

Öte yandan gazete, Rum hükümetinin, tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki “serbest” parseller için çıkılması beklenen 3’üncü tur ruhsat ihalesi konusunda henüz nihai bir karara varmamasına rağmen, geçen haftaki bilgilerin, Rum Başkanlık Sarayı ile DİSİ partisinin, Kıbrıs müzakerelerinin yoğunlaşmasından ötürü, böyle bir gelişmeyi olumlu görmedikleri yönünde olduğunu aktardı.

Gazete, elindeki, hiçbir konu üzerinde sonuca varılmadığı ve Rum hükümetinin, yeni bir ruhsat ihalesine çıkılmasının haricinde, rekabetçi yapıya sahip başka hukuki seçenekleri incelediği yönünde bilgiler olduğunu aktardı.

Konunun nasıl ele alınacağına dair kararın, bu yılın sonu veya 2016 yılının başına bırakılmasının mümkün olduğunu da yazan gazete, Fransız Total şirketi başkanının bugün Güney Kıbrıs’ta görüşmelerde bulunacağını aktardı.

Gazete, Fransız Total şirketi başkanının yarın Rum kesiminde muhataplarıyla görüşeceği konular arasında, büyük olasılıkla, ruhsatsız parsellerle ilgili yeni ruhsatlar çıkarılmasının da bulunacağını ve Fransız Total Şirketi Başkanının, 11’inci parselle ilgili sözleşmenin 2016 yılının Şubat ayında uzatılması ve 2016 yılı içerisinde sondaj yapılması konusunda, muhataplarına yeni güvenceler vereceğini ekledi.

Rum Fileleftheros gazetesi ise “Üzerinde Sonuca Varılamamış Meselelerde Geri Sayım” başlıklı haberinde, Rum Enerji Bakanlığı ile Başkanlık Sarayında, enerji konularıyla ilgili kulis faaliyetlerinin son günlerde yoğunlaştığını ve bu durumun, önümüzdeki günlerde önemli gelişmeler yaşanabileceğine işaret ettiğini yazdı.



Anastasiadis: “Önümüzde tarihi fırsat var”



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı ile 14 görüşmeden sonra, ümidini bırakmadığını belirterek, “Önümüzde Kıbrıs sorununa sürdürülebilir ve işleyebilir çözüm bulmak için tarihi bir fırsat var” dedi.

Rum Alithia gazetesi, “EOKA’cı Siyasi Mahkumlar Derneği” tarafından önceki gün Koççinotrimithia’da düzenlenen etkinliğe katılan Anastasiadis’in burada yaptığı konuşmaya yer verdi.

Habere göre, Anastasiadis, müzakere sürecinde kaydedilen ilerlemeden veya halen önlerinde bulunan zorluklardan bahsedemeyeceğini söyleyerek, “Ancak Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’yla yaptığım 14 görüşmeden sonra, ümidi bırakmıyorum” dedi. Anastasiadis, şöyle devam etti:

“Çünkü önümüzde, Kıbrıs sorununa sürdürülebilir, işleyebilir ve her halükarda Kıbrıslı Rumların beklentilerine de cevap verecek bir çözüm bulmak için tarihi bir fırsat var. Beklentilerimizi, iki bölgeli iki toplumlu federasyon ilkesi çerçevesinde işleyebilir bir sisteme dönüştürecek bir çözüm istiyoruz.”

Müzakerelerdeki olumsuzluklardan söz etmemesinin, kaydedilen ilerleme veya zorluklarla ilgili detay vermemesinin Rum halkının karanlıkta kalacağı ve gelişmelerden uzak tutulacağı anlamına gelmediğini de söyleyen Anastasiadis “Açıklama, her şeyde anlaşıldığı zaman yapılan şeydir. Önünde somut bir şey olmadan gerek beklenti, gerekse kötümserlik işlemenin ne kadar tehlikeli olduğu kolayca anlaşılabilir” ifadesini kullandı.

Anastasiadis “En sonunda anlaşmaya imza atacak olan lider değildir. Kabul edip etmeyeceğine halk karar verecek” dedi ve Rum siyasiler başta olmak üzere herkese hitaben “sanki müzakere masasındaymış gibi, gelecek olanın ne olduğu, çözümün neler öngöreceğiyle ilgili peşin hüküm vermekte acele edilmesin. Bazı sonuçlar veya bazı çalışmalar olduğunda siyasi güçler bilgilendiriliyor, bilgilendirilecek” dedi.

Rum müzakere heyetinin, kendisi tarafından seçilmiş değil Rum siyasi partilerinin öneriliyle oluşturulduğunu hatırlatan Anastasiadis, “Sunduğumuz tezleri hazırlayan teknik komiteler de gerek siyasi partilerce önerilmiş kişiler, gerek saygın akademisyenlerden oluşuyor. Dolayısıyla tezlerimiz tek adam ilkesiyle hazırlanmıyor. Bir başarı olacaksa, ancak bu birlikten olacak” ifadesini kullandı.

Anastaiadis, yaklaşmakta olan genel seçimler nedeniyle hükümetine iç yönetimle ilgili eleştiriler yapılacağını belirterek “Başkanın, Ulusal Konsey’in Eylül 2009 tarihli oy birliğiyle aldığı kararlardan caydığı ispatı varsa, en sert eleştirileri yapmak haklarıdır” dedi.

“Güçlerimizi birleştirmez, parçalanmaktan kaçmazsak; kesin taksimden başka bir kazancımız olmayacak. Helenizm’in tamamını ve geriye kalan Kıbrıs Cumhuriyeti toprağını da tehlikeye sokarız” uyarısında bulunan Anastasiadis şunları da söyledi:

“Kıbrıs sorununu çözme çabasında halkın tamamının ama özellikle Kıbrıslı Rumların, daha doğrusu 2004’teki referandumda ‘hayır’ diyenlerin hassasiyet ve endişeleri göz ardı edilmiyor. Çaba, Kıbrıslı Rumların kaygılarına, adalet taleplerine ve beklentilerine cevap verecek ve onların da kabul edeceği bir çözüm olması içindir.

Kazananlar ve kaybedenlerin olacağı bir çözüm istenmiyor. Kendini kârlı veya ötekini yenmiş görecek olan, aynı zamanda, kaygan zemin üzerine bina yaptığının farkında olmalıdır. Herkesin insan haklarına tam saygıyla kabul edilir bir çözüm olmazsa işlemesi mümkün değildir.

Bizi işgal askerlerinden kurtaracak, vatanımızı özgürleştirecek, yeniden birleştirecek ve her Kıbrıs vatandaşının serbest dolaşım, serbest meslek icra etme, serbest yerleşim ve serbest ikamet haklarını güvence altına alacak bir çözümü başarmaya çalışıyoruz.”

Konuşmasında, 16 Kasım’da Rum öğrenciler tarafından Kıbrıslı Türklere yapılan saldırı ve yaralama olaylarına da değinen Anastasiadis “Kıbrıs Helenizm’i her türlü holiganlıktan veya son dönemde Kıbrıslı Türklere karşı yapılan davranışlardan kaçınmalıdır” dedi. Anastasiadis, bu tür davranışların sadece güvenlik nedenleriyle garantilerin şart olduğunu savunanların işine yaradığını savundu.

Anastasiadis “İstenilen, insan haklarının ötesinde işgal ordusundan ve garantiler denilen kabul edilemez sözleşmelerden kurtulmaktır. Bu yüzden her türlü holiganlıktan veya son zamanlarda Kıbrıslı Türklere yapılanlara benzer davranışlardan kaçınılmalıdır” diyerek uyardı.

Etkinliğe katılan EOKA’cıları örnek göstererek “kurtuluş mücadelesi sırasında hiçbir zaman Kıbrıslı Türk vatandaşlarımıza yönelmediler” iddiasında bulunan Anastasiadis şunları da söyledi:

“Hepimiz, Avrupa’nın geriye kalan halklarıyla birlikte yaşadığımız gibi (Kıbrıslı Türk) vatandaşlarımızla da aynı şekilde yaşamamız gerektiğini anlamak zorundayız. Onlar da, Kıbrıslı Rumların haklarına saygı göstermeleri gerektiğini anlarlarsa elbette yaşayabiliriz.”



Hristodulidis: “Çözüm müzakerelerin seyrine bağlı”



Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununun ne zaman çözüleceğinin tamamen müzakere masasındaki görüşmelerin seyrine bağlı olduğunu söyledi.

Rum Fileleftheros gazetesinde, Hristodulidis’in, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Rum tarafındaki genel seçimlerin yapılacağı Mayıs 2016’dan önce çözüm hedeflendiği açıklamasına ilişkin değerlendirmesi yer aldı.

Habere göre, Hristodulidis “Mayıs’a veya yaza kadar çözüm olacak denmesinin önemi yok. Her halükarda prosedürün tamamlanmasıyla ilgili bir takvim yoktur. Çözümün zamanı, tamamen müzakere masasındaki görüşmelerin seyrine bağlı olacak” dedi.

Rum Sözcü, “Hedef, müzakere prosedürü ve bütün konular üzerindeki görüşmelerle yakınlaşma sağlayıp sağlayamayacağımızı ve iki tarafın tezleri arasındaki mesafenin daraltılıp daraltılamayacağını görmektir. Nerelerde özlü anlaşmazlık kaldığını, nasıl ilerleyeceğimizi ve olguların nasıl şekilleneceğini görmemiz gerek” dedi.

Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in 23 Kasım Pazartesi (dün) ve yarın yapacağı görüşmede aralarında mülkiyetin de bulunduğu havada kalan konuları görüşmeye devam edeceklerini ve aralık ayındaki görüşmelerini planlamalarının beklendiğini de söyledi.



Vutsis: “Kıbrıs ve Yunanistan başrol oynamalı”



Yunanistan Meclis Başkanı Nikos Vutsis, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın terör, mali sorunlar ve Kıbrıs sorununun çözümünde başrol oynaması gerektiğini söyledi.

Rum radyosu, ilk yurtdışı ziyareti çerçevesinde Güney’de bulunan Vutsis’in Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Meclis Başkanı Yannakis Omiru ile görüştüğünü, duyurdu.

“Kıbrıs ve Yunanistan karşı karşıya bulunduğumuz meydan okumaların; terör, mali sorunlar ve Kıbrıs sorununun çözümünde başrol oynamalıdır” diyen Vutsis, yaptığı temaslarda muhataplarıyla görüş birliğine vardıklarını açıkladı; bu konulara mecliste yapacağı konuşmada da değineceğini söyledi.



Güney Kıbrıs’ta terörist alarmı



Rum güvenlik makamlarının, adaya, aşırı İslamcı örgütlerle alakaları olabilecek kişilerin varışıyla alarma geçtiği bildirildi.

Rum Simerini gazetesi, 5’i Türk, 1’i Cezayir kökenli 6 Fransız vatandaşının Cumartesi akşamı EasyJet Havayollarıyla İsviçre’nin Basel şehrinden Larnaka’ya uçtuğunu yazdı.

Polis kaynaklarına göre 6 kişiyle ilgili bilgilerin kontrolü ve Güney Kıbrıs’ı ziyaret sebepleriyle ilgili soruların ardından 2’si Türk ve 1’i Cezayir kökenli 3 kişinin, seyahatlerinin turistik niteliğiyle ilgili yeterli bilgiler veremediğini aktaran gazete, şüphelilerin tümünün önlem amacıyla gözaltına alındığını belirtti.

Gazete Rum makamların Interpol ve Europol’le de istişarelerde bulunduğunu kaydetti.

Aynı polis kaynaklarına göre 6 kişiden 2’sinin 33, 2’sinin 32, 1’inin 31 ve bir diğerinin 16 yaşlarında olduğunu aktaran gazete, bu kişilerin 21-24 Kasım tarihlerindeki ziyaretleri sırasında bilinmeyen sebepten ötürü KKTC’ye geçmeyi planladıklarını iddia etti.

Gazete Rum makamlarının, yabancı teşkilatların bu 6 kişinin terör olaylarıyla ilgili yapılmakta olan araştırmalarla bir ilişkilerinin olup olmadığı hakkında bilgi vermesini beklediğini de aktardı.

Rum Fileleftheros gazetesi ise Interpol’ün Rum makamlarına 6 kişiden 3’ünün İslamcı örgütlere yakın olduğu bilgisini verdiğini aktardı.



Kıbrıs Türk ve Rum sağlık sistemleri konuşuldu



Kıbrıslı Türk ve Rum tıp doktorlarının oluşturduğu “Doctors For Cyprus”un düzenlediği etkinlikte, Kıbrıs’ın iki kesimindeki sağlık sistemleri irdelendi.

Tabipler Birliği Başkanı Dr. Filiz Besim ile Doctors For Cyprus Eş Başkanı Dt. Sami Solyalı’nın açıklamalarına göre, geçtiğimiz cuma akşamı Lefkoşa’da ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde yer alan ve Kıbrıslı Türk ve Rum doktorların bir araya geldiği etkinlikte Güney Kıbrıs’ın eski Sağlık Bakanlarından Dr. Stavros Malas ile Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Filiz Besim konuşma yaptı.

Dr. Stavros Malas’ın Güney Kıbrıs’taki sağlık sistemini, sorunlarını ve hedeflenen yeni ulusal sağlık sistemini anlattığı belirtilen açıklamalara göre, konuşmacılar Birleşik Kıbrıs’ta sağlık sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda da görüşlerini paylaştı.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Filiz Besim de konuşmasında Kuzey Kıbrıs’taki sağlık sistemini ve içinde bulunduğu sorunları anlattı.

Besim, Kuzey Kıbrıs’taki hekim, hemşire ve yatak sayılarını da detaylandırarak; sağlıktaki insan kaynaklarını dünya ve Güney Kıbrıs’la kıyasladı.

Kuzey Kıbrıs’ta sağlık bütçesini, kişi başına sağlığa harcanan parayı ve ülke kaynaklarından sağlığa harcanan reel değerleri de rakamlarla irdeleyerek dünya ve Güney Kıbrıs’la kıyaslayan Besim, Kıbrıslı hekimlerin özellikle de iki tarafın Tabipler Birliklerinin daha çok bir araya gelmesi ve bir çözüm durumunda nasıl bir sağlık sistemi hedefleneceğinin ortak bir yol haritası ile netleşmesi gerektiğine vurgu yaptı.



Helen - Amerikan Enstitüsü’nden Kerry’ye mektup



Helen - Amerikan Enstitüsü’nün ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Kıbrıs ve Yunanistan ziyareti öncesinde aralarında Kıbrıs sorununun da bulunduğu çeşitli konuları içeren mektup gönderdiği bildirildi.

Rum Politis gazetesine göre, Helen Amerikan Enstitüsü Başkanı Nikos Laringakis’in kaleme aldığı 19 Kasım tarihli mektupta, Kerry’nin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik devam eden ilgisi selamlanırken, Türkiye’nin faaliyetlerinin ve davranışlarının bölgedeki istikrarı engellediği ve ABD’nin çıkarlarına zarar verdiği iddia edildi.



Kıbrıslı Rumlar mülteci kabulüne olumlu bakıyor ancak endişeleri var



Kıbrıslı Rumların, teknelerle adaya gelen mültecilerin misafir edilmesine olumlu baktığı ancak, mültecilerin varlığının uzun vadedeki etkilerine ilişkin endişelerinin olduğu belirtildi.

Rum Simerini gazetesi IMR şirketi tarafından 17-18 Kasım tarihlerinde Güney Kıbrıs’ta 18 yaş ve üstü 500 kişiyle yapılan mülteciler ve terör konulu anketin ikinci kısmına yer verdi.

Ankete göre “Teknelerle adaya gelen mültecilerin misafir edilmesi/mültecilere yardım edilmesine nasıl bakıyorsunuz?” sorusu karşısında katılımcıların yüzde 77’sinin olumlu, 23’ünün olumsuz yanıt verdiğini aktaran gazete, Orta Doğu’dan Güney Kıbrıs’a giden mültecilerin sayısında artışın ne gibi duygular yarattığının sorgulanması üzerineyse katılımcıların yüzde 52’sinin endişe, yüzde 23’ünün üzüntü/mutsuzluk, yüzde 15’inin korku, yüzde 6’sının öfke, yüzde 6’sının merhamet, yüzde 4’ünün dayanışma, yüzde 2’sinin bıkkınlık, yüzde 2’sinin iyimserlik, yüzde 1’inin umut belirttiğini aktardı.

Gazete ayrıca ankete göre katılımcıların yüzde 70’inin mültecilerin özel alanlarda misafir edilmesi, yüzde 30’unun da evlerde komşu olarak kendileriyle iç içe yaşaması taraftarı olduğunu aktardı.

Katılımcıların sorulan diğer sorular ve yanıtlar şu şekilde:

“Kıbrıs’a gelen mültecilerin milli kimliğin değişmesine ne derece katkıda bulunacağını düşünüyorsunuz? Yüzde 24 büyük oranda, yüzde 21 yeterli oranda, 28 küçük oranda, yüzde 27 hiç.

Güney Kıbrıs’a gelen mültecilerin ülkenin ekonomisine ne derece olumlu katkıda bulunacağını düşünüyorsunuz? Yüzde 64 hiç, yüzde 20 küçük oranda, yüzde 8 yeterli oranda, yüzde 8 büyük oranda.

Kıbrıs’a gelen mültecilerin suç olaylarını hangi oranda artıracağını düşünüyorsunuz? Yüzde 38 büyük oranda, yüzde 25 yeterli oranda, yüzde 26 küçük oranda, yüzde 11 hiç.

Kıbrıs’a gelen mültecilerin işsizliği hangi oranda artıracağını düşünüyorsunuz? Yüzde 37 büyük oranda, yüzde 24 yeterli oranda, yüzde 26 küçük oranda, yüzde 13 hiç.”



Cumhurbaşkanı Akıncı 50+ projesi için kravatını imzaladı



Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı’nın Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Çocuk Onkoloji Bölümü’nün iyileştirilmesi ve ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik başlattığı 50+ Projesi’ne destek veren Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Vakıf yetkililerini makamında kabul ederek proje için bağışladığı kravatını imzaladı.

Kemal Saraçoğlu Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Nevhiz Özer ve Vakıf Koordinatörü Övgü İnce’nin katılımıyla gerçekleşen kabülde projenin başarılı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Akıncı, açık artırmada yer alacak ürünlerin kataloğunu da inceledi.

Akıncı, seçim döneminde kullandığı kravatının projede yer almasının yanı sıra Cumhurbaşkanlığı olarak da açık artırmaya destek vereceklerini belirtti.

Kemal Seraçoğlu Vakfı’ndan yapılan açıklamada, proje için bugüne kadar dünyanın birçok ülkesinden ve Kuzey Kıbrıs’tan birbirinden değerli sporcu, politikacı ve sanatçıya ait ürünler toplandığı belirtildi.

Perşembe akşamı gerçekleşecek projenin finalinde bu ürünler açık artırma yoluyla satılarak elde edilecek gelir, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Çocuk Onkoloji Bölümü’nün iyileştirilmesi ve ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı’na bağışlanacak.

Açık artırmada Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın kravatının yanı sıra dünyanın dört bir yanından gönderilen ürünler de yer alacak.

50+ projesi için Türkiye’nin dört büyükleri Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un yanı sıra Liverpool, Real Madrid, Manchester United, Arsenal ve Chelsea gibi dünyaca ünlü takımlar da imzalı ürünlerini Vakıf’a göndererek projeye destek verdi.

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Raif Denktaş, vefatından 20 gün kadar önce imzaladığı safari gömleği, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat değişim döneminde kullandığı gözlükleri, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu imzalı replika forma ile projeye katkı koydu. Türkiye Cumhuriyeti 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel ise vefatından önce ünlü fötr şapkasını imzalayarak projeye katıldı.

Açık artırmada sunularak bağış toplanacak ürünler arasında futbolcu Arda Turan imzalı forma, dört kez dünya ironman şampiyonu olan Chrissie Wellington imzalı tişört, İngiliz Greg Rusedski imzalı tenis raketi, dünyaca ünlü sanatçı Lennie Payne’in tost ekmeğinden yaptığı Atatürk portresi, McLaren Mercedes F1 takımı eski sürücülerinden bir kez dünya şampiyonu olan Jenson Button ve iki kez dünya şampiyonu olan Lewis Hamilton imzalı takım forması, Ukrayna Voleybol Milli Takımı'nın imzalı topu, Volkan Konak’ın kendi adına dikilmiş gömleği, dört kez F1 dünya şampiyonu olmuş Sebastian Vettel imzalı Redbull F1 takımı eşyaları, Ferrari F1 takımı sürücüleri Fernando Alonso ve Felipe Massa imzalı şapkalar ve daha birçok eşsiz ürün yer alıyor.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 60
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1605
Toplam Tekil 4078333
IP 3.145.17.46






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu