BASIN BÜLTENİ Akıncı ile Anastasiadis bugün yeniden bir araya geliyor - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı ile Anastasiadis bugün yeniden bir araya geliyor
Tarih: 31.10.2015 > Kaç kez okundu? 1341

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs müzakereleri kapsamında bugün yeniden bir araya geliyor.

Ara Bölgede BM tarafından müzakereler için tahsis edilen binada yer alacak görüşme saat 10.00’da başlayacak. Görüşmeye, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide de katılacak.

Liderler en son 12 Ekim’de görüşerek “henüz çözümlenmemiş” konuları müzakere etmiş ve ardından ara bölgedeki Chateau Status Restorant’ta yemekte bir araya gelmişti.

Son liderler görüşmesinin ardından Müzakereciler Özdil Nami ile Andreas Mavroyannis ise mülkiyete ilişkin kriterler konusunda yoğun bir çalışma başlattı.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de katılımıyla, başta mülkiyet kriterleri olmak üzere zor ve komplike konuların çözümüne yönelik bir ön hazırlık yapmak amacıyla 21 Ekim’de toplantı yapan Müzakereciler 23 ve 26 Ekim’de de bir araya gelerek çalışmalarını sürdürdüler.



Müzakere Heyeti Ankara’da temaslarda bulundu



Müzakereci Özdil Nami başkanlığındaki müzakere heyeti dün Ankara’ya giderek temaslarda bulundu.

Heyet, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ve TC Dışişleri Bakanlığı bürokratlarıyla yaptığı görüşmede müzakere süreciyle ilgili teknik bilgi paylaşımında bulundu.

Görüşmede, Kıbrıs müzakerelerinin hızlandırılmış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Feridun Sinirlioğlu, adil, kalıcı ve hızlı bir çözümden yana olduklarını ifade etti.

Ortaya çıkan bu son fırsatın heba edilmemesini arzu ettiğini belirten Sinirlioğlu, geçmişte oluşan bazı fırsatları harcayan Rum tarafının, ne yapmak istediğine artık karar vermesi gerektiğini söyledi.



Akıncı: “Barışa kavuşmuş, çağdaş, Avrupalı ve dünyalı bir Kıbrıs, TC’nin ilişkilerini kolaylaştırır”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Barışa kavuşmuş, çağdaş, Avrupalı ve dünyalı bir Kıbrıs’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası ilişkilerini kolaylaştıracağı ve büyük küresel hedeflerine ulaşma konusunda da yardımcı olacağı muhakkaktır” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92’inci yıldönümü kutlamaları çerçevesinde konuşan Akıncı, Atatürk’ün ‘Yurtta barış dünyada barış’ ilkesini içselleştirmiş bir toplum olarak, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı barışın temellerini atma uğraşı içinde olduklarını vurguladı. Mustafa Akıncı, iki kesimli, iki toplumlu, iki kurucu devletin siyasal eşitliğine dayalı, birleşik federal bir yeni yapının sadece Ada için değil, bölge için de yararlı sonuçlar doğuracağına inandıklarını kaydetti.

Bu gayretlerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar büyük katkılar sağladığını kaydeden Akıncı, “Eminim ki bundan sonra da sağlamaya devam edecektir. Umarım, çabalarımız sonuç verir ve Kıbrıslı Türkler gerek Adamızda gerekse dünyada hak ettikleri saygın konumu elde ederler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı törende yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti’nin, uzandığı derin tarihsel kökler ve dayandığı modern ilkeler sayesinde bugün bölgesinin en önemli ve potansiyeli en yüksek ülkeleri arasında yer aldığını kaydetti.

Mustafa Kemal’in pek çok veciz sözünün arasında özellikle bir tanesinin ayrı öneme sahip olduğunu dile getiren Akıncı, bunun Atatürk’ün liderlik vizyonunu ve mücadele rotasını berrak bir biçimde özetleyen “yurtta barış; dünyada barış” sözü olduğunu ifade etti.

Akıncı, “Her yandan kuşatıldığı ve esir alınmak istendiği için silahlı savunmaya mecbur olan bir ülke, savaşla elde ettiği özgürlüğü, barışla kutsayan bir lidere sahipti” dedi ve bugün özellikle yakın coğrafyaya bakan herkesin, barışın değerini bir kez daha kolaylıkla anlayabildiğini vurguladı.

Akıncı, Atatürk’ün, o gün bir dünya savaşı geçiren ve yeni bir dünya savaşına daha hazırlanan dünyaya yaptığı çağrının bugün de karşılığı olan güçlü bir yankıya sahip olduğunun altını çizdi.

Akıncı şöyle konuştu:

“Türkiye Cumhuriyeti, çok zorlu bir mücadele sonucunda kuruldu. Askeri kuşatma altında, varını yoğunu ortaya koyarak kendini mücadeleye adayan yoksul Anadolu, olağanüstü bir başarı elde etti.

Fakat belki de esas destan savaştan sonra yazıldı. Dönemin koşullarına ve savaşın yol açtığı yıkıma rağmen, Türkiye Cumhuriyeti halkı, ciddi bir reform sürecine girdi.

Anadolu, savaştan sonra dünyaya sırtını dönmedi. Bilakis dünyaya açılmanın ve saygın bir konum edinmenin yollarını aradı ve buldu. ‘Muasır medeniyetler seviyesine ulaşma’ ilkesi, büyük bir toplumsal dönüşüm projesine rehberlik etti. Atatürk’ün ve liderlik ettiği halkın ‘medeniyet’ özlemi, ülkenin gelişmesini sağlayan temel unsur oldu” .

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türkler için ne denli önemli olduğunu ifade etmeye gerek bile olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye duydukları yakın, sıcak ve samimi duyguların tarihsel ve kültürel damarlardan beslendiğini kaydetti.

Türkiye’deki her iyi gelişmenin Kıbrıslı Türkleri mutlu ettiğini, her kötü gelişmeninse derinden üzdüğünü ifade eden Akıncı, “Tarih kitapları, Osmanlı İmparatorluğu’nda meşrutiyet ilan edildiğinde, bunun ilk önce İngiliz sömürgesi altındaki Kıbrıslı Türkler arasında coşku yarattığını yazmaktadır. Meşrutiyeti kutlayanların Lefkoşa’daki fener alaylı kutlamaları İstanbul’un dikkatini çekecek kadar renklidir. Kurtuluş Savaşı yıllarında burada sayısız destek yürüyüşü yapılmış; Anadolu’da savaşanlara karınca kararınca destek sağlayabilmek amacıyla yardım kampanyaları başlatılmıştır. Kıbrıslı Türklerin Atatürk devrimlerine verdiği büyük destek de tesadüfi değildir” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş mücadelesi ve kuruluş ilkelerinin, Kıbrıslı Türklerin çağdaş, dünyalı, özgür ve kendi kendine yeten bir toplum olma iradesine ilham verdiğini söyleyen Akıncı, Kıbrıslı Türkler’in de hedefinin “çağdaş medeniyetler seviyesi” olması gerektiğini ve “medeniyet yolunda elde edilecek başarının yenileşmeye bağlı” olduğunu bildiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük, güçlü ve potansiyel yüklü bir devlet olarak bölge ve dünya dengeleri içinde çok önemli bir yere sahip olduğunu da dile getirdi ve böyle bir ülkeye olan tarihsel, kültürel, duygusal ve coğrafi yakınlığın Kıbrıslı Türkler bakımından önemli fırsatlar ve avantajlar sağladığına dikkat çekti.

Akıncı şunları kaydetti:

“Bizler, Atatürk’ün ‘Yurtta barış dünyada barış’ ilkesini içselleştirmiş bir toplum olarak, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı barışın temellerini atma uğraşı içindeyiz. İki kesimli, iki toplumlu, iki kurucu devletin siyasal eşitliğine dayalı, birleşik federal bir yeni yapının sadece Adamız için değil, bölgemiz için de yararlı sonuçlar doğuracağına inanıyoruz. Bu gayretimizde Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar büyük katkılar sağlamıştır. Eminim ki bundan sonra da sağlamaya devam edecektir. Umarım, çabalarımız sonuç verir ve Kıbrıslı Türkler gerek Adamızda gerekse dünyada hak ettikleri saygın konumu elde ederler. Buradan, başkent Lefkoşa’dan tüm Anadolu’ya en içten dileklerimi gönderiyorum. Kıbrıslı Türkler olarak sevincinize ortağız. Tüm halkım adına daha nice Cumhuriyet Bayramları diler, sevgi ve saygılarımı sunarım”

Törene, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Meclis Başkanı Sibel Siber, Başbakan Ömer Kalyoncu’yu temsilen Maliye Bakanı Birikim Özgür, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı (KTBK) Korgeneral İlyas Bozkurt, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Erhan Uzun, Ana muhalefet DP –UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şevik, bazı bakanlar, milletvekilleri, askeri erkan, devlet üst düzey yöneticileri, siyasiler ve diğer yetkililerle vatandaşlar katıldı.



Türkiye Cumhuriyeti 92 yaşında.



Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92’inci yıldönümü kutlamaları çerçevesinde Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, dün Elçilik İkametgahı’nda tebrik kabul etti.

Ardından, Lefkoşa Atatürk Anıtı’nda tören düzenlendi.

Tebrik kabulüne ve törene, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Ömer Kalyoncu’ya vekaleten Maliye Bakanı Birikim Özgür, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İlyas Bozkurt, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Erhan Uzun, 28. Tümen Komutanı Tümgeneral Taci Kurul, 39. Tümen Komutanı Tümgeneral Sadık Piyade, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, Ana Muhalefet Partisi Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş, bakanlar, bazı milletvekilleri, muharip dernek temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve bazı oda başkanları katıldı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı anıt özel defterine şunları kaydetti:

“Aziz Atatürk;

En büyük eserin Türkiye Cumhuriyeti bugün 92. yılına ulaşmış bulunuyor.

Yıkılan ve parçalanan bir imparatorluktan, senin çağdaş anlayışının ürünü olarak ortaya çıkan bu yeni yapı Türk ulusuna kazandırdığın en büyük değerdir.

Öyle inanıyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik bir devlet olarak çağdaşlık yolunda ilerlemeye devam edecek, gelecek kuşaklar çok daha mutlu huzurlu günlere ulaşacaklardır.

Bu inançla seni bir kez daha saygıyla anıyoruz, ruhunuz şad olsun.”

TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay da anıt özel defterine şunları yazdı:

“Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk,

En önemli eseriniz olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92. yıldönümünü yine büyük bir kıvanç ve coşkuyla kutluyoruz.

Türk milletinin önderliğinizde başlattığı ve tek yürek olarak verdiği bağımsızlık mücadelesi soncu kurulan Cumhuriyetimiz sayesinde bugün Türkiye; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak dünyanın saygın devletleri arasında yerini almıştır.

Büyük önder, Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan 29 Ekim 1923’te kabul edilen yeni yönetim şekli ve Kıbrıs Türk halkına da ışık tutan ilke ve devrimleriniz ile Türk milletine hak ettiği en kapsamlı çağdaşlaşma, toplumsal ve siyasal reformunu da gerçekleştirmiş oldunuz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişte omuz omuza verdiği mücadelede olduğu gibi, bugün ve gelecekte de Kıbrıslı Türk kardeşlerimize her türlü desteğini sürdürmeye kararlılıkla devam edeceğini bir kez daha ifade etmek isteriz.

Bu anlamlı günde aziz hatıranız önünde saygıyla eğilirken, Kurtuluş Savaşımızın şanlı şehitlerini rahmet ve minnetle, tüm kahraman gazilerimizi de bir kez daha şükranla anıyoruz.

Ruhunuz şad olsun. “



Eroğlu :“Rum tarafı bir taraftan görüşür gibi yapıyor diğer taraftan hakları gasp ediyor”



3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum tarafının dün olduğu gibi, bugün de bir taraftan oyalama taktikleri ile masada oturup görüşür gibi yaptığını, diğer taraftan da hakları gasp ederek, gençlerin spor yapmasını, iş insanlarının ekonomik faaliyetlerini, kültür-sanat camiasının dışa açılmasını bilerek, isteyerek yoğun bir çaba ile engellediğini söyledi.

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs konusundaki gelişmeleri değerlendirdi.

Eroğlu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades’in EOKA’cıları anma töreninde söyledikleri ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Nicos Kocas’ın açıklamalarının, Rum-Yunan ikilisinin 21 Aralık 1963’ten bu yana sürdürdüğü stratejik Kıbrıs politikalarında en küçük bir değişiklik olmadığını gösterdiğini vurguladı.

Rum-Yunan ikilisi hala iki kesimliliği, iki toplumlu yapıyı, iki egemen ve siyasi eşit kurucu devletin oluşturacakları yeni ortaklığın söz konusu olduğu, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamını kabul edebilecek anlayıştan çok uzak olduğunu ifade eden Eroğlu, Rum tarafının hala, Kıbrıs Türk halkından kabul edemeyeceği toprak tavizleri ve mülkiyet rejimi talep ettiğini kaydetti.

“Rum liderliği bir taraftan masada görüşür gibi yaparken diğer taraftan, İsrail ve Mısır ile hidrokarbon yatakları konusunda anlaşmalar yapıyor, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü tam üyelik müzakerelerinde Türkiye’ye çelme takmaya devam ediyor” diyen Eroğlu, durum böyle olunca da Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ısrarla ortaya koyduğu Güney Kıbrıs’ta seçimlerin yapılacağı Mayıs ayına kadar bir çözüm bulunması hedefinin daha şimdiden Rumlar tarafından çökertilmiş olduğunu ifade etti.

Eroğlu, bazı önerilerde bulundu. Eroğlu’nun önerileri şöyle:

“KKTC ve Türkiye kendilerini Kıbrıs konusunda yeni ve kapsamlı bir değerlendirme sürecine hazırlanmalıdır.

Rum tarafının bugünkü statükoyla Kıbrıs Türk tarafının elini kolunu bağlamasına, Türkiye’ye engeller çıkarmasına artık dur denilmelidir.

Yapılacak değerlendirmelerden sonra Rum tarafının uzlaşmazlığı karşısında nasıl bir yol izleneceği referandumla halkımıza sorulmalıdır.

Rum tarafının niyeti antlaşma değildir. O nedenle tüm başlıklarda dikkatli davranılmalı gereksiz açılımlardan kaçınılmalıdır.”

Eroğlu, Yeni Erenköy’de yapılan son anket ve halkın çeşitli nedenlerle ortaya koyduğu görüşlerden de belli olan bir şekilde, insanların, Karpaz başta olmak üzere, özel statü bölgelerine, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin ortadan kaldırılmasına veya sulandırılmasına, iki kesimliliğin bozulmasına, mülkiyet konusunun 1974 öncesine dönüş anlamına gelen bir formülle çözülmesine, sosyo-ekonomik yapıyı alt-üst edecek toprak ve mülkiyet düzenlemelerine yol açılmasına, Rumlara iki toplumluluğu bozacak haklar verilmesine, Rumların daha fazla taviz koparma iştahlarını kabartacak teslimiyetçi politikalar izlenmesine karşı olduğunu vurguladı.

Eroğlu şöyle devam etti:

“Elbette Kıbrıs’ta var olan gerçeklere dayalı bir antlaşma olması Adamız, bölgemiz ve iki halkın Anavatanları açısından yararlı olur ama asla bunun karşılığında Kıbrıs Türkü özgürlüğünü, egemenliğini, güvenliğini, tüm ekonomik değerlerini feda edemez, sosyal yapısını mahvedecek bir yola girmez, kimse Kıbrıs Türk Halkı’nı buna zorlayacak bir yol izleyemez.”



Erdoğan: “Bu su aynı zamanda bir barış suyu da olabilir”



Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer Güney Kıbrıs yarın su noktasında bir sıkıntıya girecekse o zaman bu su aynı zamanda bir barış suyu da olabilir” dedi.

Erdoğan, dün akşam bir TV kanalında soruları yanıtlarken yaptığı konuşmada, Türkiye’den KKTC’ye Su Temin Projesi konusuna da değindi.

Bu dev projenin 1 milyar 600 milyon liraya mal olduğunu anımsatan Erdoğan, bununla birlikte Kuzey Kıbrıs'ın içme suyuna kavuştuğunu ve gerekirse kullanma suyu olarak da buradan istifade edeceğini söyledi.

"Şimdi eğer 'milliyetçiyiz' diyorsanız, eğer 'millilik' diyorsanız, eğer 'yerli bir anlayış' diyorsanız işte bu, uygulaması bu" diye konuşan Erdoğan, "Lafla bunlar olmuyor ve biz şimdi o uygulamayı yaptık ama bunların işine gelmiyor. Bunu asla gündeme getirmek istemiyorlar. Biz Anamur'daki açılış töreninde Sayın Başbakan ile beraber oradaki halkın gözlerinde o heyecanı, o coşkuyu gördük ama Kuzey Kıbrıs'ta da gördük, aynı heyecanı orada da. Çünkü sık sık su kesintisi oluyor vesaire" diye konuştu.

Bunun aynı zamanda Kuzey Kıbrıs'a farklı bir güç kattığını ifade eden Erdoğan, "Neydi o farklı güç? Eğer Güney Kıbrıs yarın su noktasında bir sıkıntıya girecekse o zaman bu su aynı zamanda bir barış suyu da olabilir. Onun için de bu görüşmelerin tabi neticesi filan bunların hepsi çok önemli. Fakat tabi Güney Kıbrıs'taki birileri de 'Ay biz o sudan almayız' filan gibi ifadeler de kullanıyor" dedi.



Lakkotripis: “Zohr yatağının Kıbrıs MEB’ine ulaşıp ulaşmadığını bilmiyoruz”



Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, Mısır’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde (MEB) keşfedilen “Zohr” yatağının, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği “MEB”e uzanıp uzanmadığını henüz bilmediklerini açıkladı.

Rum Simerini gazetesinin haberine göre Lakkotripis, “Zohr” yatağıyla ilgili jeolojik bilgilerin henüz ellerine ulaşmadığını belirtirken, iki ülkenin teknik heyetlerinin bu konu üzerindeki görüşmelerinin devam ettiğini söyledi.

Lakkotripis, “Zohr” parselinin en azından yapısal olarak Güney Kıbrıs “MEB”ine ulaştığını ve şimdi geriye kalanın, doğalgaz yatağının da ulaşıp ulaşmadığını görmek olduğunu kaydetti.

Kahire’ye son ziyaretinde, jeolojik verilerle ilgili görüşme yaptığını anımsatan Lakkotripis, iki ülke arasında tüm sınırları belirleyen anlaşmalar bulunduğunu ve teknik heyetlerin, nasıl ilerleneceğini belirlemek için müzakere ettiklerini ifade etti.

Öte yandan Rum Fileleftheros gazetesi de, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği “MEB”indeki çalışmaların yapıldığı bölgede, güvenlik ve sağlıkla ilgili AB normlarına uyum sağlanmasında gecikme yaşandığını ve bu durumun, prosedürlerin Güney Kıbrıs aleyhinde gelişmesine sebep olduğunu yazdı.

Gazete, Rum İçişleri Bakanlığı’nın, Meclis’e uyum tüzüğü sunduğunu ve tüzüğün, çalışanların güvenlik ve sağlığının korunması, ciddi kaza tehlikeleriyle mücadele, deniz kirliliğinin önlenmesi gibi maddeler içerdiğini kaydetti.



Kalyoncu, bugün ameliyat oluyor



Başbakan Ömer Kalyoncu, sağ kalçasından bugün operasyon geçireceğini açıkladı.

BRT’ye açıklama yapan Başbakan Kalyoncu, kalça operasyonunu Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Operatör Doktorlarından Ali Çaygür’ün yapacağını da ifade etti.

Kalça ameliyatının bugün sabah yapılacağını kaydeden Başbakan Kalyoncu, bir hafta istirahat etmesinin ardından sağlığına kavuşabileceğini söyledi.

Başbakan Vekili Maliye Bakanı Birikim Özgür de yaptığı açıklamada, Başbakan Kalyoncu’nun bugün operasyon geçireceğini ve en kısa sürede sağlığına kavuşup, önümüzdeki hafta görevinin başında olacağını söyledi.

Özgür, “Dün (önceki gün) Bakanlar Kurulu sırasında Başbakan’ın ayağında bir ağrı olduğunu fark ettik. Daha sonra Başbakana Devlet Hastanesinde gerekli tetkikler yapıldı ve yarın küçük bir operasyon geçirmesi öngörülüyor. En kısa süre içerisinde de sağlığına kavuşabileceği bilgisine sahibiz. Görevine dönene kadar ben vekaleten ona yardımcı olacağım. İstişare halindeyiz sabah da konuştuk. Herhangi bir sıkıntı olacağını düşünmüyoruz. Sayın Başbakan, çok kısa süre içerisinde görevinin başına geri dönecek. Önümüzdeki hafta içerisinde görevinin başında olacak” dedi.

Başbakan vekili Maliye Bakanı Birikim Özgür bir soru üzerine önceki gün akşam üzeri vekaletle ilgili gerekli resmi yazışmaların gerçekleştiğini ve dün de 29 Ekim törenlerinde Başbakana vekalet ettiğini dile getirdi.

Özgür, “ Resmi kağıtta vekaletim; Sayın Başbakan görevine dönene kadar şeklinde bir ifadedir. Ancak sözlü olarak benim aldığım bilgi Pazartesi veya en geç Çarşamba gün Sayın Başbakanın görevinin başında olacağıdır” şeklinde konuştu.



12 Mülteci siyasi iltica talebinde bulundu



Kıbrıs’taki İngiliz Ağrotur Üssü’ne 21 Ekim’de balıkçı teknesiyle gelen, daha sonra da Dikelya Üssü’ne götürülen 114 mülteciden 12’si siyasi iltica talebinde bulundu.

Rum Fileleftheros gazetesi 12 mültecinin İngiliz Mahkemesi’ne siyasi iltica talebinde bulunduğunu ancak, Güney Kıbrıs’ta mı kalmak, yoksa İngiltere’ye mi gitmek istedikleri konusuna bir netlik getirilmediğini yazdı.

İltica talebinin ardından 12 mültecinin, Dikelya Üssü’nde geriye kalanlardan uzakta başka bir alana götürüldüklerini kaydeden gazete, mültecilerin bu duruma tepki gösterdiğini ve gerilimli anlar yaşandığını belirtti.

Gazete İngiliz Üsler İdaresi’nin Salı gününün aksine önceki gün üç uluslararası haber ajansı ve Kıbrıslı Rum gazetecilere mültecilerin kaldıkları alana girerek yaşam koşullarını görmelerine izin verdiğini de aktardı.

İngiliz Üsleri’nin çadırlarda kalan mültecilere tıbbi hizmet, kahvaltı ve iki ana öğün, içecek, sıcak-soğuk su, duş, tuvalet, elektrik, gibi hizmetler verdiğini kaydeden gazete, İngiltere’nin, Dikelya’daki neredeyse tüm sivil personelini mültecilere hizmet için seferber ettiğini yazdı.

Öte yandan Rum Simerini gazetesi ise mültecilerin Ağrotur Üssü’ne çıktığı andan itibaren mültecilerin sorumluluğunu kimin üstleneceği konusunda “kavga” başladığını yazdı.

Güney Kıbrıs ile İngiltere’nin aralarındaki ilgili anlaşmaları farklı yorumladığını belirten gazete, İngiltere’nin işine geldiği gibi davrandığı yönünde eleştirilerde de bulundu.



81 Bin öğrenci



Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Yüksek Öğrenim ve Dış ilişkiler Dairesi Müdürlüğü’nün açıkladığı sayısal veriler ışığında 2015-2016 yılında KKTC Üniversitelerinde yaklaşık 81 bin öğrenci eğitim ve öğretim görüyor.

Bu öğrencilerin 47 bin 33’ü TC uyruklu, 21 bin 982’si Türkiye Cumhuriyeti dışından gelen yabancı uyruklu, 12 bin öğrenci ise KKTC vatandaşı olduğu kaydedildi.

Geçen yıl bu tarihlerde üniversitelerde 74 bin öğrenci öğrenim görürken, bu yıl 7 bin öğrenci artışı olduğu kaydedilen açıklamada, özellikle geçen yıl 41 bin 928 olan TC uyruklu öğrenci sayısının bu yıl 47 bin 33’e çıkmasına dikkat çekildi.

Açıklamada, verilerin 19-23 Ekim 2015 tarihleri arasında üniversite temsilcilerinden alındığı, üçüncü ülke öğrencileri ile ilgili üniversitelere kayıt işlemlerinin ise devam ettiği ve Kasım’ın ilk haftası gibi daha net rakamların ortaya çıkacağı kaydedildi.



Güney Kıbrıs’ın hellimin tesciliyle ilgili başvurusu zorda



Güney Kıbrıs’ın Avrupa Komisyonu’na, hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün” olarak AB nezdinde patentinin alınması için yaptığı başvuruya, önceki güne kadar 5 itiraz geldiği ve hellimin tescilinin, Rum Hükümeti’nin bütün teskinlerine rağmen zorda olduğu bildirildi.

Gazete, edindiği bilgilere dayanarak, dosyaya İngiltere ve Finlandiya’nın devlet olarak Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avustralya ve Dubai’den de ticaretle uğraşan 3 özel şirket olarak itiraz edildiğini kaydetti.

İngiltere’deki perakendecilerin, yıllık bazda Kıbrıs’tan çok daha fazla hellim ticareti yaptıklarını belirttiğini yazan gazete, bu durumun, hellimin tescilinde sorun yaratacağına işaret etti.

Gazete, elde ettiği başka bilgilere dayanarak, İngiltere’den gelen itirazlarda, İngiltere’deki hellim üreticilerine, ellerindeki ürünleri satmaları için “geçiş dönemi” hakkı tanınmasının talep edildiğini kaydederken, İngiltere’deki yetkili makamların, önümüzdeki haftalarda itirazla ilgili tüm tarafları çağırarak, bu konuda nasıl hareket edileceğini kararlaştıracağını yazdı.

Haberde, itirazların gerek hellim ticareti, gerekse Güney Kıbrıs’ın sunduğu tescil dosyasındaki teknik hatalara dayandığı kaydedildi.

Gazete, itiraz sahiplerine, bu itirazlarının gerekçelerini açıklaması için 2 aylık süre tanınacağını ve bu sürenin ardından, itiraz sahipleri ile Güney Kıbrıs arasında konuyla ilgili müzakerelerin yapılması ve orta yolun bulunarak, hellimin tescili prosedürünün ilerlemesi için 3 aylık süre verileceğini yazdı.







Enformasyon Dairesi







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 48
Dün Tekil 2050
Bugün Tekil 657
Toplam Tekil 4079435
IP 18.191.228.88






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























18 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Hepiniz birer T rk Bayra s n z. Bayra lekelemeyin, kirletmeyin yere d rmeyin.
(Alpaslan T RKE )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu