BASIN BÜLTENİ Çolak, Fransız düşünce kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Çolak, Fransız düşünce kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi
Tarih: 25.10.2015 > Kaç kez okundu? 1484

Paylaş


Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Paris’teki temasları çerçevesinde Fransız medyası ve Fransız düşünce kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.

Bakan Çolak Paris’teki temasları çerçevesinde, Fransız düşünce kuruluşu IPSE tarafından düzenlenen, moderatörlüğünü ise kuruluşun başkanı Emmanuel Dupuy’un yaptığı ve Sarkozy hükümetinin eski bakanlarından senatör Jean Marie Bockel’in de yer aldığı Yuvarlak Masa Toplantısına katıldı.

Toplantı sonrasında, Fransız Dışişleri Komitesi üyesi ve Fransa’nın NATO Nezdindeki Daimi Delegasyonun da üyesi olan Bockel ile bir araya gelen Bakan Çolak, Fransa’nın Kıbrıslı Türkler ile ilişkilerini geliştirmesinin çözüm surecine olumlu katkı yapacağının altını çizerek, bunun Kıbrıslı Türklerin kendilerini ifade etmek için en doğal hakları olduğunu vurguladı.

Bakan Çolak Paris’teki temasları çerçevesinde, Institut Françaisdes Relations Internationales düşünce kuruluşunun Türkiye Programının başkanı Dorothée Schmid ile de görüştü. Görüşmede, Kıbrıs sorunu ve Kıbrıslı Türklerin beklentileri ile Türkiye’nin Kıbrıs sorununa bakış açısını irdelenirken, Dışişleri Bakanı Çolak, Kıbrıslı Türklerin çözüm konusundaki isteminin sorgulanmasına gerek olmadığını ifade ederek, Türkiye’nin de çözüme verdiği desteği samimiyetle sürdürdüğünü vurguladı.

Paris’teki temaslarını tamamlayan Bakan Çolak, dün Kıbrıs’a döndü.



Talat, Avrupa Parlamentosu’nda konuştu



Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Brüksel’de Avrupa Parlamentosu (AP) Birleşik Sol Grup ev sahipliğinde ve AKEL delegasyonu organizasyonunda düzenlenen “Kıbrıs Sorunu, Müzakereler ve Son Durum” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Konuşmasında Kıbrıs sorunu konusunda yaşananları 2000’li yılların başından alarak anlatan Talat, son dönemde başlayan bu yeni süreçte mülkiyetin, belirlenecek kriterlere göre mülkiyet komisyonu tarafından çözüleceği konusunda varılan mutabakatın çok büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

“Bu konuda elde edilecek ilerleme, elbette kriterlerin belirlenmesiyle paralel olarak gelişecektir” diyen Talat, yeni bir dönem yaşandığını kaydetti. Talat, artık Kıbrıs sorununun çözümünün her iki toplumun da yararına olacağının çok büyük kitleler tarafından kabul edildiğini, ortak noktaların gittikçe çoğaldığını dile getirerek, Yönetim ve Güç Paylaşımı, Ekonomi, AB ile İlişkiler dışında Mülkiyet konularında da yakınlaşmaların arttığına değindi.

Geriye iki önemli başlık kaldığını, bunlardan birisinin toprak, yani harita; diğerinin ise güvenlik ve garantiler olduğunu belirten Talat, şunları ifade etti:

“Toprak, acıtıcı olabilir. Sıkıntı yaratabilir. Milliyetçiliği ayağa kaldırabilir. Ama karmaşık olmaktan uzaktır. Müzakere edilir ve bir al-ver’le sonuçlandırılır. Güvenlik ve garantiler, elbette son derece hassastır. Ama inanın ciddi takıntılar nedeniyle büyük bir sorunmuş gibi algılanıyor. Aslında karşılıklı empatiyle yakınlaşılabilecek bir alandır. Bu konuları bugün tartışmanın çok fazla işe yarayacağını düşünmüyorum. Önce temel sorunları çözelim, sonra toprak ve güvenlik konularına döneriz. Aslında çok uzak değiliz. Sorunun çözümü yakın. Bunun için hepimize görev düşüyor”.

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan liderler, çözüm yönünde işbirliklerinin altını çizerken, çözümün Kıbrıslıların elinde olduğunu vurguladı.

Her iki toplumdan katılımcıların dile getirdiği geçmişle yüzleşerek geleceğe yönelik çözüm çalışmaları yürütülmesi konusu konuşmacılar tarafından da önemli bir nokta olarak destek buldu ve iki toplum arasındaki güvenin oluşmasında önemli olabilecek önerilere yer verildi.

Bu önerilerden üç dilli eğitim verecek temel ve yükseköğrenim kurumlarının kurulması ve ortak bir gelecek inşasında eğitime önem verilmesinin katılımcıların büyük desteğini aldığı belirtilen açıklamada, katılımcıların “Avrupa Parlamentosu çatısı altında iki parti liderinin bir araya geldiği bu kadar geniş katılımlı bir etkinliğin daha önce gerçekleşmemiş olması çözüm sürecinde bu işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu” yorumuna yer verildi.





Akıncı, Doherty’i kabul etti



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, göreve kısa süre önce başlayan ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi Kathleen Doherty’i kabul etti.

Görüşmeyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.



Akıncı: “Ülkede güçlü bir yapıya ulaşmak çözüm sonrası için de önemlidir”



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ülkede güçlü bir yapıya ulaşmanın çözüm sonrası için de önemli olduğuna işaret ederek, “İçerideki konularımızın çözümünü sürekli Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne endekslemek, sadece ve sadece o günü beklemek, bizi çözüme yaklaştırmaz; aksine uzaklaştırır” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, dün Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber ve beraberindeki heyeti kabulünde yaptığı konuşmada, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs, Türkiye ve uluslararası alana yönelik çok boyutlu çalışmalar yapmasının önemli olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs sorunu konusunda ciddi ilerlemeler sağlandığını ancak müzakerelerde halen çetrefilli konuların olduğunu da sözlerine ekledi.

Politik kararlılığın ve istencin önemine dikkat çeken Akıncı, Kasım ayından itibaren müzakerelerde hızlandırılmış bir sürece gidileceğini söyledi.

“Tam bir tarih söylemesek de temennimiz en kısa zamanda çözüme ulaşmaktır” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, konjonktürün müsait olduğunu ve ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini kaydetti.

Kanber de konuşmasında “Kıbrıs sorununun çözümü için mücadele etmekten korkmamalıyız” diyerek, Kıbrıs sorununda ilerleme kaydedildiğini gördüklerini ve çözüme katkı koymayı arzu ettiklerini dile getirdi. Kanber, oda olarak yaptıkları faaliyetleri Cumhurbaşkanı Akıncı ile paylaştı.

Kanber, kabulde Cumhurbaşkanı Akıncı’ya, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen müzakere sürecinde başarılar diledi.

Çözüme giden yolda örgütlerin katkısının önemine değinen Kanber, Lefkoşa Türk Belediyesi ile Güney Lefkoşa Rum Belediyesi’nin Larnaka’da ortak bir festival düzenlemek için çalışma yaptıklarını söyledi.



Müzakereciler ve mülkiyet çalışma grupları önceki gün bir araya geldi



Kıbrıs Türk ve Rum müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’in önceki gün çözüm müzakereleri çerçevesinde bir araya geldikleri, görüşmenin mülkiyet çalışma grupları ve BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin katılımıyla gerçekleştiği bildirildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, Kıbrıs Türk ve Rum müzakerecilerin önceki günkü görüşmesinin mülkiyet çalışma grubu üyeleri ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin katılımıyla gerçekleştiğini yazdı.

Gazete, Eide’nin sosyal medyada hesabından yaptığı açıklamaya yer verirken, elde ettiği bilgilere göre ise, tarafların tezlerinde bir değişiklik görülmediğini iddia etti.

Dikkatlerin, liderlerin Kasım ayında yoğunlaşacak görüşmelerine yöneldiğini ve liderlerin üç görüşme yapmasının beklendiğini de belirten gazete, şu ana kadar bu görüşmeler için kesin tarih belirlenmesine çalışıldığını vurguladı.





Siber, Dünya Tekvando Federasyonları Başkanı Linda Park’ı kabul etti



Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, KKTC 27. Uluslararası Tekvando Şampiyonası’na katılmak üzere KKTC’ye gelen Dünya Tekvando Federasyonları Başkanı Linda Park ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Ziyarette, KKTC Tekvando Federasyonu Başkanı Eyüp Zafer Gökbilen, Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Talih Yılmaz, Norveç Tekvando Federasyonu Başkanı, İran, Bulgaristan, Azerbeycan, Ermenistan, Özbekistan ve Moldova sporcu ve temsilcileri de hazır bulundu.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber Dünya Tekvando Federasyonu Başkanı Linda Park ve diğer ülke temsilcilerini KKTC’de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Spor ve kültürün dünya barışına, kardeşliğine ve dostluğuna büyük katkı yaptığını dile getiren Siber, Kıbrıs Türk halkına uygulanan spor ambargolarının kaldırılması gerektiğini de söyledi

Linda Park da kabulde yaptığı konuşmada, KKTC’de bulunmaktan son derece mutlu olduğunu belirtti.



Özgürgün: “Cumhurbaşkanlığı, bürokratların atanmasına yasal gerekçe göstermeksizin engel koyma hakkına sahip değildir”



Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bazı atamaları beklettiğini iddia etti ve “Cumhurbaşkanlığı makamı dahi bürokratların atanmasına, yasal gerekçe göstermeksizin engel koyma hakkına sahip değildir” dedi.

Özgürgün konuyla ilgili yazılı açıklamasında, Akıncı’nın Ulusal Birlik Partisi’ne “anlam veremedikleri bir şekilde olumsuz tavır sergilediğini” öne sürdü.

“Öncelikle belirtmek isterim ki yeni kurulan koalisyon hükümetindeki partimizin üstlendiği bakanlıklarda bürokratların atanmasına Cumhurbaşkanlığı makamı olsa dahi yasal gerekçe göstermeksizin engel koyma hakkına sahip değildir, olmamalıdır” diyen Özgürgün, şöyle devam etti:

“Hükümetin bir kanadının üç bakanını üç dakikada onaylayan Sayın Akıncı’nın, Başbakan ve ilgili bakanın imzasını taşıyan bir bürokratın atanmasına otuz gündür gerekçesiz engel çıkarmasına anlam vermekte zorlanmaktayız.

Kaldı ki söz konusu olayın basına yansıdığı şekliyle şaibelerle yüklü bir bürokratı korumaya yönelik olduğu şeklinde gösterilmesi de gerçekten üzücüdür ve asla kabul edilemez.

Ulusal Birlik Partisi olarak bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanı’nı sağduyulu davranmaya çağırır, hizmet engeli yaratmamaya, partimizle ilişkileri daha da germemeye davet ederiz.”



Özgürgün: “Hükümet ülkenin ciddi sorunlarına çözüm bulmak için kuruldu”



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Genel Başkan Adayı Hüseyin Özgürgün, UBP-CTP hükümetinin ülkenin sorunlarına çare bulmak için kurulduğunu vurguladı.

Hükümetin Meclis’in yaz tatilinde ve bitmiş bir bütçe ile kurulduğunu belirten Özgürgün, bu yüzden hükümete zaman vermek gerektiğini, ocak ayından itibaren bütçenin de geçmesiyle çalışmalara hız verileceğini ifade etti.

Hükümetin ciddi sorunları çözmek için kurulduğunu kaydeden Özgürgün, “Bunun olamayacağını gördüğüm zaman bunu mutlaka değerlendiririm. Şunu da belirteyim ki, bu hükümetin kurultay ile hiçbir ilgisi yoktur. Hükümet kurultaya endekslenemez. Bu hükümet başarmak zorunda olan bir hükümettir. Aksi takdirde erken seçim gündeme gelir” dedi.

Genel Başkan Hüseyin Özgürgün, BRTK’da programa katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Özgürgün, kabine değişikliği ile ilgili olarak da hükümetin bir bütün olduğunu dolayısıyla kararların da birlikte alındığını, değişiklik durumunda iki tarafın da onayının gerektiğini CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat’ın kendisini arayarak durumu bildirdiğini açıkladı.

Hükümette UBP kanadından bir değişiklik düşünülmediğini belirten Özgürgün; “Halen arkadaşlar görevini layıkıyla götürüyor. Bir sorun olursa değerlendirilir. Tabii ki makamlar kimseye kalıcı değildir. Ben zaten doğru hizmet anlamında arkadaşlarımı devamlı olarak denetliyor ve takip ediyorum” dedi.

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün UBP kurultayı ile ilgili bir soru üzerine; “Geçtiğimiz hafta sonu yapılan UBP İlçe Kongrelerinde toplamda 5000 civarında üyemiz oy kullanmıştır. Ben kurultayımızda en az 6000 civarında üyemizin oy kullanacağını düşünüyorum. Bu da %70-75 civarında katılım demektir. Şimdiye kadar UBP kurultaylarında en çok 1400 civarında delege oy kullanmıştır. Şimdi 10 bine yakın üyenin oy kullanabileceği bir kurultay olacaktır. Önemli olan kurultayımıza katılımın yoğun olmasıdır. Bu partimizin büyüklüğünü gösterecektir” dedi.

UBP’nin üye listelerinde sorunların olduğu yönündeki soruya karşılık Özgürgün; “Biz bu sisteme geçerken 4-5 bin civarında üye müracaatı olabileceğini düşünmüştük. Halbuki aşırı bir talep oldu ve bu sayı 10 bine yaklaştı. Biz bu üye listesi hazırlandıktan sonra itiraz süresi de tanıdık ve sonra bu itirazları da değerlendirerek son listeyi oluşturduk. Yüksek Seçim Kurulu gibi çalışmak mecburiyetinde kaldık” dedi.

UBP’de 40 yıldır yapılamayanın yapıldığını. 10 bine yakın üyenin tüm kişisel bilgilerinin bilgisayar ortamında olduğunu anlatan Özgürgün, üye sisteminin tam demokratik bir sistem olduğunu, daha önce böyle bir kayıt sistemi bulunmadığını belirtti.

Özgürgün; kurultayda ilk turda kazanmak için salt çoğunluk elde edilmesi gerektiğini belirterek, “Bence bu olmalıdır. Bu kurultayımızda Genel Başkanlık yarışı ilk turda bitmelidir. Bir başkan birinci turda kazanırsa hem kendisini güçlü olur hem de partisi güçlü olur. Güçlü bir başkanla da bir seçimde parti mutlaka sandıklardan birinci parti olarak çıkar” dedi.

Kıbrıs konusunda her zaman UBP’nin en yüksek sesle konuştuğunu belirten Özgürgün; şöyle devam etti:

“Ama bazıları bu sesimizi duymazlıktan geliyor. Kurultayımızda bana rakip olan arkadaşlar da bunu görmezlikten geliyor. Ben her ortamda Kıbrıs konusu ile ilgili görüşlerimizi dile getiriyorum. Biz çeşitli ülkelerin Büyükelçileri ile diğer yetkilileri ile görüşmelerimize ve açıklamalar yapmaya devam ediyoruz. UBP Kıbrıs Konusunda en net ve en kesin duran partidir. Ben bu konuda Sayın Akıncı’yı da uyarıyorum. Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa, iki kesimlilik, iki eşit devlet, AB’nin Birincil Hukuku ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi mutlaka olacaktır. Bunlar olmazsa UBP Kıbrıs’ta herhangi bir anlaşmaya onay vermeyecektir”

Müzakerelerin kendisine göre iyi gitmediğini belirten Özgürgün, söylenilenlerin ve yapılanların tutmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya eleştirilerde bulunan Özgürgün, şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanı bana göre bize hiçbir güven vererek adım atmadı. Bizim Cumhurbaşkanı ile diyalogumuz yok. Cumhurbaşkanı Başbakan ile haftalık görüşmelerini yapıyor. Burada bir koalisyon hükümeti var ve Akıncı bizimle görüşmüyor. Önce görüşmelerde beni tatmin etmen lazım UBP’ye karşı set bir duruş sergileyen bir Cumhurbaşkanı var. UBP ile ilişkilerini sıfırlamış bir Cumhurbaşkanı var. Bakanlıklarımıza ait bürokrat atamalarında anlamsız tavırlar sergilemekte ve hizmete engel olmaktadır. Kaldı ki, Cumhurbaşkanı bütün insanlarımızı kucaklamak zorundadır. Herkesle diyaloğu yüksek olmalıdır. Cumhurbaşkanı ‘ben giderim, ben yaparım havasına girerse biz bundan rahatsızlık duyarız.”

Su konusuna da değinen Özgürgün; “Su konusunda Anavatanımız Türkiye’ye yürekten teşekkür etmek lazımdır. Güney de bu sudan içecektir. ‘Türklerden elektrik almayız’ dediler elektriğimizi aldılar parasını da ödediler. Şimdi de Başpapaz ‘zehir içerim ama Türk’ün suyunu içmem’ diyor. Başpapaz yakında bu suyu da içecektir. Stratejik açıdan Kıbrıs’a en yakın ülke Türkiye’dir. Dolayısıyla Kıbrıs’a Türkiye yardımcı olabilir. Hâlbuki Rum hala daha Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlayacağını söylüyor. Yunanistan Kıbrıs’a uzaktır. Yunanistan adaya yararlı olamaz. Suyun dağıtımı konusunda bazı söylemler ve talepler var. Bu küçük bir sorundur. Su dağıtımı rasyonel ve akılcı olarak değerlendirilmelidir” dedi.

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile herhangi bir sıkıntıları olmadığını danıştıkları tecrübelerine inandıkları ve güvendikleri bir kişi olduğunu belirtti.





Tatar: "Yanıtlanması gereken pek çok önemli soru var"



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkan adayı, Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, “Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanlığı’ndan kaynaklanan endişelerin devam ettiğini, ortada yanıtlanması gereken pek çok önemli soru varken Cumhurbaşkanlığı’nın suskun kalmasının kabul edilmez olduğunu” iddia etti.

Tatar yaptığı açıklamada, “Rum tarafının neler istediğini, Türk tarafının nereden nereye gitmekte olduğunu tutanaklardan ve medyadan takip eden birisi olarak gidişatın hiç de halka yansıtıldığı gibi tozpembe olmadığını, Akıncı’nın söylediği gibi Rum kesiminde milletvekilliği seçimlerinin yapılacağı mayıs ayından önce bir referanduma gidilmesinin asla söz konusu olmadığını sorumluluğum gereği belirtmek zorundayım” ifadesine yer verdi.

“Rum tarafının istedikçe istediğini ve Kıbrıs Türkü’nün asla ‘evet’ diyemeyeceği talepleri çok normalmiş gibi masaya getirdiğini” kaydeden Tatar, Rum tarafının varılacak antlaşmanın AB’nin birincil hukuku olmasını reddettiğini belirterek, “Cumhurbaşkanlığı’nın yanlışı sonucu AB temsilcisi Nuffel’in masanın hemen yanında oturmaya başlayarak ustaca ve yeri geldikçe Rum tarafını kolladığını” savundu.

Cep telefonlarının iki tarafta da kullanılması konusuna da değinen Tatar, 6 yıldır gündemde olan cep telefonları konusunda Akıncı aracılığı ile yeni bir ümit yaratılsa da Rum tarafının Rum Başsavcılığından aldıkları görüşle işi yokuşa sürdüğünü belirtti.

Tatar, Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına, gençlere yönelik ambargocu zihniyetini devam ettirdiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Müzakereci Nami’nin ve 2. Cumhurbaşkanı Talat’ın halka gerçekleri anlatmadığını iddia etti.

Tatar, açıklamasında Cumhurbaşkanı Akıncı’ya bazı sorular da yöneltti ve müzakereler ve basında yer alan bazı iddialar konusunda açıklama istedi.



İzcan: “CTP-UBP hükümetinden hizmet beklemek ölüden gözyaşı beklemektir”



Karaağaç köyünü ziyaretinde konuşan BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, ortada bir hükümet olmadığını kendilerine reform hükümeti adını veren CTP-UBP hükümetinin kurultay atlatmak ve arka arkaya gelen seçim yenilgilerinden sonra seçime gitmemek için kurulduğunu vurgulayarak, “Bunlardan hizmet beklemek, ölüden göz yaşı beklemektir” dedi.

İzcan “Nereye gitsek hep aynı sorunlarla karşılaşıyoruz, vatandaşlar dert küpüne dönmüş, bir dokunup bin ah işitiyoruz” dedi.

Köylünün artan maliyetler karşısında üretim yapamadığını, ürettiğini satsa bile parasını alamadığını vurgulayan İzcan, üreticilerin arpa ve buğdaylarını Haziran ayında Toprak Ürünleri Kurumu’na teslim etmesine rağmen 70 Milyon TL’yi bulan alacağını alamadığını belirtti.

CTP ve UBP’nin arasında pratikte hiçbir fark kalmadığı görüşünü belirten İzcan, “3 ay geçmiş olmasına rağmen hükümet proğramına yazıp tarihlendirdikleri faaliyetlerden hiçbirini yapmadıkları gibi UBP Kurultayı’nın sonucuna göre istifa edip her an evlerine gidebilirler” dedi.

BKP’nin gelişen ve büyüyen örgüt yapısı ile toplumu alternatifsiz bırakmayacağını kaydeden İzcan, “Doğa boşluk tanımaz. Sermayenin bitip tükenmek bilmeyen kâr hırsı karşısında emeğin en yüce değer olduğuna inananlar BKP ile yollarına devam edeceklerdir” dedi.



14 Bin yabancıya oturma izni



Güney Kıbrıs’ta 2014 yılında oturma izni verilen yabancıların sayısı 13 bin 841 olarak açıklandı.

Rum Fileleftheros gazetesi, AB İstatistik Enstitüsü’nün verilerine göre, Güney Kıbrıs’ta oturma izini verilen yabancıların sayısının neredeyse 14 bine yaklaştığını, tam rakamın 13 bin 841 olduğunu yazdı.

Gazete, Güney Kıbrıs’ın bu rakamla AB ülkeleri arasında yabancılara en çok oturma izni veren üçüncü ülke konumuna girdiğini belirtirken, bu izinlerin 7 bin 989’u çalışma, 2 bin 111’i ailevi sebepler ve bin 444’ü ise eğitim amaçlı verilen oturma izinleri olduğunu vurguladı.







Enformasyon Dairesi







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 47
Dün Tekil 988
Bugün Tekil 217
Toplam Tekil 4084270
IP 13.58.82.79






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























23 Sevval 1445
May s 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


Ey T rk Beyleri, Milletim, itin! Yukar da G k kmedik e a a da yer delinmedik e, T RK Ulusu senin lkeni kim alabilir? T reni kim Bozabilir?
(Bilge KA AN)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 3.290 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu