BASIN BÜLTENİ Müzakereciler bir araya geldi - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Müzakereciler bir araya geldi
Tarih: 10.10.2015 > Kaç kez okundu? 1471

Paylaş


Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ile Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis, pazartesi yapılacak liderler görüşmesi öncesinde dün bir araya gelerek, hazırlık çalışması yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’dan alınan bilgiye göre, müzakereciler, görüşme sürecinin sadece liderler seviyesinde değil, müzakereciler seviyesinde de yoğunlaştırılması yönünde eksersiz yaptı.

Barış Burcu, gerek görüşmelerin genel kapsamı, gerekse Kıbrıs Türk tarafının AB’ye hazırlanma sürecine katkı koyacak çalışmaların hızlandırılması yönünde müzakerecilerin hemfikir olduğunu ifade etti.

Burcu, bunun programlanması için çalışmalar başlatıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, bugün öğleden sonra müzakerecilerle Kıbrıslı Türk ve Rum telefon operatör temsilcilerinin bir araya geleceğini söyledi.

Burcu, telefonlarla ilgili sorunun aşılmasının amaçlandığını belirtti.



Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamalarının yorumlanmasına devam ediliyor



Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis ve siyasi partilerin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın AB normlarında derogasyonlara (istisnalara) ilişkin açıklamalarını yorumladı.

Rum gazeteleri, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamalarına yapılan yorumlara geniş bir şekilde yer verdi.

Rum Fileleftheros gazetesine göre Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, ortaya çıkan konunun, 12 Ekim’de yapılacak olan Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasındaki görüşmede ele alınacağını belirtti.

Hristodulidis, Akıncı’nın son açıklamalarının, Anastasiadis’in defalarca söylediği “müzakerelerin dönüm noktasında bulunuyoruz” şeklindeki açıklamasını teyit ettiğini savundu.

Önemli konularda, ilerleme sağlandığını ancak başka önemli konularda da mesafe ve anlaşmazlığın bulunduğunu belirten Hristodulidis, özellikle liderlerin görüşmelerinin sıklaşacağı Kasım ayındaki müzakereler içerisinde, müzakerelerin yoğunlaştırılması sonucunun, kendilerine tüm sürecin nasıl ilerleyeceğine dair güvenli bir sonuç çıkarmalarına imkan sağlayacağını ifade etti.

Herkesin, ülkenin yeniden birleşmesi ve “işgalin sona erdirilmesi” hedefinde ciddi olması ve buna bağlı kalması gerektiğini ifade eden Hristodulidis, sıkı çalışmaya ve sıkı müzakerelere de gereksinim olduğunu belirtti.

Hristoduludis, “günün sonunda, nihai sonucun elde edilmesi durumunda -ki hedef budur ve bizim tarafın net hedefidir- nihai sonucu değerlendirmeye çağrılacak olan, Kıbrıs halkıdır” şeklinde ifade kullandı.

Rum Politis gazetesine göre Hristodulidis, “Politis 107.6” radyo kanalına yaptığı açıklamada ise derogasyonların kabul edilmesinin söz konusu olmadığını ileri sürdü.

AB normlarının masada kabul edilen tüm başlıkları etkileyeceğini belirten Hristodulidis, bunun, AB’nin net şekilde benimsediği tez olduğunu söyledi.

Hristodulidis, AB’nin, geçmişte, Kıbrıslılar arasında anlaşmaya varılanları kabul etmeye hazır olduğunu ancak bu durumun bugün ise değiştiğini savundu.

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın, TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Larnaka

Havalimanı üzerinden Kıbrıs’a gelmesi şeklindeki önerisi konusunda Rum Yönetimi’ni bilgilendirip bilgilendirmediği şeklindeki soru üzerine Hristodulidis, böyle bir bilgilendirmenin olmadığını söyledi ve Türkiye’ye, kamuoyu önündeki açıklamaları bırakarak somut faaliyetlere yönelmesi çağrısında bulundu.

Rum Fileleftheros gazetesi Rum siyasi partilerin bütünün, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın AB normlarından daimi derogasyonların olması düşüncesine karşı çıktığını yazdı.

Habere göre DİSİ Başkanı Averof Neofitu yaptığı açıklamada Akıncı’nın konuştuğu zaman Kıbrıs Türk toplumunu temsil ettiğini, Kıbrıslı Rum olmadığını belirtti.

Neofitu, açıklamasında Akıncı’nın, derogasyonlar konusunu AB’ye sorup sormadığı sorusunu yöneltirken AB’nin, kuruluş ilkeleriyle alakalı olan daimi derogasyonları hiçbir zaman kabul etmediğini ifade etti.

AKEL konu hakkındaki açıklamasında mülkiyet ve nüfus çoğunluğuna ilişkin AB normlarındaki daimi derogasyonlara ilişkin görüşlerin, gerek süreç gerekse öz için yardımcı olmadığını belirtti.

AKEL ayrıca bu hassas dönemde, Kıbrıs sorununun ilkeler ve üzerinde anlaşmaya varılanlar temelinde çözümüne odaklanılması gerektiğini dile getirdi.

DİKO ise açıklamasında, Akıncı’nın, Anastasiadis destekleyicileri DİSİ ve AKEL’in hoşgörüsüne sahip olmasına ilişkin endişesini dile getirerek bu taktikle sadece Türkiye’nin suçlarından arındırılmasının başarıldığını savundu.

EDEK yaptığı açıklamada Anastasiadis’in, Akıncı ile paylaştığı ortak vizyon içerisinde derogasyonların da bulunup bulunmadığını açıklaması için Anastasiadis’e çağrıda bulundu.

EVRO.KO, garantiler, derogasyonlar, dönüşümlü başkanlık konularındaki dogmatik ısrarlarla Akıncı’nın çözüm yoluna dikenler döşediğini ileri sürdü.

Rum Çevreciler ve Vatandaşlar İttifakı ise açıklamalarında “bilindik Türk tezleri” nitelemesi yaptı.

AKEL Avrupa Parlamentosu üyesi Takis Hacıyeorgiu’nun, Avrupa Parlamentosu oturumunda yaptığı konuşmada, “arkadaşım” diye nitelendirdiği Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya “tüm Kıbrıslılar için özgürlükler olmaksızın bir çözüme ulaşılmasının mümkün olmayacağı” şeklinde mesaj gönderdiği belirtildi.

Hacıyeorgiu “kendi ülkelerinde hariç Kıbrıslıların Avrupa’da istedikleri bir yerde oturmalarına imkan sağlayacak bir çözümde yaşamalarının mümkün olmayacağını” ifade etti.



Anastasiadis: “AB normlarına saygı duyulması ve kabulü olmaksızın, Kıbrıs sorununda onurlu bir uzlaşma olmayacak”



Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, AB normlarına saygı duyulması ve kabulü olmaksızın, Kıbrıs sorununda onurlu bir uzlaşmanın olmayacağını ifade etti.

Anastasiadis,Yunan Askeri Mezarlığı girişinin 200 metre kuzeyinde, Girne kökenli kayıplar ve ölüler için yaptırılan anıtın açılış töreninde bir konuşma yaptı.

Rum Alithia gazetesine göre Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, halkın yeni ret edişine yol açacak herhangi bir planı halkın önüne koymayı hiçbir zaman kabul etmeyeceğini söyledi.

Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabalara da değinen Anastasiadis, görüş birliklerinin bulunmasıyla birlikte çeşitli konularda aralarında farklı yaklaşımların da bulunduğunu söyledi.

Her “Kıbrıslı” vatandaşın, ikamet etme ve çalışma yerini, bir devlette nerede oturacağını seçme hakkını garanti altına almaya çalıştıklarını söyleyen Anastasiadis onurlu bir çözüm istediklerini yineledi.



Bielefeldt: “Kıbrıs, Orta Doğu için model”



Birleşmiş Milletler (BM) İnanç ve Din Özgürlüğü Özel Raportörü Heiner Bielefeldt, "Orta Doğu için model haline gelen Kıbrıs’taki dinler arası diyalogdaki gelişmenin daha da ileriye götürülmesi için" zamanın uygun olduğunu belirtti.

Bielefeldt, bu amaçla önceki gün Kıbrıs’ta, “İnsan Hakları İçin Kıbrıs Dinlerarası Platformu” adı altında yeni bir enstitünün kurulduğunu söyledi.

Raportör Bielefeldt, Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği toplantı ve temasları, ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde dün akşam düzenlediği basın toplantısında anlattı.

Konuşmasına Kıbrıs’ta olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Bielefeldt, adada gözlemlediği yakınlaşma ve olumlu atmosferin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Bielefeldt, diyaloğun daha da geliştirilmesi için zamanın uygun olduğunu belirtti.

Kıbrıs’ın Ortadoğu için model haline geldiğini kaydeden Bielefeldt, dünyada etkili olan ve dini şiddet olarak nitelenen saldırıların büyük çoğunluğunun aslında dinden çok ülkedeki politik koşullardan ve siyasilerin dini kullanmasından kaynaklandığını söyledi.

Bielefeldt, bu koşullarda dinlere, diyalog kurup, güven yaratmak düştüğünü belirterek, “Kıbrıs’ta bu yönde çok önemli mesafe alındığını rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

Kıbrıs’a daha önce gerçekleştirdiği ziyaretlerle kıyasladığında, dinler arası diyalogda çok önemli mesafe kastedildiği gözleminde bulunduğunu kaydeden Bielefeldt, İsveç Büyükelçiliği’nin bunda önemli katkısı olduğuna vurgu yaptı.

Heiner Bielefeldt, dinler arası diyalogun ve güven yaratıcı yaklaşımların önemine işaret ederek, dini temsilcilerin sadece kendi topluluklarına değil, tüm insanlığa karşı sorumluluğu bulunduğunu söyledi. Bielefeldt, adadaki fikir ayrılıklarıyla yanlış anlaşılmaların kurulan bu diyalogla giderilebileceğini kaydetti.

Özellikle Ortadoğu’da “dinin bölgeselleşmesi”nin, en önemli olumsuz unsurların başında geldiğini belirten Bielefeldt, dine dayalı bölgelere ayrılmanın, barış ortamının oluşmasını ve dini özgürlükleri tehdit ettiğini söyledi.

Bielefeldt, dine dayalı bölgelere ayrılmanın çok eskilerde kaldığını ve 21. yüzyılda görmek istedikleri bir şey olmadığını belirtti.



Çipras: “Hükümet Kıbrıs sorununun çözümü için BM düzeyinde çalışmalarını sürdürdürüyor”



Aleksis Çipras başkanlığında, Bağımsız Yunanlılar (ANEL) partisinin desteğiyle kurulan koalisyon hükümeti güven oylaması öncesinde yaptığı konuşmasında, hükümetin Kıbrıs sorununun çözümü için BM düzeyinde çalışmalarını sürdürdüğünü, Rum lider Nikos Anastasiadis'in bu konudaki çabalarını desteklediğini ifade etti.

Çipras, önceki SYRIZA hükümetinin Rusya, Çin, Mısır ve Kıbrıs (Rum) ile ilişkileri canlandırdığını ve ABD ile olan işbirliğini iyi bir düzeyde tuttuğunu belirtti.



Kocias: "Kıbrıs sorunu bir "işgal" meselesi”



Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias, Kıbrıs sorununun bir "işgal" meselesi olduğunu ileri sürerek, kalıcı bir çözüm için Türk ordusunun Ada'dan gitmesi gerektiğini söyledi.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias, parlamentoda, yeni hükümet ile ilgili yapılan güven oylaması öncesinde Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs sorununa ilişkin yaptığı konuşmasında, "Biz, Kıbrıslı Türklerin bu Ada'nın kendilerinin de evi olduğunu hissetmelerini güvence altına alacak hakları almaları gerektiğine inanıyoruz. Bu yerde, Kıbrıslı Türk genç nesil, hayal etme hakkı olduğunu ve burada kalabileceğini, yaşayabileceğini ve gelecekte aile kurabileceğini hissetmeli. Aynı zamanda inanıyoruz ki, Kıbrıslı Rumlar da Kuzey Kıbrıs'taki işgal güçleri karşısında en üstün haklara ve güven duygusuna sahip olmalı." dedi.

Kocias, Kıbrıs'ta garantör ülkelerin yeni uluslararası hukuk kurallarına göre artık yetki sahibi olmadığını savunarak, garantörlük konusuna son verilmesi gerektiğini de kaydetti.

Kıbrıs'ta Rum ve Türk toplumları arasında yakınlaşmaya yönelik atılan her türlü adımı memnuniyetle karşıladığını ifade etti.

Garantör ülkelerin Londra ve Zürih antlaşmalarını ihlal ettiklerini ileri süren Kocias, "Bunların artık yetki sahibi olma hakları yok. Çünkü yeni uluslararası hukuk kuralları üçüncü bir ülkeye karşı ne şiddet kullanılmasına ne de işgal edilmesine izin veriyor. Garantörlükler meselesine son vermeliyiz" ifadelerini kullandı.

Yunan Dışişleri Bakanı Kocias, "Kıbrıs sorunu gösterilmek istendiği gibi Ada'daki doğalgaz kaynaklarının paylaşılması meselesi değil. Her şeyden önce bir işgal meselesidir. İşgal güçleri varlığını sürdükçe Kıbrıs sorunu için çözüm olamaz. Bu, çözüm olmaz, bizleri 1974'e götürenlerin tekrarı olur. Gitmeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Türk-Yunan ilişkilerine değinen Kocias, Yunanistan'ın, Türkiye ile olan ilişkilerin geliştirilmesinden yana olduğunu belirterek, Gökçeada'da Rum lisesinin açılmasını memnunlukla karşıladığını vurguladı.

Yunan hükümetinin Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinde en önemli kriter olarak her zaman Kıbrıs meselesini ortaya koyduğunu anlatan Kocias, "Türkiye ile değerli ve çok yönlü ilişkilere inanıyoruz. Ancak, aynı zamanda gözlerimizi kapatmıyoruz ve Ege'de süregelen tahrik edici hareketlerini kaydediyoruz. Önlemlerimizi alıyoruz ve uluslararası düzeyde gerekli girişimlerimizi yapıyoruz. Tabii ki, az sayıda öğrenci ile de olsa, Gökçeada'daki ortaokul ve lisenin yeniden faaliyete geçirilmesi olayını selamlıyoruz" diye konuştu.



Rum Yönetimi’nin hellimin ticari marka olarak kaydedilmesi başvurusu reddedildi



Rum Yönetimi’nin, 2013 yılında “Halloumi” isminin ticari marka olarak kaydedilmesi için Avrupa Birliği İç Pazar Uyum Ofisi’ne yaptığı başvurunun reddedilmesinin ardından, konuyu götürdüğü AB Genel Mahkemesi’nin de bu talebi reddettiği bildirildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, AB Genel Mahkemesi’nin, talebi, “Halloumi” isminin AB ortak markası olarak kayıtlı olmasından dolayı reddettiğini ve bu kaydın, ticari markadan daha üst mertebe olduğunu belirttiğini yazdı.

Gazete, Rum Enerji , Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanlığı’nın Hukuk Dairesi ile birlikte, AB Genel Mahkemesi’nin verdiği bu kararın temyize götürülüp götürülmeyeceği konusunda görüş alışverişinde bulunduğunu kaydetti.

Haberde, hellimin patentinin alınması sürecinin ise devam ettiği belirtildi.



KKTC’deki seçmenler 25 ekim’e kadar oy kullanabilecek



Türkiye’de 1 Kasım'da yapılacak 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için oy verme işlemi KKTC’de başladı.

KKTC’deki seçmenler, TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nde kurulan sandıklarda 25 Ekim'e kadar 10.00-19.00 saatleri arasında oy kullanabilecek.

Oy kullanmaya geleceklerin, yanlarında TC Kimlik numarası taşıyan nüfus cüzdanı veya pasaport bulundurmaları gerekiyor.

Seçmen kayıtlarının https://secmen.ysk.gov.tr/ysk/secmenBilgiYurtdisi.jsp adresinden kontrol edilebileceği ve 0312 444 99 75 numaralı danışma hattından detaylı bilgi alınabileceği belirtildi.



Kıbrıs sorunu, müzakereler, su ve eğitim konuları gündeme taşındı



Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun dünkü toplantısında Kıbrıs sorunu, müzakereler, su ve eğitim konuları gündeme taşındı.

İlk güncel konuşmayı, CTP-BG İskele Milletvekili Biray Hamzaoğulları, İskele Karpaz bölgesinde eğitim alanında yaşanan sorunlar üzerine yaptı.

Hamzaoğulları, Kumyalı ilkokulunun yeri nedeniyle kapatılmak istendiğini söyleyerek, çözüm üretilmesini istedi.

Muhtemel münhal yerlerinin Karpaz bölgesinde olduğunu ifade eden Hamzaoğulları, nakil sisteminin yanlış olduğunu ve bunun değiştirilmesini istedi.Hamzaoğulları, bazı teknik ve seçmeli ders öğretmenlerinin Lefke ile Karpaz’da görevlendirildiğini ifade ederek, bunlardan örnekler verdi.Orta Karpaz bölgesindeki Mehmetçik Ortaokulu yerine ailelerin çocuklarını Gazimağusa’ya gönderdiklerini belirten Hamzaoğulları, okuldan mezun olan öğrencilerin sayısını karşılaştırdı.Hamzaoğulları, Mehmetçik Ortaokulu’nun liseye dönüştürülmesi gerektiği görüşünü belirtti.

Eleştirileri yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, eğitimde eksiklikler olduğunu, öğretmen eksiklikleri de bulunduğunu ancak konuların bazen abartıldığını belirtti.

Dipkarpaz’da sadece beden eğitimi öğretmeni eksikliği olduğunu söyleyen Dürüst, genel anlamda öğretmen nakillerine değindi.

Karpaz bölgesinde eksik öğretmen sayısının fazla olduğunu, bu bölgeye kontenjan ayrıldığını, bunun planlanmasının yapılacağını belirten Dürüst, bu şekilde öğretmen eksikliklerine kalıcı çözüm sağlanabileceğini ifade etti.

Dürüst, sorunları en hızlı şekilde çözmeyi hedeflediklerini kaydetti.

İlkokullarda öğretmen eksikliklerinin yok denecek kadar olduğunu söyleyen Dürüst, sınıfların bölünmesi noktasındaki taleplerin değerlendirileceğini belirtti.

Yedikonuk’ta dört yaş bölümü açılamadığını söyleyen Dürüst, imkanların buna yetmediğini kaydetti.

DP-UG milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, “müzakere süreçlerinde doğru bilgilendirme yapılması” konusunda konuşma yaptı.

Yakın tarihten ders alınabilmesi gerektiğini söyleyen Arabacıoğlu, Annan Planı’nın 57 yerleşim biriminin ve Karpaz’daki dört köyün Rumlara iadesini öngördüğünü kaydetti.

Arabacıoğlu, Annan Planı’nda mülkiyet ve nüfus konusuna değinerek, halkın o dönemde yanlış bilgilendirildiğini söyledi.

Arabacıoğlu, Annan Planı döneminde sunulan belgeleri, gazete açıklamalarını, bazı siyasilerin konuşmalarını aktardı. Arabacıoğlu, Annan Planı’nın zaman içinde iki kesimliliği ortadan kaldıracak bir plan olduğunu söyledi.

Yeni müzakere sürecinin içeriğinin ne olduğunu bilmediklerini, iki liderin söylemleri arasında büyük farklar olduğunu söyleyen Arabacıoğlu, temkinli olunması gerektiğini ifade etti.

Arabacıoğlu, insanların kamplaştırılmadan sorunun aşılmasını diledi.

CTP-BG milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıs sorunu konusunda konuştu.

Görüşme süreci devam ederken, uluslararası toplumda ciddi gelişmeler yaşandığını, bu gelişmelerin takip edilemediğini söyleyen Soyer, Anastasiadis’in BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın tartışma yarattığını, ancak New York’ta Mısır, Yunanistan ve “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin gaz konusundaki görüşmesinin tartışılmadığını kaydetti.

Soyer, Türkiye’nin de Doğu Akdeniz’e dönük münhasır ekonomik bölge talebi olduğunu söyleyerek, İsrail, Kıbrıs ve Mısır etrafında bulunan gazın Avrupa’ya enerji olarak aktarılması konusunda artışmalar yapıldığını kaydetti.

Yunanistan ve Türkiye üzerinden gazın naklinin konuşulduğunu belirten Soyer, “Türkiye’nin özel ve kamu kuruluşlarının Anastasiadis ile görüştüğünü ancak Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüşülmediğini” kaydetti.

Soyer, “Biz bu konuda görünmezlik hapı içmiş gibi görünmez durumdayız.

Bunu aşmanın tek yolu Kıbrıs sorununun çözümüdür” dedi.

Hem KKTC hem de Türkiye’nin Taşınmaz Mal Komisyonu’na hassasiyet göstermesi gerektiğini belirten Soyer, bunun yapılmamasının sorunlara yol açacağını ifade etti.

Soyer, iki liderin imzasıyla oluşacak metnin referanduma sunulacağını, ana ilkeler konusundaki unsurların içinde yer aldığı bir metnin reddedilmesinin Kıbrıslı Türkler için sıkıntı yaratacağını kaydetti.

CTP-BG milletvekili Tufan Erhürman su yönetimi konusunda konuşma yaptı.

Su yönetimi konusunda tartışmalar yaşandığını belirten Erhürman, önceden verilen sözlerin tutulmadığına yönelik bazı söylemler olduğunu kaydetti.

Erhürman bu alanda imzalanan iki tane metin bulunduğunu söyleyerek, ilk protokolde su dağıtımına yönelik yeni organizasyon yapıları kurulacağına, dağıtım şebekelerinin ve arıtma tesislerinin yap, işlet, devret modeli ile yürütüleceğine değinildiğini kaydetti.

Erhürman, şu anki çalışmaların protokolle çelişmediğini vurguladı.

TC ile KKTC arasında imzalanan ikinci anlaşmaya bakıldığında KKTC ile proje katılımcılar arasında bir anlaşma imzalanacağını ve suyun yönetiminin bu katılımcı tarafından yapılacağının yer aldığını söyleyen Erhürman, proje katılımcılarının kim olduğu maddesinde kamu kuruluşlarına yer verildiğini belirtti.

Hükümet programında da suyun “özerk su yönetimi” tarafından yönetileceği maddesinin yer aldığı ve istihdamlar da yapıldığını belirten Erhürman, taslak ortaya çıktığını, ön hazırlıkların yapıldığını, “bu konuda hiçbir şey yapılmadığı” iddialarının doğru olmadığını söyledi.

Erhürman, “Karmaşık, tutarsız bir süreç yoktur. Kararlı adımlarla doğru yönde yürünmektedir” dedi.



Avrupa Kalkınma Bankası’ndan Kobilere 10 bin euro danışmanlık desteği



Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD); küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) ihtiyaçlarının belirlenerek performanslarının artırılmasını sağlamak amacına yönelik danışmanlık hizmeti alımlarına her KOBİ için azami 10 bin Euro hibe sağlayacağını duyurdu.

EBRD, Kuzey Kıbrıs’ta ilan etmiş olduğu hibe programı için önceki gün KTSO’da bilgilendirme toplantısı düzenledi.

KTSO’dan yapılan açıklamaya göre, hibe tutarı toplam hizmet bedelinin %75 oranına karşılık gelecek. Danışmanlık hizmetleri talebi için herhangi bir zaman veya sektör kısıtlaması bulunmuyor.

Danışmanlık servisi talep edilecek konular şunlar:

“Markalaşma desteği, doküman yönetim sistemleri, online pazarlama, stratejik planlama/İş planı, fizibilite çalışması, pazar araştırması/pazarlama stratejisi, satış yönetimi, inovasyon, operasyonlar, tedarik zinciri yönetimi, sektörlere özel teknolojiler/bilgisayarlı üretim sistemi, IT altyapısı/ yazılım geliştirme / web Sitesi, şirket yönetim sistemleri, mühendislik çözümleri, kalite yönetim sistemleri /ISO, finansal yönetim altyapısı/sistemleri, enerji verimliliği ve çevre, kurumsallaşma/organizasyon yapısı, insan kaynakları, iş sağlığı güvenliği.”

KOBİ’lerin hibe programına başvuru yapabilmesi için uygunluk kriterleri ise; 250 çalışan ve cirosunun 50 Milyon Euro’yu geçmemesi, Şirketler Mukayyitliği’ne kayıtlı olması ve KOBİ’lerin finansal performansının artıda olması olarak sıralandı.



Meclis bugün Başkanlık Divanı seçimi için toplanacak



KKTC Meclisi İç Tüzüğü (Değişiklik) Karar Önerisi, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun dünkü toplantısında oy çokluğuyla kabul edildi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, iç tüzük gereği Başkanlık Divanı seçimleri yeni yasama yılının başlamasından sonraki 10 gün içinde yapılması gerektiği için seçim gündemiyle bugün toplanacak. Toplantıda Meclis Başkanlığı, Başkan Yardımcılığı, katipler ve idare amirleri için seçim yapılacak.

Cumhuriyet Meclisi’nin dünkü toplantısında Meclis İç Tüzüğü Değişiklik Önerisi görüşülerek kabul edildi.



Vamık Volkan’a prestijli ödül



Dünyada psikanaliz dalında önemli çalışmalara verilen “Mary Sigourney Psikanaliz Ödülü” Dünyaca ünlü Kıbrıslı Türk psikiyatr Profesör Vamık Volkan’a verildi.

1989 yılından beri her yıl 2-4 kişi veya kurumun aldığı ödüle bu yıl, iki kişi layık görüldü. Volkan’ın ödülünü Ocak 2016’da New York’ta alması bekleniyor.

Volkan ödüle, ülkeler ve kültürler arası çatışmaları anlamak için psikanalitik düşünceyi kullanması ve buna ek olarak, ciddi kişilik bozukluklarının anlaşılmasında ilkel nesne teorisini klinik buluşlara eklemesi yönündeki çalışmaları nedeniyle layık görüldü. (Kıbrıs gazetesi)



Ekonomik kriz 5 bin 331 Rum’un göç etmesine sebep oldu



Ekonomik krizin, 2009-2013 yılları arasında 5 bin 331 Rum’un göç etmesine sebep olduğu bildirildi.

Rum Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs’taki “Lefkoşa Üniversitesi” tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ekonomik krizin sonucunda işsizliğin arttığını, maaşların azaldığını, boşanmaların arttığını, evliliklerin azaldığını ve tüm bunların binlerce Rum’un yurtdışına göç etmesine sebep olduğunu yazdı.

Gazete, 2009’da 248, 2010’da 212, 2011’de 242, 2012’de bin 50, 2013’te ise 3 bin 579 olmak üzere toplam 5 bin 331 Kıbrıslı Rum’un yurtdışına göç ettiğini kaydetti.









Enformasyon Dairesi







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 29
Dün Tekil 988
Bugün Tekil 100
Toplam Tekil 4084153
IP 52.14.240.178






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























23 Sevval 1445
May s 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


Ey T rk Beyleri, Milletim, itin! Yukar da G k kmedik e a a da yer delinmedik e, T RK Ulusu senin lkeni kim alabilir? T reni kim Bozabilir?
(Bilge KA AN)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.406 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu