Mustafa Ceylan.. Şiirlerimizin, sanat ve edebiyatımızın önde gelen isim ve imzalarından. Son aylarda, Antalya’dan ülkemize, ülkemizin şairlerine, sanat ve edebiyat sevdalılarına yeni bir edebiyat akımının içinden seslenmeye başladı.

“Gülce, yeni edebiyat akımı”nın baş mimarı, savunucusu Mustafa Ceylan, “Üçgen masa ve Orhan Veli Kanık” başlığı altında verdiği örnekle söze başlıyor:

“Günlerden bir gün, Ahmet Tufan Şentürk, Ankara Hipodromunda girişte bilet satan görevli; Orhan Veli’de her hafta at yarışı oynamaya gelmekte hipodroma. O tarihe kadar her ikisi de katı-kuralcı ve taviz vermez hececi. Orhan Veli ve arkadaşları yeni bir edebi akımın ilk adımlarını atıyorlar.

Ahmet Tufan, Orhan Veli’nin bilet almaya geldiğini görünce yapışıyor yakasına:

- Kaç asırlık şiirimizi niye çarpıttınız?. Bu nedir?. Şiir böyle mi olur? diyor.

Orhaneli diyor ki;

- Ahmet bak, bak! Siz dört bacaklı masada yemek yemeye alışkındınız. Ben sizin önünüze üçgen bir masa koydum, şaşırdınız!..

Ahmet Tufan Şentürk iyice öfkeleniyor;

- Masan da masa yani. Peki şu-Nasır-meselesi ne oluyor?... Orhan Veli diyor ki;

- Ahmet, siz eve her zaman olduğu gibi kapıdan girip, kapıdan çıkıyordunuz, ben size, eve bacadan veya açık pencereden de girileceğini gösterdim. Kızma, sinirlenme. Bu olaya sen de katılacak ve beğeneceksin, hele dene bir, diyor.

Aradan geçen seneler sonra, Orhan Veli çok genç yaşta hayata gözlerini yumuyor, ama Ahmet Tufan serbest şiirin önemli imzalarından birisi oluyor.. Bunu niye anlattım dersiniz?. Yenilik… Bizler gül kokulu bir yenilik sunuyoruz. Öyle değil mi dostlar?. Gülce adımız zira” diyor Mustafa Ceylan.

Bu anlatımını, birkaç yerde dinlediğim Mustafa Ceylan, Burdur, Araştırmacı, Yazar ve Şairler Derneğinin düzenlediği “Edebiyatımız da yeni bir şiir akımı ve şiirimizin geleceği” konulu panelde 16 Şubat 2009 tarihinde anlattı, nakletti.

Bu yeni akımın, Gülce’nin gündeme gelişinden önce, geçmişten verdiği değişik örnekler var.

Yeni edebiyat akımı içerisinde önemli değişiklikler, gelişmeler dikkat çekiyor.

Nazım türlerinden bazıları; Buluşma, çaprazlama, Triyolemsi, Üçgen, Dönence, Tokmak, Akrostik, Sons’m Gülce, Serbest zincir, Tekil, şeklinde sıralanıp gidiyor. Örneğin, Gülce İçin:

1- ”Gülce adını, aynı zamanda edebi akımımız da vermiş olan bir nazım türüdür.

2- Japon edebiyatının Maiku adını verdiği nazım türünün bizim edebiyatımızda yeni bir ruhla ele alınışıdır, 3- Hece vezni ile yazılır. Kafiye yapılıp yapılmaması şairin dileğine bırakılmıştır. Önemli olan mısralardaki hece sayısıdır” deniliyor.

Bize ulaşan rakamlara göre; Gülce edebiyat akımının 36 üyesi bulunuyor.

Yeni edebiyat akımı Gülce rumuzuyla şiir yazarlardan, Ali Gözütok ve Sabiha Serin’in yazdıklarından örnekler dinledim. Sabiha Serin’in Gülce edebiyat akımı, Çaprazlama Nazım türüyle kaleme aldığı “Gizemli Sevda” başlıklı şiirinden bir dörtlük:



Anıyorum maziyi yüreğim dağlanıyor,

Kırdın kolum kanadım ağlıyorum,

Sözlerin yalan dolu inanıp kanıyorum,

Sanıyorum hayalin yanımda öpüyorum…