NATO, Amerika'nın denetim ve müdahale aracıdır.



NATO demek, Amerika demektir.



Bu bakımdan, "Biz bir ittifaka katıldık, şu kadar ülke buraya üyedir, ortak savunma gücüyüz" açıklamaları gerçekleri yansıtmaz.



Çünkü patron Amerika'dır.



"Füze Kalkanı'nın düğmesine NATO basar" demek, "Amerika basar" demektir.



İşte NATO Antlaşması'nın 10. Maddesi:

"NATO'ya katılmaya davet edilen ülkeler, katılım belgesini ABD hükümeti'ne vererek bu Antlaşmaya katılabilirler"



13. Madde:

"NATO üyeliğinden ayrılan devletler ayrılma bildirimini ABD hükümetine vereceklerdir."



14. Madde:

"NATO Antlaşmasının orijinali ABD hükümetinin arşivinde saklanacaktır.

Onaylı kopyalar ABD hükümeti tarafından imzacı diğer hükümetlere iletilecektir"



İşte NATO bu demektir.

Antlaşmanın orijinali bile NATO merkezinde değil, ABD hükümetinin kasasındadır.

NATO'ya katılıp ayrılmak da Amerika'ya yapılan bildirimle mümkün oluyor.

Bu demektir ki, NATO bağımsız bir örgüt olmayıp tamamen ABD hükümetinin emri altındadır.



Pratikte de bunun böyle olduğu görülmüştür.

NATO, kurulduğundan bu yana, sadece Amerika'nın istediği kararları almış ve uygulamıştır.



Amerika'nın istemediği bir kararı ise asla almamıştır.

Örnek: NATO üyesi ülkelerden biri saldırıya uğrarsa, antlaşmaya göre, NATO o ülkenin yardımına koşacaktır.

Türkiye PKK saldırısına maruz kaldığı halde NATO "Gidip Kandil'i vuralım, PKK'yı ortadan kaldırıp Türkiye'yi kurtaralım" kararı almıyor.

Niçin? Amerika istemiyor da ondan.



NATO, aslında ABD Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından yönetilmektedir.

Amerikan ordusu, direkt olarak yapması halinde tepki uyandıracağı harekatları NATO kılıfı altında yapmaktadır.

Maliyeti de NATO üyelerinin sırtına yıkarak ve üye ülke askerlerini de kullanarak...



Füze Kalkanı olayında da aynı oyun sahnelendi.

Bu bir Amerikan projesi idi. Bu sistemin kurulması ile Amerika NATO ülkelerine daha bir iyice yerleşecek, bağımsız hareket etmelerini önleyecekti.

Bu füze sisteminin kurulması için Amerikan silah fabrikalarına milyarlarca dolar ödeme yapılacaktı.

Böylece bu fabrikalar ihya edilecekti. Bir taşla iki kuş.

Ama niçin paranın hepsi Amerikan hükümetinin kasasından çıksın?

Hem NATO ülkeleri halklarının "Amerika neden ülkemize füze yerleştiriyor" demesinin önüne geçmek, hem de sistemin maliyetini NATO ülkelerine yıkmak isteyen Amerika:

"Füze Kalkanı NATO tarafından kurulsun, bu füzeleri sizleri korumak için yerleştireceğiz, maliyetine de katılın" dedi, işin içinden çıktı.

İşte Lizbon'da atılan imzaların anlamı buydu.