BASIN BÜLTENİ Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu KKTC’de - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu KKTC’de
Tarih: 01.06.2017 > Kaç kez okundu? 747

Paylaş


Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs sorunuyla ilgili temaslarda bulunmak üzere dün akşam KKTC'ye geldi.

Çavuşoğlu bugün Cumhurbaşkanlığı'nda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakere heyeti, hükümet ve Meclis'te temsil edilen siyasi partilerle, müzakere süreciyle ilgili değerlendirme toplantıları yapacak.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından saat 12.00’de kabul edilecek. Akıncı ile Çavuşoğlu’nun bir süre baş başa yapacağı görüşme, daha sonra heyetlerin katılmasıyla sürecek. Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantılara, saat 14.00’te, Başbakan Özgürgün, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun katılımıyla devam edilecek. Bakan Çavuşoğlu saat 14.30’da ise Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen muhalefet partileri CTP’nin Genel Başkanı Tufan Erhürman ve TDP’nin Genel Başkanı Cemal Özyiğit ile bir araya gelecek.

Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantıların ardından saat 15.00’te Cumhurbaşkanı Akıncı ve TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ortak basın toplantısı düzenleyecek.

Çavuşoğlu daha sonra saat 15.45’te Meclis Başkanı Sibel Siber tarafından, saat 16.15’te ise Başbakan Hüseyin Özgürgün tarafından kabul edilecek.

Sonrasında ise saat 16.45’te Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya gelecek.



BM Genel Sekreteri, Cumhurbaşkanı Akıncı'yı arayıp Anastasiadis'le birlikte New York'a davet etti



BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı telefonla arayarak Rum lider Anastasiadis'le birlikte New York'a davet etti. Akıncı, 4 Haziran için yapılan davete olumlu yanıt verdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, yaptığı yazılı açıklamada, Guterres'in, dün akşamüzeri Cumhurbaşkanı Akıncı'yı arayarak bir telefon görüşmesi yaptığını duyurarak, BM Genel Sekreteri'nin, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı, Rum Lider Nikos Anastasiadis ile birlikte, 4 Haziran Pazar akşamı kendisiyle yemekli toplantı yapmak üzere New York’a davet ettiğini belirtti. Sözcü Burcu, "Cumhurbaşkanımız bu davete olumlu yanıt vererek katılacağını BM Genel Sekreteri’ne iletmiştir" dedi.



Eide: "Henüz bitmedi, müzakereler çökmedi"



Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Rum Lider Nikos Anastasiadis'in müzakere sürecinde bazı başlıkların önce görüşülmesi şartına ilişkin, "Bütün konuların birbiriyle ilintili olduğunu görmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan, Türk tarafının konuların birbiriyle bağlantılı olduğu yönündeki görüşüne katılıyorum. Ancak bu, bazı konulara özel bir vurgu yapmamızı engellemez." değerlendirmesinde bulundu.

Adada liderler arasında konferansın yeniden toplanmasına ilişkin mekik diplomasisi yürüten ve bundan sonuç alamadığını açıklayan Eide, Yunanistan'da yaptığı görüşmelerin ardından Ankara'ya gitti ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile sürece ilişkin neler konuştuklarını, çözüm arayışlarını ve müzakerelerde gelinen son durumu AA muhabirine değerlendirdi.

Türkiye'nin müzakere sürecinin işlemesinden yana net bir tutumu olduğunu vurgulayan Eide, "Türkiye, sürece başından bu yana destek verdi. Çavuşoğlu da, hiçbir ön koşul olmaksızın tekrar bir araya gelinmesi halinde Cenevre'de yapılacak Kıbrıs Konferansı'na katılmaya hazır olduklarını teyit etti." dedi.

Yunanistan'ın da sürecin işlemesini istediğini belirten Eide, "Elbette Yunanistan ve Türkiye farklı görüşlere sahip, bu bir sır değil. Ama her ikisi de bana sürecin başarısız değil, başarılı olmasını istediğini söylüyor. Bu yüzden adada bir şeylerin zora girdiğini duymak onları endişelendirdi." diye konuştu.

Kıbrıs meselesinde temel sorumluluğun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Anastasiadis'te olduğunu söyledi.

Her iki liderin de iki yıl boyunca birlikte çok çalıştığına ve yüzlerce toplantı yaptığına dikkati çeken Eide, "Kıbrıs sorununun çözümü için daha önce ortaya konan girişimlerin hepsinden, her zamankinden daha fazla ilerleme kaydettik. Ancak hala bazı önemli konular var. Benim deneyimim şu ki, müzakere sürecinin sonunu izlemeye geldiğinizde işler zorlaşıyor. Çünkü elbette bazı konular sona kalıyor. Çünkü o konular zor konular. Kolay olsalardı daha önce çoktan çözülmüş olurlardı." diye konuştu. BM Kıbrıs Özel Temsilcisi, şunları kaydetti:

"Şu günlerde karşılaştığım sorun şu ki, liderler Cenevre'ye dönmek ve yeni bir konferans yapmak istiyorlar. Ancak bu konferansı nasıl organize edeceğimiz üzerinde anlaşamıyorlar. Her şeyi aynı anda birbirine bağlı bir şekilde mi tartışmalıyız, yoksa belli başlıkları önce ele alıp diğer başlıklara daha sonra mı geçmeliyiz. Buna ilişkin güçlü görüşleri var ve bu, oraya nasıl gidileceği konusunda ortak bir anlaşmaya varmayı zorlaştırıyor. Bu yüzden, şimdiki durum daha çok toplantının gündemi meselesi. Ancak elbette gündem tartışmasının ardında farklı siyasi öncelikler var."

Ortak zemin için umut olmadığı sürece mekik diplomasisi sürdürmenin anlamsız olacağı şeklindeki sözleri hatırlatılan Eide, son duruma ilişkin izlenimini ise şöyle dile getirdi:

"Atina ve Ankara ziyaretlerimin ardından 'garantörler taahhütlerine hala bağlı' diyebilirim. Bu, üçüncü garantör olan Londra için de geçerli. Üç garantör de kendini sürecin işlemesine adadı. Sorun şu ki, çözüm istemek demek, aynı çözümü istemek anlamına gelmiyor."

Kıbrıs meselesinin çözümünün öncelikle Kıbrıs Türkleri için önemli olduğunu savunan Türkiye'nin, aynı zamanda Doğu Akdeniz'de yapılabilecek daha iyi iş birliklerinin önündeki engelleri kaldırması bakımından çözümü önemsediğine dikkati çeken Eide, "Bu da, yardımcı olma çabalarına dair bir taahhüttür. Aynı şeyi diğer garantörler için de hissediyorum. Bu iyi bir şey ancak sorunu çözmüyor. Hala Cenevre'ye dönmek için ortak zemin oluşturulamıyor. Neden Cenevre'den bahsediyoruz? Çünkü Kıbrıs'taki her iki lider, Akıncı ve Anastasiadis de eski formatta, aynı dairenin etrafında, aynı konuları tartışarak dönüp durmanın amaçsız olduğunun farkında ve bunu hem birbirlerine hem de bana da dile getirdiler. Uluslararası konferans formatına geri dönmeliyiz." diye konuştu.

Uluslararası konferansın büyük bir sıçrama olduğunu, bu yüzden tarafların başarısız olma kaygısıyla hareket ettiklerini belirten Eide, "Endişem şu ki, belki de bunu organize etmekle o kadar meşgul olacaklar ki, oraya hiç varamayacağız ve çözüm bulamayacağız. Yine de denemeye devam ediyorum." dedi.

Rum lider Anastasiadis'in, sürecin işleyişine ilişkin daha önce varılan mutabakatların aksine güvenlik, garantiler ve toprak konularının diğer başlıklardan önce ele alınmasını şart koşmasını değerlendiren Eide, şunları kaydetti:

"Her zaman taraflar arasında bir anlaşmaya varılması için çabalıyorum. Güney Kıbrıs tarafının görüşü böyle. Türkiye'nin de desteklediği, Kıbrıs Türk tarafının görüşü ise her şeyi birlikte ve birbiriyle bağlantılı şekilde daha önce belirlenen parametreler çerçevesinde ele alıp tartışmak. Onları aynı kağıt üzerinde buluşturacak bir yol bulmaya çalışıyorum. Elbette, bütün konuların birbiriyle ilintili olduğunu görmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu bakımdan, Türk tarafının konuların birbiriyle bağlantılı olduğu yönündeki görüşüne katılıyorum. Ancak bu, bazı konulara özel bir vurgu yapmamızı engellemez. Bu aşamada bu konuda daha fazla yorum yapmam çok zor çünkü bu, tam da bu günlerde müzakere etmeye çalıştığım şey."

Türk tarafının, Rum lider Anastasiadis'in Cenevre'de beşli konferansa gitmek için ortaya koyduğu şartların hem 11 Şubat 2014'teki ortak deklarasyona hem de 12 Ocak Cenevre belgesine aykırı olduğunu dile getirdiği hatırlatılan Eide, "Bu konuda şu an kamuoyu önünde yorum yapmam zor çünkü bunun üzerinde çalışıyorum. Kıbrıs'ta taraflar birbirini bakış açıları dolayısıyla eleştiriyor. Bu talihsiz bir durum. Çünkü ben, çözüme dair bir umudumuz olduğu sürece bu sorunu çözeceğimize inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Sürecin öne çıkan özelliğinin, baştan bu yana bütün başlıklar tartışılmış olsa da her şey kararlaştırılıncaya kadar hiçbir şeyde anlaşmaya varılamaması olduğunu ifade eden Eide, "Birçok farklı başlığı konuşarak, farklı aşamalarda ele alarak, yavaş yavaş bir anlaşma inşa ediyorsunuz ancak sona geldiğinizde bunun yeterince iyi olduğuna ve yeni öneriler sunabileceğinize karar verebiliyorsunuz." diye konuştu.

Eide, "Süreçte ortaya atılan bu yöntem değişikliği önerisinin ciddi bir sorun oluşturduğunu düşünüyor musunuz? Sorusuna, "Evet. Konferansa başlangıçtaki özgün haliyle devam edebilir ve en başta planlanan yolu izleyebilirsek çok daha iyi olacağını düşünüyorum. O zaman enerjimizi bunu nasıl organize edeceğimizden ziyade, gerçek tartışmalara harcayabiliriz." yanıtını verdi.

Süreçte yakın geleceğe dair bir görüşme takviminin henüz oluşmadığına işaret eden Eide, taraflarla sürekli temasta olduğunu söyledi.

Eide, "Şu anda tüm tarafların yer alacağı, üzerinde mutabık kalınmış bir toplantı yok. Üç garantör ülkenin, Kıbrıs'taki tarafların birlikte yer alacağı bir toplantı ancak konferans için bir araya gelindiğinde yapılabilir.

Kıbrıs'taki liderlerin görüşmesi de, Kıbrıs'ta, kendilerinin karar vereceği bir konu. Sanırım bu açmazın giderilmesi biraz zaman alacak. Bu bir açmaz. Ancak henüz bitmedi, müzakereler çökmedi. Bir anlamda bir çıkmaz sokaktayız ve buradan çıkmak için biraz diplomatik çalışma yapmamız gerek." diye konuştu.

Kıbrıs'ta her iki tarafın halklarının müzakere sürecinin sonuç vermesini istediğini dile getiren Eide, "Ayrıca, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de bu süreci desteklemeyi gerçekten istediğini görüyorum. Hal böyleyken, süreci işler hale getirmeliyiz. Bu biraz niyet, biraz esneklik, biraz da tarafların, Kıbrıs'taki liderler başta olmak üzere garantörlerin liderlik göstermesini gerektiriyor." dedi.



Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Dış Basın Birliği’ni kabul etti



Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Dış Basın Birliği Başkanı Olcay Kıraç başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri ile görüştü.

Kıraç, nezaket ziyareti kapsamında birliğin çalışmaları ile ilgili Ertuğruloğlu’na bilgi verdi.





Azerbaycan’dan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanına tepki



Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Hikmet Hacıyev, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis'in Ermenistan'ın işgali altındaki Dağlık Karabağ'ı "tarihi Ermeni toprağı" şeklinde nitelendirmesine tepki gösterdi.

Hacıyev yayınladığı yazılı açıklamada, Kasulidis'in ifadelerinin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Helsinki Nihai Senedi ve diğer uluslararası antlaşmalarla üstlendiği sorumluluklarla bağdaşmadığını, Ermenistan'ın işgalci politikasının teşvikine hizmet ettiğini belirtti.

Kasulidis'in ifadelerinin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk grubunca yürütülen müzakere sürecine zarar verdiğini vurgulayan Hacıyev, ifadelerin Güney Kıbrıs Rum kesiminin üye olduğu Avrupa Birliği (AB), AGİT ve Avrupa Konseyinin Dağlık Karabağ'la ilgili tutumuyla örtüşmediğini kaydetti.

Hacıyev, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"AB 2016 yılı Küresel Stratejisinde 'Devletlerin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü, sınırların dokunulmazlığı ve çatışmaların barış yoluyla çözümü Avrupa güvenliğinin başlıca öğeleridir' deniliyor. Bu ilkeler, AB üyesi ve AB dışındaki tüm ülkeler için geçerlidir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanının ifadeleri, daha önce söyledikleriyle çelişiyor. O, 26 Ocak 2017'de AGİT Daimi Konseyinde yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ın toprak bütünlüğünü desteklediğini belirtmişti. Onu da belirtelim ki Kuzey Kıbrıs, Türklerin asırlardır köklü halk olarak yaşadığı bölgedir ve onların da kendi mukadderatlarını belirleme hakkı vardır. Şeffaflık temin edilmediği için Güney Kıbrıs Rum kesimi ile Ermenistan arasındaki askeri iş birliği konusunda da bazı soru ve şüpheler vardır. AB ve AGİT'in konuyu gözden geçireceğini ümit ediyoruz."

Kasulidis, Ermenistan Savunma Bakanı Vigen Sarkisyan'la yaptığı görüşmede, Dağlık Karabağ'dan "tarihi Ermeni toprağı" diye bahsetmişti.



Kıbrıslı Türk ve Rum partilerin dünkü toplantısı Haziran’a ertelendi



Slovakya Büyükelçiliği’nin organizasyonuyla ara bölgede ayda bir toplanan bazı Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi partilerinin dün için planlanan toplantısı yapılmadı.

Partilerin dün için planlanan toplantısının Haziran ayında yapılacağı öğrenildi.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 66
Dün Tekil 1947
Bugün Tekil 1932
Toplam Tekil 4078660
IP 13.58.112.1






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























17 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Tanr nasip eder, mr m vefa ederse; Musul, Kerk k ve Adalar geri alaca m. Selanik de dahil Bat Trakya'y T rkiye hudutlar i ine kataca m.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.502 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu