DÜNYA KARAPAPAK TÜRKLERi BİRLiĞİ VE SEYFULLAH TÜRKSOY - Manas İZZETOĞLU - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









DÜNYA KARAPAPAK TÜRKLERi BİRLiĞİ VE SEYFULLAH TÜRKSOY - Manas İZZETOĞLU
Tarih: 20.01.2016 > Kaç kez okundu? 3222

Paylaş


DÜNYA KARAPAPAK TÜRKLERi BİRLiĞİ VE SEYFULLAH TÜRKSOY



Manas İzzetoğlu / Türkolog



Kafkasya’nın en kadim Türk olgularından biri olan Karapapak ( Terekeme ) Türkleri ‘nin Kafkasyadaki varlıkları MÖ 350 – 300 Yıllarına kadar ulaşmaktadır. 20 . yüzyıla kadar kendi adları ve namları ile saygı ile anılıp tanınan bu Türk boyu 20. Yüzyıldan sonra kitlesel göçler, Rus ve Ermenilerce gerçekleştirilen katliamlarla, öz yurtlarında nufus olarak ağırlıklarını yitirmişleridir. Zaman içerisinde Kafkasya’da mevcut olan baskın Türk ve Müslüman olgunun kabul ettiği AZERİ söylemini benimsemiş bu kültür bünyesinde tarihsel varlıklarını devam ettirmeyi başarmışlardır.

Türkiye’ye ise gerek iradeleri dahilinde göç edenler olsun gerekse sistematik şekilde Gümrü Antlaşması sonrası cebren göçe zorlananlar olsun, bu ismi kültürel anlamda her ne kadar muhafaza etmeye çalışsalar da ne yazık ki tam anlamı ile bu ismi duyurmaya muktedir olamamışlardır.

Özünde her ne kadar Anadolu ve Kafkasya da Oğuz ve Kıpçak olgusunun saf DNA özelliklerini taşısalar da, hak ettiği ölçüde tanıtılamamış bir Türk boyu olma özelliğini muhafaza etmektedirler.

Bu durumda etkili olan muhtelif faktörler vardır. Biz Karapapaklar için önem arzeden hususun Müslümanlık ve Türklük olması, tarihin hiçbir döneminde de rastlanamayacağı gibi ayrı bir ırk ve boy söylemine tenezzül etmememize haklı olarak neden olmuştur. Elbette yakışık alacak olan davranış ayrılıkçı düşüncelerden uzak bir şekilde Azerbaycan’da yaşayan Karapapak Türkleri’ nin Azerbaycan’ın bekası ve birliği için çalışması , Türkiye’de yaşayan Karapapak Türkleri’nin de Türkiye’nin varlığı , birliği ve bekası için çalışıp gerekirse bu uğurda seve seve her fedakarlıkta bulunabilme şuurunda olmasıdır.

Fakat tüm bunların dışında ne yazık ki gereksiz komplekslerle de olsa Karapapak olmasına karşın mazisi şeref ve vügar üzerine inşa edilmiş bir Türk boyuna ait olmasına karşın bunu dile getirmekten muhtelif nedenlerle çekinen Karapapakların varlığı da üzücü bir gerçektir.

Karapapak olduğunu bildiğim bir çok kimsenin ‘’ nereli ve kökeninin nereden geldiği ‘’ sorularına önce duraksayıp sonra ‘’ Kafkas kökenliyiz ‘’ demek sureti ile geçiştirdiğine üzülerek şahit olmuşluğum çoktur. Keza Azerbaycan’da yaşamış olduğum dönemde de Borçalı dan olmasına mukabil ‘’ Karapapak mısınız? ‘’ diye sorduğumda önce inkar edip sonrasında ise sunduğum kanıtlara boyun eğip mahcup bir tavırla ‘’ beli, Karapapağız ‘’ diyen onlarca arkadaşım ve hocam olmuştu.

Hatta Bakü Devlet Üniversitesin de geçen öğrencilik yıllarımda çok sevdiğim bir hocamızın yöneltmiş olduğu bir soruya şuan hatırlayamadığım çok eski bir Karapapak deyimiyle cevap vermem üzerine hocamız şaşırmış, ardından ‘’ bu söz çok köhne bir sözdür a bala bu sözü sen hardan eşittin? ‘’ diye sormuştu.Bu sorunun üzerine gururla göğsümü gere gere kendisine ‘’ Ben Borçalı’dan Türkiye’ye göç eden bir Karapapak Türküyüm, biz hala bu sözleri günlük hayatta kullanırız ,ailemden işittim ‘’ demem üzerine alaycı bir tavırla gülüp ‘’ demek Karapapaksın , siz orda da göçebeliğe devam edip hayvancılık yapıyor musunuz ? ‘’ demek sureti ile seksen kişilik sınıfın önünde beni aşağılamaya kalkışı hala içimi acıtmaktadır. O bunları söylerken dedelerimin Borçalı da Sultan Abdülaziz’in tuğrasını nakşettirerek 200-220 yıl önce Hamamlı’da yaptırdığı iki çeşmeden ve dahi ileri gelen ulemalarından olduğundan habersizdi.

İşte o gün bu kadim Türk Boyunu tanıtmak ve hakkı ile anlaşılmasını sağlamak için bir şeyler yapmak gerektiğine karar kılmıştım.

Bir kesim kültürel erezyonlarla köken şuurunu yitirmiş bir kesim ise tuhaf yadırganası komplekslerle aslını inkar ederken Sayın Seyfullah Türksoy’un ve bu kültüre gönül veren boydaşlarımızın öncülüğünde gerçekleşen Dünya Karapapak Türkleri Birliği’nin ihtişamlı bir şekilde kurulması , Durumdan haberdar olan bütün Dünya Karapapak Türklerinde büyük bir heyecanla ve teveccühle karşılanmasına neden olmuştur. Bu kültürü tanıtıp özümseteceğine yürekten inandığımız Siyaset üstü , tüm dini inanç ve mezheplere saygılı , ülkemizin birlik ve bütünlüğüne bağlı , etnik ayrım ve ırkçılıktan uzak, yalın bir kültür ve örf milliyetçiliğinden beslenen ve bu kültürü yaşatmak için bir araya gelen Karapapaklar’ın oluşturmuş olduğu bu birlik, büyük bir kitleyi coşturup ümitlendirdiği gibi ne yazık ki mühtelif kimseleri de rahatsız etmiştir. Bir kısım kimseler de türlü iftiralar ve yalanlarla Sayın Seyfullah Türksoy ve Sayın Zalimxan Mammadli Beylerin şahsında Birliği hedef alan karalalama kampanyalarına başladılar .

Bunların ‘’kökeni nedir, kimdir?’’ diye irdelediğimizde özellikle Daşgın G. isimli bir şahıs dikkat çekiyor . Muhtelif suçlarına bağlı olarak iki yıl süre ile hapis yatmış olması ile beraber adli sicil incelemelerinde mazisisinin pekte temiz olmadığı kanıtlarla ortadadır. Gürcistan’a giriş yasağı bulunan bu şahsın Azerbaycan’a giriş yapması halinde de muhtelif nedenlerle yakalanıp tutuklanması muhtemel beklentiler arasında yer alıyor. Ankara’da bazı projeleri gerçekleştireceğini belirterek maddi ve manevi destek almasına karşın , beklentileri karşılamadan hayal kırıklığı yaşatarak kendisine duyulan güveni yitirmiş bir kimse oluşuda ayrıca incelenmesi gereken bir durum doğurmaktadır.Bu şahsın ne yazık ki maksat belli ‘’ çamur at, izi kalsın.’’ mantığı ile hareket ederek türlü iftiralarla Sayın Seyfullah Türksoy’un şahsında Dünya Karapapak Türkleri Birliğini yıpratmaktır.

Şimdi Gelelim Sayın Seyfullah Türksoy ve Sayın Zalimxan Mammadli Beylere ; on yıldan fazla bir süredir ki şahsen tanımış olduğum Sayın Seyfullah Türksoy yıllardır Türk Dünyasına hitap eden yapım ve yayınları ile Türk coğrafyalarına ışık tutmuş bir kültür deniz feneri iken , Sadece Türkiye sınırları dahilinde değil tüm Türki Cumhuriyetler ve Avrupa da ki gurbetçi Türklerden onbinlerce insanın hanelerinde ve gönüllerinde taht kurmuşken , bir birinden başarılı Belgesel ve programları ile Tarih şuurunun oluşmasında bir çok hizmet ve fedakarlığı bulunuyorken çoktan adı Türk kültürüne hizmetleri nedeni ile minnetle anılanacaklar listesine nakşedilmiştir.

Sayın Zalimxan Mammadli ise gençliğini hayatının en güzel yıllarını Merhum Elçi Bey ile birlikte o mukaddes dava yükünü paylaşıp çilesine ortak olmuş bir dava adamıdır. Sovyet buhranı ve azatlık sonrası entrikalarda tüm Türk Dünyasının rahmetle yadettiği Elçi Bey’le birlikte mücadele vermiş yiğit bir Borçalı aydınıdır.

her türlü çıkardan uzak ,saf ve asil bir şekilde Türk Dünyasının derdi ile dertlenip sevinci ile sevinen bu iki yiğit gönül ve başkanlıklarını yapmış oldukları gerek Dünya Karapapak Türkleri Birliği gerekse de Borçalı Cemiyeti ‘nin biz Karapapak Türkleri’ni gururlandıracak nice faaliyet ve çalışmalara imza atacağına olan inancımız tam ve muhkemdir.

ve biz Karapapak Türkleri’ne düşen , bu iki isimin şahıslarından ziyade artık tüm Karapapkları temsil ettiklerinin bilinci ile özümsemektir.

Karapapak Türkleri’nin kültürel varlıklarını devam ettirmeleri ve kaynaşıp dayanışma içerisinde yer almalarında Dünya Karapapak Türkleri Birliği ve Borçalı Cemiyeti hayati önem taşımaktadır.

Sayın Seyfullah Türksoy’un şahsına yöneltilen her türlü itham ve yakıştırma doğrudan Karapapak Türklerini ilgilendirmektedir . bizlere yakışanda her fırsat ve platformda gerek şahsını gerekse de birliğimizi sahiplenmektir.

Yakın zamanda İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya Karapapak Türkleri Kurultayı’nın yankıları ve olumlu havası ülkemizde ve umum Türk dünyasında hala sürerken bizleri de dost meclislerinde gururlandırmaya devam ederken daha bir çok övünç kaynağı programlar ise hazırlanma aşamasındadır. buradan bir kez daha belirtmek isterim ki Dünya Karapapak Türkleri Birliği Genel Başkanı Sayın Seyfullah Türksoy’un gerek yazılı gerek sözlü her beyanının altına imza atmakla birlikte şahsına yöneltilecek her türlü ithama da kendimizi muhatap bilmeliyiz.

ilk tanıdığım günden bu yana tevazudan ve erdemden taviz vermeyen bu yiğit gönül adamı, Karapapak Türkleri’nin sancaktarlığını hakki ile temsil etmektedir.

Daşgın ve türevleri elbette olacak belki de çoğalacaktır unutmamak gerekir ki ‘’ meyve veren ağaç, taşlanır.’’ Belirtilen ithamlara gafleten inanan kimselerin zaman içerisinde oluşacak mahcubiyetlerine de birliğimizin gurur verici faliyet ve çalışmalarına da tarih tanıklık edecektir.

bizlere yakışan Sayın Seyfullah Türksoy’a ve birliğimize gönülden inanıp , iftiralara pirim vermeden birlik bünyesinde sıkı sıkıya kenetlenmektir. iftira kaynaklarının yüzlerinin kara çıkacağı günler yakındır.