Dağlık Karabağ sorunu Nereye kadar?... - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Dağlık Karabağ sorunu Nereye kadar?... - Necdet SİVASLI
Tarih: 14.07.2015 > Kaç kez okundu? 2580

Paylaş


Başkent Günlüğü / Necdet Sivaslı

e.mail: necdetes@mynet.com



Dağlık Karabağ sorunu

Nereye kadar?...



Ermenistan’ın işgali altında bulunan Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı ile ilgili bugüne kadar yapılan görüşmeler ve baskılardan bir sonuç alınamadı. Başta Rusya olmak üzere, Amerika ve Batı’nın da destek verdiği Ermenistan, aldığı bu dış güçle iyice şımarmış, işgal altındaki Dağlık Karabağ topraklarını neredeyse kendi toprakları gibi görmeye başlamıştır.

Dağlık Karabağ sorunu sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Türk dünyasının, hali ile Türkiye’nin de sorunudur.

Bizi yönetenler, Dağlık Karabağ konusunda zaman zaman ağırlıklarını ortaya koymaya kalktılar. Ancak, dış baskılarla Ermenistan’a karşı beklenen pozisyonu ortaya koyamadılar. Hatta neredeyse Ermenistan ile sınırı bile açmaya kalkıştık. Hep dost elini uzattık, hep isteklere karşı yumuşak bir tavır sergiledik ama Ermenistan’a işgal ettiği toprakları terk etmesi konusunda bir adım ileriye gidemedik.

Bırakın bunları, Ermenistan dikkat edilecek olursa sürekli olarak Türkiye’yi hedef tahtasına oturtmuş, Ermeni soykırımı yapmakla suçlamıştır. Her ortamda bizden hesap sormaya kalkmıştır.

Dağlık Karabağ’ı işgalinde asıl soykırımı yapan, bir Türk toprağını işgal etmekten yüzü kızarmayan Ermenistan sanki sütten çıkmış ak kaşık gibi kendisini pazarlamaktan da geri kalmamıştır.

Biz, kendi iç ve dış sorunlarımızla öylesine baş başa kaldık ve bunaldık ki, bizi de çok yakından ilgilendiren Dağlık Karabağ gibi sorunları sanki arka planlara attık görüntüsü veriyoruz.

Aslına bakılacak olursa, dış güçler bizi oylamayı çok iyi beceriyor. İçte ve dışta yoğunlaşan sorunlar yumağı içinde önümüzü kapatıyorlar. Kendi sorunlarımızla boğuşurken, Dağlık Karabağ gibi bizi çok yakından ilgilendiren konuları unutturuyorlar. Unutmasak bile, bu sorunların çözümünde güç bırakmıyorlar.

Şu anda Türkiye’nin içinde bulunduğu konumu bu şekilde özetleyebiliriz.

Şimdi bu konuya neden değindik ona geçelim:

Erivan yönetimi, geçtiğimiz günlerde Rusya'dan 200 milyon dolarlık silah kredisi alınmasını öngören anlaşmayı onayladı. Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Artsrun Hovhannisyan yaptığı açıklamada, anlaşma kapsamında Ermenistan'ın Rusya'dan savunma ve saldırı silahları alacağını belirtti. Savunma Bakan Yardımcısı Ara Nazaryan ise, parlamento görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, söz konusu krediyle Ermenistan'ın Rusya'dan modern silahlar alacağını söyledi.

Rusya’nın Ermenistan’a olan desteğinin halen sürmekte olduğunu görüyoruz. Yapılan bu alış veriş ve anlaşmaya karşı da herhangi bir şey yapamıyoruz. Eğer, Türkiye ekonomik ve siyasi açıdan güçlü olmuş olsaydı, bu konularda ağırlığını koyabilirdi. Rusya üzerinde zaten hiçbir etkimizin olmadığını Suriye politikaları ile görüyoruz.

Ancak, düşmanlarımız güçleniyor. Kendilerini daha da sağlama alacak önlemleri alıyorlar. Ekonomik, askeri ve siyasi açıdan bir değerlendirme yapacak olursak, Türkiye’nin yanlış politikalarla giderek daha da bir çıkmaza sürüklendiğini görebiliyoruz.

Ermenistan Parlamentosu, 2 Temmuz'da yaptığı oturumda Rusya ile silah ticaretine ait kredi anlaşmasını onaylamıştı. Parlamentodan onayın çıktığı gün TASS haber ajansı, Rusya’nın Ermenistan’a İskender füzesi sevk edebileceğini yazdı. TASS’ın iddiasını değerlendiren Hovhannisyan, bu konuda herhangi bir yorum yapamayacağını ancak Rusya’dan farklı menzillere sahip modern saldırı silahları alma konusunda müzakerelerin sürdüğünü ifade etti.

Ermenistan uluslar arası hukuku hiçe sayıyor ve buna karşı bir şey yapamıyoruz.

Şimdi asıl sorun şu:

Ermenistan Rusya’dan bu silahları ve füzeleri ne için alıyor? Bu silahların Yukarı Karabağ’da konuşlandırılması gündemde. Böyle bir durum karşısında Dağlık Karabağ tamamen Ermenistan kontrolüne geçmiş olmayacak mı? Endişe duyulması gereken önemli bir konu ve gelişme karşısında halen bu oldu-bittiler karşısında sessiz kalıyor, bir şey yapamıyorsak buraya bir nokta koymalıyız.

Konu ile ilgili bir not daha:

Üç yıl vadeli hafifleştirilmiş şartlar ile verilecek krediyle Ermenistan 2015-2017 yıllarında Rusya'dan silah satın alma hakkına sahip olacak. Ermenistan’ın stratejik müttefiki olan Rusya'nın, Güney Kafkasya'daki en büyük birliği olan 102. Askeri Üssü'nde yaklaşık 3 bin asker bulunuyor.

Dağlık Karabağ çözümü için başlatılan müzakereler darbe yiyecektir. Çözüm için Erivan’ın eli güçlenecektir. İstekleri çoğalacaktır. Dost ve kardeş Azerbaycan’ın bu konuda iyice köşeye sıkışması gündeme gelecektir.

Biz, bugüne kadar hep bu konular üzerinde durduk. Dış politikada uyguladığımız yanlışlıklara dikkat çektik. Günün birinde köşeye sıkışabileceğimizi vurguladık. “Dış politika, bir öngörü sanatıdır” dedik. Siyasi ve ekonomik açıdan güçlü olmamız gerektiğini söyledik.

Yoksa Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtarılması, yapılan protestolarla, toplantılarla, Ermenistan bayraklarının yakılması ile mümkün değildir. Gerçekçi olmak, konunun üzerine sağlıklı gitmek, özellikle de Ermenistan’a destek veren ülkelerle olan ilişkilerde olumlu adımları atmak gerekiyor. Biz, Dağlık Karabağ sorunun çözümünde Rusya’yı “kilit ülke” olarak görüyoruz.

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com