BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



Şimdi de Musul tezgâhı…



IŞİD’in işgali altındaki Musul Valisi Asil Nuceyfi kenti kurtarmak için bahar aylarında yapılması planlanan büyük operasyona Türkiye’nin de katılacağını açıkladı. Nuceyfi açıklamasında “Türkiye lojistik destek sunacak, silah ve cephane gönderecek” dedi.

Daha önce de American Financial Times konu ile ilgili bir yazıda Türkiye’nin Musul’da IŞİD karşıtı savaşa katılacağını duyurmuştu.

Öyle görünüyor ki, Amerika, Ortadoğu’daki işgal planlarına şimdi de Musul’u ekledi. Türkiye’yi de işin içine sokacak yeni planlar devreye sokulacak. IŞİD bahanesi ile bölgenin kontrolünün tamamen Barzani’nin peşmergelerine geçmesinin de böylece önü açılmış olacak.

Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’nin boşaltılması, askerlerimizin ülkemize dönmesinden sonra IŞİD’a karşı daha da kesinleşen Türkiye’nin, Musul’daki temizlik harekâtına tam destek vermesi de artık sorun olmayacak.

Ancak, unutulamaması gereken asıl konu şudur:

Türkiye, sadece Musul’da değil, Suriye’de de işin içinde olacak. Çünkü Amerika ile yapılan anlaşmada Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’na mensup askerleri eğit-donat eğitimleri şimdi Türkiye’de de başladı. Eğitilen bu askerler Suriye’ye gönderilecek. IŞİD’a karşı savaşacaklar. Türkiye, ÖSO’na mensup askerlerin Esad’ın devrilmesinde de kullanılmasını istiyor. Ancak, Amerikalı yetkililer “Öncelik hedefimiz IŞİD” diyor.

Amerika, bölgede Kürtleri askeri güç olarak hazırlıyor. Daha da açıkçası kendi ordusu gibi kullanmak istiyor. Körfez savaşı sonrası Amerika’da eğitilen peşmergeler şimdi bölgede keskin nişancı ve iyi yetişmiş birer asker olarak görev yapıyor. Bunun yanı sıra halen Amerika’da eğitilen Peşmergelerin sayısının da 7500 dolaylarında olduğu ifade ediliyor.

Yapılan açıklaya göre Musul’da gerçekleşmesi beklenen IŞİD karşıtı harekâta 25 bin Iraklı ve Kürt asker katılacak. Musul’da ise şu anda 2000’e yakın IŞİD militanı bulunuyor.

Şimdi bunları bir kenara bırakalım ve asıl konuya geçelim:

Musul’da bir süpürge harekâtı ile atılması planlanan IŞİD’cıların Suriye’ye kaçabileceği hesaplanıyor. Bunun anlamı da Suriye’deki iç savaşın şiddetlenmesi demek olacak. Bu durum, Türkiye’nin ulusal güvenlik risklerini artıracak.

Ne kadar geri planda kalmaya kalkarsak kalalım kendimizi bu ateşin içinde bulmamız kaçınılmaz görünüyor.

Çünkü IŞİD’ın bundan sonraki hedefi şehir savaşı şekline dönüşebilir. Musul ve Suriye’deki birçok yerleşim birimi Beyrut’a dönebilir. Bölgedeki dengelerin altüst olması da muhtemel görünüyor. Zaten Amerikalı yetkililer IŞİD ile mücadelenin öyle kolay olmayacağını yıllar alacağını daha önce açıklamışlardı.

Burada düşündürücü olan konuya da bakalım:

Eğer, Amerika Musul’a hava ve kara harekâtını hedeflediği gibi Nisan ayında başlarsa, bu Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimleri etkilemeyecek mi? Savaşın ortasında seçime gideceğiz. Kaldı ki bu savaşın bizi içine kadar çekeceğini de şu an için kestiremiyoruz. Birçok olumsuzluklarla karşılaşabileceğimizi de unutmayalım. Bu konuda AK Parti Hükümeti zorlanabilir.

Musul’a yapılacak harekât, IŞİD ile mücadeleyi Suriye’ye taşıyacaktır.

Daha önceden de yazmış ve görüşlerimizi paylaşmıştık. Bölgede Musul ve Kerkük Barzani’nin Peşmerge güçlerine bırakılacak. Bölgede Türkmen varlığının da sona erdirilmesi hedefleniyor. Böylece Irak resmen olmasa bile bu savaş ile 3’e bölünmüş olacak. Kuzey Irak’taki Kürt varlığının da güç kazanacağı bir ortam yaratılmış olacak.

Daha önce Kobani’de IŞİD’ın önüne kesen Amerika, bölgede PYD’nin güç ve toprak kazanmasını da sağlamıştı. PYD’ ye iyi eğitilmiş Peşmerge güçleri karadan destek vermiş ve Kürt’lerin Suriye ayağı tamamlanmıştı.

Şimdi görebildiğimiz kadarı ile Kuzey Irak’ın tamamen Peşmergeye bırakılması ile Irak-Suriye arasındaki Kürt grupların birleşip bütünleşmesi gerçekleşmiş olacak. Asıl endişe verici olan, bundan sonraki gelişmelerdir. Bölgede kurulması düşünülen Bağımsız Kürdistan’ın böylece Irak ve Suriye ayakları da tamamlanmış olacaktır.

Kerkük ve Musul petrollerinin güvence altına alınması ve Peşmergenin de bölgede Amerikan ordusu gibi görev yapmasının da önü bu şekilde açılmış olacaktır. IŞİD, bölgede zengin petrol yataklarını ele geçirme mücadelesi veriyor. Özetle savaş petrol ve çıkar savaşı olacak.

Bizim için önemli olan, bölgede bizim ne kazanacağımızdır? Ya da gelecekte neler kaybedeceğiz bunların hesaplanması gerekiyor. Zaten bugüne kadar uygulanan yanlış Suriye politikalarının faturasının giderek daha da artmakta olduğunu görüyoruz.

Başımızda 2 milyon Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Sınırlarımızın güvenliğini tam sağlayamıyoruz. IŞİD’a karşı doğrudan mücadeleye girerek bu terör örgütünün de hedefinde olacağız. Esad’ı devireceğiz diye, bölgedeki Türkmenleri bile korumasız ve sahipsiz bıraktık. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bölge Kürt grupların hâkimiyetine giriyor. Kerkük tamamen elimizden çıkıyor. Irak Türkmenleri de kaderleri ile baş başa kalacak.

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com