Süleyman Şah Türbesi tahliyesinin Şifreleri… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Süleyman Şah Türbesi tahliyesinin Şifreleri… - Necdet SİVASLI
Tarih: 23.02.2015 > Kaç kez okundu? 2620

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



Süleyman Şah Türbesi tahliyesinin

Şifreleri…



Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’nin bir askeri operasyonu ile tahliye edilmesinin seçimlere 3 ay kala gerçekleştirilmiş olması önemlidir. Hükümet, bu kararı kendilerince çok doğru bir adım olarak değerlendiriyor. IŞİD’ın Suriye’deki etkinliği, Süleyman Şah Türbesi’ni ve orayı koruyan askerlerimizi tehdit etmesi yeni bir olay değildir.

Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik IŞİD tehditleri bir yıl öncesine dayanıyor. Hatta Suriye’ye karşı bir operasyon yapılıp, türbenin IŞİD tehdidinden korunması bile o günlerde gündemdeydi. Ancak, çeşitli risk nedenlerle böyle bir adım atılmasından vaz geçildi.

Şimdi, birdenbire ne oldu da Süleyman Şah Türbesi’ne bir operasyon yapıldı?

Türbenin bulunduğu yere 39 tank, 57 zırhlı araç, 572 personel ile gidildi. Bir tahliye operasyonu yapıldı. Bölge IŞİD’e bırakıldı. Karakolda görevli 38 askerimiz aylardır IŞİD tehdidi altında bulunuyordu. Çoğu zaman, askerlerimizin IŞİD tarafından esir alındığına dair haberler bile çıkmaya başladı. Bütün bunların çok büyük bir rahatsızlık yarattığı gerçektir.

IŞİD, bilindiği gibi daha önce Musul’da Türk konsolosluğuna saldırmış, konsolosluk zamanında tahliye edilmediği için de burada görevli 49 personel rehin alınmıştı. 100 gün süren kriz nedeni ile de Türkiye çok zor durumda kalmıştı.

Şimdi Süleyman Şah Türbesi’nde de böyle bir rehine krizi ile karşı karşıya gelebileceğimiz hesap edildi. Seçimlere 3 ay kala böyle bir rehine krizi daha kapımıza dayanırsa Hükümetin zor duruma düşeceği hesaplandı. Bunun da seçimler arifesinde AK Parti için çok büyük bir puan kaybı olacağı düşünülmüştür.

İşte böyle bir risk göze alınamamış olabilir.

Burada yapılan operasyon, Hükümet adına doğru bir operasyondur.

Ancak, bunun çok büyük bir zafermiş gibi kamuoyuna anlatılması, ortaya konulması bizce son derece yanlıştır. Ancak, yukarıda da değindiğimiz gibi, Hükümet olanlar bunu çok büyük bir başarı gibi gösterip, puan hanelerini güçlendirme yoluna gidiyorlar. Geri çekilmek, karakolu yerle bir etmek, bayrağı alıp, sınırdaki bir yere getirmek bir askeri başarı mıdır?

Hükümet çevreleri, operasyon sonrası, Türkiye’nin caydırıcı gücünden söz ediyor. Kime karşı savaştık? Kimi dize getirdik? Karşımızdaki düşman güç kimdi? Bu başarıyı kime veya kimlere karşı elde ettik?

Türbenin güvenliğini sağlayacak önlemler alınmış olsa, burada ILŞİD ile bir savaş söz konusu olacaktı. Hükümet bunu göze alamadı. Türkiye’nin IŞİD ile bir savaşa girmesi ihtimali olmadığına göre, türbenin savaş dahil büyük siyasi ve askeri maliyetler göze alınarak savunulması gibi bir anlayış da olamazdı. İşte bu noktada Hükümet kendisine göre doğru olanı yapmış görüntüsü veriyor.

Özellikle ve de altını çizerek şu önemli noktaya da dikkatlerinizi çekelim:

Türkiye, IŞİD kaynaklı terör örgütüne karşı güvenlik açığı veriyor. Bunu, Süleyman Şah Türbesi’ne yapılan operasyonda bir kez daha gördük. Zaten Ortadoğu uzmanları da IŞİD’ın gelecekte Türkiye’nin başını çok ağrıtacağını da çeşitli yollardan dile getiriyor. Amerika ve AB ülkeleri bile IŞİD konusunda sınır güvenliğinin sağlanmasında Türkiye’ye çağrı yapmadılar mı?

Sözü fazla uzatmaya gerek yok.

Süleyman Şah Türbesi operasyonu, aslına bakılacak olursa Suriye politikalarının iflas ettiğini açıkça ortaya koyan bir olaydır. IŞİD saldırısından çekinilmiş, IŞİD ile karşı karşıya gelinmek istenilmemiş, seçim öncesi risk alınmamış ve böyle bir operasyon yapılmıştır.

Dikkat edilecek olursa Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu topraklar IŞİD’ın kontrolündedir. Daha da açıkçası IŞİD’ın toprağıdır.

Suriye politikalarının iflasından söz ettik. Esad’ın devrilmesi için 4 yıldır en büyük mücadeleyi veren Türkiye, şimdi IŞİD belası ile karşı karşıyadır. Dikkat ediniz, bundan sonra IŞİD tehdidi altında kalacağız. Esad’ı devirmeye uğraşırken, yeni bir düşman daha kazanmış olduk.

Bu arada şunu da eklemeden geçmeyelim:

Aslına bakılacak olursa iflas eden Suriye politikaları Esad’ın dışında bize sadece IŞİD’ı düşman bırakmıyor. PKK’nın Suriye kolu PYD’nin de bizim için çok önemli bir tehdit olduğunu görmemiz gerekiyor.

Bir de Suriye’den ülkemize gelen ve Türkiye’nin hemen her tarafına yayılmış olan sayıları 2 milyonu bulan sığınmacıyı da bu çerçevede değerlendirdiğimizde Suriye politikalarında hangi noktaya geldiğimiz daha açık ve net biçimde görülmüş olacaktır.

Bütün bunları görmezden gelebilir miyiz? Bunları alt alta koyduğumuz zaman Suriye politikalarında başarılı olduğumuzu söylemek mümkün müdür?

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com