BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com







Suriye’de siyasi çözüm için



Adım atılıyor…







Geçenlerde Esad, Şam’da kendisi ile bir görüşme yapan Paris Mach Gazetesi’nden bir yazara şunları söylüyor:



“ Ne krizden önce, ne şimdi, ne de bu krizden sonra amacım Başkanlıkta kalmak değil. Ama,biz öteki Suriyeliler asla Batı’nın oyuncağı olmayacağız.”



Esad’ın bundan sonra koltuğunda kalmayacağını Rusya Devlet Başkanı Putin’e ve diğer yetkililere de aktardığı söyleniyor. Kısaca, Esad koltuğu bırakmaya niyetli. Ama bunu siyasi yollar ve incitilmeden yapılmasını istiyor.



Bunun anlamı şudur:



Artık Esad’sız bir Suriye olacak. Ancak, kadro Esad yanlılarından oluşacak. Bu konuda dış güçler arasında bir uyum sağlanması, özellikle de Amerika ve Batı’nın ikna edilmesi gerekiyor. Eğer, konu ile ilgili Amerika buna sıcak bakarsa, Batı’nın da aynı çizgide yürüyeceği tahmin ediliyor.



Amerika, bu sıcak bakar mı? Bizce bakabilir. Nedenine gelince:



IŞİD’a karşı Amerika bugün Esad ile birlikte hareket ediyor. Esad’ın da desteğini alıyor. IŞID’a karşı mücadele zaten Amerika ile Esad arasındaki buzları az da olsa eritmiştir.



Daha da önemlisi IŞİD’e karşı Uluslar arası Koalisyonun Özel Temsilcisi John Allen’in Yardımcısı Brett McGurk’un açıklamaları ve Amerikan yönetimine verdiği rapordur. McGurk raporunda “Şu anda Esad muhaliflerinin başarılı olması ve Esad’ı devirmesi mümkün değildir. Buna güçleri de yetmez. Bu nedenle diplomatik sürecin başlatılması gerekiyor.”



Suriye’de siyasi çözüm için koşulların oluşmaya başladığı görülüyor.



İşte tam bu noktada Suriye ve İran’ın diplomatik arabuluculuğa soyunmaları ve Esad ile Amerika arasında çözüm yollarını ortaya koymaları da bu konuyu güçlendiriyor. Esad konusunda hazırlanan planın Rusya-İran ortak planı olduğu da söyleniyor.



Suriye Devlet Başkanı Esad, şimdi yeni yıl sonrası Rusya’ya gidecek. Rusya’da çoğunluğu muhaliflerden oluşacak Muaz el-Hatip Başkanlığında bir hükümetin kurulmasını da ön gören girişimi görüşecek.



Bu görüşmelerde Amerika’dan bazı görevlilerin de yer alabileceği söyleniyor. Rusya’nın Amerika ve Suriye heyetlerinin Rusya’da buluşturulması için attığı bu adımın önemine de değinmeliyiz. Çünkü buradaki görüşmeler Suriye’deki siyasi çözüm için çok önemli olarak değerlendiriliyor.



Burada hemen şunu ekleyelim:



Muaz el-Hatip Başkanlığı’nda kurulması hedeflenen Hükümetin aynı zamanda Anayasa yazma ve genel seçim hazırlıkları yapma işi de üstlenmesi ön görülüyor. Söz konusu Hükümette Savunma Bakanlığı ile hava, askeri emniyet birimleri Esad’da kalacak. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) içindeki bazı rütbeli subayların da görevlerine geri dönmeleri sağlanacak.



Bu konuda Esad’ın muhaliflerle de bir anlaşma içinde olduğu da söyleniyor. Zaten Esad’a karşı mücadele eden muhalifler tüm desteklere kadar geçen 4 yıl içinde hiçbir varlık gösteremedi. Yorulup, yıprandılar. Kendi aralarında bile anlaşamadılar. Çokları da ortadan kaybolup gittiler. (ÖSO) dışındaki grupların ise hiçbir gücü kalmadı.



Bütün bu gelişmeler olurken, Türkiye bunun neresinde? Hiçbir yerinde olmayacak. Ortadoğu’da ve bölgede her zaman ağırlığının var olduğunu söyleyenler şimdi neredeler? Daha düne kadar (ÖSO)’nu destekleyenler şimdi bu destekledikleri bu örgüte bile söz geçiremiyorlar. Ortadaki oyuncular Rusya ve İran olarak ön plana çıkıyor.



Esad sonrası Suriye’deki gelişmeler de bizim açımızdan çok önemlidir.



Aslına bakılacak olursa Suriye’de Kobani ve Rojava’da Amerika’nın, Batı’nın ve Kürt’lerin istekleri gerçekleşti. Bundan sonra Suriye’de Esad kalsa ne yazar, kalmasa ne yazar? Olan şu anda Türkiye’ye oldu. Sayıları 3 milyonu bulan sığınmacılarla baş başa kaldık. Sınırımız yolgeçen hanına döndü. Birçok yasa dışı grubun hedefindeki ülke haline geldik. Suriye gibi ülkeyi kaybettik. Burada üzerine oynadığımız oyunların hepsini yenilgi ile bitirdik. Daha bundan sonra hangi gelişmelerle karşı karşıya kalacağız bunu bile bilemiyoruz.



Sürekli olarak konu ile ilgili yazdıklarımızda hep Ortadoğu’da ve özellikle de Suriye’de çok yanlış politikalar uyguladığımızı söyledik ve uyardık. Ancak, bu yanlışlar zaman zaman ortaya çıktı, şimdi daha da netleşiyor. Daha düne kadar bölgede en iyi oyun kuran ve iyi oyuncu olduğumuz söyleniyordu ama bugün oynanan oyunların hiçbirinde yer almıyoruz. Bu, dış politikalardaki yanlışlardan kaynaklanan bir yenilgi değil midir?



necdetbuluz@gmail.com



necdetes@mynet.com