Suriye’de rüzgâr tersine döndü… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Suriye’de rüzgâr tersine döndü… - Necdet SİVASLI
Tarih: 21.11.2014 > Kaç kez okundu? 2643

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



Suriye’de rüzgâr tersine döndü…



Biz, 3 yıldan bu yana AK Parti Hükümeti’nin (Erdoğan-Davutoğlu)

izlediği Suriye politikalarının yanlışlığını hep vurgulamaya çalıştık.

Etrafımızın ateş çemberine dönmesi, bölgede yalnız kalmamız, iç ve dış

sorunlarımızın giderek artması öyle görünüyor ki izlenen bu yanlış

politikaların eseri olarak karşımızda duruyor.

Asıl konu sayıları 3 milyona yaklaşan Suriyeli sığınmacıları tek

başımıza kucaklamamız ve onları bağrımıza basmamız oldu. Ancak, geçen

süre içinde sığınmacıların faturasının giderek arttığını da görüyoruz.

Her konuda olduğu gibi bizi bu sığınmacılarla da baş başa bıraktılar.

Peki, bu kadar yanlışlığı görüp, kendimize çeki-düzen verdik mi?

Görebildiğimiz kadarı ile hala Suriye politikalarında ısrar ediyoruz.

Amerika bile, daha düne kadar bombalamaya kalktığı Esad ile bugün

işbirliği yapıyor. Pentagon’dan yapılan açıklamalarda “Esad ile

istihbarat paylaşımı başta olmak üzere, birçok alanda işbirliği

yapıyoruz” açıklamaları yapıldı.

Türkiye’nin Esad’ın devrilmesi konusunda Amerika’ya yaptığı tüm baskı

ve çağrılara karşı Obama son açıklamasında “Gündemimizde Esad yok,

şimdi IŞİD ile mücadele diyoruz. “demedi mi?

Görülüyor ki, Esad’a karşı herhangi bir kampanya yok.

Kaldı ki, Esad iç çatışmalarda karşı gruplara kaptırdığı kalelerini de

geri almayı başardı. Şimdi ise muhaliflerin elindeki en büyük kale

Halep’i kurtarmak üzere.

Halep’in Esad güçlerinin eline geçmesi ile Suriye’deki iç çatışmaların

da artık hiçbir anlamı kalmayacak. Çünkü Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)

şimdi Esad ile çatışmıyor. Halep’i de elinde bulunduran ÖSO, sayıları

20 bini bulan savaşçıları ile Halep’ten çekiliyor. Özetle, Halep’i

Esad güçlerine teslim ediyor.

Kobani’de IŞİD’a karşı savaşan PYD Lideri Salih Müslim bile Esad ile

savaşmıyor, Esad ile işbirliği yapıyor. Bizimkilerin Müslim’e

kızgınlıkları da buradan kaynaklanıyor.

Söz Halep’den açılmışken, bir tehlikeye daha dikkatlerinize çekelim:

Halep’in Esad güçlerinin eline geçmesi ile yeni bir göç dalgası ile

karşı karşıya kalabiliriz. Bu da en az 300-500 bin Suriyeli sığınmacı

anlamına gelir ki, bu kadarını artık Türkiye kaldırabilir mi?

Bunlar bilinerek mi yapılıyor? Türkiye köşeye sıkıştırılmak,

bunaltılmak mı isteniliyor? Dış güçler, Türkiye’yi siyasi ve ekonomik

alanda çökertmek için planlı bir işbirliği mi yürütüyor? Bunların

tümünün enine boyuna değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bu gelişmelerin Amerika’nın kontrolünde olduğunu tahmin ediyoruz.

Daha önce ÖSO’ya destek veren, Esad karşıtı çatışmalara yeşil ışık

yakan Amerika’nın artık Esad karşıtlarına destek vermemesi, silah

yardımı yapmaması bir anlam taşımıyor mu?

Bizimkiler halen Esad karşıtlarına güveniyor, yanlışlıklara yenilerini

ekliyor. Esad karşıtları 3 yılda ne yapabildi? Esad’ı bırakıp

birbirleri ile çatıştılar. Şimdi de tam anlamı ile dağıldılar.

Suriye’de artık rüzgâr yön değiştirdi ve ters esmeye başladı.

Esad, günün birinde gidecek gitmesine ama bu gidiş bizimkilerin

istediği şekilde olmayacak gibi görünüyor. Çünkü Amerika ile Rusya

arasındaki anlaşmada Esad’ın siyasi yönden görevden ayrılması uygun

bulundu. Taraflar, bu çizgiden ayrılmamaya özen gösteriyor.

Eğer, gelişmeleri iyi görür, analizleri eksiksiz yapabilirsek, biz de

Suriye ve Esad üzerindeki politikalarımızı bu yönde yumuşatabiliriz.

Bunun, ülkemiz açısından önemi büyüktür. Esad ne şekilde giderse

gitsin bu bizi fazla ilgilendirmemelidir. Bizim için iç ve dış

tehditlerin azalması hatta yok olması önemlidir.

Eğer, bugüne kadar uygulanan politikalar doğru olmuş olsaydı, Türkiye

bugün böylesine bir çıkmaz içine düşmezdi. Komşularıyla sıfır

sorundan, sorun yüklü halde bulunmazdı. Bu kadar Suriyeli mülteci ile

baş başa kalmazdı. IŞID’a karşı mücadelede müttefikleri ile birlikte

hareket etmeye “evet” derken, “kırmızı Çizgileri”ni de kabul

ettirirdi.

Bakın, Esad’ın devrilmesi konusundaki ısrarı kabul görmedi. Sınırda

oluşturulmak istenilen “tampon bölge” gerçekleşmedi. “Uçuşa yasak

bölge”ye Amerika sıcak bakmadı. Bunlar bizim “olmazsa olmazlarımız”

değil miydi?

Demek ki bazı şeyler istemekle olmuyor. Bunları yaptırabilmek için güç

gerekiyor.

Özetleyecek olursak, Suriye konusu ne şekilde sonuçlanırsa

sonuçlansın, bundan en fazla etkilenen ülke Türkiye olacaktır. Bu açık

biçimde görünüyor. Bize göre Suriye politikalarını bu çerçeve içinde

değerlendirip, yeni bir biçim vermek daha doğru bir adım olacaktır.

Yanı başımız yangın yeri ama Türkiye bu yangını söndürme yerine,

Filipinler’de sergilediği küresel performans iyi olsa ne yazar, kötü

olsa ne yazar?

necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 15
Dün Tekil 856
Bugün Tekil 673
Toplam Tekil 4293433
IP 18.97.9.173






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Cemaziye'l-Ahir 1446
Aral k 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


Benden e erimi isteyin vereyim, at m isteyin vereyim, ad r m isteyin vereyim, fakat, Vatan mdan hi kimse bir kar toprak istemesin, vermem.
(Mete)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.001 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu