KERKÜK 54. SAYI - Güngör YAVUZASLAN - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









KERKÜK 54. SAYI - Güngör YAVUZASLAN
Tarih: 14.11.2014 > Kaç kez okundu? 2992

Paylaş


8

Benim Hayatta yegane fahrim,servetim

Türklükten baþka bir þey deðildir.

ATATÜRK

SURÝYE YABANCI

SAVAÞÇILARLA KAYNIYOR

Suriye’de güvenli bölge oluþturulamýyor!

Suriye'de iç savaþta rejime karþý muhaliflerin yanýnda çarpýþmak için çatýþmalarýn baþlamasýndan

bu yana dünyanýn 80 ülkesinden 22 binden fazla yabancýnýn bu ülkeye gitti.

Suriye'de Mart 2011 yýlýnda baþlayan

olaylarýn sonrasý ülke yabancý

savaþçýlarýn faaliyet gösterdiði bir

Ýç savaþ ülkesi oldu, Suriye'de iç

savaþta rejime karþý muhaliflerin

yanýnda çarpýþmak için çatýþmalarýn

baþlamasýndan bu yana dünyanýn 80

ülkesinden 22 binden fazla yabancýnýn

bu ülkeye gitti.Esed saflarýnda savaþan

37 yabancý gruba karþý ÖSO, Nusra

Cephesi, IÞID baþta olmak üzere

sayýlarý onbinlerle ifade edilen yabaný

savaþçýlar ülkede bulunuyor.

Bunlara en son Türkiye üzerinden

geçiþ yaban Peþmerge eklendi.Suriye'de

Esed rejimi saflarýnda Muhaliflere karþý

savaþan 37 yabancý grup

mevcut.Suriye'de Mart 2011 yýlýnda

baþlayan Halk Direniþi'ne karþý þiddet

kullanan Esed rejimine destek veren

ülkeler'den 37 yabancý grup destek

verdi bunlarýn bazýlarý þii bazýlarý

Ermeni , hatta marjinal ateist gruplar

oldu. Suriye'deki yabancý savaþçýlar

arasýnda Tunus'tan 3 bin, Suudi

Arabistan'dan bin 200 veya 2 bin 500,

Fas'tan bin 500 kiþinin olduðu bilgisini

verildi .Ürdün'den de bin 500 kiþinin

gittiðini ancak Ürdünlülerin Suriye'de

aþiret baðlarý bulunmasý nedeniyle bu

sayýnýn daha farklý da olabileceðine

iþaret etti.

Terör uzamýn Neumann, Fransa'dan

700, Ýngiltere'den 500, Almanya'dan

400, Belçika'dan 300, ABD'den ise 100

kiþinin savaþmak için Suriye'ye gittiðini

kaydetti. , Danimarka, Norveç ve

Ýsveç'ten her birinden

50-100 arasýnda savaþçýnýn bölgeye

gittiðini kayedildi.Suriye'de ÖSO

ordusu içinde ve IÞID saflarýnda Türk

vatandaþlarýnýn da olduðu biliniyor.

2010'dan itibaren bölgeye savaþmaya

giden yabancý sayýsýnda büyük artýþ

yaþandý.

Suriye'de Esed rejimi'nin

katliamlarýna ortak olan gruplar

þunlardýr :

1- Ýran Devrim Muhafýzlarý (Ýran).

2- Emel Hareketi (Lübnan).

3- Arab Ulusal Muhafýzlarý (Solcu

Arap Milliyetçileri).

4- Filistin Halk Kurtuluþ Cephesi

(FHKC) (Filistin).

5- Filistin Halk Mücadelesi Cephesi (

Fetih hareketine baðlý solcu radikal

cephe).

6- Filistin Yýldýrým Kuvvetleri ( Baas

Partisine baðlý Filistin milliyetçileri).

7- Kudüs Tugayý (Filistin).

8- Filistin Kurtuluþ Ordusu (Filistin).

9- Ebu Fadýl Abbas Tugayý (Irak).

10- Bedir Kolordusu (Irak).

11- Esedullah Galib Tugayý (Irak).

12- Zülfikar Tugayý (Irak).

13- Horasan öncüleri Birlikleri (Irak).

14- Asaib Ehli Hak (Irak).

15- Nucebe Hizbullah (Irak).

16- Elhamad Tugayý (Irak).

17- Ammar Bin Yasir Tugayý (Irak).

18- Seddu Þuheda Taburlarý (Irak).

19- Irak Hizbullah'ý (Irak).

20- Ansarul Akide Birlikleri (Irak).

21- Mukaveme Suriye (DHKP-C ,

Solcu Aleviler, Atesitler).

22- Hizbu Baas Taburlarý (Þebbihalar

- Paralý Milisler).

23- Sukuru Sahra "Çöl Kartallarý"

(Suriye ve Irak).

24- Milli Savunma (Þebbihalar).

25- Hizbullah (Lübnan).

26- Dürzi Ordusu (Suriye - Lübnan -

Ürdün).

27- Fatimi Tugayý ( Afganistan).

28- Hizbullah (Suriye - Yemen).

29- Nafiz Esedullah Birliði ( Suriye -

Yemen - Ýran).

30- Rus Özel Kuvvetleri (Rusya).

31- Haddamul Akile (Afganistan).

32- Rukiye Þii Tugayý (Ýran -

Afganistan).

33- El- Hüseyin Tugayý (Irak).

34- Vadul Sadýk Kolordusu (Irak).

35- Acil Müdahele Alayý (Irak).

36- Kafilu Zeynep Tugayý (Irak).

37- Asala Taþnak Ermeni Çeteleri

Türkiye’nin Suriye’de “güvenli

bölge” olarak olusturmak istedigi

Lazkiye, Idlib, Halep, Cerablus, Ayn

el Arab (Kobani) ve Haseke Esed ve

ISID baskisi altinda.

Suriye sinirlari içinde “M4

Karayolu”nu sinir olarak alan genis

sinir hattinda olusturulmak istenen

yesil hatta karsi Esed güçleri ve ISID

saldirilarini yogunlastirid. Ankara’nin

birinci tercihi güvenli bölgenin

Türkiye-Suriye sinir boyunda

kesintisiz olusturulmasi. Esad

rejimine karsi ayaklanmanin

basladigi ilk günlerde , PYD-PKK

güçleri M4 Karayolu’nun kuzeyinde

hâkimiyet kurmaya çalismisti.Ancak

ISID, ara bölgelere girerek üç Kürt

kantonu arasindaki irtibati

kesti.Türkiye’nin güvenli planlarinda

simdilik Türkmenler için yasam

alanlari bulunmuyor.

Suriye'de iç

savaþta rejime

karþý

muhaliflerin

yanýnda

çarpýþmak için

çatýþmalarýn

baþlamasýndan

bu yana

dünyanýn 80

ülkesinden 22

binden fazla

yabancý bu

ülkeye gitti.

Esed rejimine

destek veren

ülkeler'den 37

yabancý grup

var. Bunlarýn

bazýlarý þii

bazýlarý Ermeni ,

hatta marjinal

ateist gruplarda

bulunuyor. Ýran

Esad

yönetiminin en

büyük destekçisi

Millet, Eðitim, Kültür, Sanat, Sosyal

Yardýmlaþma ve Hayýr Derneði'nin

organize ettiði 2014 Türk Dünyasý

Çalýþtayý Afyonkarahisar'da

gerçekleþtirildi. Toplantýya Millet

Partisi Genel Baþkaný Aykut Edibali ve

dünyanýn çeþitli ülkelerinden gelen

araþtýrmacý ilim adamlarý ve yazarlar

katýldý. Türk dünyasý ve dünyanýn

çeþitli ülkelerinden gelen ilim adamlarý

ve araþtýrmacý yazarlar, ülkelerindeki

sorunlar hakkýnda bilgiler verdi.

Çalýþtayýn baþkanlýðýný yapan Millet

Partisi Genel Baþkaný Aykut Edibali,

çalýþtay hakkýnda bilgiler verdi.

Edibali, "Türk dünyasý kurultayýnýn

devam eden çalýþmalarýndan adý

üstünde çalýþtaylarýndan biri olsun

dedik, istedik.

Atasözlerimizden biri var beraber

konuþalým ki laf ortada kalsýn herkes

yararlansýn. Türk dünyasýnýn önde

gelen liderleri; Türk dünyasýnýn

sýkýntýlarýný dertlerini Türkiye'den

beklentilerini dile getirdiler. Ýnþallah

bunlarý toplantýnýn sonunda bir rapor

halinde kendi hükümetimize, iktidara,

partilerimize ve Türk dünyasýnýn

bölgelerinde mevcut olan devletlere

duyuracaðýz. Ýsteklerimizi taleplerimizi

duyuracaðýz.

Biliyoruz ki Türk dünyasýnýn Türk

milleti, Türk insaný bulunduðu yerlerde

Türkiye'nin hem temsilcisidir ve onlara

karþý gösterilen ilgi bizim Türk

dünyasýnýn yaþadýðý, Türk milletinin

yaþadýðý beþ kýtada mevcut olan

devletlerle iliþkilerimizin temel

ölçüsünü oluþturacaktýr. Eðer

kardeþlerimiz sýkýntý halindeyse bizim o

devletlere karþý düþüncelerimiz daha

deðiþik olacaktýr. Nerde Türk varsa

onlara karþý saygýlý, sevgili olan

devletler, hükümetler bizim için

vazgeçilmez ebedi dostlar olacaklardýr.

Türk milletinin, Türk devletinin

deðerini bilen bütün dünya devletlerine,

devlet baþkanlarýna buradan seslenmek

istiyorum. Mesela Doðu Türkistan'daki

insanlara karþý Çinli dostlarýmýz insan

haklarýna saygýlý bir tutum

izlemelidirler" dedi. Toplantýya katýlan

eski bakanlardan Abdulhaluk Çay ve

Halil Þývgýn da düþüncelerini aktardýlar

Türk Dünyasý Kurultayý daim olacak

Irak'ta IÞID ve PEÞMERGE baskýsý altýnda

olan Türkmenler can ve mal güvenlikleri

olmadýðýný bir kez daha haykýrdý.

Irak Türkmen Cephesi Lideri Kerkük

Milletvekili Erþad Salihi, "Tehlikeli

durumdayýz. Silahý herkesten istiyoruz. Þu

anda Türkiye'den deðil Baðdat'tan,

Amerika'dan, merkezi hükümetten istiyoruz.

Silahý vermedikleri takdirde önümüzde baþka

seçenekler olacaktýr" dedi.

Türkmenlere en iyi desteði Türkiye'nin

verdiðini vurgulayan Salihi, "Bugün

Türkmenler kaderlerine býrakýlmýþlardýr.

Tehlikeli durumdayýz. Silahý herkesten

istiyoruz. Þu anda Türkiye'den deðil

Baðdat'tan, Amerika'dan, merkezi hükümetten

istiyoruz. Silahý vermedikleri takdirde

önümüzde baþka seçenekler olacaktýr.

Mademki Irak hükümeti, Türkmen yasasýný

çýkarmak istemiyorsa, artýk biz de bir Türkmen

bölgesi kuralým Kürtler gibi" dedi.

SÝLAH VERMEZLERSE BAÞKA

SEÇENEKLER OLACAK"

"Osmanlý Ýmparatorluðu buradan çýktýktan

sonra artýk biz sahipsiz kaldýk. Saddam

döneminde idamlar oldu. Bugün Türkiye'den

baþka hiç kimsemiz yoktur. Bugün Türkmenler

kaderlerine býrakýlmýþlardýr" diyen Salihi,

"Tehlikeli durumdayýz. Silahý herkesten

istiyoruz. Þu anda Türkiye'den deðil

Baðdat'tan, Amerika'dan, merkezi hükümetten

istiyoruz. Silahý vermedikleri takdirde

önümüzde baþka seçenekler olacaktýr.''

BÝZ DE TÜRKMEN BÖLGESÝ

KURALIM

''Düþünüyoruz Türkiye'yi bu iþin içine

bulaþtýrmak istemeyiz ama önümüzde farklý

seçenekler var. Türkmenleri, Irak'ýn içinde

tutmak istemiyorlar. Madem ki Irak hükümeti,

Türkmen yasasýný çýkarmak istemiyorsa, artýk

biz de bir Türkmen bölgesi kuralým Kürtler

gibi. Biz de kendi kaderimizi elimizle çizelim.

Baþkalarý kaderimizi çizmesin" diye konuþtu

IRAK TÜRKMENLER SÝLAH ÝSTÝYOR

7

Türk hakanlarý ve Türkmen Padiþahlarý devlet iþlerinde

hatunun fikirlerini üstün tutar.

NÝZAM ÜL-MÜLK

MÜLTECÝ

YÜREKLER

ÇARESÝZ

 BM'nin verilerine göre Irak ve

Suriye'de yaþanan çatýþmalar 13

milyon kiþi evlerini terk etmek

zorunda kaldý.

BM'nin verilerine göre Suriye ve Irak'ta

süren çatýþmalar sebebiyle 13 milyon insan

yaþadýklarý yeri terk etmek zorunda kaldý ve bu

insanlar yaklaþan kýþ sebebiyle yardýma

muhtaç.

BM Mülteci Komiserliði verilerine göre;

Suriye ve Irak'taki çatýþmalar sebebiyle

yaklaþýk 13.6 Milyon insan yerlerinden oldu.

Sadece Suriye'de 7.2 Milyon insan yaþadýðý

yeri terk etti.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliði'nin

bugün yaptýðý açýklamaya göre; bu insanlarýn

çoðu kýþ þartlarýnda beslenme ya da barýnma

imkanlarýndan yoksunlar. BM Ortadoðu ve

Kuzey Afrika Direktörü Amin Awad Reuter'a

yaptýðu açýklamada; "An itibariyle 2 aydýr

evlerinden uzakta olan yaklaþýk 1 Milyon

insandan bahsediyoruz. Dünya bu duruma yanýt

veremiyor" diye konuþtu.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliði 990 bin

insaný kýþa hazýrlamak için 58.8 milyon dolar

baðýþ yaptý. Bu miktar sadece plastik çarþaf ve

kýþ için gerekli giysilerin saðlanmasý için

gereken miktar.

 Millet, Eðitim, Kültür, Sanat, Sosyal Yardýmlaþma ve Hayýr

Derneði'nin organize ettiði 2014 Türk Dünyasý Çalýþtayý

Afyonkarahisar'da gerçekleþtirildi.

Türkmen kasabasý Amirli’d eli

silah tutan herkes cephede savaþtý

Irak Türkmen Cephesi Lideri Erþat Salihi

ölüm tehlikesiyle iç içe görev yapýyor

Fransa'da Karabað zirvesi

6

Üstümüze kýlýç çekilmedikçe,ülkemize girilmedikce,tab'ama

cefa edilmedikçe Bizden kimseye zarar gelmez.

FATÝH

Fransa Cumhurbaþkaný Hollande, Azerbaycan Cumhurbaþkaný

Aliyev ve Ermenistan Cumhurbaþkaný Sarkisyan ile Paris'te Daðlýk

Karabað'ý görüþtü.

ÇAVUÞOÐLU KIRIM TÜRKLERÝ ÝLE KÝEV'DE GÖRÜÞTÜ

Çavuþoðlu, Kýrýmoðlu ve Çubarov ile bir

araya geldi.Dýþiþleri Bakaný Mevlüt

Çavuþoðlu, "Kýrým'ýn illegal bir þekilde

ilhakýný kesinlikle tanýmýyoruz ve

tanýmayacaðýz." dedi.Mevlüt Çavuþoðlu

þunlarý söyledi: "Kýrým Tatar Milli Meclisi,

günümüzde de facto yönetim tarafýndan

baský altýnda tutuluyor ve hatta bazý

saldýrýlara da maruz kalmýþtýr. Diðer taraftan

Kýrým Tatarlarýnýn lideri Mustafa Cemil

Kýrýmoðlu ve Kýrým Tatar Milli Meclisi

Baþkaný Rifat Çubarov Kýrým'a giremiyor.

Bu þartlarda Kýrým Tatar Milli Meclisi

toplantýsýnýn Kýrým'da mý, Ukrayna'da mý, ya

da baþka bir yerde mi toplanmasý gerektiði

meselesini Kýrýmoðlu ve Kýrým Tatar heyeti

ile yaptýðýmýz görüþmelerde deðerlendirdik.

Deðiþik bölgelerde toplanmanýn avantaj ve

dezavantajlarýný birlikte deðerlendirme

fýrsatýmýz oldu. Bu konuda nihai

deðerlendirmelerimizi birlikte karar

vereceðiz. Hangi karar alýnýrsa alýnsýn,

Türkiye Ukrayna'nýn da desteðiyle Kýrým

Tatarlarýnýn yanýnda olmaya devam

edecektir."-

KÝEV (QHA) - Türkiye-Ukrayna Yüksek

Düzeyli Stratejik Konsey'in alt organý olan

Ortak Stratejik Planlama Grubu'nun

toplantýsý vesilesiyle Kiev'e ziyaret

gerçekleþtiren Türkiye Cumhuriyeti Dýþiþleri

Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu, Kýrým

Tatarlarýnýn milli lideri Mustafa Abdülcemil

Kýrýmoðlu ve Kýrým Tatar Milli Meclis

Baþkaný Refat Çubarov bir araya geldi.

Görüþmeye ayrýca Kýrým Tatar Milli

Meclisi Baþkan Yardýmcýsý, Ukrayna

Bakanlar Kurulu Sekreterliði'ne baðlý Kýrým

ve Sivastopol'den Sorumlu Daire Baþkaný

Aslan Ömer Kýrýmlý da katýldý.Görüþme

kapalý kapýlar ardýnda yapýldý.

Türkiye Dýþiþleri Bakaný Çavuþoðlu,

ayrýca Ahýska Türkleri temsilcileri ile de

görüþtü.

Dýþiþleri Bakaný Sayýn Mevlüt Çavuþoðlu

Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik

Konsey'in alt organý olan Ortak Stratejik

Planlama Grubu'nun (OSPG) III. Toplantýsý

vesilesiyle 10 Kasým 2014 tarihinde Kiev'e

resmi bir ziyaret gerçekleþtirdi.

Dýþiþleri Bakaný Çavuþoðlu ve Ukrayna'lý

mevkidaþý Pavlo Klimkin'in

eþbaþkanlýklarýnda gerçekleþtirilen

toplantýda, Ukrayna ile ikili iliþkilerimiz tüm

boyutlarýyla gözden geçirildi ve yeni iþbirliði

olanaklarý ele alýndý.

Toplantý kapsamýnda bölgesel ve

uluslararasý konulara iliþkin kapsamlý görüþ

alýþveriþinde bulunuldu.

Toplantýnýn ardýndan düzenlenen basýn

toplantýsýnda konuþan Dýþiþleri Bakaný

Çavuþoðlu Türkiye'nin Ukrayna'da yapýlan

parlamento seçimlerini memnuniyetle

karþýladýðýný ve bu seçimleri Ukrayna'nýn

demokratik olgunluðunun bir göstergesi

olarak deðerlendirdiðini vurgulayarak, bu

seçimlerle Ukrayna halkýnýn ve Kiev

yönetiminin Avrupa Birliði ve reform

sürecini desteklediðinin görüldüðünü dile

getirdi.

Dýþiþleri Bakaný Çavuþoðlu, toplantýda

ikili iliþkilerin yanýsýra, Kýrým ve Kýrým

Tatarlarýnýn durumunu da

deðerlendirdiklerini belirterek "Kýrým

Tatarlarýnýn durumu Türkiye'yi yakýndan

ilgilendirmektedir. Kýrým Tatarlarý, maalesef

bugün de facto yönetim tarafýndan baský

altýnda tutulmaktadýr" dedi. Türkiye'nin

Ukrayna'nýn yanýnda olduðunu ve

Ukrayna'nýn, Kýrým dahil toprak bütünlüðünü

desteklediðini kaydederek, "Türkiye,

Kýrým'ýn illegal ilhakýný tanýmamaktadýr ve

tanýmayacaðýný da güçlü bir þekilde

vurgulamýþtýr" þeklinde konuþtu.

Ukrayna Dýþiþleri Bakaný Klimkin ise iki

ülke arasýndaki iliþkilerin gerçekten stratejik

düzeyde ve geleceðe yönelik olduðunu

vurgulayarak, Dýþiþleri Bakaný Çavuþoðlu'na

Devlet Baþkaný Petro Poroþenko'nun Barýþ

Planý'na olan desteðinden ötürü teþekkür etti.

Atambayev: Rus

gümrüðüne

girmekten baþka

alternatifimiz yok

Kýrgýzistan Cumhurbaþkaný Almazbek

Atambayev, enflasyonun yükselmesi ve

fiyatlarýn artmasýna raðmen, Rusya'nýn

öncülüðünde kurulan Gümrük Birliði'ne

girmelerinden baþka alternatifleri olmadýðýný

söyledi.

Kýrgýzistan'ýn Gümrük Birliði'ne dahil

olmamasý durumunda sosyal ve ekonomik

açýdan büyük sorunlarla karþý karþý kalma riski

olduðuna deðinen Atambayev, "Eðer bir

Gümrük Birliði'ne dahil olma çalýþmalarýndan

vaz geçersek biz artan risklerimiz olacak. Ýki

olumsuzluktan daha az olumsuz olaný tercih

ediyoruz… Baþka alternatifimiz yok." dedi.

Diðer üyelerle eþit þartlarda Gümrük

Birliði'nde yer alacaklarýný kaydeden

Atambayev, "Þartlarýmýz eþit olacak. Borç ve

diðer konularda önemli avantajlarýmýz var. 1

milyar dolarlýk bir geliþim fonu söz konusu.

Ýstikrarýn saðlanmasý için bu çok önemli.."

uyarýsýnda bulundu.

Kýrgýzistan 2011'de Rusya, Belarus ve

Kazakistan'ýn oluþturduðu Gümrük Birliði'ne

girme kararý almýþ, Mayýs 2012'de de program

kabul edilmiþti. Belirlenen yol haritasýna göre

Kýrgýzistan'ýn 1 Ocak 2015'e kadar Gümrük

Birliði'ne girmesi öngörülüyor.

Gümrük Birliði ile birlikte Ermenistan'ýn da

dahil olduðu Avrasya Birliði'ne girecek olan

Biþkek, daha fazla tarým ürünü Rusya'ya ihraç

etmek istiyor. Kýrgýzistan ekonomisi açýsýndan

bir diðer avantaj da birlik çerçevesinde iþçi

hareketlerinin serbest olmasý. Bu durumda

sürekli Rusya'da sorun yaþayan Kýrgýz

göçmenler güvence kazanmýþ olacak.

Fransa'nýn ev sahipliðinde, Ermeni iþgali

altýndaki Yukarý Karabað sorununun görüþüldü.

Fransa Cumhurbaþkaný François Hollande,

Elysee Sarayý'nda önce Azerbaycan

Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev, ardýndan

Ermenistan Cumhurbaþkaný Serj Sarkisyan ile

bir araya geldi.

Elysee Sarayý'ndan yapýlan açýklamada,

görüþmelere Avrupa Güvenlik ve Ýþbirliði

Teþkilatý (AGÝT) Minsk Grubu'nun Fransýz,

Amerikalý ve Rus üç eþbaþkanýnýn da katýldýðý

bilgisinie yer verildi.

Zirvenin Hollande'ýn 11-13 Mayýs'ta

gerçekleþtirdiði Kafkas ziyaretinin devamý

olduðu belirtilen açýklamada, Fransa'nýn Yukarý

Karabað sorununa ateþkesten

20 yýl sonra barýþçýl bir çözüm bulmak için

eþbaþkan olarak yükümlülüklerini bir defa

daha yerine getirdiði vurgulandý.

Doðrudan diyaloðun yeniden tesisi

Açýklamada Yukarý Karabað'da geçen yaz

siviller de dahil birçok kiþinin ölümüne neden

olan silahlý çatýþmalarýn artmasý üzerine, Paris

zirvesinin

Azerbaycan ve Ermenistan liderleri arasýnda

doðrudan diyaloðun yeniden tesis edilmesini

saðladýðý belirtildi.

Açýklamada ayrýca Hollande'ýn

görüþmelerde iki ülke liderlerini uluslararasý

hukuk prensipleri çerçevesinde sorunun kalýcý

çözümü için gerekli çabalarý yoðunlaþtýrmalarý

yönünde teþvik ettiðine deðinildi. Açýklamaya

göre Hollande görüþmelerde bölgede

statükonun savunulamayacaðýný vurguladýðý

belirtilirken, liderlere anlaþmazlýklarýn aþýlmasý

ve halklarýn barýþa hazýrlanmasý için gerekli

siyasi çabayý göstermeleri çaðrýsýnda bulundu.

Açýklamada Azerbaycan ve Ermenistan

liderlerinin ülkeler arasý diyaloðun devamý

konusunda hemfikir olduklarý ve Eylül 2015'te

düzenlenecek Birleþmiþ Milletler (BM) Genel

Kurulu'nda bir araya gelecekleri bilgisine yer

aldý.

Kýrým

Türklerinin

Lideri

Kýrýmoðlu

Dýþ Ýþleri

Bakaný

Mevlüt

Çavuþoðlu

Azerbeycan

Cumhurbaþkaný

Ýlham Aliev

Halep kenti farklý cephelerinde

muhalifler ile Esed rejimi güçleri

arasýndaki çatýþmalar gittikçe

þiddetleniyor.

Halep'ten Türkiye'ye gelen bir

Suriyeli '' Orada kýyamet

kopuyor''dedi.

Esad rejimi tarafýnda 'tüm

savaþlarýn anasý' olarak görülen

Suriye iç savaþýnýn Halep

cephesinde durum kritik safhaya

girdi.Esad güçleri tarafýndan

baþlatýlan 'Süheyl Yýldýzý'

operasyonuyla ordu, doðu kýrsalý

boyunca ilerleyerek kuzey kýrsalýna

ulaþtý. Bu operasyon sýrasýnda, ordu

önce Tel Aren'i aldý. Ardýndan

Halep Havalimaný bölgesini

kontrolüne alan Suriye ordusu daha

sonra Nekkarin ve Þeyh Yusuf'u

alarak, stratejik Þeyh Neccar'a

ulaþtý.

Halep kenti Kerm Tarrab

mahallesindeki Esed rejimi güçleri

siperlerine Türkmen Sultan Murad

Tugayý'na baðlý birlikler tarafýndan

cehennem topu ateþi saldýrýsý

düzenledi, saldýrýda çok sayýda

rejim askeri öldürüldü ve yaralandý.

Halep'in kuzeyindeki Handerat

cephesinde ise Türkmen birlikleri

ve Ýslami Cephe'ye baðlý birlikler

ile Ýran ve Afganistan uyruklu

milisler destekli Esed rejimi güçleri

arasýnda hertürlü silahýn

kullanýldýðý þiddetli çatýþmalar

yaþanýyor.

Yeni kentin batýsýndaki Zahra

Cemiyeti mahallesindeki Ýstihbarat

Birimi cephesinde ise Muhacir

Ansar Ordusu'nunda destek verdiði

muhalifler ile Esed rejimi güçleri

arasýnda þiddetli çatýþmalar

yaþanýyor.

Halep'te kýyamet kopuyor

Yurtlarýndan 70 yýl önce sürgüne gönderilen

Ahýska Türkleri, Bursa'da yaptýklarý eylemle

vatandaþlýk istediklerini dile getirdi. Ana

yurtlarýndan 70 yýl önce sürgüne gönderilen ve

büyük acýlar yaþayan Ahýska Türkleri, ana yurtlarý

gibi gördükleri Türkiye'de vatandaþlýk ve çalýþma

izni istiyor. Dünya Ahýska Türkleri Birliði'nin

düzenlediði yürüyüþ ve basýn açýklamasýnda

vatandaþlýk hakký isteyen Ahýska Türklerine en

azýndan çalýþma izni verilmesini talep etti.

Bursa'da yaþayan Ahýska Türkleri, Þehreküstü

Meydaný'nda toplanarak kent meydanýna kadar

yürüdü. Ellerinde Türk bayraklarý ve atýlan

sloganlar eþliðinde kent meydanýna kadar yürüyen

grup, burada yaptýklarý basýn açýklamasý ile

taleplerini dile getirdi. Ahýska Türkleri, yakýn

zamanda Suriyeli mültecilere Türkiye Cumhuriyeti

vatandaþlýðý verileceðini belirterek, yýllardýr

Türkiye'nin asli unsurlarý gibi olan kendilerine de

en azýndan bu haklarýn verilmesini istedi.

Ahýskalýlar, Türk olmalarýna raðmen vatandaþlýk

alamadýklarýndan ve yabancý muamelesi

gördüklerinden yakýnýrken, Türkiye hakkýnda da

övgü dolu sözler ifade ettiler.

"EN AZINDAN SURÝYELÝLERE

VERÝLECEK HAKLARI ÝSTÝYORUZ"

Grup adýna basýn açýklamasý yapan Dünya

Ahýska Türkleri Birliði Baþkanvekili Prof. Dr. Ýlyas

Doðan, "Ahýska Türklerinin karþý karþýya olduðu

vatansýzlýk ve maruz kaldýðý yoksulluk sorunu

bizleri burada toplanmamýza sebep oldu. Bu

insanlar 1944'te haksýz bir þekilde yurtlarýndan

atýldýktan itibaren bir kýsmý vatanýna dönmek için

mücadele etmiþ, bir kýsmý da Türk kimliklerini

korumak için direnmiþtir. Ama hiç bir zaman

kanunlara saygýsýzlýk etmediler, kýrýp dökmediler.

Aksine her zaman uðradýklarý bu haksýzlýðýn

duyulmasýný, görülmesini beklediler." dedi.

En azýndan Suriyeliler kadar hak talep ettiklerini

anlatan Doðan, "Türkiye'ye beklenmedik gelen

misafirler kadar hak talep ediyoruz. Onun için

bizim insanlarýmýz Türkiye'yi bir baba evi gibi

görüyor. Bir insanýn baba evinde yabancý

muamelesi görmesi ne kadar haklý olabilir. Bunu

lütfen kendi insanlýðýnýza, kendi vicdanýnýza sorun,

böyle bir þey olabilir mi? Bizim talebimiz þudur.

Suriyelilere verilmesi gündemde olan, kamuoyunda

bilinen çalýþma izinlerinin bizim hemþehrilerimize

de en azýndan tanýnmasýný istiyoruz." þeklinde

konuþtu.

Grup daha sonra 'Yaþasýn Türkiye', 'Kurban

Olalým Türkiye'ye', 'Bu Cennet Vatanda Biz de

Yaþayalým', 'Vatanýmýza Köle Olmaya Geldik',

'Vatanýmýza Yük Olmaya Deðil, Yükünü Almaya

Geldik.' þeklinde sloganlar atarak daðýldý.

5

Onlara Allah Türk Adýný verdi ve Onlarý yeryüzüne hakim

kýldý.

KAÞGARLI MAHMUT

Kýrým'a

gönderilsin

Kýrým'a

gönderilsin

Kýrým Türkü Halil

Ýnalcýk, Türkiye'de

4-5 milyon Tatar

bulunduðunu,

bunlarýn bir

milyonunun Kýrým'a

dönmesini

arzuladýðýný söyledi

Kýrým Tatar Türkü Halil Ýnalcýk,

Rusya'nýn çökmesini ve bir milyon

Kýrým Tatarýnýn ülkesine geri

gitmesinin en büyük hayali olduðunu

söyledi.

Rus medyasýna konuþan Halil Ýnalcýk,

Kýrým'ýn Rusya tarafýndan ikinci defa

ilhak edildiðini, ilk ilhakýndan sonra

tamamen tahrip edildiðini kaydetti.

Ýnalcýk'ýn Kýrým'la ilgili ifadeleri þöyle:

"Bu Rusya'nýn Kýrým'ý ikinci ilhakýdýr.

1783 yýlýnda Rusya sadece Kýrým'ý

deðil, Karadeniz'in kuzeydoðu kýyýsýný

da iþgal etmiþti. Maksat bütün bu

bölgeyi Ruslaþtýrmak idi. Bunun için

Müslümanlarý göçe zorlamak

Rusya'nýn resmi politikasý haline

gelmiþti. Ýki yüzyýl sonra benzer bir

manzarayý yeniden görmekteyiz.

Rusya'nýn ilk ilhakýndan sonra Kýrým

tamamen harap olmuþtu. Türkiye'de

þu anda kaç Kýrým Tatar var? Çeþitli

kaynaklara göre yaklaþýk 4-5 milyon.

Bunlar iþte o zamanlar göç eden

bizim insanlarýmýzdýr. Ben Rusya'nýn

çökmesi halinde en az bir milyon

Kýrým Tatarýnýn yeniden kendi

vatanlarýna göç etmesini hayal

ediyorum…"

Kýrým Tatar kökenli bilim adamý ve

tarih doktoru Halil Ýnalcýk'ýn adý

dünyanýn en etkili 2 bin bilim adamý

arasýnda yer alýyor. Amerikalý bilim

adamý Immanuel Wallerstein'e göre

Halil Ýnalcýk'ýn kitaplarý "paha biçilmez

hazine" ve dünya bilimine katkýsý

sýnýrsýzdýr.

Ýnalcýk'ýn dedesi Sait Halil Efendi

Bahçesaray Han Camii'nde müezzin

idi. Babasý Osman Nuri Rus-Japon

savaþý sýrasýnda imparatorluk

ordusuna hizmet etmeyi reddederek

Türkiye'ye göç etti ama anavatanla

baðlarýný asla kaybetmedi.

Profesör Ýnalcýk ilerleyen yaþýna

raðmen son zamanlarda Kýrým'da

yaþanan olaylarla ilgileniyor. Ýngilizce

olarak yazdýðý Kýsa Kýrým Tarihi

risalesi yakýn zamanda neþredildi.

Uzun zamandýr beklenen "Kýrým

Hanlýðý Tarihi" ise kitabi ise

yayýnlanmak üzere.

AHISKA TÜRKLERÝ

HAKLARINI ÝSTÝYOR

Ermenistan, Rusya, Belarus ve Kazakistan'ýn

oluþturduðu Avrasya Ekonomik Birliði'ne kabul

edildi. Ermenistan'ýn birliðe dahil olmasýnýn

ardýndan ucuz petrol imkaný, tarým ürünlerinin daha

geniþ bir coðrafyaya sorunsuz pazarlanmasý ve

Rusya'da çalýþan Ermeni nüfus için önemli

avantajlar elde edeceði kaydediliyor. Rusya,

Belarus ve Kazakistan'ýn kurduðu Avrasya

Ekonomik Birliði'ne, Ermenistan da katýldý. Rusya

Cumhurbaþkaný Putin, anlaþmayla birlikte

Ermenistan halkýnýn reel gelirinin ve istihdam

oranýnýn artacaðýný söyledi

Yukarý Karabað dýþarýda kalýyor

Yukarý Karabað krizi nedeni ile Ermenistan'ýn

üyeliði konusunda sorun yaþanmýþ, Kazakistan

Cumhurbaþkaný Nursultan Nazarbayev, Azerbaycan

Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev'den bir mektup

aldýðýný ifade etmiþti. Bu çerçevede Yukarý Karabað

birlik sýnýrlarý dýþýnda tutuluyor. Nazarbayev konu

ile ilgili yaptýðý açýklamada, "Ermenistan'ýn resmen

üyeliðinin tamamlanmasý durumunda Yukarý

Karabað sýnýrlar dýþýnda kalacak. Bu açýdan

Ermenistan'ýn üyeliði açýsýndan sorun bulunmuyor."

dedi.

Ermenistan Cumhurbaþkaný Serj Sarkisyan da

yaptýðý deðerlendirmede üyeliðin Yukarý Karabað'ý

kapsamadýðýný teyit etti. Sarkisyan, "Ermenistan

kendi tanýnan sýnýrlarý çerçevesinde birliðe giriyor."

ifadelerini kullandý.

Daðlýk Karabað Sorunu

Ermenistan'ýn Avrasya Ekonomik Birliði'ne dahil

olmasý çerçevesinde ülke içinde en fala tartýþýlan

husus, Ermeni iþgali altýnda bulunan Daðlýk

Karabað bölgesi ile Ermenistan arasýna gümrük

engellerinin girip girmeyeceði idi.

Fakat Avrasya Birliði'nde bu konudaki hükümler

ve genel anlayýþ, Ermenistan'ýn lehine. Nitekim

Ermenistan Parlamentosu Dýþ Ýliþkiler Komitesi

Baþkaný Artak Zakaryan, konuyla ilgili yaptýðý

açýklamada, anlaþma metninde, sadece uluslararasý

alanda tanýnan devletler arasýnda gümrük

duvarlarýnýn olacaðý hükmünün yer aldýðýný

belirterek, Daðlýk Karabað'daki yönetimin

uluslararasý alanda tanýnmadýðýný, böylelikle de

Ermenistan'la bu bölge arasýnda gümrük sýnýrlarýnýn

olmayacaðýný kaydetti.

Ermenistan'ýn Avrasya Ekonomik Birliði'ni tercih

etmesinden sonra Avrupa Birliði ile iliþkilerinin ne

þekilde süreceði, belirsizliðini koruyor. Almanya'nýn

Erivan Büyükelçisi Reiner Morell, geçtiðimi

günlerde yaptýðý açýklamada, "Avrupa,

Ermenistan'ýn Avrupa politikasýnda karar vermesini

bekliyor" demiþ ve bundan sonraki iliþkilerin nasýl

geliþeceðinin ilerleyen dönemde netleþeceðini

söylemiþti.

Ermenistan, Avrasya Ekonomik

Birliði üyeliðine Karabað ayarý

Güngör Yavuzaslan

ERMENÝLER YALANLARINA

26 BÝN KÝTAP YAZDI

Ankara Ýpek Üniversitesi Ýnsan ve Toplum

Bilimleri Fakültesi Dekaný ve Tarih Bölüm Baþkaný

Prof. Dr. Kemal Çiçek, Kanada'nýn tehdit olarak

gördüðü Osmanlý vatandaþlarýný kýþ aylarýnda nasýl

tehcir ettiðini anlattý.

1915 Ermeni soykýrýmý iddialarýnýn 100'üncü

yýldönümü arifesinde Ýstanbul Üniversitesi Avrasya

Enstitüsü ve Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN)

"100. Yýlýnda Ermeni Meselesi: Türkiye-

Azerbaycan ve Ermenistan Ýliþkileri"ni anlatan bir

sempozyum gerçekleþtirdi.

Dün Avrasya Enstitüsü'nde düzenlenen

sempozyum Türkiye'nin farklý üniversitelerinden

tarihçileri, büyükelçileri, milletvekillerini,

dernekleri, akademisyenleri, öðrencileri ve basýn

mensuplarýný bir araya getirdi. Sempozyumda Türk-

Ermeni iliþkilerinin geçmiþten günümüze tarihsel

süreci, Ermeni soykýrýmý iddialarýnýn uluslararasý

yansýmalarý, Azerbaycan ve Ermenistan iliþkilerinin

ekonomik boyutu ele alýndý. Konuþmacýlar, tarihi

süreç içerisinde Türk-Ermeni iliþkilerini

deðerlendirirken, 1915 olaylarýndaki tarihsel

gerçeklerin Türkiye tarafýndan dünya kamuoyuna

býkmadan usanmadan anlatýlmasý gerektiði, bölgede

kalýcý bir barýþýn saðlanabilmesi için Ermenistan'ýn

iþgal altýnda tuttuðu Azerbaycan topraklarýndan

çekilmek zorunda olduðu ve

Ermenistan'ýn yürüttüðü politikalarla bölgede

kendini nasýl yalnýzlaþtýrdýðý konularý üzerinde

durdular.

Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih

Bölümü Baþkaný Prof. Dr. Ali Arslan, Türkiye-

Ermenistan iliþkilerine dair yaptýðý konuþmada 3

önemli soruyu gündeme getirdi. Arslan þöyle

devam etti:

"Eðer Ermenilere Osmanlý Ýmparatorluðu

gerçekten soykýrým yaptýysa þu 3 soruya

Ermenistan'ýn cevap vermesi lazým. Birincisi

önceden hazýrlýk yapmadan katliam olur mu?

Ýkincisi öldüren adam kayýt tutar mý?

Üçüncüsü Osmanlý, 1915'te sevk ve iskanda

neden tehcir sýrasýnda Ermenilere yanlýþ þekilde

davranan kendi subayýna ceza verdi? Propaganda

deðil gerçek bilgiler ile birbirimizle konuþmamýz

lazým.

Katliam yapanlar ödüllendirilir, Nazi

Almanyasý'na baktýðýmýzdan Adolf Hitler katliam

yapanlarý ödüllendirirdi."

ERMENÝ DÝYASPORASININ 26 BÝN

KÝTABINA KARÞILIK 35 KÝTAP

Azerbaycan Dernekleri Federasyonu Baþkaný

Bilal Dündar gerçekleþtirdiði konuþmasýnda

yaþadýðýmýz coðrafyanýn Azerbaycan dahil olmak

üzere jeopolitik önemi olan medeniyetler coðrafyasý

olduðunu söyledi.

2001'e kadar Diaspora Ermenilerinin sözde

soykýrým iddialarýný anlatan 26 bin kitap yazdýðýný,

2006 yýlý itibariyle Türkiye'de ise sadece 35 kitap

yazýldýðýný anlatan Dündar, hem diplomatik hem de

halk diliyle tarihi bütün gerçekleri ve tüm

çýplaklýðýyla anlatmamýz gerektiðini kaydetti.

Ýstanbul Üniversitesi Atatürk Ýlkeleri ve Ýnkýlap

Tarihi Enstitüsü Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akýn

Çelik ise, yaptýðý konuþmada Osmanlý

Ýmparatorluðu'nun Avrupa ülkelerinin arasýndaki

ihtirasýn kurbaný olduðunu anlattý. Birinci Dünya

Savaþý'na katýlan Osmanlý'da tehcirin bu dönemde

ön plana çýkan en önemli konu olduðunu belirten

Çelik, Ermenilerin savaþta maðdur olma durumunu

Rumlarýn dile getirdiðini ve bunun ileride Türk

milletinin üzerine yükleneceðine dikkat çekildiðini

ifade etti.

BÝZ OLAYLARI TARÝHÝ BÝR ÇERÇEVEYE

SIKIÞTIRARAK ANLATIYORUZ, ONLAR DA

ROMAN GÝBÝ ANLATIYORLAR

Çiçek sözlerini þöyle sürdürdü:

"Ýngilizler 'ben gördüðüme inanýrým' derler.

Bizim de dünya kamuoyunu ikna edebilmemiz için

göstereceðimiz bir þeyler lazým. Ermenistan'da bir

Soykýrým Anýtý yapýlmýþ. Oraya ulaþmak için özel

bir yoldan yürüyorsunuz. Ermenilerin yaptýðý anýt

sizi psikolojik olarak etkiliyor, atalarýnýn çektiði

eziyetleri size hissettiriyor. Esas olay anýta varmak.

Ermenilerin yolculuðu çektikleri filmlerde de

dramatik bir þekilde anlatýlýyor. Biz olaylarý tarihi

bir çerçeveye sýkýþtýrarak, onlar da roman gibi

anlatýyorlar. Bununla beraber 1918 ve 1919'da

Ermeniler tarafýnda yazýlan 4 tane kitap var.

Maalesef o dönemlerde yazýlan kaynaklarýn

doðruluðu üzerine yeteri kadar çalýþmalarýn

yapýlamamýþ olmasý da bir eksiklik. Ermenilerin

yazdýðý bu kitaplar özellikle müttefiklerine

kahramanlýk yaptýklarýný ispat etmek için kaleme

alýndý."

4

Ey Türk Beyleri,Milltim,Ýþitin!Yukarýda Gök Çökmedikçe

aþaðýda yer delinmedikçe,TÜRK Ulusu senin ülkeni kim

Alabilir? Töreni kim Bozabilir?

BÝLGE KAÐAN

KOBANI DERKEN

HALEP DÜSÜYOR

Suriye artik dipsiz bir kuyu artik. 80 ülkeden savasçilarin

alanda ates hattinda oldugu bir iç savas ülkesi. Savas

öncesi 23 milyon nüfusa sahip Suriye’de 10 milyon insan

evlerinden ayrildi. Kobani Halep'e bagli 30-40 bin nüfuslu

bir kasaba. Ama Halep 5 milyonluk bir sehirdir. Günde

ortalama 50-60 kisinin öldürüldügü bu sehrin Kobani

kadar sesi çikmaz. Çünkü bizim medya basta olmak üzere

dünya medyasi canli canli Kobani ile yatip kalkiyor.

Halep'te 1,5 milyona yakin Türkmen yasamaktadir.

Gündemde Kobani’de yasanan çatismalar varken Esed

güçleri Halep ve çevresinde ilerledi. Savas Handarat

bölgesinde devam ediyor. Halep muhasara altina

girmesine ramak kaldi. ÖSO ile Rejim askerleri, Sii

milisler çatisiyor. Iran, Afgan, Irakli Sii milisler Lübnan

Hizbullah Handarat bölgesinde Esed güçleri saflarindalar.

Çember giderek daha da daraliyor. Çemberin iki ucu

birbirine kavusmak üzere. Aralarinda 7 km kaldi. Bu 7 km

içinde 2 km bir alan alinirsa Esat çikis girisleri kontrol

edecek. Su anda sehir merkezinin %40’ini Esat güçleri ve

%60’ini muhalifler kontrol ediyor. Muhaliflerin kontrol

ettigi bölgede en kötü rakam 700 bin insan yasiyor.

Hergün sehirden 100 aile çikis yapiyor.

Halep'i dis dünyaya baglayan tek koridor Handarat

bölgesidir. Halep'in nüfusu yaklasik olarak 3 milyona

yakin kirsalla bu nüfus 7 milyona ulasiyor. Stratejik olarak

Halep çok önemli konumda. Türkmen birlikleri direnise

destek oluyorlar. Halep merkez ile Handarat bölgesinde

ÖSO ile birlikte Esed güçlerine karsi savasiyorlar. Halep

ve çevresinde Türkmen yerlesim bölgeleri ISID’in elinde.

Halep merkezde ise ÖSO kontrolündeki mahallelere

siddetli sekilde saldiran rejim güçlerinin kentte ilerleyisi

devam ediyor. Kentte elektrik, su, gaz yok. Sehirde

elektrik su ilaç gida sikintisi had safhada. Özelilikle

Türkmenlerin yasadiklari yerler hemen her gün varil

bombalari ile bombalaniyor. Halep düserse Ortadogu’nun

en büyük göç dalgalarindan biri sinira dogru gelecektir.

Türkiye'ye de girisler halen devam ediyor. Resmi giris

yapanlarin sayisi her gün 1000 kisi ve bunun kaçak

girenlerin sayisi en az 5 kat fazla. Araba kuyruklari 3-4 km

bulmus durumda her gün 300 araba Türkiye'ye giris

yapmak için geliyor Araçlar günlerce sira bekledikten

sonra ancak Türkiye'ye girebiliyor.

Kerkük’e Pesmerge Halep’e Esad

Ortadogu tamamen bir milletler hapishanesine döndü.

Arap bahari, özgürlük, devrim nidalari ile baslayan

diktatörlerden kurtulma mücadelesi yeni katil ve diktalarin

ortaya çikmasi ile devam ediyor. Mutlu bati Suriye ve

Irak’ta petrol alanlari olmak üzere kendisi için bekçilik

yapacak mobil güçler olusturuyor.5 yildizli evlerinde

insanlarin ölümlerini kendi sattigi silahlarla izleyen batili

yöneticiler için Ortadogu sadece kendi kontrollerinde

ölümlerin olmasi gereken cografya. Türkmenler ise zayif

yapilanmalari, gözlerinin içine bakarak yardim istedikleri

anavatan Türkiye ve koskocaman Türk Dünyasi’ninin

bagimsiz devletleri tarafindan unutulmalarina ragmen

namus mücadelesi veriyorlar. Kerkük artik fiili olarak

Bölgesel Kürt yönetiminin kontrolünde. Barzani sik sik

Kerkük’ü kimselere birakmayacagini açikladi. Bagdat

yönetimi simdilik Musul’u geri alma derdinde oldugundan

Kerkük’le ilgilenmiyor. Ortadogu’nun en büyük

kentlerinden biri olan Halep ise Esad rejimi ve yandasi

olan milisler tarafindan sarilmis durumda. Esad Halep

savasi için Suriye’de ki çatismalarin anasi ibaresini

kullandi. Kobani’de Kürtleri korumak için Pesmerge

geçisi, hava müdahalesi, yardimlara izin veren Türkiye

katliam yasanan Halep’de sadece açiklama seviyesinde

kaldi. Sinira dayanan sivilleri insani gerekçelerle kabul

eden Türkiye alanda her gün degisen yeni dengelere göre

pozisyon almakta zorlaniyor. Türkiye kamuoyu halen

uluslar arasi güçlerin ve finans çevrelerinin lobilerinin

yönlendirdigi kisir gündem ve Kobani ile yatip kalkerken

Kerkük ve Halep gidiyor. Bazilarinin nasil Daglik

Karabag, varan Kirim, isgal altinda Türk yurdu Dogu

Türkistan umurlarinda degilse Halep ve Kerkük düsüyor.

Hani bekledik söyle sinira gidip elinde bir tas alip ser

güçlerin yüzüne firlatabilecek bir baba yigitte neyse orada

zaten TÜRKMENLER var ve ölüyorlar. Sana iyi seyirler

TÜRKIYE…

Prof. Dr.Kemal

Çiçek

Hüseyin, Eroðlu'na Çerkez'in

özgeçmiþi hakkýnda bilgi vererek,

Rauf Denktaþ kitabýnýn 2010 yýlýnda

ortaya çýkan bir fikir olduðunu ve 18

ay boyunca Çerkez'le Denktaþ'ýn,

kitapla ilgili görüþmeler yaptýklarýný

anlattý.

Hüseyin, kitapla ilgili çalýþmalar

sýrasýnda TC'nin eski,

Cumhurbaþkanlarýndan Süleyman

Demirel'le de görüþüldüðünü kaydetti.

Kitap üzerinde çalýþtýklarý sýrada

Denktaþ'ýn Nobel'e aday gösterilmesi

için baþvuru yapmaya karar

verildiðini ve Denktaþ'ýn bu adaylýða

itiraz ettiðini anlatan Hüseyin,

hazýrlanan kitabýn KKTC'nin

tanýtýmýna büyük katký saðlayacaðýna

inandýklarýný söyledi.

Kitabýn birçok üniversite

kütüphanesine girdiðini ve Güney

Kýbrýs'ta da ilgi gördüðünü dile

getiren Hüseyin, kitabýn sadece

KKTC'de deðil birçok ülkede satýþa

sunulduðunu ve kýsa bir süre sonra

Türkçesinin de satýþa çýkacaðýný

belirtti.

EROÐLU

Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu,

Çerkez'i kitabýnýn baþarýsý nedeniyle

kutlayarak, kitabýn kütüphanelerde

yer almasýnýn önemine iþaret etti.

Eroðlu, Denktaþ'ýn Kýbrýs'taki

mücadele yýllarýnýn baþýndan KKTC

kurulana kadar geçen süreye dahil

olmasý ve KKTC kurulduktan sonra

da anlaþmalara imza koymasý

nedeniyle tarihi bir sima olduðunu

söyledi.

Nobel'e aday olmak istememesinin

yine Denktaþ'ýn büyüklüðünü ortaya

koyduðunu kaydeden Eroðlu,

Denktaþ'ýn Kýbrýs Türkü'nü ayrý bir

devlet çatýsý altýnda toplama

mücadelesi verdiðini ve baþarýlý

olduðunu belirtti.

Denktaþ'ýn amacýný

gerçekleþtirmesinin ardýndan da iki

komþu devletin barýþ içinde nasýl

yaþayabileceði konusunda çalýþmalar

baþlattýðýný belirten Eroðlu, 77-79

yýllarýnda imzalanan anlaþmalarýn da

bu düþüncenin eseri olduðunu

söyledi.

Bugüne kadar hep Rum tarafýnýn

uzlaþmadan kaçtýðýný ama uluslararasý

camiada hep kaçan Denktaþ'mýþ gibi

gösterildiðini söyleyen Eroðlu,

"Denktaþ görüþmecilikten çekildikten

sonra uzlaþmadan kaçan tarafýn

Rumlar olduðunu herkes görmüþtür"

dedi.

Yvonne Çerkez ise kitabýnýn

gördüðü ilgiden memnun olduðunu

belirterek kitabýnýn Türkçeye

çevrilmesi konusunda destek istedi.

Yvonne Çerkez, yazdýðý "Rauf Denktaþ" isimli kitabýný Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu'na takdim

etti. Cumhurbaþkaný Eroðlu'nu ziyaret edip kitabýný sunan Çerkez'e Altan Hüseyin eþlik etti.

ÇAVUÞOÐLU AHISKA

TÜRKLERÝ'NÝ UNUTMADI

Görüþmenin ardýndan açýklama yapan Ahýska

Türkleri Ukrayna Temsilcisi Marat Resuloðlu,

Ukrayna'nýn doðusunda baþlayan silahlý olaylarýn

Slavyansk ve civarýnda yaþayan 2 binden fazla

Ahýska Türkü'nün yaþamýný olumsuz etkilediðini

belirtti. Slavyansk'taki çatýþmalardan dolayý Ahýska

Türkleri'nin geçimini saðladýðý tarým ve

hayvancýlýkla uðraþamadýðýný kaydeden Resuloðlu,

bu insanlarýn maddi açýdan çok zor durumda

kaldýðýný ifade etti. Resuloðlu, bu çatýþmalarda

Slavyansk'ta yaþayan birçok Ahýska Türkü'nün

evine top mermisinin isabet etmesi sonucunda

tamamen yýkýldýðýný, bazýlarýnýn ise çeþitli ölçülerde

hasar gördüðünü vurguladý.

Resuloðlu, Çavuþoðlu ile görüþmede

Ukrayna'nýn doðusundaki silahlý çatýþmalardan

olumsuz etkilenen Ahýska Türkleri'nin sorunlarýný

dile getirdiðini kaydederek bu konuda Türkiye'den

destek beklediklerini ifade etti.

Yarýn ülkedeki temaslarýný sürdürecek olan

Çavuþoðlu, Ukrayna Diþiþleri Bakaný Pavlo

Klimkin ile Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli

Stratejik Konsey'in alt organý olan Ortak Stratejik

Planlama Grubu'nun 3. toplantýsýna katýlacak.

3

Size öyle bir vatan aldým ki;ebediyen sizin olacaktýr.

ALPASLAN

Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu, temaslarda bulunmak üzere geldiði

Ukrayna'nýn baþkenti Kiev'de, Ahýska Türkleri temsilcileriyle görüþtü.Çavuþoðlu,

Ahýska Türkleri Vatan Cemiyeti Ukrayna Temsilcisi Marat Resuloðlu ile Kiev

Büyükelçisi Can Yönet Tezel'de hazýr bulundu.

Afganistan'da yeni seçilen yönetime ilk

devlet baþkaný ziyareti Türkiye'den

geldi.Daha önce 2005 yýlýnda Baþbakan

sýfatýyla Afganistan'ý ziyaret eden Erdoðan,

ikinci ziyaretiye 46 yýl aradan sonra

ülkeye gelen ilk Türk Cumhurbaþkaný

oldu. Ayný zamanda Afganistan'a yönetim

deðiþikliðinden sonra gelen ilk devlet

baþkaný sýfatýný elde etti.

Kabil'de keskin niþancýlarýn koruma

altýna aldýðý havaalanýnda resmi törenle

karþýlandý Erdoðan. Heyet 3'er 5'li gruplar

halinde, iki yanýnda küçük birer

pencerenin ve silah namlusunu dýþarýya

çýkarmaya yarayan bölümlerin olduðu

zýrhlý araçlara bindi. Afganistan'ýn Hamid

Karzai'den sonra seçimle yönetimi

devrettiði ilk Cumhurbaþkaný Eþref

Gani'nin sarayýna onlarca araçtan oluþan

ve hareket halinde bir yýlaný andýran

konvoyla gidildi.

Erdoðan'ýn mevkidaþý Eþref Gani ile

görüþmesinden sonra basýn toplantýsýnda

iki lider sýcak mesajlar verdi. Gani,

Erdoðan'ýn liderliðini övdü; Ýslam

dünyasýndaki âkil lider olarak tanýmladý.

Erdoðan toplantýya geldiðinde yakasýndaki

niþan da dikkat çekti. Gani Erdoðan'a

Afganistan'ýn en büyük sivil niþanýnýn

takdim edildiðini söyledi.

Doðan Kýþlasý'na ziyaret

Erdoðan'ýn Afganistan'daki son duraðý

yaklaþýk 700 Türk askerinin görev yaptýðý

ISAF bünyesindeki Doðan Kýþlasý oldu.

Askerlere hitabýnda Türk askerinin

yurtdýþýnda görev yapmasýný eleþtirenler

olduðunu ancak bunu bir büyük devlet

vizyonu olarak niteledi.

Erdoðan ve beraberindekiler Kabil'den

onlarýn güvenliði için trafiðe kapatýlmýþ,

yüzlerce güvenlik görevlisinin koruduðu

yollardan geçerek ayrýldýlar.

Erdoðan'a Afganistan ziyaretinde

Baþbakan Yardýmcýsý Numan Kurtulmuþ,

Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu, Enerji

Bakaný Taner Yýldýz ve Ekonomi Bakaný

Nihat Zeybekçi'nin de aralarýnda

bulunduðu, bürokratlar, gazeteciler ve

korumalardan oluþan 100 kiþilik bir ekip

eþlik etti.Cumhurbaþkaný Recep Tayyip

Erdoðan, Devlet Baþkanlýðý Sarayý'nda

bulunan Koti Baghcha Köþkü'nde,

Afganistan Ýcra Heyeti Baþkaný Abdullah

Abdullah ve Afganistan Devlet Baþkaný

Birinci Yardýmcýsý Raþid Dostum'u ayrý

ayrý kabul etti.Kabulde, Baþbakan

Yardýmcýsý Numan Kurtulmuþ, Dýþiþleri

Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu ile eski

Ulaþtýrma, Haberleþme ve Denizcilik

Bakaný Binali Yýldýrým da bulundu.

RAUF DENKTAÞ KÝTAPLAÞTI

DOSTLUKLARDA

YENÝ DÖNEM

Dýþiþleri Bakaný Mevlüt Çavuþoðlu

KÝEV’de AHISKA heyeti ile

Yazar : Yvonne

Çerkez

Yol zorludur, yol soðuktur, bilinmeze doðru bir

göç baþlamýþtýr. Geri döneceklerini zannederek yola

çýkan 120 binden fazla Ahýskalý artýk vatansýz,

topraksýz, kimsesizdir. Ýçlerinden okur-yazar ve

aydýnlar alýnýp Sibirya'ya gönderilir ve

kendilerinden bir daha haber alýnamaz. Bir halký

yok etme planýnýn süreci týkýr týkýr iþlemektedir.

Açlýðýn, soðuðun ortasýnda, Kafkasya'nýn acýmasýz

tabiat þartlarýnda birçok insan bu ölüm yolculuðuna

daha fazla direnemez, hayatýný kaybeder. Kýzýl ordu

askerleri þehit olan bu insanlarýn gömülmesine

namazlarýnýn kýlýnmasýna dahi izin vermez. Onlarý

kolundan- bacaðýndan tutarak Kafkasyanýn uçsuz

bucaksýz karlý daðlarýna fýrlatýr, þehitlerimizi

kurtlara-kuþlara yem olarak býrakýr ve sürgün bir ay

boyunca böyle sürüp gider. Bu nedenle çoðu insan

ölülerini koynunda-kucaðýnda saklayarak

varacaklarý yere kadar götürmeye çalýþtýr.

Ahýska Türkleri bu yolculuk sýrasýnda,

Kazakistan-Kýrgýzistan-Özbekistan'a yerleþtirilir.

Sürgüne gittikleri üç ülkede sýký yönetim rejimi

altýnda köyden köye bile gidemeden 12 yýl yaþarlar.

Nereye kondurulduysa orada kalýrlar. Bu yasaklara

uymayanlar aðýr þekilde cezalandýrýlýr. Stalin'in

ölümünden sonra 1956 yýlýnda Komünist Parti

kongresinde Ahýska Türkleri'ne artýk köyden

çýkabilecekleri kadar bir hürriyet tanýnýr. Bu

tarihten itibaren Ahýskalýlar, o üç ülkede koloni

halinde yaþarlar ve birbirlerine tutunurlar. 1957'de

diðer sürgün topluluklarýnýn vatanlarýna

dönmelerine izin verilir ancak, Ahýskalýlara sadece

sürgün bölgelerinde seyahat serbestliði tanýnýr.

Hiçbir zaman anayurtlarý olan Ahýska bölgesine

seyahat ve yerleþmelerine izin verilmez. 1958den

itibaren Ahýskalýlar'ýn biçoðu vatana yakýn olmasý

ve ilk fýrsatta Ahýska'ya geri dönme umuduyla

Azerbaycana gelir.

Seksenlerin Sonu ve Fergana Olaylarý

Sürgün ile gerek psikolojik, gerek sosyal, gerek

ekonomik açýdan iyice sarsýlmýþ olan Ahýska

Türkler'i bulunduklarý bölgede yaþama tutunma

çabasýna girer. SSCB'de hürriyet mücadeleleri

sýrasýnda, 80lerin sonunda Fergana vadisinde,

Özbeklerle Ahýskalýlar arasýnda bir kavga baþlar.

1989'da bir pazar yeri kavgasýyla baþlayan bu etnik

gerilim olaylarý sonucunda Ahýskalý Türkler çok

büyük þiddete uðrar, birçok insan þehit edilir.

Burada acýmasýz bir provakosyon söz konusudur,

bir yurt edinme çabasýnda olan ve hala yaralarý

sarýlmayan binlerce Ahýskalý buradan tekrar

sürülerek Rusya'ya götürülür.

Ahýska Türkler'i Sahipsiz Kalýr

O dönem sonunda, olaylarýn neticesinde SSCB

daðýlýnca Ahýskalýlar baðýmsýzlýðýný alamaz. Halk

ortada kalýr. Gürcistan 1999'da baðýmsýz olunca

Avrupa Konseyi'ne üyelik için baþvurur ve Konsey

"Ahýskalýlarla ilgili olarak, bu insani yarayý milli

yarayý 6 sene içinde bir kanunla sarýlmasý ve

Ahýskalý halkýn vatanýna geri getirilmesi þartýyla"

Gürcistan'ýn üyeliðini kabul eder. Ancak Gürcistan

bu þartý kabul ettiði halde Ahýskalýlar için gerekli

çabayý göstermez. Nihayet, 2007'de bir kanun

çýkarýr ve geri dönüþ müracaatlarý sýnýrlý tutularak

binlerce insanýn dönmesini saðlar. Ancak o gün

bugün hala Gürcistan'ýn gönülsüzlüðü ve halkýn

sahipsizliði yüzünden süreç hala tam iþlememiþtir.

Ahýska ulusal arenada arkasýnda herhangi bir

devlet, etkin ve etkili bir sivil toplum kuruluþu ve

benzeri güçler olmadýðý için sahipsiz kalýr. Burhan

Özkoþar ilgili makalesinde bu durumu þöyle

özetler;

"2007'de çýkarýlan kanun, ilk defa bize haklar

saðlamakta ise de son derece yetersizdir. Bu

kanunun eksiklikleri vardýr. Bu kanun vatandaþlýk

hakký problemine sebep olmaktadýr. Çünkü dönüþü

kabul edilenlerden derhal geldiði ülke

vatandaþlýðýndan ayrýlmasý istenmekte fakat

Gürcistan vatandaþlýðý verme garanti etmediði için

döneceklerin vatansýz duruma düþmesi tehlikesi

kesin olarak söz konusudur. Bu durum dönmek

isteyenler için caydýrýcý etki yapmaktadýr. Dönüþ

için verilen baþvurusu süresi yetersizdir. Dönüþ için

baþvuru her zaman mümkün hale getirilmelidir.

Ahýska'ya dönüþ baþvurusu yapan kiþilerden talep

edilen evrak ve belgelerin Ahýskalýlar'ýn bilmediði

Ýngiliz veya Gürcü'ce dillerine tercüme edilmesi

istenmektedir. Halbuki yakýn zamana kadar ortak

dil Rusça'ydý ve söz konusu belgeler de Rusça'dýr.

Zaten geçici olan bir hal için tercümeye gerek

olmamalýdýr. Bilinen bir dil varken bilinmeyen bir

dilde belge hazýrlanmasýný istemek iþin

zorlaþtýrýlmasýndan baþka bir þey deðildir."

Ahýskalý Türkler'in Türkiye'deki Durumu

Yunus Zeyrek'in ifadesine göre yakýn zamana

kadar Türkiye Ahýska Türkleri gerçeðinin farkýnda

deðildir. Türkiye, Fergana olaylarýnda Ahýskalý bir

diplomatý bile Gürcü lideri olarak algýlamýþtýr.

Zeyrek, Ermeni diasporasýna verilen öneme dikkat

çekerek, "Ermeniler için gösterilen önem Ahýska

için gösterilmedi. Ahýskalýlar Türkler'in bu

yaklaþýmý karþýsýnda çok üzgündür. Osmanlý,

zamanýnda kendi bölgesinde huzursuzluk çýkaran

Ermeniler'i Erzurum-Van'dan alýp yine kendi eyalati

olan Suriye'ye götürmüþtür. Ancak Ahýskalýlar

Ruslar tarafýndan gerçekleþtirilen sürgünle tamamen

bir yok edilme stratejisi ile karþý karþýya

býrakýlmýþtýr" demektedir.

1992'de ülkemizde Ahýska Türkleri'nin ülkemize

kabulü ve iskanýna dair bir kanun çýkarýlýr. 150 aile

getirtilip, Iðdýr'a yerleþtirilir. Kanun hala

yürürlüktedir ancak tam olarak iþlediði söylenemez.

Bugün 40-50 bin civarýnda Ahýskalý'nýn serbest

göçle Türkiye'ye geldiði bilinmektedir. Ancak

burada da ikamet-çalýþma-vatandaþlýk izni almak

çok kolay deðildir. Zeyrek "Belgeleri almak için

Kýrgizistan-Kazakistan-Ukrayna-Özbekistan ve

Azerbaycan'a gitmek, para ödemek rüþvet vermek

gerekiyor ancak sürgünü belgesi olur mu? Tam beþ

sene ikamet izni aldýktan sonra vatandaþlýk hakký

veriliyor, Bu beþ sene zarfýnda çalýþma da yasak, iþ

yasaðý da var. SSCB daðýlýnca Ýsrail orada yaþayan

Yahudilere sahip çýktý uçurup götürdü onlarý. Bizler

çok sahipsiz kaldýk" diyerek duygularýný

belirtmektedir.

Ahýskalýlar elbette kendi vatanlarý Ahýska

(þimdiki Meshetya) bölgesine dönmek istiyor.

Ancak Gürcistan, Ahýska Türkleri'nin umutlarýný

kýracak bir tutum izlemekte ve elindeki topraðý

gerçek sahiplerine vermeye yanaþmamaktadýr.

Özellikle bu bölgede restorasyon çalýþmalarý altýnda

Ahýska Türkleri'nin son izleri de silinmiþ

durumdadýr. Ahýska Türkleri bu kadar zulüm, baský

ve yokluk karþýsýnda bile direnmeyi baþarýr, öz

kimliklerini muhafaza eder, Sovyet coðrafyasýnda

kendi Türk kimliðiyle nüfus kaðýdý alan yegane

halk olarak tarihe bir kez daha kazýnýr. Sonrasýnda

Rusya, Ukrayna Türkiye, ABD'ye göçlerle zaten

kimliklerini ve benliklerini korumak için büyük

mücadele veren Ahýska halký iyice birbirinden

kopmaya baþlar. Bugün dünya yüzeyinde 400-500

bin civarýnda Ahýska Türk'ünün olduðu

bilinmektedir.

SÜRGÜN HER YERDE

HEP YALNIZDIR

Ýmtiyaz Sahibi : TÜRKÇE KONUÞAN ÜLKELER

ULUSLARARASI GAZETECÝLER DERNEÐÝ

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Güngör YAVUZASLAN

Basým Yeri:

Bulut Basýn Yayýn ve

Matbaacýlýk

Adres:

Kýrtepe Mah. Asma Cad.

No: 35 BARTIN

Tel:

0378 228 10 35

Kasým

2014

Yýl: 4

Sayý: 54

Yönetim

Kýrtepe Mahallesi

Merkezi

Lütfüye Caddesi No: 15

BARTIN

e-mail: yavuzaslan74@gmail.com

Tel: 0532 178 3474

Gazetemiz Evrensel Basýn Ýlkelerine

Uymaya Söz Vermiþtir

Kuruluþ Tarihi: 23 Þubat 2009

Aylýk Siyasi Yerel Süreli Yayýn

2

Bu memleket tarihte Türktü,halde Türktür ve

EBEDÝYETEN TÜRK KALACAKTIR...

ATATÜRK

15 Kasým 1944 Sabahý

ve Ahýska Tarihi'nde

Kýrýlma Noktasý

Abdurrahman Mustafa’dan güvenlikli bölge talebi

Türkmenlerin kurtuluþunun

Türkiye'nin tampon bölge

kurmasýndan geçtiðini savunan

Mustafa, bu sayede güvenli bir

þekilde geri dönüþlerin

baþlayabileceðini ifade etti.

Güvenlikli bölgelerin

kurulmasýnýn ardýndan

Türkmenlerin terk

ettikleri yerlere

dönmesi için

kampanya

baþlatacaklarýný belirten

Mustafa, "Güvenlikli

bölgelerde konteyner kentler

oluþturulacak ve birinci

aþamada Türkmenleri oraya

alacaðýz. Türkmenlerin þu anda

en acil ihtiyacý güvenlikli

bölgedir. Çünkü bütün sýnýr

bölgeler yani güvenlikli bölge

ilan edilecek yerler aslýnda hep

Türkmen bölgeleri" dedi. Suriye

Türkmenlerinin IÞÝD ve Suriye

rejiminin

baskýsý

altýnda olduðunu söyleyen

Mustafa, bölgedeki ana

hedeflerden birinin demografik

yapýyý deðiþtirmek olduðunu

kaydetti. IÞÝD'in bölgedeki tüm

unsurlara zarar vermesine

raðmen 3 yýldýr Türkmenlere

nefes aldýrmadýðýný da

ifade eden

Mustafa, "15

bin nüfuslu

Zara

kasabasý

8 ay

ablukada kaldý.

170 insan

boðazlandý. Ama bundan ne

uluslararasý ne Türk kamuoyu

hiç bahsetmedi. IÞÝD bir terör

örgütüdür" diye konuþtu.

Ýki ateþ arasýnda

Türkmenlerin olanaklarýnýn

kýsýtlý olduðunu da belirten

Mustafa, bu nedenle bölgelerini

istedikleri gibi

savunamadýklarýný söyledi. Ýki

ateþ arasýnda kaldýklarýný

anlatan Mustafa, sözlerini þöyle

tamamladý: "Bir yanda IÞÝD

diðer yanda rejim var.

Türkmenler kendileri cihada

çýktý.

Mücahitlerimiz canlarýný

ortaya gönüllü bir þekilde

koyuyorlar. PYD her zaman

rejimle iþ birliði yaptý. Þu ana

kadar rejime karþý herhangi bir

tavýrda bulunmadý. PYD'nin

egemen olduðu güçlü olduðu

bölgelerden rejim kendisi

çekildi ve PYD'ye devretti. Ayn

el-Arap bölgesini de kendisi

devretti. Suriye'de her zaman

Türkmenler maðdur olmuþtur."

Suriye Türkmen

Meclisi Baþkaný Dýþ

Ýþleri Bakaný

Çavuþoðlu ile

Türkiye Dýþ Ýþleri Bakaný Mevlüt

Çavuþoðlu, Prof. Dr. Ýlyas Doðan ve

Ahýska Türklerinin yöneticileriile

sürgün fotoðraflarýný incelerken

DI I I IK K K KT T T TA A A AT T T TÖ Ö Ö ÖR R R R ST T T TA A A AL L L LI I I IN N N N T T T TA A A AR R R RA A A AF F F FÝ Ý Ý ÝN N N ND D D DA A A AN N N N

E E E EV V V VL L L LE E E ER R R RI I I IN N N ND D D DE E E EN N N N K K K KO O O OP P P PA A A AR R R RÝ Ý Ý ÝL L L LA A A AN N N N B B B BI I I IR R R R

AHISKA’L L L LÝ Ý Ý Ý A A A AI I I IL L L LE E E E



Milliyetçi

Hareket Partisi

Genel Baskani

Devlet

Bahçeli'"Kerkük'te

Musul'da,

Tuzhurmatu'da,

Telafer'de,

Suriye'nin muhtelif

kentlerinde nehir

gibi akan Türkmen

kanina sirtini

dönenelerin, Arap

katliamina yüz çevirenlerin sirf Kobani

için ayaga kalkmasi tarifi olmayan

rezilliktir" dedi. Bahçeli konusmasinda

su ifadeleri kullandi:''Kan sadece

Kobani'de akmadi, isgal ve vahset bir

tek Kobani'de görülmedi. Türkiye'de

terör estirenlere ve bunlari destekleyen

odaklara sesleniyorum; kendinize

güveniyorsaniz sikiysa, yüreginiz

yetiyorsa ISID'in karsisina çikin da

görelim.'

BAHÇELÝ’DEN

KOBANI ÇIKISI

70 YILDIR BÝTMEYEN

SÜRGÜN

 Halep kenti farklý cephelerinde

muhalifler ile Esed rejimi güçleri

arasýndaki çatýþmalar gittikçe

þiddetleniyor. Halep'ten Türkiye'ye gelen

bir Suriyeli '' Orada kýyamet

kopuyor''dedi.

5’de

Halep'te kýyamet kopuyor



Hüseyin, Eroðlu'na Çerkez'in

özgeçmiþi hakkýnda bilgi vererek, Rauf

Denktaþ kitabýnýn 2010 yýlýnda ortaya

çýkan bir fikir olduðunu ve 18 ay boyunca

Çerkez'le Denktaþ'ýn, kitapla ilgili

görüþmeler yaptýklarýný anlattý.

3’te

RAUF DENKTAÞ

KÝTAPLAÞTI

Yýl 1944, 14 Kasým'ý 15 Kasým'a

baðlayan gece. Kýzýl ordu askerleri

ayný anda günlerdir kuþatmýþ olduðu,

giriþ çýkýþlarý yasakladýðý Ahýska'nýn,

220 köyünü birden basýp köyün ileri

gelenlerini bir harman yerinde

topluyor. Gecenin ayazýndan daha

soðuk, daha keskin bir sesle

"Buraya Almanlar gelecek, burayý

iþgal edecekler, sizi daha güvenli

yerlere götüreceðiz ve bir hafta on

gün içinde tekrar yurdunuza

döneceksiniz" diyerek kandýrýyor.

Moskof hain, Moskof acýmasýz,

Moskof tarih boyunca þanlý

kahramanlýk destanlarý yazan bir

halký dalavere yapmadan yurdundan

çýkaramayacaðýný çok iyi biliyor. Ve

nihayetinde iyi niyetli halký,

direniþsiz, yalanla dolanla bir gecede

ölüm yolculuðuna sürüklüyor.

2’de

Binlerce Türkmen ve masum Suriye halkýnýn katili Esad'ý

Þam'da ziyaret eden CHP bu sefer Ortadoðu gerçekleri ile

yüzleþerek TÜRKMENLERÝ hatýrladý. Türkiye iç siyasetinde

AK Parti karþýtlýðýndan dolayý Þam'da Esad rejimini resmi

heyetle ziyaret eden CHP Kerkük'te günah çýkardý. Tarafsýz

kaynaklar CHP 3 týr yardýmýnýn ise çok zayýf ve yetersiz

olduðunu belirtirken CHP'nin Türkiye genelinde bir çalýþma

yapmadýðýný sadece Ýstanbul'daki CHP'li belediyelerin

gönderdiði çadýr, battaniye ve gýda maddelerinden oluþan 3

TIR yardým yaptýðýný belirttiler.

Tarih 14 Kasým 1944 Stalin'in emri ile 'büyük sürgün' baþlýyor. Bu

sürgün tam 70 yýldýr tüm acýlarý ile devam ediyor. Neslihan Sultan

Pala'nýn kaleminden Ýþte sürgünde yeþeren Türkler;

Suriye Türkmen Meclisi Baþkaný

Abdurrahman Mustafa

güvenlikli bölge talep etti

2’de

TÜRK DÜNYASININ BAÐIMSIZ SESÝ

SAYI: 54

Kasým 2014

CHP TÜRKMEN SÝYASETÝNDE EKSEN KAYMASI

CHP KERKÜK'TE

GÜNAH ÇIKARIYOR

Cumhurbaskani Recep Tayyip

Erdogan, Irak Disisleri Bakani

Ibrahim El Caferi’yi Çankaya

Köskü’nde kabul etti.

Cumhurbaskani Recep

Tayyip Erdogan, Kirgizistan

Büyükelçisi Ibragim

Junuso’yu Çankaya

Köskü’nde kabul etti.

Cumhurbaskani Recep

Tayyip Erdogan KKTC

Büyükelçisi Fazli Can

Korkut‘u Çankaya

Köskü’nde kabul ettig

''AHISKA''