Sayın Değerli Bilim Adamları!



Çin soykırımında yok olmakta olan Uygur halkından sizlere selamlar, saygılar, hürmetler ve en iyi dilekler, dualar…

Biz siyasilerden ümit bekledik. Her bir ülke yetkilisi kendi ülkesinin refahını yükseltme peşindeler ve kendi partisinin oyunu yükseltme peşinde.

Üstelik Çin her bir siyasetçiye ayrı ayrı tehdit ve kandırma yöntemlerini kullanıyor.

Durum böyleyken olan Uygur’a oldu… Fırsatı ganimet bilen Çin, soykırımda gaza bastı.

Çok sinsi ve vahşi rezil bir soykırımda 30 milyon Uygur tarihten siliniyor.

Allah’tan kalırsa, bizi bilim adamları kurtarabilir diye sizlere başvuruyoruz. Sizlerin akılane bir tedbiriniz, insanlık için, hak-adalet için verdiğiniz bir yardımınız sayesinde, biz soykırımdan kurtulup hayatta kalabiliriz.

Kargaşa burada: İnsan haklarını çiğnemekte dünya birincisi soykırımcı Çin; dünyanın en yüksek teşkilatı BM’de konsey üyesi 1/5. Masa altından başka ülkelere tehdit savurup: “Sen Uygura yardım edersen eğer, ben senin bu… bu… işlerini hemen zarara uğratırım… böyle… böyle yaparım…” diyor, yani hem katil hem savcı…

“Yağ bozulsa tuz katılır. Tuz bozulursa ne katılır?”

Cinayet dosyası kabarık Çin’in, BM’de konsey üyeliğinin kaldırılmasını istiyoruz.

Eğer BM, Çin’i konsey üyeliğinden kaldıramazsa, Çin’e ceza veremezse; BM’nin yeniden kurulmasını istiyoruz. Bugün Uyguru yok eden Çin, yarın Çin ırkından olmayan bütün dünya insanlarını yok edecek. Sayın bilim adamları, Uyguru ve dünya insanlarını kızıl ejderhadan kurtarın, lütfen!

* * *

Bazı özetler:

1) Doğu Türkistan (Uyguristan) meselesi Çin’in iç işi değildir. 1949’da 40 bin kişilik ordumuz, bayrağımız, girbimiz, marşımız her şeyimiz olan bağımsız devlet idik. (Çok eski tarihten bu yana hem bağımsız, güçlü devletler kurmuştuk… Yusuf Has Hacip “Devleti nasıl idare etmek lazım?” kitabını bundan bin sene önce yazmıştı…)

Stalin ile Mao gizlice anlaşarak bizi bu hale getirdi. Komünizm yok olduğuna göre, iki komünist cellatın anlaşma metni, gücünden kalması lazım.

Doğu Türkistan ile Çin ayrı ayrı iki ülkedir. Komşu ülkedir. Eskiden Çin Batılılardan korunmak için kendi sınırı Çin seddini yapmışlar.

Şimdi bu gerçekten söz edenleri Çin (60 senelik müstebit Çin komünist Partisi) “Bölücü” “terörist” iftiraları ile öldürüyor.



2) 1959 yılından bu yana müstebit Çin zalimleri 30 milyondan fazla Uyguru her çeşit yöntemler ile öldürdü.

1964’ten bu yana 46 defa başarılı, çok defa başarısız atom attı. Doğu Türkistan’da (Uyguristan’da) zehirlenme Çernobil’dekinden 10 misli fazla.

Hububatı Pekin’e taşıdı. Uygurları kıtlıktan, açlıktan öldürdü. 17 yaş gençler açlıktan emekleyip yürüdü, ölüleri gömecek insan bulunamadı bazı kasabalarda (Mesela Aksu’nun bay kasabası)



3) Çin’in planı: Doğu Türkistan’a 200 milyon Çinli göçmen yerleştirmek... planlı projeli soykırım.

2007 senesinden itibaren 14-25 yaş arası milyondan fazla Uygur kızını zorla Çin’e götürdü, götürüyor.

Bunu gerçekleştirmek için Doğu Türkistan’daki çiftçilerin senelik kişi başına gelirini 50 Dolar’a düşürdü (ki, Uygur halkının %70’i çiftçi)

Oğlanlarımıza, buradaki kedi-köpeklere vurulan kısırlaştırma iğneleri vurdular.

Uygur hamile kadınlarını gördüğü yerde yaka-paça götürerek, ağıl gibi sağlıksız koşullardaki her yere, karnındaki bebekleri aldılar (bebek ister 3 aylık, ister 9 aylık olsun) ve onları yemekte olan Çinliler internete binlerce poz verdiler. (Onun kasetleri elimizde)



4) 30 ray tren yürüyor, sanki birbirine karşı akmış paralel iki nehir.

Pekin’den (Çin’den) Uyguristan’a, Çin insanı sel afeti akıyor

Pekin’e Uyguristan’dan zenginlik; uranyum, altın, petrol, kömür, demir, at, kuzu… akıyor.

Sadece Doğu Türkistan’dan Pekin’e bir senede (her sene) taşıtılan altın: 10 ton. Petrol, içinde tır yürüyebilen borularla akıyor.



5) Çin gece uçakla Turfan’a Çinlinin cesedini getirip gömüyor. Ertesi gün dünya medyasını çağırıp: “Bakın Doğu Türkistan’da 2 bin sene önce ölmüş Çinlinin cesedi çıktı..” deyip dünyayı aldatıyor.





Amerika’da ikiz kuleler vuruldu. Çin derhal çoktan kendisi yok etmiş camileri (bazısını domuz ağılı yapmıştı) tamir ederek, Amerika’nın yanına gelerek; “Bak, Müslüman teröristler sana da, bana da zarar veriyor, biz ikimiz terör mağduruyuz…” diye timsah gözyaşı döktü. Halbuki Uygurun kendi yurdunun ismini söyleme hakkı bile yok. Teröristlik nerede?!

Hukuk, ordu, bütün propaganda aletleri Çinlide olduğu için, Uyguru bir yandan öldürüyor, bir yandan da hokus pokus, hile ile suçlu gösteriyor dünyaya

Guantamon’daki Uygur çocuklar, Çin’in; Amerika ile Uygurun arasını bozmak için oynayan oyunlarının bigünah kurbanlarıdır (bu konuda ayrı makalemiz var)



6) Fırsatı ganimet bilip, soykırımda gaza basan Çin, 26 Haziran’da 800 Uyguru linç etti. Bu olayı protesto ederek gösteri yapan Urumçi, Gulca, Kaşkar’ı kan gölüne çevirdi.

En yeni gelen haber; hapishanede kadın-erkek hepsini çırılçıplak soyduktan sonra, küçücük odalara, yüzlerce insanı dolduruyormuş. İnsan üstüne insan, ölünün üstüne diri, dirinin üstüne ölü… birbirlerinin pisliği… sonra hepsini çürütüp leş haline getirdikten sonra kazma kürek ile çıkartıyorlar…

İşte son durum, işte halimiz, kendi toprağımızda hem de soykırımın en rezil, en pis, en sinsi, en çirkin türü ile..

Dünyanın adil insanları nerede?



Sayın bilim adamları, dürüst adil insanlar! Bizi kurtarın! Biz de insanız, insanları ejderhadan kurtarın! Yarın çok geç olabilir. Devirdaş olarak vicdan azabı çekme durumunda kalmayın!



Zeynure İsa





Adres:

Çelebidere Yokuşu Sok.

Selçuk Apt. No: 6 Yeniköy - İstanbul

Tel (Ev) : (0212) 223 65 82

Gsm : 0536 579 45 85