KERKÜK'ÜN SESİ GAZETESİ..53 SAYI - Güngör YAVUZASLAN - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









KERKÜK'ÜN SESİ GAZETESİ..53 SAYI - Güngör YAVUZASLAN
Tarih: 05.10.2014 > Kaç kez okundu? 3702

Paylaş


Güzellik, birlik, beraberlik dolu,

her zaman bir öncekineden daha

güzel ve mutlu bir Kurban Bayramý diliyoruz.

BARTIN'IN

EN ÇOK KAZANDIRAN DERSHANESÝ TÜM

HALKIMIZIN MÜBAREK KURBAN

BAYRAMI’NI KUTLAR.

Tüm Bartýnlý hemþerilerimizin,

dernek üyelerimizin ve müþterilerimizin

mübarek Kurban Bayramý’ný kutlarýz.

Bartýn Aktif Ýþadamlarý Derneði

Kýrým Derneði Genel Merkezi'nin resmi internet

sitesinde yer alan habere göre, vefatýnýn yüzüncü yýl

dönümü vesilesi ile düzenlenen anma programýný

Kýrým Derneði Gençlik Komisyonu hazýrladý ve

yapýlan konuþmalarda Gaspýralý'nýn aydýnlanmacý

fikirleri, kadýna verdiði önem ve kadýn meselesine

bakýþý ve gazeteci-yazar kiþiliðini inceleyen

konuþmalar yapýldý.

Programa Gaspýralý'nýn "Yeþil Ada" þiiriyle ve

meþhur "Unutmañýz çocuqlarým, Qýrým sizin vatandýr!

Saip oluñýz bu vatanða çalýþýp edep ile..." dizeleriyle

baþlanýldý. Arkasýndan Ýsmail Bey Gaspýralý'nýn

biyografisi Görkem Akbulut tarafýndan okundu.

Biyografinin ardýndan Gaspýralý'nýn ve Kýrým uðruna

canlarýný feda etmiþ yolbaþçýlarýn ruhlarýna Kur'an

okundu ve programýn son kýsmýna geçildi. Fethi

Kurtiy Þahin, Mavile Muhtarova ve Gökçe Karalezli,

Gaspýralý'nýn baþlattýðý Cedidçilik ve aydýnlanma

hareketini, onun gazeteci-yazar kiþiliðini ve

Gaspýralý'nýn kadýn meselesine bakýþýný anlatan

konuþmalarýný yaptýlar. Son olarak Kýrým Derneði

Genel Merkezi Baþkaný Tuncer Kalkay, Gaspýralý'nýn

Kýrým için önemini ve þu an içerisinde bulunulan

durumda Gaspýralý'yý anlamanýn ne kadar önemli

olduðunu vurguladýðý bir konuþma yaptý. Programýn

ardýndan yeni kurulan Kýrým Türkleri Kültür ve

Yardýmlaþma Derneði Sungurlu Þubesi üyeleri ve

diðer misafirlerle güzel ve sýcak ortamda uzun ve

neþeli bir sohbet yapýldý. Kýrým Türkleri Kültür ve

Yardýmlaþma Derneði Genel Merkezi'nden yapýlan

açýklamada, "Vefatýnýn üzerinden 100 yýl geçmiþ

olmasýna raðmen býraktýðý miras ve eserleri hala çok

büyük önem arz eden Gaspýralý, fikirleriyle hala

yolumuza ýþýk tutmaktadýr. Tek baþýna çýktýðý bu yolda

baþardýðý iþlerle bizlere hala gurur vermekte ve neler

yapmamýz gerektiðini göstermektedir. Kýrým'da doðan

ama bütün Türk ve Ýslam dünyasýna mal olan

Gaspýralý'nýn öðütlerini anlamak ve yüreðimizde

hissetmek ona olan vefa borcumuzu ödemenin belki

de en güzel yolu olacaktýr" deyi kaydedildi.

Ýsmail Bey Gaspýralý 20 Mart 1851?de Bahçesaray

yakýnlarýndaki Avcýköy'de dünyaya geldi. Gaspýralý,

Rusya Ýmparatorluðu'ndaki Türklerin ve özellikle

kendi vatandaþlarý olan Kýrým Tatarlarýnýn kültürel ve

entellektüel hayatlarýna hiç bir diðer kiþiyle mukayese

edilemeyecek ölçüde kuvvetle damgasýný vurdu.

Rusya Ýmparatorluðu'nda yaþayan Türk ve diðer

Müslüman halklarýn tarihinde pek çok 'ilk'lerin

uygulayýcýsý olan Gaspýralý'dan öncesi ve sonrasý

arasýnda çok büyük fark var. Onu, Rusya

Ýmparatorluðu'ndaki Türk/Müslüman millî uyanýþ

hareketinin bir numaralý öncüsü ve tartýþmasýz en

büyük ismi olarak nitelendirmek yanlýþ olmaz.

Gaspýralý'nýn, içlerinde modern Türkiye'nin

kurucularýnýn da yer aldýðý son dönem Osmanlý

aydýnlarý üzerindeki etkileri de büyük ve kalýcý

olmuþtu. Onun ünlü sloganý "Dilde, Fikirde, Ýþte

Birlik" bugün dahi Türk dünyasý içindeki iliþkilerin

temel yapýsý için yol gösterici düstur olarak her

vesileyle tekrar ediliyor.

Kýrým Türkleri Kültür ve Yardýmlaþma Derneði Genel Merkezi'nde 24 Eylül 2014 tarihinde, büyük fikir adamý Ýsmail Bey Gaspýralý dualarla anýldý.

BÜYÜK FÝKÝR ADAMI ÝSMAÝL BEY GASPIRALI DUALARLA ANILDI

Ýstanbul Beyoðlu'nda toplanan Kýrým

Türkleri, Kýrým Milli Meclis binasýnýn iþgal

edilmesini protesto etti. Dev Kýrým bayraðý açan

grup, Rusya Baþkonsolosluðu'na siyah çelenk

býraktý. Kýrým Türkleri Kültür Ve Yardýmlaþma

Derneði Ýstanbul Þubesi Baþkanlýðý tarafýndan

organize eden yürüyüþe birçok STK temsilcisi

katýldý. Dernek Baþkaný Celal Ýçten ve yönetim

kurulu üyelerinin hazýr bulunduðu protesto

yürüyüþüne yaðmurlu havaya raðmen geniþ katýlým

oldu.

Beyoðlu Odakule'de toplanan kalabalýk Rusya

tarafýndan Kýrým Milli Meclis binasýnýn iþgal

edilmesini protesto ederek eylem yaptý. Sloganlar

eþliðinde Rusya Baþkonsolosluðu'na yürüyen gruba

karþý polis yoðun güvenlik önlemi aldý. Ellerinde

Türk ve Kýrým bayraklarý ile konsolosluðun önüne

gelen grup burada açýklama yaptý. Kýrým Türkleri

Kültür Ve Yardýmlaþma Derneði Ýstanbul Þubesi

Baþkaný Celal Ýçten yaptýðý açýklamada,

"Yaþananlarý büyük bir kaygý ile izlemekteyiz.

Kýrým Tatar Meclis binasý Rusya tarafýndan iþgal

edildi. Herkesi bu baskýya karþý harekete geçmeye

davet ediyoruz" denildi. Grup açýklamanýn ardýndan

dev Kýrým bayraðý açarak konsolosluðun önüne

siyah çelenk býraktý.

Kýrým Türkleri Kültür Ve Yardýmlaþma Derneði

Ýstanbul Þubesi'nin Kýrým Tatar Milli Meclisi'nin

Binasýna Düzenlenen Ýþgale Karþý Bildirisi

27 Þubat 2014'de Kýrým'ýn ruslar tarafýndan

iþgali ile birlikte baþlayan Kýrým Tatar Türkleri

üzerindeki baskýnýn ve sindirme politikasýnýn her

geçen gün artan þiddetle devam ettiði

görülmektedir. Meþrutiyeti hür Dünya ve Kýrým

Tatar Türkleri tarafýndan tanýnmayan iþgal ve göz

boyamaya yönelik referandum sonucunda Kýrým

Tatar Türklüðü'nün Milli Lideri Mustafa

Abdülcemil KIRIMOÐLU ve Kýrým Tatar Milli

Meclisi (KTMM) baþkaný Refat ÇUBAROV ile

birlikte Kýrým Tatar Türklerinin lider kadrolarýnýn

Kýrým'a giriþleri yasaklanmýþ, Kýrým Tatar

Türklerinin evlerine baskýnlar yaparak baský ve

yýldýrma faaliyetlerini bütün Kýrým Tatar toplumuna

yaymýþlardýr. Kýrým'daki kanunsuz Rus güçleri

Kýrým Tatar Türkleri tarafýndan kurulan camilere,

Kur'an kurslarýný da baskýnlar yaparak girmiþ ve

manevi deðerlerimize de hakaret etmeye

baþlamýþlardýr.

Kýrým Tatar Türkleri üzerinde yoðun bir baský

kurulmuþtur ve bu baskýlar her geçen gün daha da

artarak devam etmektedir. Son olarak 16 Eylül

sabah saatlerinde Kýrým Tatar Milli Meclisi binasý

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) çalýþanlarý

ve silahlý kiþiler tarafýndan baskýn düzenlenmiþ ve

arama yapýlmýþtýr. Ardýndan da 17 Eylül tarihinde

meþrutiyeti belirsiz bir mahkeme kararý ile Kýrým

Tatar Türklerinin en yetkili organý olan KTMM'nin

binasýnýn boþaltýlmasý istenmiþtir.

Bu baskýn ve fiiller daha önce 1944 sürgününü

yaþamýþ olan Kýrým Türklerine psikolojik baský

niteliðindedir ve özellikle 1944 sürgününü

hatýrlatan Vandal tavýrlarý barýndýrmaktadýr. 1944 ün

kirli elleri Kýrým Türkleri üzerinde daha acýsýný

saramadýklarý soy kýrýmýn acýlarýndan faydalanarak

yine bir baský ve zulüm rejimi inþa etmeye

yeltenmektedir.

Kýrým Tatar Milli Meclisi, sadece Kýrým'da

yaþayan deðil tüm dünya'ya yayýlmýþ Kýrým

Tatarlarýnýn meþru temsilciliðidir. KTMM'ye

yapýlan bu saldýrýlar Kýrým'da yaþayan Kýrým Tatar

Türklerine ve diaspora Kýrým Tatar Türklerine

yönelik saldýrýlardýr.Ýstanbul Kýrým Türkleri Kültür

ve Yardýmlaþma Derneði olarak Kýrým'da yaþanan

bu olaylarý büyük bir kaygý ile izlemekte ve

kýnamaktayýz.Kýrým'daki soydaþlarýmýzýn bu

Kurban bayramýna da gözü yaþlý girmelerini

istemiyoruz.Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, T.C.

Dýþ Ýþleri Bakanlýðýný, siyasi partileri ve tüm sivil

toplum kuruluþlarýný Kýrým Tatar Türkleri

üzerindeki bu insanlýk dýþý baskýlara karþý harekete

geçmeye davet ediyoruz.Ýstanbul Kýrým Türkleri

Kültür ve Yardýmlaþma Derneði olarak sonuna

kadar Kýrým'daki yaþayan halkýmýzýn ve milli

hareketimizin yanýnda olacaðýmýzý kamuoyuna

duyuruyoruz.

KIRIM TÜRKLERÝ RUSYA’YI

ÝSTANBUL'DA PROTESTO ETTÝ

7

Türk hakanlarý ve Türkmen Padiþahlarý devlet iþlerinde

hatunun fikirlerini üstün tutar.

NÝZAM ÜL-MÜLK

Kýrým Tatar Milli Meclisi Baþkan

Yardýmcýsý Ahtem Çiygöz, QHA'ya

yaptýðý açýklamada, "Kýrým'da insan

haklarýný savunmaya yönelik

mitingler düzenleme konusunda

anlaþmaya varýldý.

Eðer mitinglerin düzenlenmesi

yasaklanýrsa, kararlara mahkemede

itiraz edeceðiz" diye kaydetti.

Mitinglerin Rusya Federasyonu

mevzuatýna uygun olarak

düzenleneceðini kaydeden Kýrým

Tatar Milli Meclisi Sekreterliði

Baþkaný Dilâver Akiyev, "Kýrým'da

insan haklarýnýn savunulmasýna

yönelik mitingleri Rusya Federasyonu

yasalarýnda belirlenen þekilde

düzenlemeyi planlýyoruz.

Farklý nedenlerden dolayý

mitinglerin düzenlenmesine izin

verilmeyeceðini tahmin ediyoruz, bu

artýk bir eðilim haline geldi, ama red

cevaplarý mahkemede itiraz etme

yollarýný arayacaðýz" dedi. Ayrýca

toplantýda, yýl sonuna kadar Kýrým

Tatar Milli Kurultayý toplantýsýnýn

düzenlenmesi konusu ele alýndý.

Kurultayýn yapýlacaðý yer ve tarihine

iliþkin belirli bir karar kabul edilmedi.

Þimdi, Kurultayýn yapýlacaðý yere

iliþkin görüþmelerin yapýldýðýný ifade

eden Dilâver Akiyev, "Toplantýnýn

yapýlacaðý yer olarak Kýrým, Kiev ve

Ýstanbul deðerlendiriliyor" diye

kaydetti.

KTMM toplantýsý, Skype ile

baðlantý kurulan Kýrým Tatar Milli

Meclisi Baþkaný Refat Çubarov'un

baþkanlýðýnda yapýldý. Toplantýda,

Kýrým'da Kýrým Tatarlarýnýn ve temsil

organý Kýrým Tatar Milli Meclisi'ne

karþý uygulanan baskýlara yer verilen

bildiri kabul edildi. Ayrýca, Kýrým

yönetiminin Kýrým Tatar halkýna karþý

yasaya aykýrý davranýþlarý kýnandý. 16

Eylül tarihinde Kýrým Tatar Milli

Meclisi binasýnda 12 saat devam eden

arama yapýldý. Arama sonucu

KTMM'nin belgeleri, protokolleri,

hard diskleri, dini kitaplara ve

bilgisayarlarýna el konuldu. Kýrým

Tatar Milli Meclisi temsilcileri,

olaylarý baský ve KTMM'yý yok etme

giriþimi olarak deðerlendiriyor.

Arama yapýlmasýnýn ardýndan, 17

Eylül tarihinde Kýrým Tatar Milli

Meclisi binasýna mübaþirler geldi ve

Kýrým Vakfý Baþkaný Riza Þevkiyev'e

mahkeme kararýný okudu. Riza

Þevkiyev'e Kýrým Vakfý'na ait KTMM

binasýnýn mühürleneceði bildirildi,

bundan dolayý Kýrým Tatar Milli

Meclisi temsilcileri binayý boþatmak

zorunda kaldý. QHA

KTMM, ÝNSAN HAKLARINI SAVUNMAK

ÝÇÝN MÝTÝNGLER DÜZENLEYECEK

Myanmar aslýnda dünyanýn adeta 3 maymunu

oynadýðý yani kör, saðýr ve dilsiz kaldýðý, onlarca

yýllardan beri bu tutumu ýsrarla sürdürdüðü bir

coðrafya.

Myanmar hükümeti, Rohingyalý Müslümanlarý

köþeye sýkýþtýrabilecek bir tasarýyý hayata

geçirmeye hazýrlanýyor. Bir milyon civarýnda

mazlum Rohingyalý Müslüman, Myanmar

hükümetinin tasarladýðý plan çerçevesinde tercih

yapmak zorunda býrakýlacak. Bu tercihler, ya etnik

sýnýflamayý kabul edip vatandaþlýk elde etmek ya da

tutuklanmak.

1.1 milyon Rohingyalý'nýn büyük çoðunluðu

zaten apartheid benzeri koþullarda yaþamaya

çalýþýyor. 2012'de Budistlerle þiddetli etnik

çatýþmalarýn yaþandýðý Batý Rakhine'de, çoðu

Rohingyalý 140 bin insan evini terk etmek zorunda

kalmýþtý.

Rakhine yetkililerinin Reuters'a bir kopyasýný

verdiði tasarý, "kayýt altýna alýnmayý reddeden ve

evraký eksik olan kiþilerin sýðacaðý büyüklükte

geçici-kamplar kurmayý" öngörüyor.

Rohingyalýlarýn büyük çoðunluðu, yaygýn þiddet

olaylarý yüzünden evrakýný kaybetmiþ kiþilerden

veya genel olarak komþu ülke "Bangladeþ'ten

yasadýþý yollarla Myanmar'a giren" manasýnda

"Bengalli" olarak kayýt altýna alýnmak istemeyen

kiþilerden oluþuyor. Tasarýnýn amaçlarýndan biri -

tasarýda belirtildiðine göre- "barýþ içinde bir arada

yaþamayý teþvik etmek ve mezhepsel çatýþmalarý

önlemek". Tasarý ayrýca, vatandaþlýk tespiti ve

ekonomik kalkýnmayý teþvik programý çerçevesinde

"uyruksuzluk" sorununa çözüm de içeriyor.

Ýnsan haklarý savunucularý böyle bir planýn,

potansiyel açýdan, onbinlerce Rohingyalýyý süresiz

tutuklu kalma tehlikesiyle karþýya karþýya

býrakacaðýna iþaret ediyorlar.

ARAKANLI BÖYLE DÝYOR: BÝZ RÜYALARIMIZI KAYBETTÝK

Myanmar Hükümetinden

Müslümanlara Baský

6

Üstümüze kýlýç çekilmedikçe,ülkemize girilmedikce,tab'ama

cefa edilmedikçe Bizden kimseye zarar gelmez.

FATÝH

Myanmar Hükümetinin

Yeni Kanun Tasarýsý

Rohingya'da Büyük Çapta

Tutuklamalara Yol Açabilir.

Ukrayna istihbaratý: ‘Rusya

teröristlere desteðini azalttý’

Andrey Lýsenko, Ukrayna'nýn televizyon

kanallarýndan birine yaptýðý açýklamda, "Rus

askerler, teröristlere, artýk çok sayýda insan

gönderilmeyeceði ve araç saðlanmayacaðýný, eðer

teröristlerin askeri araçlarý hasara uðrarsa onlarý,

kendileri tamir etmeleri gerekeceðini söylüyor.

Bu, Rusya Federasyonu tarafýndan desteðin

azaldýðýnýn bir göstergesi" dedi. Bununla birlikte,

dün, 26 Eylül tarihinde Donetsk Havalimaný ve

Mariupol yakýnlarýnda çatýþmalar meydana

geldiðini belirten Lýsenko, "Mariupol'de Ukrayna

Güvenlik Servisi'nin (SBU) istihbarat ekipleri

görev yapýyor ve neredeyse her gün

sabotajcýlarýn göz altýna alýndýðýna iliþkin bilgiler

alýyoruz. Eðer bir tehdit olursa hemen aðýr silah

desteði saðlayabiliriz. Bunun için birkaç saat

yeterli olacak" diye kaydetti.

Donetsk Havalimaný'nýn stratejik öneme sahip

mevzi olduðunu ifade eden Andrey Lýsenko,

"Havalimaný, güçlerin toplanabileceði bir

merkez. Düþman bunu anlýyor. Havalimanýyla

baðlantýmýz kesilmedi. Oraya cephane

saðlanýyor, havalimaný kontrolümüz altýnda ve

onu güçlendirebiliriz. Havalimanýný býrakmayý

planlamýyoruz" diye dile getirdi.

Andrey Lýsenko, Ukrayna'nýn televizyon

kanallarýndan birine yaptýðý açýklamda, "Rus

askerler, teröristlere, artýk çok sayýda insan

gönderilmeyeceði ve araç saðlanmayacaðýný, eðer

teröristlerin askeri araçlarý hasara uðrarsa onlarý,

kendileri tamir etmeleri gerekeceðini söylüyor.

Bu, Rusya Federasyonu tarafýndan desteðin

azaldýðýnýn bir göstergesi" dedi.

Bununla birlikte, dün, 26 Eylül tarihinde

Donetsk Havalimaný ve Mariupol yakýnlarýnda

çatýþmalar meydana geldiðini belirten Lýsenko,

"Mariupol'de Ukrayna Güvenlik Servisi'nin

(SBU) istihbarat ekipleri görev yapýyor ve

neredeyse her gün sabotajcýlarýn göz altýna

alýndýðýna iliþkin bilgiler alýyoruz. Eðer bir tehdit

olursa hemen aðýr silah desteði saðlayabiliriz.

Bunun için birkaç saat yeterli olacak" diye

kaydetti. Donetsk Havalimaný'nýn stratejik öneme

sahip mevzi olduðunu ifade eden Andrey

Lýsenko, "Havalimaný, güçlerin toplanabileceði

bir merkez. Düþman bunu anlýyor. Havalimanýyla

baðlantýmýz kesilmedi. Oraya cephane

saðlanýyor, havalimaný kontrolümüz altýnda ve

onu güçlendirebiliriz. Havalimanýný býrakmayý

planlamýyoruz" diye dile getirdi.

Kýrýmoðlu: ‘Kukla

Meclis kuramazlar’

Mustafa Abdülcemil Kýrýmoðlu, QHA'ya

yaptýðý açýklamada, "Kukla Meclis (Kýrým Tatar

Milli Meclisi) kurulmasý stratejisini anlýyorum,

ama bunu baþaramazlar, böyle olaylarý yaþamýþtýk.

Hem Yanukoviç döneminde hem Graç döneminde

böyle giriþimde bulunulmuþtu. Kýrým Tatarlarýnýn

temsil organýyla iliþki kurumayan herkes, paralel

bir þey kurmaya çalýþýyor" diye kaydetti.

Kýrýmoðlu, benzer giriþimlerin Ukrayna

Cumhurbaþkaný'na baðlý Kýrým Tatar Temsilciler

Kurulu örneðine benzer bir sonucu beklediðini

belirtti. Mevcut koþullarda, Kurultay'ýn Kýrým'da

yapýlamayacaðýný ifade eden Mustafa Abdülcemil

Kýrýmoðlu, "Mevcut Kurultay'ýn ya Kiev'de ya da

Ýstanbul'da yapýlmasý gerektiði konusunda

konuþmuþtuk. Anladýðým kadarýyla, Rusya

yönetimi Kiev'de yapýlmasýna karþý, ama Ýstanbul

konusunda, her halde iki taraflý görüþmelerin

yapýlmasý gerekiyor" dedi.

‘Irak'ýn ve Türkmenlerin Geleceði’ Paneli Ankara'da düzenlendi

Türkiye Ekonomi Politikalarý Araþtýrma Vakfý

(TEPAV) tarafýndan düzenlenen "Irak'ýn ve

Türkmenlerin Geleceði" panelinde Irak'taki son

geliþmeleri ve Türkmenlerin son durumu masaya

yatýrýldý. ITC Baþkaný ve Kerkük Milletvekili Erþat

Salihi'nin konuþmacý olduðu paneli Tepav

Araþtýrmacýsý Hüseyin Raþit Yýlmaz yönetti. Paneli

Ankara'daki misyon temsilcilerinin yaný sýra

Milletvekilleri Oktay Öztürk,Sinan Oðan, Mehmet

Þandýr, Suriye Türkmen Meclisi Baþkaný

Abdurrahman Mustafa,Türkmeneli Ýþbirliliði ve

Kültür Vakfý Baþkaný Fatih Türkcan,ORSAM

uzmanlarý,eski bakanlardan Vehbi Dinçerler, Suriye

Türkmen Meclisi temsilcileri, Türkçe Konuþan

Ülkeler Uluslar arasý Gazeteciler Derneði Genel

Baþkaný Güngör Yavuzaslan ve çok sayýda gazeteci

katýldý.Salihi baþta milletvekilleri olmak üzere

katýlýmcýlarýn sorularýný cevapladý.

ITC Baþkaný ve Kerkük Milletvekili Erþat

Salihi'nin Salihi, Irak'ta yaklþýk 2,5 ile 3 milyon

Türkmen nüfusun olduðunu belirtti. Irak Türkmen

Cephesi (ITC) Baþkaný Erþat Salihi, Türkmenlerin

ister Þii olsun ister Sünni olsun hepsinin IÞÝD

saldýrýsýna maruz kaldýðýný söyledi.

Irak Türkmen Cephesi Baþkaný Salihi: "Irak her

zaman en fazla zararý Türkmenler gördü" -

"Türkmenler ister Þii olsun ister Sünni olsun

topyekun IÞÝD'in bir numaralý hedefi halinde geldi

ve hala bize karþý tehditleri devam ediyor"

- "Türkiye'den AFAD, Kýzýlay vesilesiyle

gelen yardýmlarý biz ayrým yapmaksýzýn herkese

daðýttýk"

Salihi, 2003'ten sonra bölgede birçok sorunla

karþýlaþtýklarýný ve en son IÞÝD saldýrýlarýyla

Türkmenlerin sýkýntýlarýnýn gittikçe büyüdüðünü

anlattý. Irak'taki IÞÝD saldýrýlarýnýn en büyük

hedefinin Türkmenlerin coðrafyasý olduðunu

savunan Salihi, saldýrýlar öncesinde de

Tuzhurmatu'nun þiddet olaylarýndan dolayý

boþaldýðýný ve en son IÞÝD saldýrýlarý nedeniyle

merkezi hükümete ait ordu güçleriyle Peþmerge

güçlerinin ilçeyi istemelerine raðmen

koruyamadýðýný ifade etti. Salihi, IÞÝD'in ülkedeki

Türkmenlere yönelik þiddet eylemlerinin dünyada

gözardýðý edildiðini ve bazý taraflarýn görmezlikten

geldiðini ileri sürerek, "Musul'da en fazla zararý

Türkmenler gördü. Halen IÞÝD'in elinde 3

milletvekili adayýmýz bulunuyor ve her gün bizi

arayarak, kafalarýný keseceðiz diyorlar. Türkmenler

ister Þii olsun, ister Sünni olsun topyekun IÞÝD'in

bir numaralý hedefi halinde geldi" diye konuþtu.

Salihi, Telafer'deki IÞÝD saldýrýlarýna da

deðinerek, "Geçen gün beni Telaferli bir aþiret

lideri aradý ve iki genç kýzýný gece zehirleyerek

öldürdüðünü söyledi. Nedenini sorunca, bölgede

bulunan IÞÝD militanlarýnýn kendisinden kýzlarý

istediklerini anlattý ve namusunu korumak adýna

öldürdüðünü açýkladý" diye konuþtu. IÞÝD

saldýrýlarýyla birlikte Telafer'den yaklaþýk 300 bin

kiþinin Irak'ýn farklý bölgelerine göç etmek zorunda

kaldýðýný da belirten Salihi, özellikle Irak'ýn güney

illerinde göç eden Türkmenlerin bir daha asli

yerlerine dönemeyecekleri endiþesi içerisinde

olduklarýný anlattý.

Türkmen göçü sýrasýnda Yezidi ve diðer

azýnlýklara gösterilen ilginin Türkmenlere

gösterilmediðini ileri süren Salihi, Batýlý ülkelerce

Yezidi, Þebek ve Hristiyanlara yapýlan insani

yardýmlarýn Türkmenleri kapsamadýðýndan yakýndý.

-"IÞID Kadýnlarýmýzý göðüslerinden astýlar"

Türkmenlerin IÞÝD'e karþý Selahattin iline baðlý

Amirli nahiyesinde kahramanlýk gösterdiðini ifade

eden Salihi, "Beþir köyünde Türkmen kadýnlarý

göðüslerinden elektrik direklerine asarak

öldürdüler. Bu kadýnlarýmýzýn baþýna gelenleri

kimse duymak istemedi" diye konuþtu. Ýhtilaflý

bölgelerde ilk baþta Türkmenlerin, daha sonra

Þebek, Yezidiler ve Hristiyanlarýn terörün hedefi

halinde geldiðini vurgulayan Salihi, þunlarý söyledi:

"Türkmenler göçe maruz kaldý. Bunlarýn bir kýsmý

Erbil ve Duhok bölgelerine göç etti. Gönül isterdi

ki Kürt Yönetiminden destek almýþ olaydýk. Belki

sýnýrlar açýlmýþ olsaydý Yezidiler, Kobani'den gelen

Kürt kardeþlerimiz hepsi bugün Türkiye topraðýna

sýðýnmýþ. Gönül isterdi ki Türkmenler de Irak'ýn

güneyine gitmeyip Türk topraklarýnda olsaydý.

Telafer'i terk edenlerin yaklaþýk 50 bini Necef ve

Kerbela'ya göç etmiþ durumda. 200 bin civarýnda

Türkmen ise Irak'ýn kuzeyi ve Kerkük civarýnda zor

þartlar altýnda yaþamaktadýr."

-"Tek yardým Türkiye'den,

Türk Dünyasý'ndan ses yok "

Salihi, insani yardýmlarýn sadece Türkiye'den

geldiðini kaydederek, yapýlan yardýmlarýn Türkiye

Cumhuriyeti'nin yaný sýra STK, Milliyetçi Hareket

Partisi (MHP), Ülkü Ocaklarý, Diyanet Ýþleri

Baþkanlýðýndan geldiðini söyledi. Salihi, "AFAD ve

Kýzýlay vesilesiyle gelen yardýmlarý biz herkese

daðýttýk. Yezidi veya Þebek diye deðil, insan diye

baktýk ve yardýmlarýmýzý onlara da yaptýk ama

bugün Batý'dan Yezidi ve Hristiyan kardeþlerimiz

için gelen yardýmlarda Türkmenler de gözardý

edilmemeli" ifadelerini kullandý.

-"Irak'ta kurulan yeni hükümet

Türkmenleri gözardý etti"

Irak'ta kurulan yeni hükümette Türkmenlerin

temsil edilmediðini ve gözardý edildiðini dile

getiren Salihi, Türkmenlere Kürtler gibi bir milliyet

olarak bakmadýklarýný, ittifaka girdikleri

koalisyonlar içerisinde deðerlendirildiklerini ve

önemli mevkilerden mahrum býrakýldýklarýný

söyledi. Salihi, IÞÝD'in elinden kurtarýlan Türk

rehinelerin haberine sevindiklerini ifade ederek,

örgütün elinde bulunan diðer Amerikalý ve Ýngiliz

gazetecilerin öldürülmesini de þiddetle kýnadýklarýný

kaydetti. Türkiye halký ve hükümetine

yardýmlarýndan dolayý teþekkür eden Salihi, çok

sayýda Türkmenin tedavi için Türkiye'ye

getirildiðini ve bu noktada Türkiye'nin, ne

Türkmenler ne de Iraklýlar arasýnda ayrým

gözetmediðini vurguladý. Salihi, yeni dönemde de

Türkiye'den yardým talebinde bulunacaklarýný

belirtti. -"Türkmenler için güvenli bölge" ITC

Baþkaný Erþet Salihi, Türkmen coðrafyasýnýn yok

edildiðini ve can güvenliklerinin korunmasý için

Irak'ta güvenli bölge kurulmasýný istediklerini

belirterek, "Güvenli bölge bizim için önemlidir.

Askeri güç de önemlidir. Batý ülkelerinin silah

yardýmýndan artýk biz de nasibimizi almamýz

gerekiyor" diye konuþtu.

ERÞAT SALÝHÝ: ‘BÝZÝMKÝSÝ

VAROLMA MÜCADELESÝ'

5

Onlara Allah Türk Adýný verdi ve Onlarý yeryüzüne hakim

kýldý.

KAÞKARLI MAHMUT

Ýþgal altýndaki Doðu Türkistan'ýn

Baþkenti Urumçi Orta Halk

Mahkemesi'nde basýna ve uluslararasý

gözlemcilere kapalý yapýlan duruþmada,

Uygur Türkü Prof. Dr. Ýlham Tohti,

"bölücülük" suçlamasýyla müebbet

hapse mahkum edildi. Pekin'deki

Minzu Üniversitesinde ekonomi

profesörü ve gazeteci olan 45

yaþýndaki Tohti, Pekin'de 15 Ocak'ta,

''bölücülük'' suçlamasýyla gözaltýna

alýnmýþ, bilgisayarlarý, cep telefonlarý

ve bazý akademik çalýþmalarýna el

konulmuþtu.Tohti, Urumçi'de Orta

Halk Mahkemesi'nde geçen hafta iki

gün yargýlanmýþ, mahkeme basýna ve

uluslararasý gözlemcilere kapalý

yapýlmýþtý. Tohti, iki süren davada

hakkýndaki tüm suçlamalarý reddetmiþ

ancak mahkeme tarafýndan tüm mal

varlýðýna el konularak müebbet hapis

cezasýna çarptýrýlmýþtý. Duruþma

sýrasýnda polis, bölge ve mahkeme

çevresindeki sokaklarý trafiðe kapatmýþ

ve gazeteciler dahil duruþmayý izlemek

isteyenleri bölgeye almamýþtý.

TÜRKÝYE SADECE KINADI

Türkiye Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü

Tanju Bilgiç, Uygur Türkü

akademisyen Ýlham Tohti'nin bölücülük

suçundan müebbet hapse mahkum

edilmesinden kaygý duyulduðunu

belirtti. "Uygur kökenli akademisyen

Ýlham Tohti'nin bölücülük suçundan

müebbet hapse mahkum edilmesinden

kaygý duyuyoruz"Bilgiç, bir soruya

verdiði cevapta, uluslararasý alanda

tanýnan saygýn bir akademisyen olan

Tohti'ye verilen cezanýn, uluslararasý

toplumun beklentileriyle de uyumlu bir

þekilde gözden geçirilmesini ve adý

geçenin serbest býrakýlmasýný

beklediðini kaydederek, "Tohti'nin

müebbet hapis cezasýna

çarptýrýlmasýndan büyük kaygý

duyuyoruz" dedi.

ÝLHAM TOHTÝ ÝKÝ DEFA

AÇLIK GREVÝ YAPTI

Çin'de "bölücülük" yaptýðý iddiasý

ile beþ aydýr gözaltýnda tutulan Uygur

akademisyen Ýlham Tohti'nin bu süre

içerisinde iki kez açlýk grevi yaptýðý

bildirildi.

Avukatý Li Fangping'e

dayandýrýlarak verilen haberlerde,

Uygur akademisyenin mart ayýnda 29

kiþinin ölümü ile sonuçlanan

Kunming'deki tren istasyonu

saldýrýsýnýn ardýndan, 10 gün süre ile

"açlýk grevi yaptýðý" belirtildi.Li, Uygur

muhalif ile dün yaptýðý görüþme sonrasý

Tohti'nin ocak ayýnda da "Ýslami

usullere uygun olmayan yemek

verildiði için 10 gün süre ile yemek

yemeyi reddettiðini" kaydetti.Tohti,

ocak ayýnda baþkent Pekin'deki evinden

emniyet güçlerince götürülerek

gözaltýna alýnmýþ, bilgisayarlarý, cep

telefonlarý ve bazý akademik

çalýþmalarýna el konulmuþtu.

ÇÝN'Ý BU UYGUR BÖLECEKMÝÞ

I I I Ir r r ra a a ak k k k T T T Tü ü ü ür r r rk k k km m

m me e e en n n n C C C Ce e e ep p p ph h h he e e es s s si i i i L L L Li i i id d d de e e er r r ri i i i

E E E Er r r rþ þ þ þa a a at t t t S S S Sa a a al l l li i i ih h h hi i i i

M M M Mi i i il l l ll l l le e e et t t tv v v ve e e ek k k ki i i il l l li i i i

S S S Si i i in n n na a a an n n n O O O Oð ð ð ða a a an n n n

P P P Pr r r ro o o of f f f. . . . D D D Dr r r r. . . .

Ý Ý Ý Ýl l l lh h h ha a a am m

m m T T T To o o oh h h ht t t ti i i i

KIRGIZ CUMHURÝYETÝ 23 YAÞINDA

KIRGIZÝSTAN ÇOK YAÞA

Kýrgýz Cumhuriyeti'nin

Baðýmsýzlýðýnýn 23. Yýlý, Kýrgýz

Cumhuriyeti Ýstanbul

Baþkonsolosluðu'nun 20. Yýlý ve

Kýrgýzistan Dostluk ve Kültür

Derneði'nin 5. Yýlý münasebetiyle

düzenlenen töreni, cumartesi akþamý,

Ataköy Sheraton Otel'de

gerçekleþtirildi. Konuklarý eþiyle

birlikte karþýlayan Kýrgýzistan

Ýstanbul Baþkonsolosu Ranat

Tuleberdiev tebrikleri kabul etti.

Kýrgýzistan Ankara Büyükelçisi

Ýbrahim Junusov, Kýrgýzistan Ýstanbul

Baþkonsolosu Ranat Tuleberdýev ve

Kýrgfýzistan Dostluk ve Kültür

Derneði Baþkaný Aybek Sargul'ün ev

sahipliðinde gerçekleþen kutlama

programýna Ýstanbul vali yardýmcýsý

Ýsmail Gültekin, ABD, Kazakistan,

Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan,

Hindistan, Mýsýr, Hindistan ve

Ukrayna Ýstanbul Baþkonsoloslarý

baþta olmak üzere Kýrgýzistan eski

Dýþiþleri Bakaný Ruslan Kazakbayev,

eski Saðlýk Bakaný Halil Þývgýn,

Zeytinburnu Belediye Baþkan

Yardýmýcýsý Gönül Demirel , Sayýþtay

temsilcileri, Ýstanbul Ýl Dernekler

Müdürü Eyüp Dursun Ergür, Avrasya

Dernekler Federasyonu Baþkaný

Ýsmail Cengiz, Irak Türkmen

Dernekleri Federasyonu Baþkaný

Kemal Beyatlý, MÜSÝAD Genel

Sekreteri Oðuz Özcan ve ÝTO Baþkan

Yardýmcýsý, Birlik Vakfý, Kazak

Türkleri Vakfý, Prof. Dr. Abdulvahap

Kara, Prof. Dr. Ýbrahim Öztek,

Avrasya Bir Vakfý Genel Müdürü

Ömer Azerbaycan Derneði,

Türkmeneli Ýnsan Haklarý Derneði ,

Türkistanlýlar Kültür ve Sosyal

Yardým Derneði Baþkanlarý, Avrasya

Türk Dernekleri Federasyonu Genel

Sekreteri Baki Karasu, Yeþilay'dan

Tarkan Oðuz Yaþaroðlu, ÝBB. Kültür

A.Þ. Ýdari Ýþler Müdürü Salih Doðan,

çok sayýda sivil toplum kuruluþlarý

baþkanlarý ve seçkin davetli topluluðu

katýldý. Kokteyl sonrasýnda ana

salonda yapýlan törende, Kýrgýzistan

Ankara Büyükelçisi Ýbrahim Junusov,

Kýrgýzistan Ýstanbul Baþkonsolosu

Ranat Tuleberdýev, Kýrgýzistan

Dostluk ve Kültür Derneði Baþkaný

Aybek Sargül ve Ýstanbul vali

yardýmcýsý Ýsmail Gültekin birer

konuþma yaptýlar.

KIRGIZ CUMHURÝYETÝ

ANKARA BÜYÜKELÇÝSÝ

ÝBRAHÝM JUNUSOV: "SÝZE

KIRGIZÝSTAN'IMIZIN SICAK

SELAMLARINI GETÝRDÝM"

Kýrgýzistan Ankara Büyükelçisi

Ýbrahim Junusov Kýrgýzistan'ýn bu

mutlu günündeki duygu ve

düþüncelerini þu sözlerle dile getirdi:

"Dost ve kardeþ ülke olan Türkiye'ye

Kýrgýz Cumhuriyeti Türkiye

Büyükelçisi olarak yeni atanmamýn

heycaný içerisinde, daha görevime

bile baþlamadan, Ýstanbul'da

düzenlenen bu güzel anlamlý

kutlamaya katýlarak, siz deðerli

dostlarýmýzla tanýþmanýn sevinci

içerisindeyim. Hepinize programa

teþriflerinizden dolayý teþekkür

ederim . Sizlere Kýrgýzistan'ýmýzýn

sýcak selamlarýný getirdim. Bundan

sonra yapýlacak her türlü çalýþmalarýn

en iyi þekilde ilerlemesi için elimden

gelen çabayý sarf edeceðimi belirtmek

istiyorum. Bu kutlama programý

tertipleyen Kýrgýz Cumhuriyeti

Ýstanbul Baþkonsolosumuzu ve

Dernek yöneticilerini kutlarým.

Türkiye Cumhuriyeti ile dostluðumuz

ebedi bir þekilde muhabbetle,

sevgiyle ilerlesin temennisiyle sizlere

þükranlarýmý sunarým." Ýstanbul Vali

Yardýmcýsý Ýsmail Gültekin de yaptýðý

konuþmada, "Kýrgýzistan'ýn

baðýmsýzlýðýný ilk tanýyan ülke olarak,

kardeþ ülkenin her alanda

gerçekleþtirdiði baþarýlardan

duyduðumuz memnuniyeti dile

getirdi. Kýrgýzistan Ýstanbul

Baþkonsolosu Ranat Tuleberdiev ve

Kýrgýzistan Dostluk ve Kültür

Derneði Baþkaný Aybek Sargül de,

Kýrgýzistan'ýn Türkiye ile

gerçekleþtirdiði kardeþlik

iliþkilerinden duyduklarý mutluluðu

dile getiren konuþmalar yaptýlar ve iki

kardeþ ülkenin birlikte büyük

baþarýlara imza atacaklarýný

söylediler.

BABA-KIZ KIRGIZ

SANATÇILAR KONUKLARI

BÜYÜLEDÝ

Kýrgýzistan Ýstanbul

Baþkonsolosluðunun Sheraton

Hotelindeki baðýmsýzlýk

resepsiyonunda sanatçý baba-kýz

Kurmangazi ve Nurayým

Azýkbayevlar herkesi kendilerine

hayran býraktý. Baba da kýzý da hem

otantik sazlarýmýzý hem de Batý

sazlarýný büyük bir ustalýkla

çalýyorlardý. Kýrgýzistan ve Anadolu

müziklerinden nefis örnekler

sundular.

KIRGIZÝSTAN HENÜZ

KEÞFEDÝLMEMÝÞ

GÜZELLEÝKLERÝYLE VE

ZENGÝNLÝKLERÝYLE BÝZLERÝ

BEKLÝYOR

Kýrgýzistan baðýmsýzlýðýna kavuþalý

23 yýl oldu; köklü tarihine karþýlýk

dünya siyasi haritasýnda yeni bir

devlet. Kýrgýzistan, her alanda

atýlýmlar gerçekleþtirerek çaðý

yakalamaya çalýþýrken Türkiye'nin

deneyimlerinden yararlanmak istiyor.

Yeni dünya düzeine, serbest piyasa

ekonomisine ayak uydurmaya

çalýþýrken, Türkiye'nin istemeyerek,

deneyimsizliðinden dolayý yaptýðý

hatalarý yapmamaya özen gösteriyor.

Türkiye de kardeþ ülkenin isteklerine

gönülden destek olmaya çalýþýyor.

TÜRKÝYE ÝLE KIRGIZÝSTAN

ÝLÝÞKÝLERÝ BÜTÜNN DÜNYAYA

ÖRNEK OLSUN Türkiye ile

Kýrgýzistan arasýnda bütün dünya

ülkelerine örnek olacak kardeþlik

dayanýþmasý yaþanýyor. Fakat elbette

yeterli deðil; Kýrgýzistan'ýn doðal

güzelliklerini, gizemli tarihi

dokusunu, henüz tam olarak

keþfetmiþ deðiliz. Issýk Gül Türkistan

coðrafyasýnýn mutlaka görülmesi

gereken büyülü yörelerinden biri.

Issýk Göl'de her türlü su sporu

yapýlabiliyor. Kýrgýzistan'ýn Saymalý

Taþ bölgesinde insanlýk tarihinin en

eski yazýlý belgelerini görmek çok

heyecan verici bir duygudur.

Kýrgýzistan engin coðrafyasýna

raðmen nüfusu altý milyon civarýnda.

Kýrgýzistan'ýn yeraltý yerüstü

zenginlikleri ve güzellikleri

keþfedilmeyi bekliyor. Kardeþ

Kýrgýzistan çok zengin ve el

deðmemiþ yeraltý zenginliklerine

sahip; yatýrým yapacak iþadamlarýmýzý

bekliyor. Kýrgýzistan Cengiz

Aytmatov'larý yetiþtirecek kadar

kültür birikimi olan bir kardeþ ülke.

Kýrgýzistan pek çok tarihi mekanlara

ve doðal güzelliklere sahip bir ülke.

Kýrgýzistan'da binlerce yýldýr

kirlenmemiþ bir doða ile kucaklaþmak

mümkün. Daðlarýnda, yaylalarýnda

doðal hayatý bütün doðallýðý ile

yaþamak mümkün. Yüzünüzü

Türkistan coðrafyasýna çevirmek,

güzellikleriyle tanýþmak, kucaklaþmak

için daha ne bekliyorsunuz? ÇOK

YAÞA KIRGIZÝSTAN!

4

Ey Türk Beyleri,Milltim,Ýþitin!Yukarýda Gök Çökmedikçe

aþaðýda yer delinmedikçe,TÜRK Ulusu senin ülkeni kim

Alabilir? Töreni kim Bozabilir?

BÝLGE KAÐAN

IÞÝD Analizi

Irak Þam Ýslam Devleti'nin ele geçirdiði

Sünni Arap bölgelerinde bir Ýslam Devleti

kurmaya hazýrlandýðý iddia ediliyor. IÞÝD,

Musul, Anbar ve Tikrit'i kapsayacak, Suriye'nin

Rakka kentine kadar uzanacak Ýslam

Devleti'nin ilk kentine vali olarak eski bir Baas

Partisi generalini atadý.

IÞÝD tarafýndan Musul'a vali atanan Haþim

El Cemmas'ýn, Irak'ýn idam edilen lideri

Saddam Hüseyin'den sonra Baas Partisi'nin

baþýna geçen general Ýzzettin El Duri'ye yakýn

olduðu belirtiliyor.

Irak'ta yaþananlarý IÞÝD'in yaný sýra Baas

Partisi'nin baþarýsý olarak gösteren bir baþka

isim daha var.

Geliþmeleri aný anýna içerden gelen

bilgilerle takip ettiðini belirten Saddam

Hüseyin'in Ürdün'de sürgünde yaþayan kýzý

Raghad Hüseyin, Irak'ý Baas Partisi'nin

özgürleþtirdiðine inanýyor.

El Kudüs El Arabi gazetesine konuþan

Raghad Hüseyin, "Devrimci aþiretler maliki

hükümetini kovdu. Buna hepimiz seviniyoruz."

dedi.

Raghad Hüseyin'in dikkat çeken bir diðer

sözü de, Baas'ýn baþýndaki isim olarak bilinen

Ýzzeddin El Duri ile ilgili söyledikleri.

Saddam'ýn kýzý gazeteye, "Amcam Ýzzettin'in

baþarýsýndan, babamýn askerleri ile birlikte

Irak'ý özgürleþtirmesinden oldukça

memnunum" açýklamasýný yaptý.

Saddam idam edilince Baas Partisi'nin

baþýna geçen El Duri, "Nakþibendi Tarikatý

Erkekler Ordusu" adýný verdiði silahlý birlikler

kurdu.

Irak'taki Baas yanlýsý Sünni aþiretler

arasýnda örgütlenen Saddam Hüseyin'in

istihbarattan sorumlu eski generalinin yolu,

2006 yýlýndan sonra radikal Ýslamcý örgütlerle

buluþtu.

Hem Ýzzettin El Duri'nin, hem de IÞÝD'in,

Irak'ýn eski Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Tarýk

Haþimi ile de iliþkilendiði konusunda görüþ

ileri sürenler var. Tarýk Haþimi'nin, IÞÝD

Musul'a girdikten sonra geliþmeleri devrim

olarak deðerlendirip selamladýðý twiti de, bunu

akýllara getiriyor.

Hatýrlanacaðý gibi, 2005 yýlýnda Irak Ýslam

Partisi adý ile girdiði seçimlerde Irak'ýn en

büyük Sünni partisi olarak parlamentoya giden

Tarýk Haþimi, Türkiye'nin cumhurbaþkaný

olmasý için kulis yürüttüðü siyasetçilerin

baþýnda geliyordu.

Cumhurbaþkanlýðýna Kürt ittifakýnýn adayý

Celal Talabani seçilince, Haþimi

cumhurbaþkaný yardýmcýsý oldu.

Kýsa sürede Þii Maliki ile iliþkileri sertleþen

Sünni Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Tarýk

Haþimi, Irak'taki mezhep endeksli siyasetin ilk

kurbanlarýndan oldu.

Maliki'nin baskýlarýna direnemeyen Haþimi

önce Irak Kürdistaný bölgesine, oradan da

Türkiye'ye geçti.

Haþimi'nin Türkiye'ye sýðýnmasý, Baðdat

hükümeti ile Ankara'nýn iliþkilerinin

bozulmasýna da neden oldu.

IÞÝD'in ilan edeceði devlette Sünni Aþiretler

Konfederasyonu'nun yaný sýra hem Ýzzettin El

Duri'nin Baas Partisi'ne, hem de Tarýk

Haþimi'ye biçilen roller olduðuna dönük

bilgiler var.

IÞÝD'in Musul'a girmesiyle yaþanan

tartýþmalar, Irak'ta yürütülen Baassýzlaþtýrma

politikasýna raðmen hala varlýðýný sürdüren eski

Baas Partisi'nin yaný sýra Türkiye ile iyi

iliþkilere sahip olan Sünni lider Tarýk Haþimi'yi

de gündeme getirdi.

Irak eskisi gibi olamayacak, yeni dengeler

de katliamlarýyla bilinen IÞÝD'in etrafýnda

þekillenen karmaþýk iliþkiler yumaðýndan

çýkacak gibi duruyor.

Haber -Analiz: Fehim Iþýk

Ýstanbul'da Irak Türkleri Çalýþtayý yapýldý.

IRAK TÜRKLERÝ YEMEK

YERÝNE KURÞUN YÝYOR

"Irak Türklerinin dünü, bugünü, yarýný, sorunlarý

ve çözüm yollarý" konulu çalýþtayda Irak

Türkmenlerinin sorunlarý ve geleceði konuþuldu.

Milliyetçi Hekimler Derneði Baþkaný Prof.Dr.

Orhan Gedikli, Irak Türklerinin dünü ve bu gününü

anlatýrken, orada Türkmenlerin zor durumda

olduðunu söyledi.

Prof.Dr. Gedikli, IÞÝD ve Mesud Barzani

güçlerini kastederek "Türkmenler iki taraftan da

zulüm görüyor. Irak Türkleri yemek deðil kurþun

yiyor" dedi.

27 Eylül 2014 tarihinde, Süleymaniye'de

KOCAV Erol Güngör Kültür Merkezinde, "Irak

Türklerinin dünü, bugünü, yarýný, sorunlarý ve

çözüm yollarý" konulu çalýþtayý baþarýyla

tamamlandý.

Çalýþtayda ilk oturum sabah 9.30'da baþladý, ilk

oturum baþkanlýðýný ; Dr. Muhisn Kadýoðlu ve

Erdoðan Aslýyüce yaptý. Derneðimiz Genel Baþkan

Yardýmcýsý Dr. Yavuzhan BAÞ' ýn açýlýþ

konuþmasýndan sonra sýrasýyla : Prof.Dr. Orhan

Gedikli, Dr. Nefi Demirci, Cüneyt Mengü, Doç.Dr.

Kutluk Kaðan Sümer, Güven Hýzarcý sunumlarýný

ve çözüm önerilerini katýlýmcýlara aktardý. ikinci

oturumda Prof.Dr. Erþan Aygün ve Savaþ Avcý

baþkanlýk etti. bu oturumda da sýrasýyla: Av. Özcan

Pehlivanoðlu, Dr. Halit Gökalp Küçük, Dr.Yusuf

Gedikli, Özgü Aþkýn ve Mustafa Çetinkaya

sunumlarýný yaptýlar. Ýkinci oturum sonunda

Prof.Dr. Sait Gönen ve Savaþ Avcý'da katkýlarda

bulunarak sunum oturumlarýný sonlandýrýldý.

Prof.Dr. Gedikli Ýmzalý sonuç bildirgesi

yayýnlandý;

Irak Türkmen Çalýþtayý, Irak Türkmen dernekleri

ve halk temsilcileri, sivil toplum örgütleri,

akademisyenler, aydýnlarýn katýlýmýyla 27 Eylül

2014 günü toplanmýþ ve aþaðýdaki kararlarý almýþtýr.

Türk, Türkmen ve dünya kamuoyuna saygýyla

duyurulur.

1- Tarihî süreçte Irak temel olarak Araplar,

Kürtler ve Türklerden müteþekkil üç ana etnik

topluluktan oluþmaktadýr. Yezidi gibi diðer etnik

azýnlýklarýn toplamý yüzde 3 civarýndadýr.

2- Irak topraklarý Araplar ve Kürtler kadar

Türklerin de ana vatanýdýr. Bu gerçeði kimse inkâr

edemez yahut görmezlikten gelemez. Türk dünyasý

buna asla müsaade etmeyecektir.

3- Gelinen noktada Irak Arap, Kürt, Türk(men)

federe bölgesi olarak üçlü bir federasyon þeklini

almalý ve Irak'ýn bütünlüðü korunmalýdýr. Merkezî

hükümette guruplar nüfus durumuna gör,e mezhep

ayrýmý yapýlmadan, temsil edilmelidir. Irak'ta

oluþacak üç federe devletin sýnýr güvenliði, BM

silahlý güçleri tarafýndan üstlenilmelidir.

4- Telafer'den Mendeli ve Bedre'ye kadar olan

bölge MÖ 3500 yýllarýndan beri Türklerin

topraklarýdýr. Bu bölge Türkler için güvenli bölge

olarak belirlenmeli ve güvenliðin saðlanmasýnda

Türkiye garantör olmalýdýr.

5- Irak Türk Federe Bölgesinin güvenliði Irak

Türkmen Cephesinin (ITC) silahlý güçleri

tarafýndan saðlanmalýdýr. Bu silahlý güce Batý

dünyasý, ABD ve Türkiye silah da dahil, Kürtlere

yaptýðý yardýmlarýn aynýsýný yapmalýdýr.

6- Irak Türk bölgesinin yapýlanmasý aynen Kürt

bölgesinde olduðu gibi olmalýdýr. Bu minvalde

eðitim, saðlýk, ticaret, maliye ve benzeri kurumlarýn

hepsi oluþturulmalýdýr.

7- Türkiye aynen KKTC örneðinde olduðu gibi

ITC' ne her türlü yardýmý yapmalýdýr. Bunun için

Barzani kontrolündeki Habur sýnýr kapýsý dýþýnda

ITC' nin kontrolünde olacak Ovaköy - Telafer sýnýr

kapýsý acilen açýlmalýdýr.

8- Baþta saðlýk, eðitim ve güvenlik olmak üzere

bu güne kadar anlaþmalar gereði Türkiye tarafýndan

ITC' ne yapýlan her türlü yardým azaltýlmadan

devam etmelidir.

9- Türkiye, Türk dünyasýnýn diðer baðýmsýz ya

da özerk cumhuriyetlerini ikna ederek ITC' ne sivil

örgütler veya devletler bazýnda yardým yapýlmasýný

saðlamalýdýr.

10- Türkiye baþta olmak üzere Türk dünyasý her

platformda Irak Türklerinin haklarýný savunmalý ve

sorunlarýný dünya kamuoyuna anlatmalýdýr.

11- Yurtlarýný terk etmek zorunda kalan Irak

Türkleri en kýsa zamanda topraklarýna dönmelidir.

12- Acilen Türkiye'de büyük Türkmen Kurultayý

düzenlenmeli ve yol haritasý belirlenmelidir. Bu

toplantýdan hemen sonra Irak Türkmen Meclisi

oluþturulmalýdýr.

13- Barzani'nin kendilerinin olduðunu iddia

ettiði Kerkük söylemi kesinlikle kabul edilmediði

belirtilmeli, barzani güçleri Kerkük vediðer Türk

topraklarýný derhal ve þartsýz terk etmelidir.

14- Irak Türklerini kurtaracak temel güç kendi

azim ve kararlýlýklarýdýr. Öncelikle kendilerine

güvenerek karalarýný verip yola çýkmalý ve

kanlarýnýn son damlasýna kadar savaþmalýdýrlar.

Büyük Atatürk'ün dediði gibi ''muhtaç olduklarý

kudret damarlarýndaki asil kanda mevcuttur''.

Türkiye ve Türk Dünyasý haklý davlarýnda sonsuza

kadar yanlarýnda olacaktýr. Türk ve dünya

kamuoyuna saygýyla duyurulur.

3

Size öyle bir vatan aldým ki;ebediyen sizin olacaktýr.

ALPASLAN

UNESCO'nun 2014 rotasý Türkiye

oldu. Türkiye'nin teklifiyle UNESCO,

100'üncü ölüm yýldönümü olan 2014

yýlýný Ýsmail Gaspýralý'yý anma yýlý

olarak ilan etti. Birleþmiþ Milletler

Eðitim Bilim ve Kültür Örgütü

(UNESCO), Halide Edip Adývar, Ýsmail

Gaspýralý ve Matrakçý Nasuh'u, ölüm

yýl dönümlerinde anacak, Türk ve

Ýslam Eserleri Müzesinin kuruluþunun

100. yýlýný kutlanýyor. Baþta Kýrým

olmak üzere Türk Dünyasý'nýn dört bir

yanýnda Düþünür, yayýncý, eðitimci,

gazeteci, fikir ve mücadele insaný

Ýsmail Bey Gaspýralý konferans ve

etkinliklerle anýlýyor.

ÝSMAÝL GASPIRALI KÝMDÝR

Bütün Türk dünyasýndaki millî uyanýþ

hareketlerinin büyük öncülerinden olan Ýsmail

Gaspýralý Bahçesaray yakýnlarýnda Avcýköy'de,

Mustafa Aða'nýn oðlu olarak dünyaya geldi. Mustafa

Aða okumuþ ve Türksever bir insandý, teðmenlikten

emekli olarak Bahçesaray'a yerleþmiþti. Ýsmail

Gaspýralý ilk öðrenimini yaptýktan sonra, Akmescit

lisesine gitmiþ; iki yýl sonra da Moskova Askeri

Lisesi'ne geçmiþtir. Gaspýralý orada baþka ülkelerden

gelen Türk öðrencilerle tanýþtý. Okuldaki panslavist

hareketler, onu Türk milleti üzerinde düþünmeye

yöneltti.1867'de altýncý sýnýfta iken, Türklerin tek hür

ülkesi olan Osmanlý Ýmparatorluðu'na gitmeyi ve o

sýralardaki Girit savaþýna katýlmayý kafasýna koydu.

Bir kayýkta kýrk beþ gün kürek

çektikten sonra Don nehrini

geçerek Odesa'ya geldi, ancak

pasaportu olmadýðý için Ruslar

tarafýndan yakalanarak

Bahçesaray'a gönderildi. Bu

olaydan sonra bir daha

Moskova'ya dönmedi.Menli

Giray'ýn kurduðu medresede

Rusça dersleri vermeye baþladý.

1869'da Yalta Dereköy'e gelerek

burada yeni bir usulle Türkçe

dersleri vermeye baþladý. Onsekiz

yaþýndaki bu delikanlýnýn ülküsü

bütün Türk dünyasý için, Ýstanbul

Türkçesini esas alan ortak bir Türkçe kurmak ve

Türkler arasýndaki birlik þuurunu uyandýrmaktý.1871

yýlýnda Paris'e gitti. Bilgisini artýrmak için çalýþýrken,

geçimi için de Rus romancýsý Turgenyef'e sekreterlik

etti. Batý medeniyeti içinde yaþayarak, tanýdý ve

inceledi.1874'de Ýstanbul'a geldi. Ceride-i Askeriye'de

tercüman olarak çalýþtý. Sonra Kýrým'a döndü. Burada

köylülerin, beylerin, mirzalarýn ve ulemanýn hayatýný

yakýndan tanýdý.1878'de Bahçesaray belediye reisi

seçilerek dört yýl bu görevi yürüttü.1879'da gazete

çýkarmak istedi ise de çar buna izin vermedi. Genç

Molla imzasý ile Tavrida gazetesinde Rusça makaleler

yazdý. Bu yazýlarýný daha sonra "Rusya

Müslümanlýðý" adýyla yayýmladý.Temel düþüncesi

"Türk topluluklarý, okullar ve medreselerinde çaðdaþ

ilim ve sanatlarý kendi dilinde okutmalýdýr" oldu.

100 YILLIK ÇINAR GASPIRALI ANILIYOR

Dilde ,Fikirde, Ýþte Birlik

Ý Ý Ý Ýs s s sm m

m ma a a ai i i il l l l B B B Be e e ey y y y

G G G Ga a a as s s sp p p pý ý ý ýr r r ra a a al l l lý ý ý ý

Dogu Türkistan'in

Kara Günü: 1 Ekim

Bu yil Çin Halk Cumhuriyeti,

Xi Jinping liderligindeki ilk 1

Ekim gününü büyük törenlerle

kutluyor. Çin’de komünist

yönetimin is basina geçisinin

yil dönümü olan bu tarih Dogu

Türkistan için ise en koyu

karanliklarin baslangici

olacaktir.

1949 yilinda, uzun

mücadeleler sonrasi Çan

Kaysek (Chiang Kai-shek)

yönetimini deviren Mao

kuvvetleri, 1 Ekim’de Çin’de

yönetimi ele geçirirken, ayni

zamanda Dogu Türkistan’a da

uzanacak ve ülkeyi isgal edecektir. Ve bu tarih, Dogu

Türkistan’in son isgal tarihi ve kanli bir asimilasyon döneminin

baslangici olacaktir. Daha önceki dönemlerde siddet ve baski

yoluyla gerçeklestirilmeye baslanan Dogu Türkistan’i

Çinlilestirme politikasi bu tarihten itibaren sistemli ve asamali

bir plana dönüstürülecektir.

Çin Halk Cumhuriyeti, Dogu Türkistan’i isgal ettikten sonra,

ilk olarak toplumun aydin kesimlerini ve halka önderlik

edebilecek kisileri çesitli bahanelerle ortadan kaldirmakla ise

basladi. Ardindan en küçük yerel birimden baslayarak kendisine

itaat edecek zayif insanlari isbasina getirmis, bunlar yoluyla da

toplumun her katmanindan özgürlük ve bagimsizlik yanlisi

insanlari tasfiye ve yok etmistir.

Yine ilk icraatlarindan biri olarak, Dogu Türkistan tarihi ve

kültürüne ait tüm yapi ve simgeler ortadan kaldirilmis, -camiler

yikilmis ya da kapatilmis, ibadetler yasaklanmis, kitap ve

belgeler yok edilmis-, örf ve adetlerin yasanmasina engel

olunarak, Çin geleneklerine dayanan komünist bir hayat tarzi

dayatilmistir.

Ardindan, en son Dogu Türkistan Cumhuriyeti olan ülkenin

adini, yine baska bir 1 Ekim tarihinde, 1955, “Sincan Uygur

Özerk Bölgesi” olarak degistirmis ve hem kendi ülkesi hem de

dünya kamuoyuna Sincan (Xinjiang – Sinkang) olarak lanse

etmis ve bu adla bilinmesine büyük bir çaba harcamistir. Bu

arada, Dogu Türkistan’in içine Mogol, Hui, Kazak vs. özerk

bölgeler adiyla yeni idari birimler yerlestirilmis ve gelecekteki

bir bagimsizlik durumunda iç çatismaya yol açabilecek tohumlar

ekmistir.

Yine 1 Ekim 1949’daki isgalden sonra uygulanmaya

baslanan asimilasyon politikalarinin basinda Dogu Türkistan’a

sistemli Çin nüfusu yerlestirme gelmektedir. Bu baglamda

“tarim ordusu” adi altinda on binlerce Çinlinin iskân edilmesiyle

baslayan bu uygulama, her geçen yil artarak devam etmistir.

Öyle ki, 1949’da yalnizca %3 olan Çinli nüfus, bugün, resmi

rakamlara göre, %47-48’ler ulasmis durumdadir. Baslangiçta

özellikle zengin yer alti maden yataklarinin bulundugu yerlere

yerlestirilmisler, altyapi ve sanayi yatirimlari da bunlarin

bulundugu yerlere yapilmistir. Dolayisiyla yeni istihdam alanlari

Çinlilerle doldurulmus, Türkler kirsal kesimde ve yoksulluk

içinde yasamaya mahkûm edilmislerdir.

Çin, 1949’dan sonraki dönemde Dogu Türkistan’i bir

nükleer deneme sahasi da yapmistir. Lopnor bölgesinde yapilan

onlarca yeralti atom bombasi denemesinin etkileri bugün bile

devam etmekte, hem ekolojik hem de beseri olarak büyük

tahribat yasanmaktadir.

Dogu Türkistan’i sistematik ve zamana yayarak eritme ve

bir Çin topragi haline getirme politikasini sinsi ancak israrli bir

sekilde uygulamaya devam eden Çin Halk Cumhuriyeti,

özellikle 1990’lardan itibaren Uygur dil ve kültürünü de ortadan

kaldiracak yeni bir asamayi baslatmistir. Bu baglamda, Uygur

Türkçesi önce yüksek ardindan orta ögretimden kaldirilmis,

ilkögretimde de bir anlamda ikinci dil haline getirilmistir.

Yine son yillarda, geçmisin ihtisamini yasatan, binlerce yil

öncesine dayanan bagimsiz dönemlerinin mirasi tarihî doku ve

bu dokuyu koruyan sehirler yok edilmeye baslanmistir. Bunun

en son örnegi tarihî Kasgar sehridir. Bugün bu sehir tümüyle

ortadan kaldirilmakta, halki geçmisin özgür günlerine baglayan

simgeler yok edilmektedir. Insanlar, geleneklerinden

koparilarak, “yeni Kasgar”in Çinli göçmenlerle dolu yüksek

katli apartmanlarina yerlesmeye mecbur edilmekte ve böylece

kültürel devamliligi yasatma imkânlari ellerinden alinmaktadir -

hatta büyük ölçüde alinmis durumdadir-.

Zalim ve zorbaca bir dogum kontrolü uygulanmaktadir. 7-8

hatta 9 aylik çocuklar, kota disi gerekçesiyle zorunlu kürtaja tabi

tutulmakta, türlü yöntemlerle hem çocuk hem de annenin

ölümüne yol açilmaktadir. Bununla ilgili dehset verici tanik

ifadeleri vardir ve bu yolla hayatini kaybeden annelerin sayisi

son derece yüksektir.

Asimilasyonun kadin üzerinden daha etkili

gerçeklestirilecegini gören Çinliler, bir baska politika olarak da,

genç kizlari çalismak üzere Çin’in sanayi bölgelerine zorla

götürmek, oralarda ise Çinlilerle evlenmeye zorlamaya

baslamislardir. Direnenler ise -ki, pek çok Uygur kizi bunu

kabul etmemekte, bunun yerine ölümü tercih etmektedir-

öldürülmeye varan baskilara maruz kalmaktadir. 2009 Urumçi

olaylarinin baslangici da böyle bir olaya dayanmaktadir.

Yine son zamanlarda Çin’in devlet politikasi oldugundan

kuskulandigim bir olay yasanmaktadir. Önce Tienanmen,

ardindan Kunming’de sahnelenen bu olayda, Uygurlar hedef

gösterilerek mal ve mülklerine el konulmus, pek çogu

tutuklanarak ortadan kaldirilmistir.

Ardindan, ayni olaylar Dogu Türkistan’da yasanmaya

baslanmistir. Köseye sikistirilarak, tahrik edilerek ya da çesitli

gerekçelerle insanlar sokaklara dökülmeye itilmekte, ardindan

en küçük bir hak talebi bile en kanli sekilde sonlandirilarak

Uygurlarin kitlesel olarak yok edilmesine çalisilmaktadir. Bunun

için agir silahlar, insansiz hava araçlari ve hatta biyolojik-

kimyasal silahlar bile kullanilmakta, Yarkent’te oldugu gibi o

bölge kadiniyla çocuguyla, yaslisiyla genciyle tamamen

haritadan silinmektedir.

Çin, böyle bir makaleye sigmayacak kadar uzun anlatimlara

ihtiyaç duyan pek çok asimilasyon ve Dogu Türkistan’i

Türklerden arindirarak kendi topragi haline getirme politikasini

uygulamis ve uygulamaktadir. Ancak son olarak, dünya

kamuoyunun gündemine gelmeyen son korkunç bir niyetinden

söz etmek istiyorum. Bu yilin Haziran ayinda Urumçi’de

meydana gelen bir olaydan sonra Çin Devlet Baskani Xi,

Uygurlari Dogu Türkistan’dan Çin’in çesitli bölgelerine

nakletmekten söz etmistir. Buna göre, Uygurlar gruplar halinde

Çin içlerine dagitilacak ve oradaki nüfus içerisinde

eritileceklerdir. Bu tam anlamiyla bir soykirim niyetidir ama

maalesef ciddi bir tepki görmemistir.

Evet, bütün bunlar 1949’un 1 Ekim günü baslamistir. Çin, o

günden beri sistemli bir sekilde Dogu Türkistan’i insaniyla,

cografyasiyla soykirima tabii tutmakta ve bunu her geçen gün

güçlendirerek, çesitlendirerek sürdürmektedir.

Ancak ne yaparsa yapsin basarili olamayacaktir. Uygurlar,

Dogu Türkistan Türkleri son neferlerine kadar direnmeye,

ayakta durmaya devam edecek, Çin’in basarili olmasini

engelleyecektir. Çünkü onlarin kadim bir sloganlari vardir:

ALLAH BIZ BILEN…

A A A AB B B BD D D DÜ Ü Ü ÜL L L LH H H HA A A AM M M MÝ Ý Ý ÝT T T T

A A A AV V V VS S S SA A A AR R R R

Savas Avci Irak ve Suriye’de yasanan

savasta en fazla zarari Türkmenler gördü.

Türkmeneli Insan Haklari Dernegi

Baskani Savas Avci BM ve Insan Haklari

Örgütlerinin Türkmenlere yapilan saldiri

ve katliamlari görmezden geldiklerini

söyledi.

Türkmeneli Insan Haklari Dernegi

Genel Baskani Savas Avci da, Kerkük’ün

asirlardir bir Türk kenti oldugunu

belirterek “Barzani’nin geçen günlerde

yaptigi ‘Kerkük Kürt sehridir’ sözlerini

reddediyoruz” dedi. Savas Avci,

Türkmenlerin ISID militanlari ve Kürtlerin saldirilari

arasinda kaldigini iki taraftan da zarar gördügünü

söyledi.

“ÖLDÜRÜLEN TÜRKMENLERE KIMSE SESINI

ÇIKARMIYOR”

Türkmeneli Insan Haklari Dernegi

Baskani Savas Avci, Irak’ta güvenligin

olmadigini belirterek, “Bugün Irak’ta bir

kaos vardir. Ordu ve güvenlik yoktur.

Magdur olan Türkmenlerdir.

Türkmeneli’nin yarisi ISID’in elinde,

diger yarisi Pesmergelerin insafina

kalmistir” seklinde konustu.

Kerkük’te Pesmerge bayraginin

dalgalandigini ifade eden Savas Avci,

“Sunu bilsinler ki o bayragi orada

dalgalandirmayacagiz, indirecegiz.

Bugün orada öldürülen Türkmenlere

kimse sesini çikarmiyor” diye konustu.

Türkiye’nin yasanan olaylara sessiz kalmamasi

gerektigini belirten Asçi, “Türk askeri Afganistan’da ,

Kosova’da ,Bosna’da , Halep’te de Kerkük’te

olmalidir” dedi.

‘Kerkük Türk kentidir’

S S S Sa a a av v v va a a aþ þ þ þ A A A Av v v vc c c cý ý ý ý

IÞID örgütü Irak iþgali sýrasýnda Irak El-Kaide'si

olarak tanýndý. Savaþýn bitiþinden sonra gücünü ve

üye sayýsýný arttýran örgüt, Suriye'deki iç savaþa

Nusra Cephesi içinde müdahil olmasýyla birlikte

içinde bulunduðu El-Kaide'den ayrýldý ve Irak Þam

Ýslam Devleti adýný kullanmaya baþladý. Suriye'de

Esed rejimi ile savaþmak yerine muhalif gruplarla

çatýþmalara girdi. Suriye'de Ýdlib, Rakka ve Halep

þehirlerinde etkinliklerini arttýrdý. 2014 yýlýnýn Ocak

ayýnda Felluce ve Ramadi'nin bir kýsmýný ele

geçirmesiyle, 3 Ocak 2014'te sözde Baðýmsýz Ýslam

Devleti'ni kuruldu. 10 Haziran'da Musul'a giren

örgüt bir gün sonra Türk Konsolosluðu'nu ele

geçirip 49 çalýþaný rehin aldý.

IÞID BÝLE MUSUL'U ALACAÐINI

DÜÞÜNMEDÝ

Haziran ayýnda Musul'a saldýran IÞID aslýnda

aylardýr kentin içinde bombalý saldýrýlarla terör

estiriyordu. Musul Cezaevindeki militanlarýný

kurtarmak için ani baskýn yapan örgüt yaklaþýk

1000-1500 civarýnda militaný ile kentte girdi. IÞÝD

militanlarý, Musul'un batý bölgesinde Baduþ

ilçesindeki Cezaevi'ne saldýrý düzenleyerek

bölgede kontrolü ele geçirdi. IÞÝD ve El-Kaide

Örgütü yöneticilerinin de aralarýnda bulunduðu

cezaevindeki 3 bin tutuklu silahlanarak saldýrýya

katýldý. Irak Ordusunun 2. En büyük askeri

varlýðýnýn olduðu kent Musul'u iki gün süren

çatýþmalar sonrasý Irak Ordusu tanklarý bile sokak

ortasýnda býrakýp teslim bayraðýný çekip kentten

kaçtý. Irak Parlamentosu Baþkaný Usame Nuceyfi

kuþku oluþturan bu duruma dikkat çekti ve þunlarý

söyledi; "Nasýl oldu da bütün bu güvenlik güçleri

bu örgütün karþýsýnda geri kaçtý ve kenti IÞÝD'e

teslim etti? Sadece Irak ordusu deðil kentin valisi

ile Musul Polisi de kaçanlar arasýnda yer aldý. Irak

Türkmen Cephesi Baþkaný ve Kerkük Milletvekili

Erþad Salihi'nin verdiði bilgiye göre, pazartesi

akþam saatlerinde baþlayan çatýþmalar 23.00

sýralarýnda þiddetlendi. Tam bu sýrada Musul'da

komutayý elinde tutan bazý eski Baascý ve Saddam'a

yakýn subaylar devreye girdi.Sunni olan bu

komutanlar askerlere geri çekilme emri verirken

Baðdat ile olan irtibatý da kopardýlar.Irak Ýçiþleri

Bakaný ve Silahlý Kuvvetler Komutanlýðý Özel

Kalem Müdürü Musul Valisi Nuceyfi'yi arayarak

Kürd Özerk Bölgesi'nden yardým talep etmesini

istedi.Peþmerge güçlerinden Musul'a yardým

gelmedi.

SADDAM'IN SUBAYLARI ÝLE PAZARLIK

IÞID Musul merkezde 10 haziran gece

yarýsýndan sonra üstünlüðü ele alýnca eski

Saddamcý subaylarla pazarlýða baþladý. Irak Merkez

Bankasýnýn Musul þubesinde bulunan 420 milyon

dolar üstünden baþlayan pazarlýk askerlerin

çekilmesine kadar bazý konularda sonlandý.Irak

Ordusu polisleri ve yerel milis güçleri IÞID'in eline

býrakarak kentte çekildi. Saddamýn bir numaralý

adamý Ýzzet El-Duri(Nakþibendi Ordusu)ve

Muhammed Yunus El-Ahmet''e baðlý milisler

IÞID'e kentin idaresini kendilerine býrakmak

þartýyla destek verdiler.

KONSOLOS BOÞLUÐA DÜÞTÜ

10 Haziran saldýrýsý sýrasýnda Musul

Baþkonsolosluðu Ankara, Baðdat Büyükelçilik,

Erbil Konsolosluðu ile Irak Türkmen Cephesi ile

sürekli irtibat halindeydi. Ankara saldýrý öncesi

tahliye için hazýr olun talimatý verdi. Baþkonsolos

kendilerine saldýrýlmayacaðýný düþünerek tahliye

sürecine geçmedi. Musul Valisi Nuceyfi "Musul'un

düþmesinden bir gün önce telefonla konuþtuk.

Durumun ne denli tehlikeli olduðunu Ankara ile

paylaþmasýný istedim.

Gittikçe kötüleþtiðini anlattýysam da Türkiye'nin

böyle bir dönemde Musul'dan çekilmemesi

gerektiðini söyledi. Kendilerine oldukça yakýn olan

Musul Havalimaný'ndaki Irak ordusuna ve Ortak

Harekât Odasý'na güveniyorlardý.

Durum ne olursa olsun, buranýn düþmeyeceði

beklentisi vardý." Baþkonsolos Öztürk riski görüp

bilgisayarlarý ve gizli bilgi içeren dokümanlarý imha

etti. Binanýn direðindeki Türk Bayraðý görevlilerce

indirildi.

IÞÝD KONSOLOSLUÐA NASIL GÝRDÝ?

Musul merkezde kontrolü ele geçiren örgüt 11

Haziran tarihinde konsolosluk binasýna 1000'e

yakýn militan ile baskýn yaptý.Polislerin kapýyý

açmamasý üzerine IÞID militanlarý bombalý araçla

havaya uçuracaklarýný söylediler.

Konsolosluk görevlileri bunun üzerine

Ankarayla görüþerek kapýyý açtý.IÞÝD'in rehin aldýðý

Türk Özel Harekat Polisi silahlarýný teslim etmeyi

reddedince, IÞÝD militanlarý, Özel Harekat

Polisleri'nin silahlarýyla birlikte rehin alýnmalarýný

kabul etti.

Rehineler Musul'daki 17 Temmuz semtinde

bulunan IÞÝD merkezine götürüldü.

MUSUL DÜÞERKEN

IÞID ÝLE 101 GÜN

Ýmtiyaz Sahibi :

TÜRKÇE KONUÞAN ÜLKELER

ULUSLARARASI GAZETECÝLER DERNEÐÝ

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü:

Güngör YAVUZASLAN

Basým Yeri:

Bulut Basýn Yayýn ve

Matbaacýlýk

Adres:

Kýrtepe Mah. Asma Cad.

No: 35 BARTIN

Tel:

0378 228 10 35

Ekim 2014

Yýl: 4

Sayý: 53

Yönetim

Kýrtepe Mahallesi

Merkezi

Lütfüye Caddesi No: 15

BARTIN

e-mail: yavuzaslan74@gmail.com

Tel: 0532 178 3474

Gazetemiz Evrensel Basýn Ýlkelerine

Uymaya Söz Vermiþtir

Kuruluþ Tarihi: 23 Þubat 2009

Aylýk Siyasi Yerel Süreli Yayýn

2

Bu memleket tarihte Türktü,halde Türktür ve

EBEDÝYETEN TÜRK KALACAKTIR...

ATATÜRK

Türk Dünyasý'nýn Gazze'si

Türkmen þehri telefar 104 gündür Iþýd

esareti altýnda. Irak'ýn en büyük ilçesi

olan Telafer'in nüfusunun tamamý

Türkmenlerden oluþuyor. Telafer'in,

Iþid'in eline geçmesinin ardýndan Þiiler,

ilçeyi terk ederek, Baðdat, Erbil,

Dohuk, Kerkük, Kerbela ve Necef'e

sýðýnmýþtý. Iþid'in, ilçe halkýný,

muhtemel bir askeri operasyona karþý

"canlý kalkan" olarak kullanýyor.

AÇIK CEVAEVÝ TELEFER

Terör örgütü Iþid, kontrolünde

tuttuðu Musul'un Telafer ilçesinden

çýkýþlarý yasakladý. Terör örgütü Iþid'in

kontrolünde tuttuðu Türkmen halkýn

yaþadýðý Telafer ilçesindeki insani

durumun kötüye gidiyor.Hiçbir yardým

alamayan Telafer Türkmenleri kaderine

terk edilmiþ durumda.Ýlçede bazý devlet

memurlarý ile Türkmen siyasetçiler ve

önde gelenler cezaevine atýldý.

TÖVBE EDENE KART

Telafer'den kaçan türkmen Ganim

Muhammet, Iþid'in, Telafer'de de kendi

kurallarýný uyguladýðýný belirterek,

"Iþid, tüm memurlar, polis ve güvenlik

güçlerinin tövbe etmesini istedi. Ben,

memur olmadýðým halde bana da tövbe

ettirdiler. Tövbe etmek için Iþid'in

emirine gidip, Irak Devleti için bir daha

çalýþmama sözü veriyorsunuz. emir,

gereðini yerine getirenlere tövbe kartý

veriyor" dedi örgütün, Telafer'de

sigarayý yasakladýðýný, kadýn ve kýzlarýn

kapanmasýný zorunlu hale getirdiðini

anlatan Muhammet, ilçeyi terk etmeye

de kýsýtlama getirildiðini söyledi. Bu

uygulamayla birlikte Telafer'in adeta

"bir açýk hava hapishanesine"

dönüþtüðüne iþaret eden Muhammet,

"ilçedeki saðlýk hizmetlerinin

yetersizliði nedeniyle ölümlerin

arttýðýný" kaydetti. "gece yarýsý yola

çýktým. Hanýmým öðretmen. Kerkük'e

maaþ alacak gerekçesiyle kontrol

noktalarýný geçebildik. Aracýmýzda

bulunan bir polis memurunun hanýmý ve

çocuklarýna ellerinde tövbe kartlarý

olmasýna raðmen izin vermediler. Bu

aile, çaresiz bir þekilde Telafer'e

dönmek zorunda kaldý."Muhammet,

Kerkük'e alýnmanýn da kolay olmadýðýný

belirterek, "Peþmerge, Kerkük giriþinde

binlerce aileyi bekletiyor. Sadece

Kerkük'ten kefil gösterenler, þehre

alýnýyor. Biz de bir akrabamýzý kefil

göstererek, Kerkük'e girebildik"

þeklinde konuþtu.

SURÝYE'DE GETÝRÝLENLER

EVLERE YERLEÞTÝRÝLÝYOR

Iþid'in boþ evlere, militanlarýn

ailelerini yerleþtirdiðini ifade edene

görgü tanýklarý, þunlarý anlattý: "Örgüt,

Suriye'den getirilen 200 militan ailesini,

benim evim de dahil boþ evlere

yerleþtirdi. Iþid, diðer evlerin bir

kýsmýný silah, mühimmat ve yiyecek

deposu olarak kullanýyor. Bu evlerin

kapýsýnda 'bu hane Iþid'in mülküdür'

ibaresi yazýldý. Ayrýca çok sayýda

dükkan ve iþ yeri yaðmalandý.

TÜRKMEN SÝYASETÇÝLER

CEZAEVÝNE ATILIYOR

Irak Türkmen Cephesi (ITC)

yürütme kurulu üyesi ve Musul Ýl

Meclisi Baþkan yardýmcýsý Nurettin

Kaplan Iþid'in Telafer'de gerçek yüzünü

göstermeye baþladýðýný dile getiren

kaplan, ilçe ve dýþýndaki kontrol

noktalarýnýn artýrýldýðýný, Telafer'i terk

etmek isteyenlere ise izin verilmediðini

bildirdi. Örgütün son iki hafta içerisinde

polis, asker, Türkmen siyasetçi ve aþiret

reislerinin de arasýnda olduðu 30 kiþiyi

cezaevine attýðýný aktaran kaplan, bu

insanlardan hiçbir þekilde haber

alamadýklarýný ifade etti.

TELAFER 200 BÝN KÝÞÝLÝK AÇIK CEZAEVÝ

 UNESCO'nun 2014 rotasý Türkiye oldu.

Türkiye'nin teklifiyle UNESCO, 100'üncü

ölüm yýldönümü olan 2014 yýlýný Ýsmail

Gaspýralý'yý anma yýlý olarak ilan etti.

Birleþmiþ Milletler Eðitim Bilim ve Kültür

Örgütü (UNESCO), Halide Edip Adývar,

Ýsmail Gaspýralý ve Matrakçý Nasuh'u, ölüm

yýl dönümlerinde anacak, Türk ve Ýslam

Eserleri Müzesinin kuruluþunun 100. yýlýný

kutlanýyor. Baþta Kýrým olmak üzere Türk

Dünyasý'nýn dört bir yanýnda Düþünür,

yayýncý, eðitimci, gazeteci, fikir ve mücadele

insaný Ýsmail Bey Gaspýralý konferans ve

etkinliklerle anýlýyor.

3’te

100 YILLIK ÇINAR

GASPIRALI ANILIYOR

MUSUL DÜÞERKEN

IÞID ÝLE 101 GÜN

 Kerkük'ün Sesi Gazetesi Yazý Ýþleri

Müdürü Güngör Yavuzaslan IÞÝD olarak

bilinen terör örgütnün bilinmeyen yönlerini

ve Türk rehinelerin101 günde yaþadýklarýný

kaleme aldý.Musul nasýl düþtü?

Konsoloslukta neler yaþandý?Personel

Musul'da nerede saklandý?101 günün

bilinmeyenleri. 2’de

 "Irak Türklerinin dünü, bugünü, yarýný,

sorunlarý ve çözüm yollarý" konulu

çalýþtayda Irak Türkmenlerinin sorunlarý ve

geleceði konuþuldu. Milliyetçi Hekimler

Derneði Baþkaný Prof.Dr. Orhan Gedikli,

Irak Türklerinin dünü ve bu gününü anlatýr-

ken, orada Türkmenlerin zor durumda oldu-

ðunu söyledi. Prof.Dr. Gedikli, IÞÝD ve Me-

sud Barzani güçlerini kastederek "Türkmen-

ler iki taraftan da zulüm görüyor. Irak Türk-

leri yemek deðil kurþun yiyor" dedi.

3’te

Ýstanbul'da Irak Türkleri

Çalýþtayý yapýldý



Türk Dünyasý'nýn Gazze'si Türkmen

þehri telefar 104 gündür Iþýd esareti altýnda.

Irak'ýn en büyük ilçesi olan Telafer'in

nüfusunun tamamý Türkmenlerden

oluþuyor. Telafer'in, Iþid'in eline geçmesinin

ardýndan Þiiler, ilçeyi terk ederek, Baðdat,

Erbil, Dohuk, Kerkük, Kerbela ve Necef'e

sýðýnmýþtý. Iþid'in, ilçe halkýný, muhtemel bir

askeri operasyona karþý "canlý kalkan"

olarak kullanýyor.Terör örgütü Iþid,

kontrolünde tuttuðu Musul'un Telafer

ilçesinden çýkýþlarý yasakladý. Terör örgütü

Iþid'in kontrolünde tuttuðu Türkmen halkýn

yaþadýðý Telafer ilçesindeki insani durumun

kötüye gidiyor.Hiçbir yardým alamayan

Telafer Türkmenleri kaderine terk edilmiþ

durumda.Ýlçede bazý devlet memurlarý ile

Türkmen siyasetçiler ve önde gelenler

cezaevine atýldý.

2’de

TELAFER 200 BÝN

KÝÞÝLÝK AÇIK CEZAEVÝ

KIRGIZ CUMHURÝYETÝ

23 YAÞINA GÝRDÝ

Ajanslarýn haberine göre; Çin'in

resmi haber ajansý Xinhua, Pazar

günü Bayangolin iline baðlý Bügür

ilçesinde çýkan olaylarda 40

Uygur'un vurularak öldürüldüðünü

belirtti.

Kanlý olaylarýn bilançosunu dört

gün gecikmeli olarak bu akþam

duyuran Xinhua, organize terör

saldýrýsý olarak nitelediði eylemde

6 sivil ve 4 polisin de hayatýný

kaybettiðini belirtti.

Çin medyasý, pazartesi günü

geçtiði haberlerde ölü sayýsýný iki

olarak duyurmuþtu. Ancak, Hür

Asya Radyosu, yerel kaynaklara

dayanarak bu sayýnýn onlarca

olduðunu kaydetmiþti.

Çin medyasýna göre,Doðu

Türkistan'da bu yýl meydana gelen

muhtelif saldýrý eylemleri sonucu

ölenlerin sayýsý 250'yi aþtý.

Bölgenin dýþ dünyaya

kapatýlmasý nedeniyle, olaylarýn

gerçek mahiyetinin tespiti mümkün

bulunmuyor. Yabancý gazeteciler

ya da insan haklarý gözlemcileri

bölgeye sokulmuyor.

Yýllardýr baskýcý politikalarý ile Doðu Türkistan halkýný ezen Çin,

yeni bir katliam daha yaptý. 21 Eylül'de Doðu Türkistan'da

meydana gelen kanlý olaylarda toplam 50 kiþinin öldüðü açýklandý.

 Kýrgýzistan'ýn 23. Baðýmsýzlýk Günü,

Baþkent Biþkek olmak üzere, bütün

ülkede, dýþ temsilciliklerde ve Türkiye'de

görkemli törenlerle kutlandý.

Cumhurbaþkaný Almazbek Atambayev,

Kýrgýzistan olarak 23 yýlda

gerçekleþtirdiði baþarýlarý anlattý, fakat

bunlarýn çaðdaþ uygarlýk düzeyini

yakalamak için yeterli olmadýðýný, daha

çok çalýþmalarý gerektiðini belirtti.

3’te

 Ýstanbul Beyoðlu'nda toplanan Kýrým Türkleri,

Kýrým Milli Meclis binasýnýn iþgal edilmesini

protesto etti. Dev Kýrým bayraðý açan grup, Rusya

Baþkonsolosluðu'na siyah çelenk býraktý. Kýrým

Türkleri Kültür Ve Yardýmlaþma Derneði Ýstanbul

Þubesi Baþkanlýðý tarafýndan organize eden

yürüyüþe birçok STK temsilcisi katýldý. 7’de

Kýrým Türkleri

Rusya’yý protesto etti

 Savas Avci “Irak ve Suriye’de yasanan

savasta en fazla zarari Türkmenler gördü.” dedi.

Türkmeneli Insan Haklari Dernegi Baskani Savas

Avci BM ve Insan Haklari Örgütlerinin

Türkmenlere yapilan saldiri ve katliamlari

görmezden geldiklerini söyledi.

Kerkük Türk kentidir

TÜRK DÜNYASININ BAÐIMSIZ SESÝ

SAYI: 53

Ekim 2014

Doðu Türkistan yine kana bulandý.

Çin iþkencesi

devam ediyor

Ý Ý Ý Ýs s s sm m

m ma a a ai i i il l l l B B B Be e e ey y y y

G G G Ga a a as s s sp p p pý ý ý ýr r r ra a a al l l lý ý ý ý

Çin iþgali altýnda varolma mücadelesi veren Doðu

Türkistan halký baskýcý rejimin yeni hedefinde.