Savaş sınırda, şimdi de IŞİD Sınırı tehdit ediyor… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Savaş sınırda, şimdi de IŞİD Sınırı tehdit ediyor… - Necdet SİVASLI
Tarih: 23.09.2014 > Kaç kez okundu? 2743

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com



Savaş sınırda, şimdi de IŞİD

Sınırı tehdit ediyor…



IŞİD’ın Kobani’deki Kürt köylerine yönelik saldırıları artarken,

Amerika ve müttefiklerinin Suriye’de IŞİD’ı vurmaya başlaması ile

savaş iyice sınırımıza yaklaşmış bulunuyor. Şanlıurfa’nın Suruç

İlçesine 1 kilometre ilerisinde kıyamet kopuyor. Reuters Haber Ajansı,

onlarca IŞİD militanının öldürüldüğünü, geriye kalanların kaçmaya

başladığı haberlerini geçiyor.

Daha önce IŞİD saldırıları nedeni ile sınıra gelen ve Türkiye’ye

sığınan Suriyeli Kürtlerden sonra, köşeye sıkışan IŞİD’ın da

Türkiye’ye sığınabileceklerine dikkat çekiliyor. Bu konuda da bir

sığınmacı dalgası yaşanabilir. Böyle bir durumda Türkiye ne yapacak?

Daha önce Suriyeli ve Kürt sığınmacılara olduğu gibi IŞİD

militanlarına da kapıları açacak mı?

İşte bu noktada Türkiye’nin iyice köşeye sıkışabileceğini görür gibiyiz.

Daha açıkçası Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry’in konu ile ilgili son

açıklamalarını dikkatlice analiz edersek, buradan ders çıkarabiliriz.

Bakın, Kerry ne diyor:

“Türkiye, Suriye sınırını kapatmak, yabancı savaşçıların geçişini ve

petrol kaçakçılığını durdurmak zorundadır. IŞİD’a karşı mücadelede

Türkiye’nin artık öne çıkmasını bekliyoruz.”

Bu arada Kerry Türkiye’nin IŞİD ile mücadelede kendilerine destek sözü

verdiğini de anımsatıyor. “Erdoğan ve Davutoğlu, IŞİD’a karşı

mücadelede etkili olacaklarını taahhüt etti. Bundan sonra ispat,

ifadelerle değil, eylemlerle olacak. “diyor.

Amerikalı yetkililer, daha önce yapılan tüm açıklamalarda “Türkiye

olmadan, IŞİD ile mücadelede istenilen hedeflere ulaşılması zor”

demişlerdi.

Konu ile daha önce Amerikan yönetiminden yapılan açıklamada, sınırdan

IŞİD petrolünün taşındığının tespit edildiği, bunun önlenmemesi

halinde bu petrol tankerlerinin Amerikan güçleri tarafından vurulup

imha edileceği vurgulanmıştı. Konu yeniden gündeme getirilmiş oluyor.

Aslına bakılacak olursa, bundan sonra yeni bir göç dalgası gelirse,

Türkiye daha da zor durumda kalabilir. Çünkü gelenlerin içinde

terörist grupların militanlarının da bulunabileceğine dikkat

çekiliyor. Sınırların bu nedenle sıkı kontrol edilmesi gerektiği de

sıkça anımsatılıyor.

Amerika’nın saygın gazeteleri, Suriye sınırından IŞİD teröristlerinin

rahatça giriş çıkış yaptığı haberlerine geniş yer veriyor. Yapılan

yorumlarda da Türkiye suçlanıyor. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan

ve Başbakan Davutoğlu, yazılanları bir algı operasyonu olarak

yorumluyorlarsa da Pentagon’dan konu ile ilgili bazı belgelerin Türk

makamları ile paylaşıldığı da söyleniyor.

Asıl sorun, IŞİD’ın elinden kurtarılan 49 rehinemiz için, terör örgütü

ile nasıl bir pazarlık yapıldığı konusudur. Bu konu enine boyuna

açıklanmadı. Çeşitli iddialar ortaya atılıyor ama resmi makamlarca bu

iddialar yalanlanıyor. İddialardan birisi, Türkiye’de bulunan IŞİD

militanlarına operasyon yapılmaması konusunda verilen güvence olarak

ortaya çıkıyor. İlgililer “siyasi pazarlık”tan söz ediyor. Bu siyasi

pazarlığın içinde nelerin olduğunu bilemediğimiz için konuyu sadece

iddialarla sınırlı tutuyoruz.

Asıl endişemize gelince:

Görebildiğimiz kadarı ile Türkiye’nin Suriye sınırı savaş alanı haline

getiriliyor. Çünkü Amerika IŞİD’ı vurarak Irak ve Suriye’nin Kuzeyine

müdahalede bulunuyor. Sınırımızda dikkat ediniz Kürtleri önce ezdirme

politikası sahneye konuldu. Arkasından Mülteci krizi ile Kürtlere alan

açılacak.

Bugün 100 bine yakın Peşmerge silahlı gücünün eğitimi ve

silahlandırılması için Amerika ve Batı yarış eder hale gelmedi mi?

Bölgede hedef bellidir, başka bir şeyler aramaya da gerek yoktur.

Başkan Obama yaptığı açıklamada “Amerika en az 3 yıl bölgede kalacak”

demedi mi? Bu 3 yıllık dönemde Ortadoğu’da nelerin değişip,

değişmeyeceğini az çok tahmin edebiliyoruz. Bağımsız Kürt Devleti’nin

hedeflenen bölgede kurulması ile, Kürtlerin bölgede İsrailleşmesi de

sağlanmış olacaktır.

Şu an, bölgedeki gelişmeler karşısında İsrail’in sessiz kalışı, hiçbir

işe karışmaması, aldatıcı olmamalıdır. İsrail, Irak’ın işgalinden

sonra Kuzey Irak’ta devlet oluşmasının temellerinde etkin çalışmalarda

bulunmuş, Peşmergelerin eğitimlerini sağlamış, Barzani ile birçok

konuda anlaşma yapmıştır. Aslında bölgedeki bütün gelişmeler İsrail’in

istediği doğrultuda yürütülüyor.

Şu hiçbir zaman unutulmasın:

Ortadoğu’da İsrail’in güvenliği nedeni ile taşlar yerinden oynamış,

haritalar değişmeye başlamıştır. Obama, konu ile ilgili yaptığı bir

konuşmada da “İsrail’in güvenliği, bütün müttefiklerimizin

güvenliğinden bizim için çok daha önemlidir” diyerek olanları ve

olabilecekleri özetlemiştir.

Burada en kötü ve kritik konumda olan tek ülkenin Türkiye olduğunu bir

kez daha söylemeye gerek var mı?

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com