İster futbolla ilgilenin ister ilgilenmeyin, mutlaka onun ismini duymuşsunuzdur. Çünkü o dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcuları arasında kabul görür.

Dünya ve Avrupa’da bir kaç defa yılın futbolcusu ödülüne layık görülmüş, futbol oynadığı kulüplerle Hollanda, Avrupa ve Dünya’da şampiyonluklar görmüş olan Marco van Basten teknik direktörlük yapmış olduğu AZ Alkmaar takımında geri adım atarak yardımcı antrenör olmuştur. İşte böyle bir dünya yıldızı içinde bulunduğu şartlar sebebiyle bu kararı almış, nefsini terbiye ederek kariyerinde geri adım atmıştır.

Geri adım atışının sebebi Van Basten’in sağlık sorunlarında yatmaktadır. Van Basten: “Son senelerde teknik direktörlüğün bende daha sık fiziksel ve ruhsal rahatsızlığa yol açtığını yaşadım. Bu sebepten kendime ve AZ’e dürüst olmaya karar verdim. Kulübüme isteklerimi ilettim ve bir kararda anlaştık. Yeni görevim yardımcı antrenörlük ile mutluyum, daha çok gölgede olacağım. Sahada genç yeteneklerle çalışacağım için çok istekliyim.”

İşte dünyaca ünlü biri, milyonların hafızasında futboluyla yer edinmiş biri bu kararı alıyor. Elbette sağlık sebebinden dolayıdır. Elinde olmayan sebeplerden dolayı bu kararı almış ve teknik direktörlükten yardımcı antrenörlüğe geçiş yapmıştır. Yani Türkçesi görevinde gerilemiştir. Ve etrafa aldırış etmeden bu kararı almıştır. Bu şahıs hastalığını gerekçe göstererek evine çekilip teknik direktörlük ya da antrenörlükten elini ayağını çekebilirdi. Kariyerinde mecbur da olsa geri adımı topluma ilan etmez ve hayatına başka işlerle devam edebilirdi.

Ama o öyle etmedi, etmediği gibi bazı konuları da dile getirmiş oldu. Van Basten’in bu tavrının hatırlattıkları ya da öğrettikleri:

*Hangi mevkide bulunursanız bulunun, zaman gelir geri adım atma mecburiyetini hissedebilirsiniz;

*Mecburiyetten ya da artık layık olamamaktan dolayı geri adım atmak ayıp değildir, size kaybı olmaz bilakis getirileri olur;

*Geri adım atma mecburiyeti hissettiğinizde köşeye çekilmek gerekmez, içinizdeki cevheri mevkiniz düşsede değerlendirebilirsiniz;

*Nefsinize yenik düşüp ne kendinize ne de etrafınıza dürüstlükten uzak kalmayınız;

*Gölgede olup senin üstündekilerinden daha çok verimli olunabilinir. Bellki mükafaatı o üsttekiler göreceklerdir ama senin vicdani rahatlığın her şeye bedeldir;

*Gençlerle ilgilenmek ve onlara yol göstermenin zamanı olmaz ve her zaman gereklidir; kim olursan ol, yaşın kaç olursa olsun.



Futbolla ilgilenmem, fakat haberlerde Van Basten’in basın açıklamasını gördüğümde yukarıda saydıklarım birden sıralanı verdi. Ve Van Basten’in bu hareketinden ders çıkarırcasına zevk aldım. Dünyaca ünlülerin de böyle mütevazi hareketler sergileyebileceklerini tekrar görmüş oldum. Bu bir Avrupai bir tavırdır. Bizim insanımızda bu tür tavırlar neredeyse hiç görülmez. Elde ettiğimizi bir türlü bırakmak istemeyiz, ne kadar zararlı olmaya başlasakta. Hatta o kadar olumsuzluklara rağmen gözümüz daha da yükseklerde olur. Oysa her şey bir emanettenden ibarettir. O emaneti korumak, geliştirmek ve yükseklere taşımak emaneti elinde bulunduranın görevidir.

Bakın Hz. Kuran ne buyuruyor: “Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.” (Nisa – 58)

Van Basten’in tavrı ve akabinde basın açıklaması benim için bir ders niteliğindeydi. Zaman ve şartlara göre her şeyi en iyi biçimde değerlendirilmeliyiz derim, özellikle hayatı.



Murat Gedik, 20 Eylül 2014

E-posta: muratgedik@muratgedik.nl