IŞİD’in hedefi Kerbela ve Necef… - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









IŞİD’in hedefi Kerbela ve Necef… - Necdet SİVASLI
Tarih: 26.06.2014 > Kaç kez okundu? 2869

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI

e.mail: necdetes@mynet.com

IŞİD’in hedefi Kerbela ve Necef…



Irak’ta başta Basra olmak üzere geniş bir coğrafyada etkinlik

sağlamaya çalışan IŞİD’in şimdiki hedefi Bağdat, Kerbela ve Necef

olarak gösteriliyor. Bağdat’ta bazı noktalarda taban oluşturmaya

yönelik çalışmalar yapan örgütün ana hedefi Şii’lerin yaşadığı ve

kutsal yerler olarak gösterilen Kerbela ve Necef kentleri

gösteriliyor. IŞİD’ın ayakta durabilmesi, elde edeceği topraklara

bağlı. Çünkü şeriata dayalı bir devlet kurup, sınırları kaldıracaklar.

Bu da kaynaklarını artırma anlamına geliyor.



Şu anda IŞİD’ın en büyük destekçisi Vahhabiler, yani Suudi Arabistan

olarak biliniyor. Vahhabilerin örgüte büyük miktarda paralar aktardığı

ve militan temininde yardımcı olduğuna da dikkat çekiliyor. IŞİD,

Bağdat, Kerbela ve Necef saldırılarında başarılı olur mu, bunu zaman

gösterecek. Ancak, Irak merkezi Hükümetin saldırılara sert yanıt

verebilecek güçte olduğu biliniyor. Kerbela ve Necef’te ise Şiiler

silahlanmış, savaşa hazır hale gelmiş durumdalar.



Şunu da ekleyelim: IŞİD’in Bağdat’ı işgal etmesi düşünülemez ve son

derece zordur. Sadece bazı mahalle ve bölgelerde taban oluşturabilir.

İntihar saldırıları, bölgesel sınırlı çatışmalarla varlığını

göstermeye çalışır. Bağdat üzerindeki hesaplarının bunlar üzerine

kurulu olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda buralarda çeşitli yollardan

örgüte katılımları da sağlamaya çalışacaklardır.



19.yüzyılın başında Vahhabiler Şii’lere karşı harekete geçmişler,

Kerbela ve Necef’i işgal etmişlerdi. Bu işgal, Irak’ta bütünleşen

gruplar tarafından püskürtülmüş, Şii’lerin kutsal saydıkları yerler

yeniden kurtarılmıştı. Bölgesel sorunun 19.yüzyıla dayandığı da

görülüyor. Suudi Arabistan, Katar ve Körfez ülkeleri, Şii

yayılmacılığının önünün ancak bu şekilde kesilebileceğini

düşünüyorlar.



Basra ve bazı bölgelerde IŞİD’ın elde ettiği başarı, buralardaki

tabandan, aşiretlerden aldığı destekten kaynaklanıyordu. Eski

Baascılar, Nakşibendî Tarıkatı ordusu ve etkin Sünni aşiretler daha

önce El Kaide’ye verdikleri desteği şimdi IŞİD’e veriyorlar. Şimdi, bu

desteği Bağdat, Kerbela ve Necef’ten alması mümkün değil. Karşısında

tam bilenmiş bir düşman gücü bulacak. Eğer, böyle bir saldırı olursa,

Irak’ta çok büyük ve kanlı mezhep çatışmaları da başlamış olacaktır.



Irak’daki Şii’lerin Lideri Sadr, ne pahasına olursa olsun, kutsal

toprakları koruyacaklarını söylüyor. Şii’lerden oluşan ordusunu da

IŞİD’e karşı hazırlamış. İran’ın da desteğini arkasına alan Sadr,

“Eğer bir saldırı ile karşı karşıya kalırsak, IŞID diye bir örgüt

kalmayacaktır” diye meydan okuyor. Ortadoğu uzmanları ise bu

topraklarda çok kanlı bir mezhep çatışmasının olabileceğine dikkat

çekiyorlar. Aynı zamanda bu çatışmaların yayılması halinde bölgenin

ateş topuna dönebileceğini de vurguluyorlar.



Bazı kaynaklar, İran’dan iki grup Hizbullah’ın Şii’lere destek için

Kerbela ve Necef için Irak’a gönderdiğini, çatışmaların boyutuna göre

İran’ın daha sert müdahalede bulunabileceğini belirtiyorlar. Suudi

Arabistan ise daha önce yaptığı açıklamada İran’ın dikkatini çekmiş ve

herhangi bir müdahaleye karşı olduğunu söylemişti. Ortadaki tabloya

baktığımızda önümüzdeki günlerde çok kanlı mezhep çatışmasının

başlayabileceği gerçeğini görebilmekteyiz. Bu durum, bölgeyi ve

Türkiye’yi nasıl etkileyecek, bunu da şu anda kestirmenin çok zor

olduğunu söyleyebiliriz.



CIA için 20 yıl boyunca Irak’ı takip eden Judith Yaphe, IŞİD’ın

Irak’taki faaliyetlerini “Bir terörist ayaklanma” olarak

değerlendiriyor. Gidişten Sünni’lerin de rahatsızlık duymaya

başladığını ifade ediyor ve “Sünniler IŞİD’e karşı ayaklanmadığı

sürece Irak ve Suriye için huzur olmayacak” diyor. Bunu da şu şekilde

açıklıyor:



“2004 sonrasında ayaklanmayı Sünni Araplar bitirdi. Başta El Kaide’yi

destekleyen aşiretler korkunç bir hata yaptıklarını fark ettiler.

Amerikalılara giderek “Bizi silahlandırırsanız savaşırız” dediler ve

El Kaide’yi yenilgiye uğrattılar. [IŞİD’i] yine onlar etkisiz hale

getirebilir.”



Amerika’nın Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin yardım çağrına olumlu

yanıt vermesi ile 2004 yılında El Kaide’ye karşı yapılanlar şimdi

IŞİD’e karşı yapılabilir. ABD Başkanı Obama “Irak’a kara hareketi

yapacak asker göndermeyeceğiz” diyor. Gönderilen 300 kişilik danışman

kadrosunun IŞID’a karşı Irak’lıları eğitebileceği söyleniyor. Daha

önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi Amerika, Irak’ta kendisine

bağlı bir yönetimden hiçbir zaman vaz geçmeyecektir.

e.mail: necdetbuluz@gmail.com

necdetes@mynet.com