Gürcistan’da Yaşayan Borçalı Türkleri Hakkında - Elnur Hasan Mikail - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Gürcistan’da Yaşayan Borçalı Türkleri Hakkında - Elnur Hasan Mikail
Tarih: 30.11.2008 > Kaç kez okundu? 21254

Paylaş


Osmanlı’nın muhteşem dönemlerinde Gürcistan’ın Borçalı denilen ve Azerbaycan kökenli Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölge Türk toprağıydı. Bu bölgede 1990 yılında 1 milyon Türk nüfus yaşıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bölgede istikrarsızlığın hakim olmasıyla Borçalı Türklerinin istikbali de kaderlerine terkedilmiş oldu. Gürcüler bölgede yaşayan Türklere yaptıkları baskı sonucu bugün Gürcistan’da 1 milyonluk Türk sayısı 500 bine inmiştir. Baskının neden ibaret olduğuna şimdi değineceğim biraz. Gürcüler Türklerin yoğun olarak yaşadığı Borçalı bölgesinin köylerine 5 seneden beri elektrik, su ve doğalgaz vermiyorlar. Elektriksiz günümüzde 1 gün bile yaşamanın zor olduğu dönemde Borçalı Türklerine Gürcüler 5 senedir elektrik vermiyor. Bunun dışında gıda ürünlerinin köylere gitmesini engelliyor ve Türkleri katlediyorlar. Buna örnek olarak suçsuz Türklerin tespit edilerek evlerine esrar atılması, silah konulması ve boyunlarına suç konularak bazılarını hiçbir suçları yokken cezaevine koymaları veya yargısız infaz etmeleridir. Yargısız infazdan kasıt da çevan denilen çetelerin Gürcü devleti tarafından desteklenmeleri ve Türk nüfusa zulüm etmek için devlet eliyle desteklenen çetelerdir. Bu çeteler Gürcü hükümetinden maaş alıyor ve Türkleri katletmekle meşguller. Şimdi soruyorum, buraya yazılan gerçekleri Türkiye’de kaç kişi bilmektedir? Bu gerçeklere ben 2004 yılında Gürcistan’da bulunan Dedemlerin köyüne ziyarete gittiğimde bizzat şahit olmuştum ve dehşete gelmiştim.

Tüm bu gerçeklerin hiçbir tanesi bile Türk veya Azerbaycan basınında medyasında bir defa bile olsun seslendirilmemiştir. Kamuoyunun bilgisiz bırakılmasının nedenleri ise tartışılabilir. Bu kadar baskıya, soykırıma ve zulme maruz kalan kahraman Borçalı Türkleri halen Gürcü vahşeti karşısında boyun eğmeden direnmektedirler. Dedemlerin köyünde sohbet etmiş olduğum köylüler bana Gürcülerden çekinmediklerini ve Gürcüler gelirse baltayla veya silahsız bile silahlı Gürcülere karşı direneceklerini ve dede, baba yurtlarını terk etmeyeceklerini söylemekteydiler. Ama Gürcü baskısı 1 milyonluk Türk nüfusu bugün 500 bine düşürmeye yetmiştir. Eğer bu baskı devam ederse zannımca bir beş on sene sonra bölgede Türk nüfus kalmayacaktır. Çünkü elektriksiz, susuz ve doğalgazsız, gıdasız insan yaşayamaz.

Azerbaycan devleti ise hükümet olarak Borçalı Türklerine bugün hiçbir desteği vermemektedir. Gürcistan devleti başkanı Saakaşvili dünyaya seslenip dünyanın neresinde Gürcü varsa gelsin Gürcistan’a biz onlara vatandaşlık verelim diyor. Ama Azerbaycan kendi milleti olan Borçalı Türklerine vatandaşlık bile vermemektedir. Bunun yanında Ermenistan’dan göçmen olarak evlerini terk eden Türklere Azerbaycan vatandaşlık veriyor, her türlü yardımı yapıyor ve onlara sahip çıkıyor. buradan da bir ayrımcılık yapıldığı görülebilir. Ermenistan’dan kaçan Türklere sahip çıkılıp, vatandaşlık veriliyor ama Gürcistan Türklerine üvey evlat muamelesi yapılmaktadır Azerbaycan devleti tarafından. Umarım bu yazım Azerbaycan yetkililerine bir şekilde ulaşır ve yapılan haksızlık ve hata düzeltilir. Pek umudum olmasa da yine de bu haksızlık ve adalete birilerinin dur demeleri gerekmektedir. Azerbaycan bugün Karabağ’a bile sahip çıkamazken Borçalı Türklerinin dertleriyle nasıl ilgilensin sorusu da akla haklı bir gerekçe olarak gelebilir. Bu yüzden ben Türkiye Devletinden bir şeyler umarak bu yazıyı kalem alıyorum. Belki Hükümetten birileri bu haberi bir şekilde okur, olayı araştırır ve Gürcistan’da meskun Borçalı Türklerine Türkiye sahip çıkar.

Çünkü Türkiye’de de Gürcüler azınlık şeklinde yaşamaktadırlar. Gürcülerin Türkiye’de yaşayanları İslam dinini kabul ettiklerine göre kendilerine Laz ismi verilmektedir. Ama Dilleri tamamen Gürcüce ile aynıdır ve Laz Gürcünün Müslüman olanıdır kısaca anlatımla. Bu yüzden Türkiye devleti Gürcü yönetimle görüştüğünde bunu koz olarak gösterebilir ve benim ülkemde de senin milletin yaşamaktadır, ben Lazlara hiçbir baskı ve zulüm yapmıyorken sen ülkendeki Türklere neden zulüm ediyorsun diye hesap sorup, Borçalı Türklerine sahip çıkabilir. Aksi durumda ülkemizdeki Gürcü-Laz’lara da aynı muamele yapılıp kendilerinin Gürcistan’a göç etmeleri sağlanabilir. Çünkü her şey karşılıklı olmalıdır. Eğer böyle davranmazsak o zaman büyük devlet olma yolunda bir adım bile atamayız. Kurduğumuz Stratejik Araştırmalar Merkezinin de amacı zaten budur ve yurtdışında yaşayan Türklerin de dertlerine çare, çözüm üretmek yönünde danışmanlık hizmetleri ve stratejiler sunmaktayız. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Bundan sonraki görev Türkiye Devleti Hükümetine düşüyor. Artık ellerinden geleni yapsınlar ve Borçalı Türklerinin dertlerine çare olsunlar.

Sonuç olarak Türk Dünyası birlik kurup Turan hedefini gerçekleştirmeden kendi sorunlarını çözemez. Türk Birliği, Türk Dünyasının yegane kurtuluşudur. Bu yüzden Avrupa Birliği hayalleri peşinde koşmaktan Türkiye vazgeçmeli ve akılcı ve mantıklı siyaset izlemeye başlamalıdır.