1,3 milyarlık süper güce karşı

yalnız başına savaşan Rabiya Kadir Kimdir?



Erkeklerin aşırı baskı ve gözetim altında olduğu toplumlarda, Türk analar birer “cihangir” olup ortaya erkeklerden daha yiğit olarak çıkarlar. Günümüzde iki böyle “Cihangir” ana vardır. Bunlardan birisi Türkiye`de yeni tanınan Uygur Türklerinin anası, Rabiye Kadir diğeri ise Rusya Federasyonu içinde kalan Tataristanın bağımsızlığı için mücadele eden Faiyze Bayramovadır. Faiyze hanım 2009 yılının, nisan ayından beri yaşadığı Yar Çallı şehri sınırları dışına çıkartılmıyor.



62 yaşındaki Rabiye Kadir`i bu seviyeye getiren ve 1,3 milyarlık Çin`e yalnız başına meydan okuyan bu kahraman ana kimdir?

Rabiya ana Kazakistan sınırına yakin Altay dağlarının soğuk havasında dünyaya gelmiş, Çin`in ilk işgal yıllarını “Çekirge sürüleri gibi, ülkemize üşüştüler” diyerek 414 sayfalık hayatini yazdığı kitabında anlatmıştır. O yıllarda kalbine ve beynine ülkesini bu “çekirge sürüsünden” kurtarmak hayali doğmuştur.

Ağır yaşam ve geçim şartları altında Kuçar şehrinde, çalışan isçilerin çamaşırlarını elleriyle tertemiz yıkayarak geniş bir müşteri çevresi edinen Rabiya ana, böylece ticarete atılmıştır. Hotan bölgesinden topladığı koyun postlarını, Şanghay`den getirip sattığı kadın elbiseleri ve asil büyük zenginliğin doğması Sovyetler Birliğinin dağılması ile olmuştur. O, Çin`in kalkınma döneminde, Kazakistan`dan yüzlerce kamyon demir ve çelik getirerek Çin`in güney şehirlerine göndererek zenginlemeğe başlamıştır. Eline gecen parayı iyi değerlendirip Doğu Türkistan`in Başşehri Urimçi`de kızının adini verdiği “Akide” Alış veriş pasajını kurarak yalnız Uygurlara kiraya vermiştir. Çünkü, Urumçi de Hanzolar (Han Çinlileri) Pasajlarda Uygur Türklerine dükkan kiraya vermiyorlar. Böylece Uygur anaların da ticarete girerek aile gelirine katkı yapmasını sağlamıştır.

Zaten 6 çocuğu olan Rabiye ana, eşinden ayrılmak zorunda kaldıktan sonra, ailesini düşünerek yalnız bir kadının dedikodulara mahzur kalmasını istemediğinden, 6 çocuğu olan Prof. Dr. Hacı Rıza Sıddık bey ile ikinci evliliğini yapmıştır.

Rabiya ana, devamlı fakir Uygur ailelere ve özelikle fakirliğin çok yaygın olduğu yaşlılara yardım etmiş ve bundan dolayı bütün Doğu Türkistan halkı arasında kısa sürede cihangir unvanını almıştır.

Çin hükümetin hem 1949 yılında işgal ettiği, Doğu Türkistan`da hem de 1951 yılında bağımsızlığına son verdiği Tibet`de aynı sistemle lider sıfatlı, halk arasında yükselecek şahısları kurnaz bir yöntemle yok ediyor. Bu sistem şöyle işliyor. Eğer Uygurların arasından halkın “lider” diyeceği bir kişi çıkarsa, o kişiye hemen bir makam verip kendi tarafına çekiyor. Bu “lider” sıfatında ki kişi, yeni makamına alışıp rahatı gördükten sonra, ona başka makamlarda verilip tam kontrol altına alınıyor. Halkın itibari bu kişiye artik kalmıyor ve “ satılık” birisi veya “düşman işbirlikçisi” damgasını yiyen lider olacak şahıs artik gözden kayıp oluyor. Bundan dolayı Uygur Türkleri 60 yıldır Doğu Türkistan`da lider çıkaramamışlardır.

Rabiya Kadir de aynı sistemle Azınlıklar temsilcisi ve milletvekili olarak Çin parlamentosunda görev almıştır.

Rabiya hanımın arkasında resmi olarak 9 milyon; gayri resmi 35 milyon Uygur Türkünün umutları vardır. Gayri resmi nedir? Çin hükümetinin doğum kontrolünden kurtulmak için çoğu kadın çocuğunu evinde dünyaya getiriyor ve halkın bir kısmı hiç bir yere kayıtlı değil. Bu çocuklar okula gidemiyor, bundan ötürü Uygur Türkleri arasında okuma ve yazama oranı Afrika ülkeleri seviyesinde çok kötü bir durumdadır.

Rabiye Kadir 3000 kişilik Çin parlamentosunda yaptığı ilk konuşmasından sonra Çin`in 1 numaralı düşmanı ilan edilmiştir. Çin Parlamentosunda protokol gereği her milletvekili, yapacağı konuşmanın metinini önceden vermek zorundadır.Rabiya hanim, yazıp verdiği metinde Komünist Cin Patisi sayesinde Doğu Türkistan`in ne kadar çok gelişip ilerlediğini yazarak KP`yi göklere çıkartır. Konuşma sırası ona gelince çantasından başka bir metin çıkartarak okumaya başlar. Çin parlamentosunda söz hakki olan her milletvekili kendisine verilen süre içinde konuşmasını sürdürebilir ve sözü yarıda kesilmez. Konuşma bitince alına toplanan terleri silen Rabiya hanimim üstünden büyük bir yük düşmüştür fakat Doğu Türkistan artık zindanı olacaktır.

Söylediği sözler;

“Biz kimiz? Biz kim idik? Çinliler bizim topraklarımızı işgal ettiler ve bizi bu kadar kötü şartlarda yaşatıyorsalar suç bizim mi? Neden Çin hükümeti Uygurları serbest ticaret yapmaya bırakmıyor ve aracı olarak Çinliler bizden para kazanıyor? Neden Çindeki AİDS hastalarını bize gönderiyorsunuz? Neden köylülerden ödeyemeyecekleri kadar vergi alıyorsunuz? Bu sözlerin arkasından Doğu Türkistan köylülerinin kötü yaşam şartlarını, eğitim alamayan Uygurların durumunu ve hapishanelere tıka basa doldurulan Uygurların imdat feryadını anlatıyor. Toplam 10 ayrı konuyu 27 dakikada bitiriyor. Bu konuşma onun ölüm fermanıdır.

Aradan gecen zamanla Rabiye Kadir Çin hükümetinin kendisini yok edeceğini anlıyor ve çocuklarının bir kısmını, Eşi öğretim üyesi Sıddık beyi Amerikaya gönderiyor. Sıddık bey de Rabiye hanim gibi vatanperver biridir bundan dolayı Urimçi de yayınlanan gazeteleri kendisine postalaması istiyor. Urimçiye giden her yabancının alıp ülkesine götürebileceği bu gazeteler Rabiye hanımın sonunu hazırlıyor. Posta hanede paket açılıp gazeteleri ele geçirilince, bu kahraman cihangir ana tutuklanıyor.

10 yıl hapis cezası alan Rabiya Kadir, 6 Yıl ağır ceza evi şartları, hastalıklar, ibadet yasağı, uykusuzluk ve psiyolıjik baskılardan sonra Amerikada Sıddık beyin kamuoyunu ayağa kaldırması sayesinde Amerika diş işleri bakanı Condoline Rice yardımlarıyla, Çin zindanlarından kurtuluyor. Fakat bir şartla. Çıktığı zaman yaşadıklarını hiç bir yerde anlatmayacaktır. O, ise sözünde durmak bir tarafa dünyayı ayağa kaldırıp Uygur Türklerinin 60 yıldır çektiği zulmü dünyaya haykırmak için fırsat bekliyor. Almanya`da bir Alman yazarla hayatini yazıyor ve böylece Dünya Uygur Kongresinin lideri oluyor. Bu Kongrenin aslında isimi “ Kongre” üye sayısı tüm dünyada beş bini geçmiyor.

Rabiye hanımın Amerikaya yerleştikten sonra servetine Çin hükümeti el koyuyor, ondan intikam için bir suikast girişimde bulunuyor. Allah doğrunun yanındadır. Yaralı olarak kurtuluyor. Çin intikam hayalinden vaaz geçmediği için, Rabiye hanımın iki oğlunu 10`ar yıllığına hapse atıyor. Bu iki gencin hiç birinden bugüne kadar haber alınamıyor. 2007 yılına kadar üç defa Nobel barış ödülüne aday gösterilen fakat alamayan Rabiye Kadir, hakkında onu karalamak için Çin hükümeti 26 bölümlük bir dizi film çektirmiştir. Filmin sonunda Rabiye Kadir intihar ediyor.

Oysa bu Cihangir ana dünyanın bir köşesinden, başka birine koşarak Uygur Türklerinin zulümden kurtulması için mücadele ediyor.



Memet Aydemir

aydemir@foni.net