BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



TÜRKMENLER DE KENDİ SİLAHLI



GÜCÜNÜ KURMALIDIR…



Kuzey Irak Bölgesinde çok açık ifade etmemiz gerekirse, sahipsiz, güçsüz ve kendi imkânları ile ayakta kalmaya çalışan tek toplum Türkmenlerdir. Özellikle Irak’ın işgal edilmesinden sonra, Barzani’nin Kuzey Irak’ta kendi bölgesini oluşturmasından sonra, Türkmenlere daha fazla baskı uygulanmış, Kerkük’ün yapısı değiştirilmiştir. Hatta Barzani, daha da ileri gidip “Kerkük bir Kürt kentidir. Buralar bizden sorulur” deme cüretini bile göstermiştir.



Zaten, Saddam döneminde de ezilen, dağıtılan, sindirilen bu kardeşlerimiz, bugün çok daha sıkıntılı bir dönemden geçiyorlar. Özellikle merkezi Irak Hükümeti ile Kuzey Irak Bölgesel Lideri Peşmergebaşı Barzani arasında sıkışıp kalan Türkmenler, öyle görünüyor ki, Türkiye’den de beklentilerine yanıt bulamıyorlar. Bu konuda yapılan açıklamalarda “Türkiye’nin Arap dünyasına, Filistin ve Gazze’ye gösterdiği yakınlığın yarısını bile Türkmenlere göstermiyor” deniliyor.



TÜRKMENLER AYAKTA KALMAYI BAŞARDI



Irak Devleti’nin kuruluşundan bu yana şu tabloya bakalım: Tüm uluslar arası sözleşmeler ve kurullar tarafından onaylanmış insan haklarına aykırı olan zulüm, adaletsizlik, zorunlu göç, asimilasyon, toplu katliamlar, bireysel idam, demografik değişim ve insan haklarından arındırma gibi insan hakları ihlali ve temel özgürlüklerin sindirilmesi de Irak’ın diğer milletlerle karşılaştırıldığında yüksek payı olan tek toplumun Türkmenler olduğunu görüyoruz.



Türkmenlerin üzerinden buldozerler geçmiştir, ama bu Türk topluluğu inançları uğruna, bugüne kadar ayakta kalmayı, var olmayı başarmışlardır.



Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Bize gönderilen bir tablo var. 2012 yılında Türkmenlere karşı nasıl bir sindirme, yok edilme, sürgün olayları olmuş, bunları bir tablo ile sizlerle paylaşalım. Irak Türkmen Cephesi İnsan Hakları Bürosu tarafından hazırlanan tablo şöyle:







2012 yılında, öldürülen toplam Türkmen sayısı:

46 kişi



2012 yılında, kaçırılan toplam Türkmen sayısı:

12 kişi



2012 yılında, bombalama sırasında öldürülen toplam Türkmen şehit sayısı:

61 kişi



2012 yılında, bombalama sırasında yaralanan toplam Türkmen sayısı:

329 kişi



2012 yılında, ateş açma sonucu yaralanan toplam Türkmen sayısı:

4 kişi



2012 yılında, kesici alet kullanma sonucu yaralanan toplam Türkmen sayısı:

4 kişi



2012 yılında, kimyasal madde kullanma sonucu yaralanan toplam Türkmen sayısı:

1 kişi



2012 yılında, patlamalar sonucu evleri tamamen yıkılan toplam Türkmen sayısı:

41 kişi



2012 yılında, patlamalar sonucu evleri kısmen zarar gören toplam Türkmen sayısı:

45 kişi



2012 yılında, patlamalar sonucu araçları tamamen dağılan toplam Türkmen sayısı:

5 kişi



2012 yılında, patlamalar sonucu araçları kısmen zarar gören toplam Türkmen sayısı:

32 kişi



2012 yılında, patlamalar ve kasıtlı yandırma sonucu zarar gören toplam Türkmen kuruluşu sayısı:

2 kuruluş











Göce zorlanan, güçsüz ve savunmasız kalan bu kardeşlerimizin kendi ordularını kurup, kendilerini savunmaları kadar doğal bir şey olabilir mi? İşte bu noktada Türkiye’nin Türkmenlere mutlaka el uzatması ve istenilen “Türkmen Gücü”nde katkı sağlaması kaçınılmaz hale gelmiş bulunuyor. Nitekim Türkmen Cephesi Genel Başkan Yardımcısı ve Selahattin İli Meclis Üyesi Ali Haşim Muhtaroğlu da böyle bir çağrı yapıyor “Bölgedeki tüm terör saldırıları Türkmenleri hedef alıyor” diyor.



Burada şunu söylemek durumdayız: Türk ve Türkiye düşmanı Barzani ile sıkı ilişki içinde olan bugünkü hükümet, acaba yüzünü niçin bu kardeşlerimize dönmüyor, niçin Türkmenleri korumuyor? Kerkük’teki haklarımız, bu ata topraklarımızın geleceğini niçin Barzani denen