BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



PKK, BU GELİŞMELERİ GÖRDÜ,



AMA AKP GÖREMEDİ…



Suriye konusunda yazdığımız yazıların hemen hepsinde “Suriye politikaları iflas etti. AKP Hükümeti, süreci iyi yönetemedi” demiştik. Eklediğimiz son notta da “Suriye’deki gelişmeler İsrail ve PKK’ya yaradı” yorumunu yapmıştık. Bugün, gelinen noktaya baktığımızda Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, Suriye politikalarında nasıl çuvallamış olduğunu daha açık ve net biçimde görebilmekteyiz. Bizimkiler, gerçekleri görmemekte hala ısrar ediyorlar.



Nereden bakacak olursak olalım, Suriye’de dengeler değişecek. Bunun önlenmesi de mümkün görülmüyor. Tabloya baktığımızda, bu dengelerin değişmesinde bölgede en karlı İsrail ve PKK’nın olduğunu görüyoruz. Bu ikilinin uzun süredir ilişkileri biliniyor. Kuzey Irak’ta yuvalanan PKK’lılara yardım ve destek nereden yağdırılıyor?



PKK MEYDANI BOŞ BULDU



Suriye’nin kuzeyindeki Esad’ın bıraktığı boşluğun PKK’lıların desteğindeki Kürtlerin doldurması ve PKK’lıların da buraları bir savaş sahası haline dönüştürme çabalarını bugünkü AKP Hükümeti seyirci kalıyor. Oldu-bittilere ses çıkarılmıyor. Muhalefetin ve medyanın feryatları, uyarıları bile dikkate alınmıyor. Şu anda, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin hakim olduğu bölgelerde Öcalan posterleri ve PKK bayrakları asılıyor. Türkiye sınırındaki Amude ve Dırbasiye’deki tepelerde Öcalan posterleri ve PKK bayrakları Mardin’den bile görülebiliyor.



Suriye’de böyle bir oluşumun meydana geleceğini PKK hesapladı, gördü ama bizim Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız bunu göremedi. Böyle bir gelişme karşısında da nasıl hareket edileceği tahmin edilemediği için bir panik yaşandı. Hala da bugüne kadar izledikleri Suriye politikalarının doğru olduğunda israr ediyorlar.



Dikkat edilecek olursa, aylar önce PKK’nın kurmaylarından Duran Kalkan ve Cemil Bayık, “Suriye’de belirsizlik varken, barış görüşmeleri yapmayız” diyerek Başbakan Erdoğan’a meydan okumuşlar ve Ramazan’da da silahların susmayacağını duyurmuşlardı. Çünkü PKK’lılar, Suriye’deki gelişmelerle sağlam zemin bulabileceklerini hesapladılar ve bugün bu hesapları da tutmuş görünüyor.



İSRAİL VE PKK KARLI ÇIKIYOR



Suriye’deki gelişmelerin İsrail ve PKK’ya yaradığını ifade ediyoruz ya, işte PKK destekçilerinin ayranlarının kabarmasını da buna bağlıyoruz. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir “Türkiye’de Kürdistan kurulacak, başkenti de Diyarbakır olacak. Irak’tan sonra Suriye,İran ve Türkiye’de de Özerk Kürdistan olacak.” diye meydan okumaya başladı. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş “Türkiye’de 20 milyon Kürt var. Barut fıçısının üstüne oturup çakmak çakmayın” diyerek Başbakan’a mesaj gönderiyor. Barzani’nin Suriye kolu ve adamı Muhiddin Şeyhali “ Türkiye, Suriye’deki Kürt devletine müdahale ederse bölge kan gölüne döner” diyerek gözdağı veriyor. Konuşan konuşana, meydan okuyan meydan okuyana. Bugünkü AKP anlayışı Türkiye’yi ne hale getirdi. Böyle bir devlet yönetimi anlayışı olabilir mi? Daha ne olması bekleniyor?



Şunun altını çizelim:



PKK, barış istemiyor. AKP’nin açılım saçmalığı, terör örgütünün elebaşı ile görüşmeleri fiyasko ile sonuçlandı. Üstelik terör örgütüne cesaret verdi, güçlenmesini sağladı. Müzakere konuları ile da zaman kazanmayı başardı. Bizimkiler bunu bile göremediler, koklayamadılar hesaplayamadılar. Resmen AKP Hükümeti’ni oyaladılar.



İLK HEDEFLERİ ÖZERKLİK



PKK, şimdi istediği zemini Suriye’nin kuzeyinde bulmuştur. İç ve dış destekle de kendi devletini kurma çalışmalarını hızlandırmış bulunuyor. Buna en büyük desteği de her zaman olduğu gibi Kuzey Irak Peşmergebaşı Barzani veriyor. Barzani’nin arkasındakiler ise ABD ve İsrail’dir. Bizimkiler, hala bu gerçeği bile görmek istemiyor. Kuzey Irak’daki peşmergeleri düzenli bir ordu haline getiren ve eğiten İsrail değil mi? Barzani, İsrail ile stratejik anlaşmalar yapmadı mı? Bunları bir başka yazımızda daha detaylı olarak sizlerle paylaşacağız.



Irak, Suriye, Türkiye ve İran’daki Kürt bölgelerinin sınırları bunların özerklik istekleri ve Başkentlerinin nereler olduğu da açıkça ifade ediliyor. Haritalar elden ele dolaştırılıyor. Çığlıklar atılıyor. Etrafımız sarılmış durumda, biz hala kış uykusundan uyanamadık. Güneydoğu’da savaş yapılıyor, şehit cenazeleri ard arda geliyor. Akıtılan kan bir türlü durdurulamıyor.



Konu öyle bir hale geldi ki, Amerika bizimkilere “ Sizin muhatabınız Kuzey Irak, hali ile Barzani. Sorunlarınızı onunla müzakere edin” demeye getiriyor. Barzani’nin kapısını bunun için çalıyoruz. Bölgedeki bu gelişmeler, Kürt ve hali ile PKK hareketi, ABD’nin izni olmadan gerçekleşebilir mi? Bu gelişmeleri isteyen de destekleyen de ABD’dir. Bu bölgede önemli olan her zaman söylediğimiz gibi ABD’nin çıkarları, İsrail’in tam güvenliğidir. Artık, şapkamızı önümüze koyalım ve bu gerçekleri görelim.