SURİYE’NİN KUZEYİNDE NELER OLUYOR? - Necdet SİVASLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









SURİYE’NİN KUZEYİNDE NELER OLUYOR? - Necdet SİVASLI
Tarih: 26.07.2012 > Kaç kez okundu? 4048

Paylaş


BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



SURİYE’NİN KUZEYİNDE



NELER OLUYOR?



Suriye’de Esad’a karşı ayaklanan muhalifler ve dış destekli güçler, iç savaşı körüklüyor. Daha da açıkçası, Suriye’de şu an bir iç savaş yaşanıyor. Esad’ın gücünün her geçen gün düştüğünü gören Kuzey Suriyeli Kürtler de sınırdaki yerleşim birimlerini adeta işgal ederek kendi bayraklarını diktiler. Bir noktada “Kuzey Suriye artık bizden sorulur” diyorlar. Suriye’nin kuzeyinde ayaklanan ve bölgeyi kontrolleri altına alan Kürt gruplara Barzani’nin verdiği desteğin önemine de mutlaka değinelim.



Suriye’nin kuzeyini ele geçiren Kürt grupların, PKK ile de birlikte hareket eden grup olduğuna dikkat çekelim. Bu gruplar içinde en güçlüolan PYD’nin PKK ile olan ilişkisi zaten biliniyor. Bu grubun temsilcilerini daha önce Kuzey Irak’ta bir araya getiren peşmergebaşı Barzani, Kürt grupların birlikte hareket etmesi gerektiğini, kendilerine silah dahil her türlü desteğin sağlanacağını söylemişti.



BÖLGE İSRAİL’İN KONTROLÜNE GİRİYOR



Burada asıl dikkat edilmesi gereken konu bizce şudur:



Barzani, iyi eğitilmiş ve silahlı 2000’in üzerindeki Kuzey Iraklı Kürtleri de Suriye’nin kuzeyine sevk etti. Bu gruplar, Suriyeli gruplarla birleşti. Bir yerde Kuzey Suriye’ de de bir bağımsız Kürt bölgesinin oluşumu gündeme gelmiş oldu.



Ancak, daha da dikkat edilmesi gereken, Kuzey Iraklı peşmergelerin İsrail ajanları ve subayları tarafından eğitilmiş olmasıdır. Barzani- İsrail ilişkilerini söylemeye gerek var mı bilmiyoruz? Burada asıl oyuncu, İsrail olarak ortaya çıkıyor. Gerek Irak’ın Kuzeyi, gerekse şimdi Suriye’nin kuzeyi İsrail’in istediği şekilde oluşuyor. Bütün bu gelişmeler de tamamen İsrail’in lehine olan bir durumdur. Özetleyecek olursak, bölge İsrail’in kontrolüne girmektedir.



Hatay ve sınır boylarımız yabancı ajan kaynıyor. Gelen haberlere göre özellikle Amerika, İsrail, İngiltere ajanları bu noktalarda kendi çıkarları doğrultusunda çalışma yapıyor.



SURİYE KONUSUNDA KULLANILDIK MI?



Gerek Başbakan Erdoğan, gerek Dışişleri Bakanı Davutoğlu, gerekse kurmayları Suriye’deki durumun bu şekle dönüşeceğini hesaplayamadılar. Özellikle Kürt grupların, Suriye’nin kuzeyinde söz sahibi olmaları, Kuzey Irak ile bütünleşme çalışmaları ve ayrıca PKK ile olan ilişkileri bizimkileri adeta şaşkına çevirmiş bulunuyor.



Suriye’deki gelişmelerle ilgili Ankara’da toplantı üzerine toplantılar yapılıyor. Ancak, bu toplantılar sonunda ortaya somut bir şeyin çıkmadığını da görüyoruz. Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerle ilgili Başbakan “Suriye’deki terör işbirliğine izin vermeyiz, gerekirse müdahale ederiz” diyor. Ancak, bu işler böyle açıklamalarla çözülmez. Buraların nasıl şekilleneceği önceden planlanmış Erdoğan’ı da bundan sonra hiç kimse dinlemez. Buralara askeri bir müdahaleden söz ediliyorsa buna da izin verilmez. Madem bu işlere izin vermiyorsan Kuzey Irak’daki Kandil’e niye seyirci kalıyorsunuz? Önce burayı çözmeliydiniz. Bizimkiler havanda su dövmede devam ediyorlar. Suriye’deki bu gelişmelerin oluşumunda resmen kullanıldığımızı artık kabul edelim.



DAHA NE BEKLENİYOR?



Geçenlerde çok önemli bir rapor hazırlandı ve Başbakan’a da sunuldu. Bu raporda, PKK Türkiye sınır boyundaki Suriye kentlerinin neredeyse tamamını kontrol altına almış bulunuyor. PKK bayrağı bulunmayan araçların da Halep’e geçmesine izin verilmiyor. Devlet yapılanmasına giden örgüt bölgede hem haraç topluyor hem de eğitim veriyor.



PKK, Türkiye sınırına yakın Jarabulus ve Mumuş şehirlerinde kontrolü tamamen ele geçirmiş durumda. Afrin ve Kamışlı gibi Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgede KCK tipi devlet yapılanması neredeyse hayata geçirilmiş durumda. Kilis sınırına 12 kilometre uzaklıktaki Çiyager Tepesi, Bülbül Hasan Dero Hırılko ve Katsal Köyü ve etrafında da PKK’lılar devriye görevi yapıyor.



Konuyu ciddiye almak, Kuzey Suriye’deki bu gelişmelere seyirci kalmamak gerektiği görüşündeyiz. Bugünden harekete geçmek ve bu oluşumun önüne geçmezsek, yarın çok geç olmuş olacaktır. Biz, daha da açıkçası Kuzey Suriye’ye karşı harekete geçilmesini istiyoruz.



Başbakan Erdoğan “Buradaki gelişmelere seyirci kalmayız” diyor ama resmen seyirci kalınıyor. Seyirci kalmamak için daha ne yapılması gerekmektedir bunu soruyoruz? Resmen PKK bölgedeki ağırlığını iyice ortaya koymaktadır. Buna da Barzani, İsrail, ABD ve Batılı güçler destek veriyor.



Hesabını bile yapamadığımız olaylar gelişiyor. Bizimkiler hala Çamlıca Tepesi’ne yapılacak cami ile kamuoyunun ilgisini başka noktalara çekmeye çalışıyorlar. Ramazan ve din sömürüsü ile yaşanan olayları kamuoyundan saklama çabasına giriyorlar. Ülke bölünme noktasına gidiyor beyler, uyanın artık.