DOĞU TÜRKİSTAN SÜRGÜN HÜKÜMETİ BAŞKANI CENGİZ;

ARSLAN ALPTEKİN HAYIRLA YADEDİLECEK DAVA ADAMIDIR



Vefatının birinci yıldönümü dolayısıyla, Arslan Alptekin için İstanbul’da Siyasal Vakfı toplantı salonunda, Doğu Türkistan Gençlik ve Kültür Derneği tarafından “Anma Etkinliği” düzenlendi.

Doğu Türkistan kuruluşlarının tüm temsilcilerinin hazır bulunduğu anma toplantısında başta Erkin Alptekin olmak üzere Alptekin ailesinin tüm fertleri de hazır bulundu.

Sinevizyon gösterisinin ardından yapılan protokol konuşmalarında Arslan Alptekin’in mücadelesinden örnekler sunuldu.

Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti DTSH Başkanı İsmail Cengiz anma toplantısında yaptığı konuşmasında, “Alptekin’in “mücadele azmiyle” hala aramızda yaşadığını” vurgulayarak şunları söyledi:

“...Arslan Alptekin düz bir adamdı. İp gibi düz bir adam... Hesabı kitabı, kapalı kapılar ardında politikası yoktu...

Arslan Alptekin gönül adamı idi. Dosttu, güzel insandı. Kendine has bir saflığa, güzellğe sahipti... Sevgili Ömer kardeşimin de ifadesiyle karşılıksız sevebilen, sevgi dolu insandı...

Arslan Alptekin bir dava adamı idi, mücahitti. Ailesinden özel hayatından fedakarlık yaparak milletine, davasına hizmet etme arayışı içinde oldu...

Arslan Alptekin delikanlı bir adamdı. Büyükle büyük, küçükle küçük oldu. Gençlerin yanında yer aldı. Gençlere yol gösterdi, yolbaşcılık yaptı...

Evet Arslan Alptekin aramızda yaşıyor... O’nu, vefat etmesine rağmen, hala aramızda hissedebiliyorsak, bu O’nun güzel işler yaptığının göstergesidir. O güzel bir miras bıraktığı için aramızda yaşıyor... O, davasına sahip çıkan bir gençliğin mücadelesinde yaşamaya devam edecek.

Aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun...”

Protokol konuşmalarının ardından Dr. Ömer Kul ve Dr. Abdulhamit Avşar, merhumun mücadele hayatıyla ilgili sunumlar yaptılar. Anma toplantısı, Erkin Alptekin’in kapanış konuşmasıyla sona erdi. Toplantıda merhumun İstanbul’daki dernekleri bir platformda buluşturma hedefiyle ile ilgili olarak birlik ve beraberliğin oluşturulması noktasında birlikte hareket etme kararı alındı... 17.06.2012



---

AK-PARTİ GENÇLERİNE DOĞU TÜRKİSTAN DAVASI ANLATILDI

DTSH Başkanı İsmail Cengiz ;

“Ankara, Davamızın Teminatı Olmalıdır”



AK-Parti İstanbul Maltepe Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen “Doğu Türkistan Sorunu” konulu panelde, Doğu Türkistan’da yaşanan insan hak ve sorunları hakkında bilgiler verildi.

Salonun tamamiyle dolduğu panelde Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti’nin temsilcileri İsmail Cengiz, Hızırbek Gayretullah ve Yakup Can tarafından Doğu türkistan meselesi anlatıldı.

Doğu Türkistan Göçmenler Derneği’nin katkısıyla düzenlenen panelde DTSH Başbakan Yardımcısı Hızırbek Gayretullah, Doğu Türkistan’ın coğrafi, siyasi, ekonomik ve tarihi durumuyla ilgili bilgiler vererek gençleri Doğu Türkistan davasına sahip çıkmaya davet etti.

Doğu Türkistan Göçmenler Derneği başkanı Yakup Can, Doğu Türkistan ile ilgili bir anısını paylaşarak, anavatandaki insanlık dramının son bulması gerektiğini ifade etti.

DTSH Başkanı İsmail Cengiz ise konuşmasında; Doğu Türkistan’da yaşanagelen insan hakları ihlalleri, yargısız infazlar, mecburi kürtaj, doğum kontrolü, çevre kirliliği, nükleer denemeler, planlı Çin göçü, idamlar, ekonomik sömürü, adaletsizlik ve eşitsizliklerle ilgili bilgiler verdi. “Dünyanın Çin’de yaşanan drama seyirci kaldığını” vurgulayan İsmail Cengiz konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye, bölgesinde güçlü bir devlet olmak istiyorsa, dünya lideri bir ülke olmak istiyorsa dünyanın neresinde olursa olsun kendi soyundan gelen, kendi inancına mensup halklara yardım eli uzatmak, dertlerine derman olmak zorundadır.

Ankara Hükümeti, Doğu Türkistan’da yaşanan her hadisenin takipçisi, gözlemcisi olmalıdır.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun İstanbul’dan direk Kaşgar’a gitmesi, aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan’ın Çin seyahatine Doğu Türkistan’dan başlaması manidardır, aynı zamanda oradaki kardeşlerimiz için moral kaynağı olmuştur...

Bölgede yaşayan Türklerin Çin ve Türkiye arasında bizim de arzumuz olan köprü vazifesi görmesi için öncelikle bölgede yaşanan hak ihlallerinin son bulması gerekmektedir. Huzur ve güvenliğin, ekonomik istikrarın sağlanması gerekir. Bunun takipçisi de Ankara olmalıdır. Soydaşlarımızın dini ve milli kimliklerini koruyarak yaşamlarını sürdürmesi bizim arzumuzdur, aynı zamanda hassasiyetimizdir. Pekin Hükümeti de bizim hassasiyetlerimize saygı göstermek durumundadır... Biz kendi toprağımızda insanca yaşamak istiyoruz. En azından Ankara Hükümeti bu isteğimizin takipçisi olmalıdır!..”