Altunköprü Türkleri - Sadun Köprülü - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Altunköprü Türkleri - Sadun Köprülü
Tarih: 24.03.2009 > Kaç kez okundu? 6703

Paylaş


ALTUNKÖPRÜ, Türk Şehri (Kerkük, Bağdat ve Kerkük, Türk şehirleri Erbil, Musul) gibi kuzey şehirlerle ilişkisi bulunmaktadır. Ticaret ve turizm yolu üzerine düşen bu Türkmen kasabası eskiden beri ve bu güne kadarda Irak’ın diğer şehirleri ile yolculuk geçidi sayılmaktadır. Ama Türk ilçesi olduğundan dolayı hiçbir gelişme, onarım görmeden Irak başına gelen tüm rejimler bu Türk bölgemizi sindirme yok etmeye çalışmışlardır yinede güçleri yetmemiştir milletimizin birliğinden dolayı.

Tabii Altunköprü güzellikte de, her seven âşıklara yer olan bu kasabanın havası çok verimli güzel, kokusu mis amber, suyu bal tatlı, şirin sabah erkenden, ılık meltem kokusu esen rüzgâr, yeli, küçük zabta rengi avluya düşerek, etrafı çam orman, ağaçlarla sarılarak, yüzde yüz temiz Türk olan gönlü, millet aşkıyla coşmaktadır.

Serin, şirin havası, yeri güzel baharda renkli, renkli güller kokular açılarak, insanlara yaşam vermektedir, hiçte solmayan büyütücü tadıyla eserek, tüm Türkmenlerle sevgisini kaynaşmaktadır..

ALTUNKÖPRÜ Türkmen bölgesi bambaşka anavatan Türkiye’yle bir gezici yeri sayılmakla, çok önemli yeri bu günümüze kadar bulunmaktadır.

Altunköprü Türk şehri Kerkük kuzeybatısından 44 kilometre sağına düşer, Türk Erbil şehrinden ise 50 kilometre uzaktadır.

Aşağı Zab, Küçük Zab söylenen ırmak, Altunköprü’nün yukarısından ikiye bölünmüştür, her biri kasabanın bir yanından akmaktadır, iki kilo aktıktan sonra kayabaşı köyünden dalgalanarak, altında birleşmektedir ve bir tek ırmak olarak kasaba böylece üç yere ayrılır, yukarı, aşağı, orta Kerkük’e yakın olan semte (Salihiye) orta adaya (Orta yaka) Erbil yoluna düşene ([Tısın) adı söylenmektedir.

Kerkük şehrinde olan Tısın ise tümü Türk olarak, önce kasaba iken bugün Kerkük’ün büyük bir mahallesi sayılarak, ikiye ayrılmıştır yeni ve eski Tısın. kıyıcı Saddam Tısın Türklerinden çok sayıda idam ederek uzun yıllar onları Mahpushaneye atmıştır, baba, anne, oğul yaşlı genç kadın olarak her evden üç dört masum suçsuz Türkmenleri idam ederek kurşuna dizmiştir, bir çoğunda yıllar boyu kayıp etmişti, Altunköprü da eskiden bu ad semtte verilmiştir. ALTUNKÖPRÜDE iki köprü bulunmaktadır, büyük köprü, küçük köprü ve Altun su köprüsü da söylenir, son yıllarda diktatör Saddam bu zavallı milletin durumunu ekonomi, siyasi durumu ele almakla kasabanın uzaklığında Altunköprü Türk’ü gelmekte olan araba yolcular, ticaretten yararlanmasın diye başka ayrı bir köprü yapmakla kasabada işler çalışmalar durgun hala gelmiştir...

Altunköprü eskiden kervanlar buraya uğramak zorunda kalmakla, burada iş bularak yerleşmekteydiler.

Şimdide güney, orta bölgelerini kuzeye bağlamakta ve yıllarca seyyah gezicilerin Avrupalıların aramış oldukları önemli büyük yol olarak buraya uğramaktaydılar ve çok yapıtlarda da Altunköprü’ye yer verilmiştir, kasabanın kuzey batısından gelen (Haçar) deresi ise ırmakla karşılaşmaktadır.

Altunköprü’nün ne zamandan kurulduğu belli değil tarihte köprülere önem vermekle milattan binlerce yıl önce buralara uygarlık gelişme kalkınma ve Türk adında bir Milletin yaşadığını kaydederek yazmaktadırlar, artık buralarda hiçbir millet olmadan Türk milleti varmış buraları açarak çok sayıda devletler kurmuşlardır.

Altunköprü Türkçe birleşik ad olarak, hakkında Tarih ve millet arasında da neden bu adın verilmesi hakkında yazılar, söylentilerde çoktur..

ALTUNKÖPRÜ İLE İLGİLİ SÖYLENTİLER

1-Altunköprü’nün ilk yapılışında, bir Altun halkanın köprüye takılmasıyla ilgilidir.

2-Altunköprü’nün yapılma aşamasında Türk halkı köprünün yapımını kolaylaştırmak için kendi aralarında altın toplayıp hükümete vermiştir. Bu davranışları ile Türkler ALTUNKÖPRÜ’ NÜN, kalkınması, ilerlemesi, iktisadının daha da iyileşmesi ve kasabanın geleceği için bu yardımı yapmıştır.

3-Altunköprü’ye, toprağının çok verimli Altun ocağı olduğu için ve geçit yol olarak gelir sağladığından dolayı bu ad verilmiştir.

4-Altunköprü yapılırken uzak yerlerden gelen kervanlar büyük köprüsünde ve küçük köprüsünde de bir altın halka görmüşler. Aydın ışıklı yanarak Altun ocağının görüldüğü söylentileri sonucu bu adı aldığı da söylenmektedir.

5-Tarihte, Altunköprü hakkında küçük zabin yukarısı (Altun su ) diye tanıtmakla köprü yapıldıktan sonra (Altun su köprüsü) denmiştir Bunu kısaltmak için ise (Altunköprü ) olarak kullanılmaya başlanmıştır. (Hofman)

6-Tanınmış tarihçi dördüncü sultan Murat 1638 miladi yılında Bağdat yolculuğunda küçük Zab üzerinde bir köprünün yapılmasını emretmiştir. Bu yapılacak köprünün Altun ağırlığında olmasını istemiş böylece de iki köprü olmuştur.

7-ALTUNKÖPRÜ adına sultan Murattan 78 yıl önce seyahate başlayan, Portekizli (Efso ) (yapıtında Altunköprü’den bahsedildiğine rastlanmıştır.)

8-Tarihçi (Rüstem paşa ) uzun, uzun Altunköprü’yü anlatmaktadır.

9-Fars tarihçisi(Şerefeddin âli yazdı ) yazmış olduğu (Zafer name )yapıtında Altunköprü’nün miladını 1424 yılı olarak belirlemiş ve Altunköprü’yle ilgilenmiştir. (Faruk Sümer ) Türk tarihçisi ise Altunköprü adı 14 yüzyılın ortalarında var olduğunu eserlerinde anlatmaktadır.

10- Hüseyin Namık Orhun’un Musul salnamesi adlı yapıtında ise iki köprünün Zab üzerinde dördüncü sultan Murat 1907 tarafından yapıldığını belli etmektedir. Altunköprü Türklerinin arasında geçen diğer söylentiler ise dördüncü sultan Murat’ın, Şah Abbas’a karşı giriştiği Bağdat seferinde Kerkük Türk şehrine bir kumandan göndermiştir. Ve bu kumandan Altunköprü’ye geldiği zaman bir köprü yapılmasıyla ile uğraşmış. Savaş vaktinde kumandanın boş yere vakit geçirdiğini gören sultan, savaşa katılmadığını ve korkak olduğunu düşünerek, çok kızıp öfkelenmiş ve yapmış olduğu köprüye yaklaşmadan binmiş olduğu atı suya sürerek, Irak Türkleri arasında tanılan (Hoyrat,bir tür şiir cinaslı bir kaç anlam taşıyan) hoyratını söylemiş.

ALTUN KÖPRÜ OYMAKLARI

Altunköprü Oymaklarına gelince, Demirel, Ateş, Acem, Ağalar, Bekler, Allaf, Attar, Bakkal, Balıkçı, Balyemez, Bayraktar, Behlüller, Dilber, Azizler, Hayyav ,Oruç, Sıncana, Bayat, Salihı,Seyitler, Kervancı, Doğramacı, Sarhoş, Acem evi, acemli, Efendi,siyan, düşap, Ateş, Fereç, Keleş evi, divana,haydara,Köprülü,Derviş, ve başka oymaklarda bulunmaktadır..

ALTUNKÖPRÜ KASABASINDA TANINANLAR

ALTUNKÖPRÜ bir Türk bölgesi olarak çok sayıda yazarlar, şairler ses sanatkarı, bilginler yetiştirmiştir bunlardan Şükür Han zad, Şevket Ateş oğlu, Muhsin Behçet Şakır, Av Tarik Zeynel, Ziyad Köprülü, Sadun Köprülü, Faruk Faik, Zanun Taha, Bektaş Köprülü, Molla Sadun, Molla Haşim Köprülü, Molla Sait, Sadun, Ümit Osman Köprülü, Satıh Köprülü, Zühdü Namık, Abdulrahman Gör ses, Kamil Köprülü, Sinan Köprülü, Abid Köprülü, Selahattin Köprülü, Seter Köprülü, Abdulkadir Ömer, Zanun Tüfik, Kara Sadi, Cuma Kasapoğlu ve başkaları.

ALTUNKÖPRÜ VE 1959 KERKÜK KATLİ

14 Temmuz 1959 Yılında Kürtler hazırlık görerek Altunköprü kasabasına saldırı yapmaya plan çizerek, Peşmergeler üç gün bekleyerek bir türlü Altunköprü’ye giremediler ONLARLA Molla Mustafa Barzani birlikte düzenli olarak Türkleri yok etmeye yıllarca uğraşarak, çizmiş olduğu sinsi planı Milletimizin birliği, yiğitliği kahramanlığıyla yok oldu, çünkü Altunköprü Türk milleti tüm güçleriyle karşı durmaya ölmeye can, kan vermeye toprağa, bayrağa ant ederek, peşmergelerin Altunköprü’ye girmesini yasaklayarak kadınlar, çocuklar yaşlılar bile hazırlık görerek, her türlü kollanan aletleri eve bırakarak gece gündüz uyumadan uyak kaldılar, beklediler gelenlere karşı durdular, tüm varlıklarıyla saldırdılar, yok etmeye tüm insanlarımız birleştiler böylece tüm silahlarıyla Altunköprü’ye korkudan giremediler.

ALTUNKÖPRÜ VE KÖPRÜLÜ SOYADI.

Altunköprü kasabasında Köprülü soyadı bugün Türkiye’nin birçok yerinde bulunmaktadır, özellikle İstanbul, Ankara Altunköprü aileleri Türkiye’de bulunan Köprülü Zada Ailesiyle akraba olarak dördüncü Sultan Murat döneminde Altunköprü kasabasına yerleşerek o dönemde birçok Altunköprülü Türkiye’ye yerleşerek Köprülü soyadını kullanmaktadırlar, Türkiye’de tanınan Köprülü zada ailesinden önde gelenlerden Mehmet Fuat Köprülü zadadır. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm Türkler bir ailedir kan kardeş olarak birbirleriyle kan ırk Türkçülük duyguları bulunmaktadır. Ayrıca Köprülü ailesi en çok Makedonya, Azerbaycan, İran Türklerinde bulunmaktadır.

ALTUNKÖPRÜ SADDAM REJİMİNDEN SONRA

ALTUNKÖPRÜ Türkleri Saddam düştükten sonra çok sevinerek kutsal şehitlerinin mezarda ruhları şad olarak demokrasiye inanarak, ana dilleri Türkçeyi tüm çalışma çabaları ile Türkçe okullar açarak, çocuklarını kendi ana dillerini öğrenmek için yazdırmışlar büyük çabalar göstererek tüm parti Irak Türkmen Cephesine sarılarak milli Türkmen davaları yolunda yorulmadan çalışarak yüzlerce gençleri yetinmektedirler, bugün tüm baskı engellere rağmen Türkçe okullar ve Türkmen Cephesinin kolu ile Türkmen milli parti dernekler açılarak, adlarını Türkçe bırakılmıştır. Ve tüm evlerde Türkçe kanallar ve Türkmeneli televizyonu izlenmektedir. Her ne kadar Kürt peşmergeler baskılarına karşı Altunköprü Türkleri direnerek haklarını şehitlerin kanıyla milli mücadele ile korumaktadırlar ve ALTUNKÖPRÜ Türkçe adını değiştirmeye kalkan Saddam’a rejimi bugün Peşmergelere karşı varlıklarını- dillerini, tarihlerini kanlarıyla savunarak, ALTUNKÖPRÜ adını her bir yere dağa taşa, tüm hükümet dairelerine, Türkçe okullarına yazmaktadırlar.

BURALAR TÜRKLERİN YERİ

Eski çağdan beri Türk milleti bu bölgelerde yaşamıştır. Karakoyunlu devleti başbuğu Bayram hoca 14. yüzyılın ortasında kış mevsimini Altunköprü de, Kerkük’te geçirtmekteydi.

Altunköprü kasabasının milattan önceden beri Türklerin yerleşim merkezi olduğundan tarih kitapları bahsetmektedir. Böylece Irak Türkleri, bazı yazarların söylediklerine göre Osmanlı İmparatorluğu’ndan, Abbasiler ve Emeviler ile Irak’a yerleşmiştir. Irak’ta hiçbir millet yokken Türkler buralarda olmaları bellidir. Daha Milattan önce (Şemiro) olan Altunköprü adı (Derin köy) olmuştur. Ayrıca Sümerlerin Türk oldukları tüm tarih kitap yazmaktadır ve Altunköprü bu dönemde bir Türk toprağı, yeri olduğu kanıtlanmaktadır, Sümerler ilk Türk milleti olarak Irak’ın kuzeyi ve güneyinde yaşayarak, uygarlığı kurmuşlardır. Her alanda ilerlemişlerdir, böylece bizler Sümerlerden bir parça olarak Irak olmadan bu topraklar bizlerden kalmıştır. Kerkük şehri yüzde yüz bir Türk şehri olarak etrafı ve içi Türklükle yaşamaktadır Altunköprü, Erbil, Musul gibi. Türkler Bayat, Oğuz , Ak koyunlu, Kara koyunlu, gibi bu bölgede yerleşen Türk kabilelerden, oymaklardan, boylardan gelmişlerdir birde dördüncü(Murat) dönemindeki Osmanlı imparatorluğundan ve Selçuk imparatorluklarından bir bölümü burada kalmışlardır,.

SADDAM REJİMİNİN ALTUNKÖPRÜ

TÜRKLERİNE KARŞI SOYKIRIMI

Irak Baas hükümeti iktidara gelmesinden bu yana, uyguladığı baskı politikasından Türk şehirleri (canım Kerkük, Erbil, Musul, Diyala Türk Telafer, Kifri, Ömer mandan, Şahreban, Selamiye, Karakoyunlu, Tuzhurmatu, Tazehurmatu, Beşir, Tısın, Hanekın, Mendili, Köy, bucak, İlçe, Kasabalarımız, özellikle Türk Altunköprü) nasibini almıştır.

Bunların hesabı çok zor olmuştur, çünkü kendileri Türk, dilleri Türk Tarihleri Türk, Altunköprü da Türk’ten başka hiç bir millet yoktur ve olmamıştır. Köyden, dağdan başka Türk olmayan yerlerden gelenler hiçte Kerküklü, Erbil’li, Musullu, Altunköprülü, Telaferli olamazlar. Bu yerlerde öteki Türk yerlerimiz gibi Türk’tür ve Türk kalacaktır. Kerkük ve tüm Türk yerlerimiz ne kürdün, ne Arapların ne de başkalarının boş sözüyle Türklüğünden, soyundan, yurdundan ve toprağından ölse de vazgeçmeyecektir.

İktidarın zulmüne maruz kalan, nice kötü kara günler yaşayan milletimiz ahlaklı, dürüst, şerefli, çalışkan, gelenek, göreneklerine bağlı olmaları nedeniyle hiçbir zaman milli davasından vazgeçmemiştir.

28 Mart 1991 tarihindeki ayaklama ile Kürt peşmergeler Türk toprağına girmiş ve burayı yağma talan etmişlerdir. Irak İstihbarat askeri gücü, yağmaya maruz kalanların Türk olması nedeniyle engel olmamışlar, onları korumak istememişler ve buraları korkudan bırakarak kaçmışlardır. Bu insanlar kendilerini kurtararak bu milletin yok olmasına çalışmışlar, milletimizi ölüme karşı bırakmışlardır.

Bu milletin bir kısmı rejime karşı ölümü göze alarak, yollarından dönmeden burada kalıp mücadele vermeye başlamışlardır. Çünkü diktatör yıllarca gençlerini idam etmiş, zindana atmış, milletini sürgün etmiştir. Diğerleri ise arkası olmadığından, kimsesiz olduğunu düşünerek başka ülkelere kaçmışlardır. Ve bu gidenlerin çoğunluğu Anavatan Türkiye’ye yerleşmiştir.

Baas partisi 1968 yılından itibaren iktidara gelip planlı olarak çizilmiş siyaset programlarını bu kimsesiz talihsiz halka uygulamakta idi. Milli duygularını yok etmek için uygarlığa, ahlak ve onura uymayan aykırı davranarak baskı yoluyla insan haklarına tecavüzde bulunmuştur.

Saddam istihbarat askerleri 28 Mart 1991 ayaklanmasından sonra Türk ALTUNKÖPRÜ kasabasına girerek yaşlı, kadın, erkek, çocuk demeden, herkese ateş açarak, evleri basarak, tank ve zırhlı birliklerle bu insanlara saldırarak, top ateşine tutuktan sonra, toplu halde kaçanların önüne geçerek, hepsini birden soruşturmadan kurşuna dizmiştir ve idam etmiştir. Cesetlerini ise (Şafulla) kepçeyle toprağa gömerek, gizli tutmuştur. Bunların içinde 7-8 yaşında çocuklarla 80 yaşında yaşlılar ve kadınlar da vardır. Bu yaralı, günahsız, silahsız Türkler kutsal Ramazan ayı dolayısıyla oruçlarını bile açmadan, toprak altına atılmışlardır. kanlı giysileriyle gömülen ve hak uğrunda şehit olan vatandaşlarımızın haberleri bayramdan 15 gün sonra gelmiştir. Bu soykırımda iki yüzden fazla Türkmen, Altunköprü kasabasında kurşuna dizilerek, şehit olmuşlardır.

Bu katliam Bağdat’tan kıyıcı Saddam ve oğulları Kusay, Uday, Ali Hasan Mecit tarafından uygulanmıştır. Altunköprü Türklerine uygulanan, insanlık dışı, uygarlığa yakışmayan bu olay zalim diktatörün özel askerleri eliyle işlenmiştir

Aylarca kız, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan yalnız Türk oldukları için önlerine gelen herkesi suçsuz kanlarıyla ailesine vermeden, yer altına bırakmıştır. Saddam rejiminin devam etmesi Irak Türkleri için büyük bir felaket olarak sayılmaktaydı ama ne mutlu bugün milletimizi bu kanlı rejimden kurtararak şehitlerimizin ruhları mezarlarında şad olmuştur.

Baas Saddam zalimleri Altunköprü. Dibis ilçesindeki Bay Hasan bölgesinde yaşayan suçsuz vatandaşlarımıza insafsızca, hiç acımadan, göz yaşlarına bakmadan kıyasıca acı bir sahne ile (oğlum diye Çırpınır sitemleri göğe çıkan Anneler ağlayarak, Babam diyen yetim öksüz kalan çocuklar, vah ah kardeşim seni niçin zalimler Saddamcılar, kıyıcılar, öldürdüler bağırıp, çağıran bacılar kardeşler) kollarını ellerini, gözlerini bağlayan Cellat Saddamcılar hepsini ölüm cezasına çaptırdı. Irak Türklerini azınlık olarak gören tüm millet örgütleri nerede idi. Bilsinler ki bizler Irak’ın her bir yerinde varız, ve Irak bizimdir, kimsenin değil. Irak’ın kültürünü, tarihini, şeref, töresini koruyan en eski ve büyük millet bizleriz. Bu zavallı insanların hakkını arayacak uluslararası örgütler neredeydi? İnsan haklarını savunan Birleşmiş Milletler bu hakkı neden, niçin savunmuyorlar? Siyasi teşkilatların görevi nedir? Yeniçağda din, ırk ayrımı yapılmadan insanlar sevgi, barış güven içinde yaşama arzusu duyarken talihsiz, kimsesiz bu millet kanlı ve korkunç olayları yaşaması acaba haksızlık değil mi?

Milletimize karşı uygulanan baskı, önüne gelen her şeyi yakıp yıkarak Türkleri perişan etmiştir. Ne zaman bunun hesabı sorulacak? Adalet yerin bularak Saddam cezalandı ve şehitlerimizin kanları yerde kalmadı, bugün Saddam’ın kopyaları olanlar ve Türkmenelinde Saddam’ın politikasını uygulayanların cezaları, hesapları ne zaman verilecek ve ne zaman Irak’ta doğru bir demokrasi millet haklarını, insan haklarını uygulayan,bilen bir sistem kurulacaktır, ne zaman tüm Irak halkı kardeşçesine yaşayacaklar..

TÜRK ALTUN KÖPRÜ KASABASINDA ŞEHİT OLANLARIN ADLARI.

1-Ahmet köprülü–1948

2-Hazım Enver Abdullah–1962

3-Atilla Ahmet Enver- 1976

4-Turan Ahmet Enver–1974

5-Adnan Halit Menden–1958

6-Mehmet Halit Menden–1952

7 -Oğuz Semi Emin–1983

8-Cengiz Mazlum Nuri–1968

9-Mensur Mazlum Nuri–1967

10-Nuri Mazlum Nuri–1971

11-Hani Mithat izzet–1970

12-İsem Mithat İzzet–1964

13-Amir Mithat İzzet–1960

14-Melik Faysal Süleyman–1966

15- Şalan Faysal Süleyman–1967

16-Abbas Salih Sait–1973

17-Abdullah Kâhya–1973

18- Ali Abdullah Kâhya–1974

19-Abdul selam Reşit Hasan–1966

20-Adil Bayız Hurşit–1972

21-Ali Hüseyin Abbas–1973

22-Atilla Nesih Bezirgân–1968

23-Ayet Kadir Rahman–1966

24-Aziz Ali Sait- 1955

25-Aziz TACIL–1953

26-Cebbar Sıdık–1957

27-Celil Fethi Mehmet- 1945

28-Cemal Ahmet Ferac–1962

29-Cemal Şükür Sait–1964

30-Cevdet Haydar Behrem–1959

31-Çetin Esat Behçet–1974

32-Erdal İhsan Mahmut–1972

33-Erşat Hurşit Reşit–1955

34-Eyüp Salah Sait -1975

35-Fazıl Cihat Fettah–1954

36-Halil Fettan–1945

37-Halil Fethi Mehmet–1956

38-Hamit Garip- 1942

39-Haşim Haydar–1968

40-Haşim Mehmet Tavik–1966

[iki kardeş görmek halı olmayan]

41-Kasım Mehmet Tavik–1962

42-Haydar Gaydan–1956

43-Hişam İhsan Ali–1971

44-Hüseyin Ali Ahmet -1958

45-Hüseyin Ali Ekber–1965

46-İhsan Ali Feyzullah–1932

47-İhsan Mahmut Veli–1940

48-Mehmet Reşit Veli–1925

49-İmat Mehmet Reşit–1960

50-Isam Osman Cemil–1964

51-İsmail Şükür–1973

52-Yıldırım Kakıl kerim–1979

53-Mahmut Attar -1940

54-Mehmet Selim–1982

55-Mustafa Süleyman1974

56-İskender Ali -1957

57-Necat Teki–1967

58-Necip Sait Salih–1957

59-Nevzat Kadir Rahman–1968

60-Nihat Abdülkerim Ali–1965

61-Nizamettin Şükür Hamdı–1958

62-Nurettin Terzi Ve İki Çocuğu

63-Orhan Hamit–1967

64-Osman Cemil–1930

65-Ömer Hurşit Salih–1936

66-Amir Ömer Hurşit–1954

67-Sabah Ahmet Hamdı–1944

68-Saddam Reşit Hasan -1971

70-Saib Tatar Kadir–1955

71-Salah Sait Salih–1938

72-Sattar Rahman Aziz–1945

73-Suud Hattap Osman–1967

74-Şahap Ahmet Ferac–1961

75-Şahin Nasıh Bezirgân–1975

76-Şükür Hamdı Mehmet–1932

77-Tarik Bayız Hurşit–1963

78-Adnan Bayız Hurşit–1964

79-Yaşar Hamit Abdulrahman–1965

80-Zaim İsmail Hasan -1961

81-Zeynel abdın Fazıl -1946

82-Zeynel abdın İbrahim- 1975

83-Hasip Müşir Rıza–1953

84-Abdulrahman Müşir Rıza–1995

85-Selam Reşit -1954

86-Nedim Reşit -1965

87-Hişam İhsan Ali Rıza–1957

88-İhsan Ali Rıza -1958

89- Mahmut Reşit -1954

90-Cünit Seat Behçet–1972

91-Cemil Süleyman Abbas–1983

92-Kemal Sabır Ahmet–1981

93-Sezer Cuma Yasin–1978

94-Secide Hişam Tüfik–1975

95-Şükriye Semin hasan–1944

96-Bedriye Halit–1936

97-Şamil Abdurrahim–1947

98-Kabil Abbas Burhan–1928

99-Rüştü Halil–1967

100-Nazar Mehdi–1957

101-Ercuman Geylan Mehmet- 1956

102-Abdülmecit Abdülkerim–1941

103-Adıl Ömer Hurşit–1965

7 Nisan 1986 kıyıcı Kürtler tarafından arkadan kurşunla vurulmuştur.

104-Mehmet hac Halil -1968

14 Haziran 1986 Kürtler tarafından şehit olmuştur.

105-Rüştü hac Halil–1967

106–1987 yılında Kürtler tarafından arkadan vurularak şehit edilmiştir.

107- Nazar Mehdi–1957

1986 kıyıcı Kürtler tarafından arkadan kurşunla vurularak şehit olmuştur.

108- Ayet Müşir–1970

Kürtler tarafından arkadan kurşunla vurularak şehit olmuştur.

109- Orhan hac Ekram1971

Kürtler tarafından arkadan kurşunla şehit edilmiştir.

110-Fatih Nefi -1956

Türkiye mezunu Türklük Turancılıkla Türkiye’yle suçlanarak tutuklanarak bir arabaya bomba bırakarak Saddam rejimi el ayağını

1980 keserek şehit etmişlerdir. Mühendis

111- Hüsamettin hac Nuri Behçet–1952

Türkiye mezunu mühendis Milli Türklük doygusundan dolayı Saddam diktatörü arabasına bomba bırakarak şehit olmuştur.

112-Mehmet Hac Nuri–1955

Bir süre kayıp olduktan sonra Saddam cellâdı tarafından idam olmuştur...

113-Selahattin köprülü -

14 Temmuz 1959 tarihinde Kürtler komünistler tarafından canavarcasına asılarak şehit edilmiştir.

203-Kemal Abdul Samet Ferit -

14 -Temmuz 1959 Kürtler komünistler tarafından işkenceyle Şehit Edilmiştir.

114- Muzaffer Müzahir–1962

1982 yılında Türkiye ile ilgili Saddam rejimi cellâdı Şehit Etmiştir.

115- Abdulkadır Esat -1932

1982 tutuklanarak 1986 de özgür olduktan sonra Irak Muhaberatı Tarafından zehirlenerek şehit olmuştur…