KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİN ve MEDENİYETİN BEŞİĞİ KAZAKİSTAN - Doç. Dr. Abbas KARAAĞAÇLI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİN ve MEDENİYETİN BEŞİĞİ KAZAKİSTAN - Doç. Dr. Abbas KARAAĞAÇLI
Tarih: 09.04.2012 > Kaç kez okundu? 6300

Paylaş


Orta Asya Türk Devletleri’nin her biri çeşitli özellikleriyle dikkat çekmektedirler. Genel olarak Kazakistan denince akla Orta Asya’nın hatta Dünya’nın coğrafi olarak en büyük ülkelerinden birisi, zengin yer altı doğal kaynakları örneğin; uranyumu, kromu, kurşunu, ham petrolü vb. madenleri, sanayi alt yapısını tamamlamış dev demir çelik fabrikalarının bulunduğu, verimli arazilerinde makineleşmiş tarımıyla Dünya’nın en önemli tahıl üreticisi tahıl ülkelerinden birisi olması, Dünya’nın en önemli uzay ve uydu fırlatma üssü olan Baykonur’a ev sahipliği yapmasıyla, Almata, Astana, Pavlador ve nice gelişmiş modern kentlerin ve özellikle Hoca Ahmet YESEVİ’nin türbesini bağrında barındıran Türk Dünyası’nın manevi başkenti olarak sayılan Türkistan’ın bu ülkede bulunması, bünyesinde pek çok etnik ve dinsel unsuru barındırmasına rağmen Orta Asya’nın istikrar ve güven adası konumunda olması ve nice başka üstün özellikleriyle dikkat çekmektedir.

Yukarıda zikredilen hususlarla ilgili inceleme ve araştırma yazılarım yayınlanmıştır. Bu yazımda Kazakistan’ın zengin kültürel mirası ve çağdaş Kazakistan’ın önemli edebiyat, sanat ve kültürel çınarlarından söz etmek istiyorum.

Kazakistan edebiyat, müzik, sinema, tiyatro, resim sanatı, mimari, müzecilik ve sanatın diğer dallarında önemli mesafeler almış, başta büyük kentleri olmak üzere ülkenin bütün coğrafyasında sanatın hizmetin olan pek çok sanatsal, mimari yapıya, filarmoni orkestrası ve bale salonlarına, müzelere, sanat galerilerine vb. yapıtlara ev sahipliği yapmaktadır. Sözlü edebiyatın en önemli dallarından olan edebi, hamasi manzumelerden “Alpamız, Guplandi, Gember Bahadır, İrtarğın” gibi destanlar nesilden nesile nakledilerek günümüze bulaşmıştır. Ayrıca aşk destanlarının en önemlilerinden sayılan “Gızcibek, Ayman Şorpan, Bayan Sulu” Kazak halkının en önemli edebi şaheserlerinden sayılmaktadırlar.

Usta müzisyen Si. G. Burosilveveski bu destanlara dayanarak “Gıpçak Guplandi, Yertargın ev Gızzibek” gibi muhteşem operaları yaratmıştır. Yine bu destanların konu olarak alındığı harika ve kalıcı sinema filmleri çekilmiştir. Örneğin; 1970 yılında Kazak sinema stüdyolarında çekilen “Gızzıbek” filmi o dönem bütün Sovyetler Birliği ve dünya sinemalarında büyük ilgiyle karşılanmış, filmin sayesinde insanlar Kazakların tarihsel bir süreç içinde Kazakların yaşam tarzlarını ve gelenekleriyle tanışma şansı elde etmişlerdir. Meşhur Kazak müzisyen Nur İsa HAMTİLNETYAUF filmin müziğini yapmış, film müziğiyle de çok dikkat çekmiştir.

Ünlü Kazak araştırmacı ve âlim Şokan VELİHANOV başyapıtı sayılan Tengri adlı eserinde Kazakların geleneksel savaş oyunu baksiliği dünyaya tanıtmıştır. Kazakların milli çalgısı kopuzun ahengi ile birlikte gerçekleşen bu sanat seyyahların ve tarihçilerin dikkatini çekmiştir. Nitekim ünlü Polonyalı seyyah Yano ŞEKOVİÇ 19. yy da Kazakistan’da dolaşmış ve baksilikle ilgili eserler ortaya koymuştur.

Ünlü Kazak müzisyen Nurtay BEKECAN 1930 – 1950’li yıllarda milli çalgılar kopuz ve donburayı kullanarak Bayan sulu, Şirin ve Ferhat ve başka destanları sahneye uyarlayarak bu önemli destanların klitlelere ulaşmasına katkı sağlamıştır.



Müzik sahasında ise 19. yüzyılda büyük gelişme sağlanmıştır. Kazak müziğinin en büyük otoritelerinden sayılan Kurman GAZİ(1802 – 1879), Dina BANU(1861 – 1955), Devlet GERİ(1820 – 1887), İhlas DÜKENOĞLU(1843 – 1916) ve başka Kazak müzisyenler ortaya koydukları eserleriyle dünya kültür ve sanat mirasına önemli katkılarda bulunmuşlardır.



1500’den fazla söz ve besteyi bir araya getiren A.V. ZATAYOVİÇ Kazak kültürüne önemli katkı yapmıştır. Ayrıca müzik sahasında Şuşabay, Nartay, Gali, Konen, Manarbek, Cosepbek, Garibullah ve Gotbay gibi sanatçılar kalıcı eserler ortaya koymuşlardır. Yine daha 33 yaşındayken(1896 – 1929) genç yaşta yaşama veda eden Mayra kısa yaşamı boyunca “Pertis Bahçesi, Kızıl Gül ve Mayra” gibi unutulmaz besteleri yaratmıştır. Günümüzde ülkenin en büyük folklorik orkestralarından olan “Ortrar Sazı” orkestrası bu eserlere repertuarında yer vermektedir.



Pek çok yıldız Kazak Edebiyatının tarihsel sürecinde, geniş gökyüzünde parlamışlardır. Kazak halkı, diğer Orta Asya Devletleri gibi aydın, medeni, edebiyata, kültüre ve bilime önem veren uygar bir halktır. Bu mümbit topraklardan tarih boyunca Dünya medeniyetine önemli katkılarda bulunan çok sayıda bilgin, âlim, yazar ve sanatçı çıkmıştır. ÖRN: Büyük edebiyatçı Şokan VELİHANOV(1835 – 1865), büyük âlim Ibıray ALTINSARİN(1841 – 1889), milli şair ve düşünür Abay KUNANBAYEV(1845 – 1904), büyük filozof ve şair Şahkerim HUDAYBERDİOĞLU(1858 – 1930), büyük dil bilgini meşhur Yusuf KOPİYEV(1857 – 1931), İstanbul’da eğitimini tamamlayan şair filozof Humar GARAŞ(1875 – 1921), bilim adamı ve Milli Alaş Partisinin liderlerinden Alihan BUKEYHAN(1869 – 1932), yazar ve dil bilimci Ahmet BAYTURSUNOV(1873 – 1937), şair Miryakup DEVLETOĞLU(1885 – 1937), Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’ya destansı bir mektup yazan edebiyatçı Mağcan CUMABAYEV(1893 – 1938), siyaset bilimci Mustafa ŞOKAY(1890 – 1941), şair Muhammed OTMESİYEV(1802 – 1845), Kazak Edebiyatının kurucularından Sabit MUKANOV(1900 – 1973) ve yüzlerce fikir ve sanat adamını örnek verebiliriz. Çağımızın ilk Müslüman astronotu olan Kazak Toktar ABUBEKİR, halen hayatta olan, 600’den fazla bilimsel eseri bütün dünya dillerine tercüme edilmiş olan usta filozof Prof. Dr. Abdülmalik NİSANBAYEV, ünlü edebiyatçı Murat AVAZOV gibi bilim adamları eserleriyle bilim dünyasına ışık tutmaktadırlar.



Ayrıca şair Devlet BABATAYOĞLU(1802 – 1887), halk şairi Agata MÜBERDİ(1675 – 1768), ünlü Kazak hükümdarlarından Ablayhan’ın danışmanı ve filozof Buhar CERAUFMEŞUR(1668 – 1781), düşünür ve alim Gastuhan CEREUF(1361 – 1420), ünlü komutan ve düşünür Cereuf DOSPAMBET(1490 – 1523) ve niceleri Kazak sanat ve düşünce tarihine, eserleri ve fikirleriyle ışık tutmuşlardır.



Tarihsel, kültürel, dil, din ve pek çok başka hususlardan dolayı ülkemize en yakın dost ve kardeş ülkelerden biri konumunda olan Kazakistan’ı yeteri kadar tanımadığımız siyasal, kültürel, tarihsel, zengin değerleri konusunda bilgilerimizin eksik olduğu kanaatindeyim. Açıkcası büyük Kazak yazar Muhtar AUEZOV’un başyapıtı olan ‘’Abay Yolu’’ eserini okumadan, büyük alim, düşünür Abay KUNANBAYEV’in eserlerini ezberlemeden, onun fikirlerini öğrenmeden, Şolan VELİHAN’ın ünlü eseri ‘’Tengri’’ de dile getirdiği Baksilik felsefesini öğrenmeden ve diğer yüzlerce Kazak düşünürün eserlerini okumadan Kurmanğazı’nın Kopuz ve Dombıra’yı kullanarak ortaya koyduğu muhteşem müzikleri dinlemeden, Türkistan’ın manevi havasını solumadan, Kökşetau’ın cennet misali gölünün kıyısında Kımız ve Kımıran (genellikle Şubat deniyor Kımıran’a) içmeden bu güzel ülkeyi tanımak mümkün değildir.



*Giresun Üniversitesi, İİBF, Uluslar arası İlişkiler Bölüm Başkanı

*BİLGESAM Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü Direktörü