24. 11. 2011. Sırbistan’ın en çok okunan BLİC adlı gazetesine demeç verem İvica DACİC 1966 Prizren doğumlu (Sırbistan C.İçişleri Bakanı – Sosyalist Partisi Genel Başkanı) Sırbistan’ın Kosova’yla yakından ilgilenmesi doğaldır ama bu Sırbistan’ın Kosova’ya savaş açması anlamına gelmez . Türkiye için Saraybosna’ya saldırmak İstanbul’a saldırmakla eş değerse, biz Sırbistan içinde Kosova-Mitroviça’ya saldırmak Belgrada saldırmak anlamına gelir. Tarih boyuncada Kosova’yı kaybettik ve Kosova’yı geri almışızdır ifade eden Dadic. Sırbistan’ın hala bugün bile Kosova’dan ciddi bir biçimde vaz geçmediğini ve ne pahasına olursa olsun bölgede ufak bir denge değişikliğinde Kosova’ya hatta Saraybosna’ya göz diktiğinin açık bir şekilde gazeteye demeç veren Sırbistan İçişileri Bakanı İvica Dacic balkanların ilerde belki 50 ya da 100 yıl sonrada Sırplar tarafından yine kana bulanacağının en belirgin mesajlarını vermektedir. Türkiye’nin Balkan politikasını yeniden gözden geçirmesi ve yeni bir politika izlemesi gerekmektedir.Türkiyemiz! malesef Balkanlara karşı ilgisi ancak 2000li yılların başında açılmaya başlamıştır ve bu sure Türkiye’nin 10 yıl once 1990’lı yıllarda balkanlara açılması gerekirken geç kaldığı aşikardır.Balkanlarda izlediği ‘’Osmanlıcılık’’ politikasıda Türkiyemizi hatalara sürüklemektedir. Sırp,Bulgar ve diğer gayri müslimlere ve Türk düşmanlarına sahip çıkmakla kendini Osmanlı Rüyasına kaptırn Türkiye bunun sonucunu bir zamanlar Yeşilköye dayan Rus ordularının birdaha ilerde dayanmasına zemin hazırlamaktan başka hiçbir sonuç kazanamaz. Türkiyemizin Balkan politikasında Balkanlarda’yaşayan öncelikli olarak ‘’Türk’’ soydaş ve dindaşlarına siyasi, ekonomik, askeri yönden ciddi bir biçimde desteklemesi gerekmektedir. Balkanlar Türkiyemizin ileri karakollarıdır,Saraybosna, Kosova düşerse İstanbul’da düşer. Panslavist hareketleri Sırbistan’da ve diğer Slav kökenli toplulukların Slav Birliğinin elbet birgün kurulacağına dinlerine inandıkalrı gibi bunun kurulacağına inanmaktadırlar. Kosova ve Saraybosna semalarında birgün kendi bayraklarının dlgalanacağını ve hatta İstanbulun birgün elbet Konstantinopolis olacağının rüyasını her gece düşlerini süslemekte ve bunun için gerekirse 50 yada 100 yıl sonar olacağına inanmaktadırlar. Biz Türkler ise ‘’KIZIL ELMA- TURAN’’ ülkümüzü açığa vurduğumuz zaman hem balkanlarda hemde malesef Türkiyemizde Ergenekoncu terrörist olarak yargılanmaktayız. ‘’Rehber Kur’an –Hedef Turan’’ dediğimizdende haşa dinimizde olmayan bir biçim olarak bunlar müslüman değil bunlar Paganmışçasına hakları olmadıkları halde kendilerini papazlar yerine koyan bazı kesimlerce dinimizden bile afaroz etmektedirler. Bizleri Balkan ve Anadolu topraklarında biribirimize düşürerek içerden zayıflatmak isteyen iç ve dış düşmanlarımız bizi bura topraklardan ve tarihten silmek için ellerinden geldiğince hertürlü oyunlarla rüyalarına ulaşmak istemektedirler. Bu iç ve dış düşmanlarımızın tek korkulu rüyası TÜRK MİLLİYETÇİLERİDİR! Bugün iç ve dış düşmanlarımız bizleri susturmaya çalışmakta İstanbul’umuzu,Konstantinopolis yapmaya çalışmaktadırllar. EY TÜRK OĞLU UYAN VE KENDİNE DÖN ARTIK!... KAYBEDİLEN AMA UNUTULMAYAN VATAN TOPRAKLARINDAN SELAM OLSUN..



Taner KOTLE

‘’TURANSAM’’ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

KOSOVA TEMSİLCİSİ