Ahıskalı, Ahıska’ya Dönmek İstiyor - Dr. Adem Ahıskalı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Ahıskalı, Ahıska’ya Dönmek İstiyor - Dr. Adem Ahıskalı
Tarih: 20.11.2008 > Kaç kez okundu? 5885

Paylaş


Gürcistan Başbakanı Zurab Nogaideli’nin, Başbakanlıkta Başbakan Recep Tayyib Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından iki lider basının karşısına geçerek ortak açıklama yaptı. Başbakan Erdoğan’dan Ahıska Türkleri’ne müjde. Erdoğan, "Ahıska Türkleri’nin Gürcistan’a dönüşü için bir çalışma başlatma kararı aldık." dedi. Bu haber, “Haber 7sitesinde”yayınlandı.

Türkiye ve Gürcistan Devletlerimizde son zamanda yaşanan iç problemlere rağmen başbakanlarımızın özel görüşme sırasında Ahıskalı Türklerin Sürgün edildiği topraklarına dönmeleri ile ilgili konuya yer verdikleri için (Gürcistan Başbakanının basın toplantısında bu konuyla ilgili yorumdan kaçınsa bile) Tüm Ahıskalılar adına, kendilerine çok teşekkür ettiğimi bildiriyorum.

Saygıdeğer okuyucularımın dikkatini, Bizlerin, yani Ahıskalı Türklerin, Gürcistan’a dönüşü ile ilgili bir kaç noktaya çekmek istiyorum. Ahıskalı Türkler olarak tabii ki bizler Gürcistan’a dönmek istiyoruz. Oraya döndükten sonra o devlet bizim devletimiz, o bayrak ta bizim bayrağımız olacaktır. Bizim çocuklarımız devletimizin sınırlarını korumak için asker olacak, gerekirse şehit olacaklardır. Gürcistan kanunlarına saygılı bir vatandaş olarak tüm vatandaşlık haklarına sahip olacağız.

Bizim endişelerimiz bizlerin daha oraya gitmeden haklarımızın göz ardı edilmesidir.

1. Biz Ahıska Türkleri olarak kimliğimiz üzerinde tartışılmamasını, bizim için kimlik arayışlarına son verilmesini istiyoruz.

Bu endişeye sebebiyet veren neden, bu güne kadar, Gürcistan Devlet yetkilileri ile yapılan görüşmelerde yetkililer “Ahıskalı Türkler” kelimesini kullanmamaya özen göstermeleridir. Toplantı ve Resmi görüşmelerde itirazlarımıza rağmen, bizlerden “Mesx”ler (Gürcü Müslümanları) olarak bahsedilmektedir. Bu konuda Tiflis merkezli sivil örgütler vasıtası ile halkımız arasında propaganda bile yapılmaktadır. Sn Başbakanımızla yapılan görüşmede bile bizim hakkımızda “Mesx”ler, “Mesxetin”ler olarak bahsettiklerinden eminim. Konuyu bilmeyen tercümanlar “Mesx” kelimesini “Ahıska Türkleri” olarak tercüme ettikleri için kimse bu inceliğin farkına varamamaktadır. Başbakanımızın konuyla ilgili oluşturmak istediği çalışma grubu için de kendisine teşekkür ediyorum. Bu çok üzün zaman önce yapılmalıydı zaten.. Bu gurubu oluştururken, konuyu yakinen takip ederek konuyu bilen, sürgünü yaşamış insanların evlatlarından oluşan ve yabancı dillere hakim bir kaç kişinin de dahil edilmesini istirham ediyorum.

Milletimiz hakkında konuşan her kes şunu bilmelidir ki, Ahıska Türkleri diye bir Türk boyu yoktur. Bizler – Osmanlı Zamanında Çıldır’ın başkenti olan Ahıska’da yaşayan öz be öz Türk’üz. Bu güne kadar sürgünde olduğumuz için coğrafi adla anılmışızdır. Nasıl ki bir Sivas Türkü, Erzurum Türkü, Ardahan Türkü, Edirne Türkü olmayacağı gibi Ahıska Türkü de yoktur. Bence Ahıskalı Türk denilmesi daha doğru olurdu. Zaten Vatanımıza kavuşunca Ahıskalı kelimesi de atılarak Türkler denilecektir. Son olarak diyorum ki, bize boşu boşuna milli kimlik aramayın.“Türk’tür Benim Milletim”.

2. İskan’a Ahıska’dan başlanılmalı.

Bu konuda da çok büyük endişelerimiz vardır. Gürcistan Yetkilileri bizleri Mesx olarak gördükleri için, bizleri tüm Gürcistan’a 5 er 6 şar aile olarak yerleştirmek istemekteler. Tabii ki Gürcistan’ın her karışı bizim için vatan olacaktır. Ama 1944 yılında, bu gün yani 14 Kasım günü (Türk olarak) babalarımın sürgün edildiği topraklara yerleştirilmemiz de en doğal hakkımız olduğunu bu konuda karar verecek olan Tüm Yetkililere ve Avrupa Konseyine bildirmek istiyoruz.

Biz Ahıskalı Türkler olarak sürgünden sonra bizim yurtlarımıza zorla yerleştirilen Gürcü ve diğer kardeşlerimizle birlikte yaşamak istiyoruz. Biz barış ve huzur içinde yaşamak için geliyoruz.. Orada yaşayanların Kültürüne, Diline, Dinine, saygı göstererek kendi kültürümüzü, Dinimizi, Geleneklerimizi yaşatarak, yaşamak istiyoruz. Orada yaşayanların başka yerlere göç ettirilmesini istiyormuşuz gibi yalan propaganda yapanları da kınıyoruz. Onlarla iyi bir komşu olmak, sevincimizi ve kederimizi paylaşmak istiyoruz. Birlikte Gürcistan Devletimizin yücelmesi için omuz omuza çalışmak istiyoruz. Diğer yandan, eski köylerimizden 80 e yakını boştur. Biz bu köylerimizi de şenlendirmek istiyoruz. Tabii ki bizim nüfusumuz fazla gelebilir. Bu araziler yetersiz olabilir. O zaman, yani bu bölge tamamen kapasitesini doldurduktan sonra Devletimizin göstereceği yerlerde meskunlaşmaya razıyız. Buna kimsenin itirazı yok. Ahıska Türklerinin çalışkan, tutucu ve Devletine bağlı olduğunu tüm dünya biliyordur. Dolayısı ile bizlerin bölgeye yerleşmemizin Gürcistan devletine, o bölgedeki görünmeyen problemlerin aşılmasına artıdan başka bir şey getirmeyeceği bellidir. Bu, bölgelere yerleşmemiz Türkiye ile Gürcistan devletleri arasında duygusal bir köprü oluşturacaktır. Bu yakınlaşma şimdi den sonuçlarını vermeye başlamıştır. Bu bölümün sonunda şunu söylemek istiyorum. Biz, geriye dönüşteki iskanının, Ahıska bölgesinden başlamasını istiyoruz.

3. Vatanına dönmek, sürgünde bulunan her bir Ahıskalı Türkün hakkıdır.

14 Kasım 1944 Yılında Ahıska ve civarında yaşayan Türk, Kürt ve Hemşinlerin top yekun olarak hiç bir istisna gözetmeden sürüne maruz kaldılarsa, Bunların ve evlatlarının top yekun olarak o bölgelerden başlamak şartı ile Gürcistan’a dönebilmeleri gerekmektedir. Bu hakkı, Dönüş kararında bazı maddeler koyarak engellemeye kimsenin yetkisi yoktur. Bazı kısıtlamalar ve şartlar getirerek, bürokratik engeller koyarak başvuruyu geciktirmek o hakkının kaybolmasına neden olmak yanlış olurdu. Vatana Dönmek hakkı baki kalmalıdır. Adaptasyon merkezleri kurarak halkı bir takım şartları kabul etmeye zorlamak da çok yanlış olurdu. Halkımız o bölgelere yerleşince kendiliğinden adapte olacaktır. Bu güne kadar defalarca sürgünler yaşamış olan Ahıska Türkleri gittikleri yerlerde yerli halka adapte olma konusunda problem yaşamamıştır. Dolayısı ile Adaptasyon merkezleri kurmaya, Avrupa’dan ve Türkiye’den gelecek paraları buralara harcamaya gerek yoktur. Gürcü dili Resmi devlet dili olduğu için bunu öğrenmek bizim borcumuzdur. Bu konuda da problem yoktur. Bizi kardeş bir millet olarak kabul etmelerini, hiç bir endişe duymamalarını istiyoruz. Vatandaşlık konusunda bizlere birer yabancı gibi (Bir Amerikalı veya İngiliz gibi ) değil, Bizi eski vatandaşları olarak görmelerini ve gereken kolaylığı sağlamalarını istiyoruz.

Son olarak 63 yıl önce bu günlerdeki sürgün sırasında ölen 17 000 Ahıskalıya Allahtan Rahmet tüm Ahıskalılara da başsağlığı diliyorum. Konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinde gündem dışı konuşma yapan, Ahıskalılara yakınlığı ile bilinen, AK Parti Düzce Milletvekili Prof. Dr. Celal ERBAY’a teşekkürü bir borç biliyorum.

Yapılan bu tür görüşmelerin iki devlet ilişkilerini daha da yakınlaştıracağını ve olumlu sonuçlar vereceğini umarak saygılar sunuyorum....

www.ahiskalilar.org