ipekyolugezgini@hotmail.com



23 Ağustos 2011 tarihinde Çeçenistan’da birbirinden önemli açılışlara katılma imkanı bulduk.



Önce Calka, sonra Gudermes’te iki ihtişamlı Osmanlı Camisi ve yine Gudermes şehrinde modern bir medrese hizmete açıldı. Açılışa Diyanet İşleri Başkan Yardımcımız Prof.Dr. Hasan Kamil Yılmaz’ın yanı sıra yaklaşık 100 kişilik bir Türk heyet de katıldı. Heyetimizde belediye başkanları, milletvekilleri, gazeteciler, yazarlar, işadamları, din adamları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri hazır bulundu. Heyetimizdeki istisnasız herkes Çeçenistan’da gördükleri güzel gelişmelerden büyük sevinç ve memnuniyet duydular. Özbekistan’dan Azerbaycan’a, Karaçay’dan Tataristan’a kadar bütün bölge ülkelerinin Diyanet İşleri Başkanları ve Müftüleri de törende hazır bulundu. Açılışlar sırasında tekbir sesleri göklere yükseldi ve çok duygulu anlar yaşandı. Çeçenistan’da şu ana kadar yaklaşık 25 Osmanlı- Türk camisi inşa edildi. Bu camiler, Ahmet Hacı Kadirov Vakfı tarafından finanse edildi. Rusya’dan ve Devlet Bütçesinden bir dolar bile bu camilere ayrılmamıştır. Çeçenlerin kendi helal paralarıyla bu camiler yapılmıştır. Camilerin tamamı Türk ustalar ve işçiler tarafından inşa edilmiştir. Yani Çeçenistan binlerce insanımıza istihdam imkanı sağlamıştır.



Türkiye’den sonra en çok Osmanlı-Türk Camisi Çeçenistan’dadır ve bu camilerin hepsi son 5 yıl içerisinde Ramzan Kadirov tarafından yaptırılmıştır. Bu anlamda, Türkiye’nin Çeçenistan’a ve Ramzan Kadirov’a bir teşekkür borcu vardır. Çeçenistan eğer Türk camileri yerine Arap veya İran camileri yapsaydı, ilgili ülkeler bu camilerin finansmanını bile karşılarlardı. İnanın Türkiye’de bu işin hamasetini yapan sahte mücahitler bile Ramzan Kadirov’u yere göğe sığdıramazlardı. Nedense Osmanlı ve Türk kavramları en çok da bu kesimi rahatsız ediyor. O nedenle Osmanlı-Türk mimarisiyle yapılan camiler, medreseler bu köksüz ve ruhsuz insanların çok umurunda değildir. Çeçenistan’da hiç kimse Türkiye’den finans desteği falan beklemiyor. Çeçenistan, Balkanlardaki ve bazı Orta Asya ülkelerindeki gibi Türkiye’ye avuç açıp yardım isteyen bir ülke değildir. Tam tersi, etrafındaki diğer ülkelere de yardım eden kudretli bir devlet haline gelmiştir. Ramzan Kadirov, Çeçenistan’da çok sayıda Osmanlı camisi yaptırdığı gibi Kazakistan ve Kırım’daki Müslümanlar için de birer Osmanlı Camisi yaptırıp hediye etmiştir. Şunu çok net ifade ediyorum: Devlet yetkililerimizin Türk dostu Çeçen kardeşlerimize ve Ramzan Kadirov’a bir teşekkür borcu vardır. Bu açılışlarda Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisinin olmaması da Türkiye’nin ayıbıdır ve törene katılan Türk heyetini mahcup etmiştir. Ben inanıyorum ki, yakın bir gelecekte Türkiye ile Çeçenistan arasındaki ilişkiler daha da gelişecektir. Bazı önemli kurumlarımızın Ortadoğu mahreçli bazı terörist akımların ve Vehhabi örgütlerin etkisinden kurtulup bölgeye daha objektif bir gözle bakması gerekir. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Dışişleri Bakanımızın Çeçenistan’daki büyük değişimi fark etmesi çok güzel gelişmelere kapı aralayacaktır. İşte bu gerçeğin fark edildiği gün, Türkiye Çeçen kardeşlerimize teşekkür borcunu mutlaka yerine getirecektir. Buna yürekten inanıyorum. Bugün pekçok ülke Çeçenistan’daki büyük değişimin farkına varmış ve politikalarını buna göre yeniden şekillendirmiştir. Rusya Federasyonu’nda görevli çeşitli ülkelerin büyükelçileri Ramzan Kadirov’a yakınlaşmak ve ülkedeki yatırım pastasından pay kapabilmek için yarış halindedir.



Mesela hiç düşündünüz mü: Slovakya’nın Çeçenistan’la ne alakası vardır? Bir bağlantı kuramadınız değil mi? Buna rağmen, Slovak Büyükelçi ne yapıp edip Ramzan Kadirov’la iletişim kurmuş ve 250 milyon dolarlık bir stadyum ihalesini Slovak firmalarına kazandırmayı başarmıştır. Diplomatlarımızın göstermediği gayreti bizim fedakar gayretli işadamlarımız göstermiş Çeçenistan’da inanılmaz eserler ortaya koymuşlardır. Devlet Başkanı Ramzan Kadirov, Türk firmalarına, Türkiye Cumhuriyeti’nin göstermediği desteği ve yakınlığı göstermektedir. Bora İnşaat ve Penta İnşaat yaklaşık 10 bin kişiyi istihdam etmektedirler. Bu işçilerin ve mühendislerin yüzde 90’ı Türkiye’den getirilmiştir. Yüzlerce tır sürekli olarak Türkiye’den Çeçenistan’a malzeme sevkiyatı yapmaktadır. Yüzmilyonlarca dolarlık muazzam bir ekonomik faaliyetten bahsediyoruz. Peki Türkiye bunun farkında mıdır? Bu soruya olumlu cevap vermek oldukça zordur. İki Türk firmasının inşa ettiği cami ve medrese açılışında pekçok devletin yetkilisi varken Türk büyükelçisinin olmaması gerçekten düşündürücüdür.



Cami açılışında ayak üstü sohbet ettiğimiz bir Çeçen yetkili, “Çeçenistan’da bu kadar cami yapıldı. Türkiye bu camilerden bir tanesinin minaresine bile katkı sağlamadı. Bırakın maddi desteği bir teşekkürü bile bize çok gördü” derken inanın utanç duydum.







Ben 25 yıllık bir gazeteci olarak bugüne kadar 20-25 devlet başkanıyla tanışma imkanı buldum. Şunu açıkça ifade edebilirim ki; Bu coğrafyada Ramzan Kadirov gibi ülkesine samimiyetle gayretle hizmet eden; mert, cesur, sözünün eri, imanlı ve ihlaslı bir devlet başkanı görmedim. Bakın bugün Rusya Federasyonu’nda sadece üç devlet adamının adı bilinir Putin, Medvedev ve Kadirov. Oysa Rusya Federasyonu’nda çok sayıda özerk cumhuriyet ve topluluk vardır. Bu Ramzan Kadirov’un liderlik vasfından ileri gelmektedir. Çeçenistan her açıdan diğer ülkelere örnek teşkil etmektedir. Bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Dikkat ederseniz buradaki önemli açılışlarda ve toplantılarda bölge ülkelerinin devlet başkanları ve diğer yetkililerin tamamı hazır ve nazırdır. Bu Kadirov’un liderlik gücü ve karizmasıdır. Çeçenistan şu anda bölgenin en huzurlu ve istikrarlı ülkesidir. Burada Türk firmaları da inanılmaz güzel işler yapıyorlar. Bora İnşaat Başkanı Alper Suri ve Penta İnşaat Başkanı Siyavuş Mehmetzade gece gündüz demeden burada insanüstü bir gayretle çalışmakta ve bu ülkeye çok güzel eserler kazandırmaktadırlar. Yine bu camilerin inşasına ilk başlayan Emruddin Edilgiriyev’in yaptığı büyük hizmetlerin yakın şahidiyiz. Çeçenistan Türkiye için çok önemli bir ülkedir. Tarihi bağlarımızın yanı sıra bugün burada Türkiye’den gelen binlerce insanımız burada çalışmaktadır.



Bu vesileyle burada bir hususu daha vurgulamak istiyorum. Çeçenistan’daki son açılışlara Türkiye’den heyet gitmesini eleştiren geri zekalı bir yazar müsveddesi, daha önce yaptığı gibi yine beni hedef göstermiş. Sadece beni de değil, benimle dostluğu olan ve Çeçenistan konusunda gerçekleri söyleyerek istismarcı bazı çevrelerin kirli oyununu bozan diğer gazeteci ve yazar dostlarımı da hedef göstermiş. Ramzan Kadirov’un adına bu insanları Çeçenistan’a davet ettiğimizi ileri sürmüş. Hemen belirtelim ki, Ramzan Kadirov’un kendisini Türk kamuoyuna sevdirmesi gibi bir düşüncesi ve gayreti sözkonusu değildir. O bütün çalışmalarını ve hizmetlerini önce Allah’ın rızasını kazanmak ve sonra da Çeçen halkına huzurlu aydınlık bir gelecek bırakmak için yapmaktadır. Türkiye’de birileri onu demiş bunu demiş, inanın ne Kadirov’un ne de oradaki yetkililerin hiçbirinin umurunda bile değildir. Zira Çeçen halkı zaten gerçekleri görüyor. Halk, barış, huzur ve istikrar istiyor. İnsanların başka da bir derdi yok. Ramzan Kadirov’un Türkiye’ye kendisini anlatma ve ıspat etme gibi bir düşüncesi asla yoktur ve olmamıştır. Dolayısıyla kimsenin durumdan vazife çıkarmaması gerekir. Türkiye’den giden heyet orada iş yapan Bora İnşaat ve Penta İnşaat’ın davetlisi olarak gitmişlerdir. Bu insanların ulaşım konaklama masraflarını da sözkonusu şirketler karşılamıştır. Olay budur. Türk firmalarının bu konudaki hassasiyeti de, Türkiye ile Çeçenistan ilişkilerine katkı sağlama düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü gerek Bora İnşaat Başkanı Alper Suri, gerekse Penta İnşaat Başkanı Siyavuş Mehmetzade Çeçenistan’ı samimiyetle seven ve bu ülkeye canla başla hizmet eden insanlardır. Çeçenistan’la ilgili Türkiye’deki yanlış düşünceler ve yanlış yorumlar bu insanları rahatsız etmektedir. Onlar da gerçeklerin daha doğru anlaşılması adına bu daveti yapmışlardır.



Çeçenistan konusunda insanlarımızın pek çoğu artık gerçekleri daha net görüyor.



Bu konuda kandan, gözyaşından, terörden medet uman marjinal ve El Kaide uzantısı bazı illegal örgütlerin farklı propagandalar yapması gerçeği değiştirmez.