SURİYE İZLENİMLERİM - Emrah ALTINKAYA - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









SURİYE İZLENİMLERİM - Emrah ALTINKAYA
Tarih: 08.08.2011 > Kaç kez okundu? 4352

Paylaş


Hafta içi ani bir kararla Suriye’ye gitmek istedim. Sebebi ise Suriye’de Mart ayının sonlarından bu yana yaşananları orada yaşayan iş ortağımdan duymak ve yakından görmekti. Çünkü televizyondan takip ettiklerim ve haber sitelerinden okuduklarım beni inanılmaz şaşırtıyor ve üzüyordu. Geçtiğimiz 1 sene boyunca 4 defa Halep, Şam, Hama, Humus ziyaretlerim oldu.

Bunların bir kısmı Hatay üzerinden bir kısmı da havayolu ile gerçekleşti. Bunu niye söylüyorum çünkü devlet memurlarının psikolojisini, sınırların dilini anlamak bambaşka bir şeydir. Özellikle karayolu ile bir ülkeden başka bir ülkeye seyahat edenler bu dediğimi çok iyi anlar. Orada yaşananlar, size karşı gösterilen olumlu ya da olumsuz reaksiyon gidilen ülke hakkında bazı fikirleri ve değerlendirmeleri bir anda kafanızda oluşturur.

Bu seyahatlerim sırasında bizlere gösterilen ilgiliyi, Başbakanımızın şahsındaki sevgiyi anlatmaya kelimeler yetmez. Türk olmanın haklı gururunu yaşıyordum her gelişimde. Suriyelilerin gözlerindeki parıltı sanki uzun yıllar birbirine kavuşamayan sevgiliyi hatırlatıyordu bana adeta.

Halep ve Şam’a gidenler bilir. Suriyelilerin Türkiye’ye karşı çok büyük sevgileri ve de saygıları var. Türkiye’nin Suriye ile son dönemdeki ilişkileri, stratejik ortaklık çalışmaları komşu ve akraba ülke de sevinçle karşılandı. Terörist örgüt PKK lideri Öcalan’ın Suriye de saklanması ve korunması dönemindeki gerilim ve güvensizlik ortamı bir anda unutuldu.

Yeni bir dönem açılmıştı. R.Tayyip Erdoğan ile Beşar Esad’ın aileleri ile birlikte görüşmesi, hatta tatillerini bile bir arada geçirmesi uzun yıllardır kavgalı iki ülkeyi adeta bölgede kale gibi bir güç haline getirivermişti. Suriye, Batı’da eğitimini tamamlayan oğul Esad döneminde güzel bir ivme yakalamıştı. İnsanlar dışa açılımı ve hızlı olmasa bile yapılan reformları destekliyordu.

Öte yandan son aylarda Tunus’ta başlayan hemen hemen bütün Arap alemini sarsan halk devrimlerinin getirdiği rüzgar ise Mart ayının sonlarından bu yana Suriye’de de iç karışıklığa ve huzursuzluklara sebebiyet verdi.

Her ülke de yaşanabilecek ve iktidara yönelik protestoların olabileceği durum Suriye’de de yaşandı. Fakat bu sefer sayısı azdı. Ve tersi protestolar daha güçlüydü. Esad %80 halkın sevgisine sahipti. Bunu ben demiyorum. Orada yaşayanlar anlattılar ve gözlerimle de şahit oldum. Herkes huzur istiyor ve Esad’a sahip çıkıyorlar sokaklarda.

Suriye halkına göre bu durumun suçlusu dış güçler. Başı çeken ülkeler ise sırasıyla A.B.D, İngiltere ve Fransa. Muhalefet olarak adlandırılan grubun silaha sarılması ve kaosa meydan vermesi herkesin nefretine sebep olmuş. El – Kaide & Müslüman Kardeşlerin dağınık yapıda olan muhalif güçlere destek verdiği aşikar. Halk şunu soruyor: Madem özgürlük istiyor muhalifler niçin silah kullanıyorlar?

Suriyeliler özellikle medyadan şikâyetçi. El Cezire kanalının yaptığı tek taraflı ve abartılı yayınlar, batılı haber kaynaklarının yaşananları büyütmesi sokaktaki halkı çileden çıkarmış.

Halep’te görüştüğüm Türkmenler Türk Hükümetine çok kırgın. Sokaklarda ve evlerde astıkları bayrakları sandıklarına kaldırdıklarını söylediler. Bir türlü Başbakanımızın açıklamalarına anlam veremiyorlarmış. Ayrıca ne oldu ki 3 ayda bu tepkiyi veriyor Türkiye diyorlar.

Halep’te nüfus olarak yoğun yaşayan Ermeniler ise Esad’ın mutlaka desteklenmesini istiyorlar. İstikrar ve güven ortamının bozulması onları fazlasıyla tedirgin etmiş. Esad sonrası olacakları tahmin bile etmek istemiyorlar.

Protesto gösterilerinde atılan sloganları sorduğumda Suriyeli Ermeni vatandaşın cevabı korkutucu idi. Sloganlarda “Aleviler mezara, Hıristiyanlar Beyrut’a” deniliyormuş. Hâlbuki Esad dönemi boyunca Türkmenler, Kürtler, Ermeniler, Araplar ve diğer etnik gruplar bir arada yaşama kültürüne sahiptiler. Kimliksizlik sorununa sahip Kürtlere bile kimlikleri verilmiş.

Ticaret durgun ve tüccarlar tedirgin. Turizm sektörü bitmiş adeta. Oteller 1 hafta tatil yapana 1 hafta bedava tatil veriyor düşünün. Bütün yaşananlara rağmen sokaklar sakin ve güvenli, gece yarılarına kadar insanlar geziyor, eğleniyor hiçbir şey olmamış gibi. Sadece belirsizlik canlarını sıkıyor.

Takdir edersiniz ki reformlar Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün dediği gibi 1 haftaya sığacak kadar hızlı ve sağlıklı olamaz. Bu süreçte dış politika anlamında söylemlerimize dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü komşu halk söylenenleri unutmuyor.

Suriye’de herkes Türkiye’den gelecek tepkilere odaklanmış durumda. Hayal kırıklığı mevcut ve bu durum apaçık ortada. Her şeye rağmen Türkiye’nin gözünün içine bakıyorlar. İnsanlar bu toprakların Libya’dan, Tunus’tan ve diğerlerinden farklı özelliklere sahip olduğunu belirtiyorlar. Burada yaşanacak herhangi bir kargaşa ve iç savaşta Lübnan, Irak, İran, Ürdün ve İsrail’inde etkileneceği muhakkak. Rusya’nın ve Çin’in desteği güçlü bir moral olmuş Suriye halkına.

Ağızlarından düşmeyen slogan ise Allah, Suriye, Esad bize yeter!

Esad’ın (Esed) manası Arapçada Aslan demektir. Suriye’de ise uluslararası güçler tam manası ile Aslanı kediye boğdurmak istiyor sanki... Muhalefet dağınık, elinde silah var, bölgesel protestolar her ülke de olabilecek tarzda. Herkes gidişatı ve yaşananları eleştiriyor ama olası bir devrim sonrası yaşanabilecekleri kimse kestiremiyor. Umarım Suriye'de, Irak örneği ya da Libya benzeri bir trajedi yaşanmaz.

Emrah Altınkaya, Fatih Üniversitesi Y.Lisans Öğrencisi

Caspian Weekly Koordinatörü







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 16
Dün Tekil 856
Bugün Tekil 666
Toplam Tekil 4293426
IP 18.97.9.173






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Cemaziye'l-Ahir 1446
Aral k 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31


Benden e erimi isteyin vereyim, at m isteyin vereyim, ad r m isteyin vereyim, fakat, Vatan mdan hi kimse bir kar toprak istemesin, vermem.
(Mete)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.215 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu