HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU? GELECEĞİN DÜNYA GÜÇ DENGELERİ ON YILDA NASIL DEĞİŞEBİLİR? TÜRKİYE NE YAPMALIDIR? - Prof. Dr. Mehmet ERDAŞ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU? GELECEĞİN DÜNYA GÜÇ DENGELERİ ON YILDA NASIL DEĞİŞEBİLİR? TÜRKİYE NE YAPMALIDIR? - Prof. Dr. Mehmet ERDAŞ
Tarih: 14.12.2010 > Kaç kez okundu? 4380

Paylaş


Bilgi düzeylerinin farklılaşmasıyla insanlar ve toplumlar farklılaşmaktadır. Bilgi güçtür ve işe yarayan, farklılaştıran bilgi en ince detayda saklıdır. Çoğu zaman gözle görülmez, kulakla duyulmaz, dokunmayla hissedilmez bu ince detaylar. Malzeme yüzeyleri, enerji alışverişi, çok farklı frekanslar, herhangi bir cisme yüzeye noktaya etkiyen sonsuz sayıdaki kuvvet hayal gücümüzü, kavrama kabiliyetimizi aşar. Ancak enfraruj ışınları, röntgen veya gama ışınları, çok hassas objektife sahip yüzlerce kat büyülten, küçülten, hızlandıran ve yavaşlandıran kameralarla, özel objektif ve teleskoplarla görüntülenebilirler.







İlk teknoloji üreten toplumlar, zamanı ilk ölçebilen toplumlardır. Nitekim Almanya da Thüringen ve Schwarzwald Karaormanlar bölgesinde ve İsviçre de ilk saat endüstrisi kurulmuştur. Almanya ve İsviçre deki, ABD deki puritan yüksek ahlak anlayışı ve idealizmi, İngiliz, Fransız, Alman, Rus, Çin ve Japon milliyetçiliği, hayatta kalma ve kendini ispat etme içgüdüsü olmasaydı yeni keşifler yapılamazdı. Yeni teknolojiler, yeni marka ve patentleri icat etmek gece gündüz çalışma gücü verecek bir yüksek ahlak, inanç ve ideal sahibi olmakla mümkün olmaktadır. Çoğunu inceden inceye incelediğim, hayat hikâyelerini araştırdığım, bilime katkıda bulunmuş, insanlığa refah artışı sağlamış, kâşiflik mertebesine yükselerek adının ebediyen anılmasını sağlayabilmiş, ahlaksız, inkârcı ve nankör kâşif tanımadım. Dünya da en gelişmiş toplumlar, yüksek ve kaliteli eğitime, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik sistemine sahip olan, doğal kaynaklarını ve zamanını en etkin kullanan, yaygın sorumluluk bilincine ve yüksek ahlak anlayışına, kesin hayat disiplinine sahip toplumlardır. Eskiden kas gücü ile sağlanan bireyler arası ve uluslar arası zenginlik, farklılaştıran üstünlük ve iş görme kabiliyeti artık elektronik ölçme, zamanı ve enerji kaynaklarını en etkin kullanma, en yüksek kaynak verimliliğine ulaşmakla sağlanmaktadır. Bilgi birikimi ve istihbaratı en güçlü olan ülkeler, geliştirdikleri ileri elektronik, yarı iletken malzeme, ölçme ve şebeke teknolojileri sayesinde en çok sermaye birikimini ve silah üstünlüğünü, hükmeden gücü de ele geçirmektedirler. Bilgiye dayanan teknolojik üstünlük ve güç sayesinde tüm dünya kaynaklarına el koymaktadırlar.







Yaratılırken eşit yaratılan insanoğlu, hayatı boyunca edindiği bilgi birikimine, hüneri ve becerilerine, zaman geçirme şekline göre farklılaşmakta, farkında lığına ve çevre duyarlılığına göre, zenginliği veya fakirliği de artmakta ya da azalmaktadır. Hayatta ve tabiatta kesinlikle tesadüf yoktur. İnsan kendi şansını da kendisi yaratmaktadır. Tabiatta öyle hassas güç dengeleri ve kuvvet dağılımları ile öylesine ilahi bir denge sağlanmaktadır ki hiç kimseye zerre kadar haksızlık yapılmamaktadır. Kim ne ederse sadece kendisine etmektedir.











Uzay araştırmaları ve uçak sanayisi de en ince detayda bilgiyi yine dünyamızı izleyip gözleyerek üretmektedir. Örneğin, aya ayak basan astronotların elbiselerinin tozlanması, NASA tarafından, Amazon ormanlarında yetişen Lotus bitkisinin yapraklarının, çok küçük taneciklerden oluşan ve kendi kendini temizleme, toz su ve kir tutmama özelliğinden faydalanarak önlenebilmiştir. Radara yakalanmayan Stealth uçaklarının yüzey geometrisi, bir Rus matematikçinin herkese açık bir Matematik dergisinde yayınlanan makalesi kullanılarak üretilmiştir.







Her şehirde, insanların yaşadığı çevrede, gözle görülemeyen, kulakla duyulamayan ve dokunmakla hissedilemeyen kılcal yapılar, elektromanyetik sinyaller ve frekanslar, sesler, dalgalar, hareketler, mikrobiyolojik virüsler vardır. Bunları ölçmek, görünür hale getirip izlemek, duyulabilir hale getirip maksadımıza göre kullanmak, yeni malzeme ve ölçü aletleri keşfetmek, patentler alıp markalar geliştirerek, patentimiz her yeni ürünlerde kullanıldığında para kazanmak bizim elimizdedir. Gençlerimiz bu yönde eğitilerek, mikro kredilerle yaygın olarak finanse edilmelidir.







Su yüzeyinin kılcal yapısı, yüksek gerilim hatlarından çevreye Corona etkisi ile enerji deşarjı, yerden göğe ve gökten yere şimşek ve yıldırımlarla, fırtınalar yağmur ve karla enerji transferi henüz en uç etkileri ile bilinememektedir, kesin ölçülememektedir. Yapılan korkunç nükleer silahların basınç etkisi ile tahrip gücü ve kalıcı yan etkileri bilinemediğinden korkutucu olmakta ve kullanılması ihtimalleri azalmaktadır. Ancak insanlığın üretip de kullanmadığı silah sistemini, ne tarih bilgisi, ne de askeri sosyal siyasal tarih bilinci henüz kaydetmemiştir. İnsanlığın bekası için en büyük tehdit, ABD nin elinde bulunan muazzam nükleer silahlara, kıtalar arası balistik füzelere, füze kalkanlarına rağmen, ekonomik parasal ve finansal gücünü pek yakın gelecekte Çin e kaptıracak olmasıdır. Rusya, Çin ve BRIC ülkeleri ittifakı hem askeri, hem finansal ve ekonomik, hem de sosyal alanda ABD, AB ve NATO ittifakına her alanda üstünlük sağlayacaktır.







Demokrasi ancak, Leibniz’ in ‘Monaden’ olarak adlandırdığı, ‘self-contained’ kendi kendine yeterli, hür ve bağımsız karar verebilen, akıl sayesinde doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü ayırabilen bireylerden oluşan duyarlı toplumlarda işleyebilir. Gelir dağılımı bozuk, faiz mekanizması ile piyasaları tekelleştirilmiş, serbest rekabet ortamı tamamen yok edilmiş, Bankaları, Enerji tedariki, Telekom ve Ulaşım hizmetleri tamamen yabancıların eline geçmiş, işsizlik oranları çok yüksek olan Türkiye gibi toplumlarda, sıcak para, yüksek faiz, düşük döviz politikalarıyla sağlanan parasal refah kalıcı olamaz. Korkarız ki, en geç Kasım 2012 tarihine kadar Türkiye siyaseti ve toplumu, büyük sosyal çalkantılara, iç ve dış güç oyuncularının tehdit senaryolarına, anarşiye hedef olacaktır.







İşsizliği önleyecek, dünyada bilinen tek çare; yeni bilgi ve teknoloji, yeni marka patent, ürün ve malzemeler üretmek, eğitimde kaliteyi, laboratuar ve ölçme kabiliyetini, ARGE ile topyekun kaynak verimliliğini , yazılım üretme kabiliyetini, yazılım güvenilirliğini, zaman bilincini, ahlaklılık ve disiplini artırarak, toplumda kendi kendisinin işvereni olanların sayısını artırmaktır. Bu maksatla bankalar, üniversiteler,işverenler ve sendikalar arasında, devletin öncülüğünde kapsamlı bir sosyal güvenlik ve finansman mutabakabatı, genel vergi indirimi paketi uygulanmalıdır.







Türkiye, Ortadoğu bölgesinde ve Balkanlarda, kıtalar arası gelecek güvenlik ve güç dengelerini etkileyip yönlendirebilecek, Asya dan Avrupa’ ya ve Amerika ya, tüm dünyaya Enerji ve Su kaynakları için hayati geçiş koridorları güvenliğini sağlayabilecek konumda, anahtar ve kilit ülkedir. Dünya da dört mevsime sahip, üç tarafından denize ulaşılan, Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında, Ortadoğu doğal gaz, tatlı su kaynaklarına ve petrollerine sahip, köprü ve geçit konumunda, dünya da yetiştirilen her türlü tarım ve sanayi ürünün yetişebileceği, çok zeki bir genetik yapıya, zengin bir tarih ve kültüre, genç nüfusa sahip dünya da başka emsal ülke var mıdır?. Afganistan, Irak, İran, Pakistan, Suriye ve Türk Cumhuriyetleri üzerinden, Rusya ve Çin ile kurulabilecek bir enerji, teknoloji ve hammadde akışı köprüsüne dayanan güvenlik paktı, askeri, ekonomik ve finansal işbirliği, dünya da ABD dolarının ve AB Euro’ sunun, İngiliz Sterlin’ inin, Japon Yeni’ nin küresel parasal gücüne dayana sömürüsüne, askeri, ekonomik ve finansal hükümranlığına önümüzdeki çok kritik on yıl içinde son verebilir.Ancak yegâne kalıcı tehdit, ABD ve NATO nun elindeki muazzam silah üstünlüğünün ve kurulacak yeni kıtalar arası balistik füze kalkanının Türkiye’ ye, İran ve Pakistan’ a, Afganistan’ a karşı uzun vadede enerji kaynaklarının sürekli temin ve tedarik güvenliğini sağlamak için kullanılması ihtimalidir. Bindiği dalı kesmek diye buna denmez mi? Ben de olsam İngiliz Kraliçesi veya ABD Sermayesi yerine, anahtar ve kilit Müslüman ülkesini sıcak paraya, yüksek faize ve ucuz dövize dayanan parasal büyüme stratejileri ile kandırıp sömürterek, din iman masalları ile bindiği dalı kesenlere, istediğim gibi kullanabildiğim kukla liderlere, hiç hak etmedikleri halde adam yerine koyuyor görüntüsü vererek, ödül üstüne şampanyalı davetler ve ödüller vererek, zenginlik ve nüfuzumu kullanarak sarma başlı eşlerinin ve başlarındakilerin başlarını döndürürdüm. Ya Siz, Türk Başbakanı, Cumhurbaşkanı, ya da ABD Başkanı, İngiliz Kraliçesi olsanız ne yapardınız?