ANADOLU’DA ÖNEMLİ BİR TAŞINMAZ KÜLTÜR ENVANTERİ ‘’İSA SOFİ-İSA SOFİ TÜRBESİ’’ - Emrah BEKÇİ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









ANADOLU’DA ÖNEMLİ BİR TAŞINMAZ KÜLTÜR ENVANTERİ ‘’İSA SOFİ-İSA SOFİ TÜRBESİ’’ - Emrah BEKÇİ
Tarih: 25.12.2019 > Kaç kez okundu? 1105

Paylaş


ANADOLU’DA ÖNEMLİ BİR TAŞINMAZ KÜLTÜR ENVANTERİ

‘’İSA SOFİ-İSA SOFİ TÜRBESİ’’



Osmanlı Devleti’nin ‘kuruluş’ dönemi ve bu dönemden itibaren (M. 1302, Bafeus) geriye gedilen yarım asırlık bir zaman diliminde, kendi öz tarihimizin ‘Bilecik, Söğüt’ ve çevresini (Bitinya, İtea) kendine yurt edinen-edindirilen- Kayı Boyu’nun lokal bir azınlığı olan, ‘Gündüz Alp Oğlu Ertuğrul Gazi Bey’ (M. 1188 Ahlat-M. 1281 Söğüt) önderliğindeki kurucu atalarımız hakkında belgelerin az oluşu, ve yeni yeni bölge hakkında saha araştırmalarının arttırılması, (Akademik Makaleler) bölgeye ve döneme olan ilgiyi yoğunlaştırmıştır.

Konumuz olan ‘İsa Sofi’ XII-XIII. Asırda yaşadığı düşünülen, ‘Sofi’ olarak karşımıza çıkan; Bilecik İlimiz, Söğüt İlçemiz Borcak Köyünde bulunan taşınmaz kültür envanteri statüsündeki türbesi ise, içinde barındırdığı duvar süsleme çizimleri bakımından Anadolu’da bulunan nadir eserler arasında yer aldığı akademik çalışmalar sonucunda vurgulanmış bir gerçektir.



Öncelikle ‘İsa Sofi Türbesi’nin bulunduğu ‘Borcak Köyü’ hakkında biraz malumat verdikten sonra, İsa Sofi ve türbe içerisinde bulunan çizimler ve dönemi hakkında sıralı bilgiler aktarmak istiyorum.

Borcak Köyü: Bilecik İli, Söğüt İlçesine bağlı, eski adı ‘Gökçeviran Karyesi’ adını taşıyan şirin bir ‘Türkmen Köyü’.

Köy hakkında M. 1487 yılında Söğüt Müsellimleri Seraskeri Evranos Bey’in tasarruf ettiği görülmekte. Köyde; üç çift, birer nimçift ve mücerred olmak üzere 5 nefer yaşamakta idi. M. 1574 tarihli son tahrire göre, köyün vergi nüfusu 18 görülmekte. Dokuzunun mücerred, dokuzunun da hane olarak görüldüğü karyede; Sipahi ve Sipahizade olarak kayıtlı birer nefer bulunmakta. Köyün mezrasında ise, ‘İsa Sofi Vakfına’ bağlı yedi nefer kayıt altına alınmış. M. 1574 sayımında bu neferlerin izine rastlanılmamasından dolayı, mezranın geçici yerleşim yeri olduğu görüşü daha akla yatkın gözükmektedir. (BOA. TTD. 453, s. 230a.)



(Dr. Tülin Çoruhlu / Sanat Tarihçisi-Arkelog)

Yukarıdaki arşiv vesikasının bizlere verdiği bilgiye göre ‘İsa Sofi’ XV. Asrın sonlarına doğru adına vakıf olduğu, bu vakfa da yedi kişi kayıt edildiği görülmekte.

Bölge ve köy hakkında günümüzde kaynak olacak hazine bilgileri aktaran Merhum Prof. Dr. Halil İnalcık Hocamızın naklettiğine göre: Osman ve Orhan Gazi dönemi vakıfları içeren Fatih dönemine ait bir evkaf defterinde (BOA. MM 16016, 13-17) Söğüt kazasındaki vakıflar arasında; ‘Sufi: 1, ‘İsa’, olarak belirtilmiştir. Kısacası ‘İsa Sofi’ hakkında arşivimizde vesikalar mevcut olup, detaylı ince araştırmalar yapılması zaruridir.



XII-XIII. Asırda uçlarda iskân edilmiş beyler, bir bölgeyi ele geçirmeden önce ve geçirdikten sonra, uzun soluklu nasıl idare ve iskân faaliyetleri yürüteceklerini, gazanın gerçekleştirilmesi ve sonrasında, bu bölge hakkında bilgisi olan ve bu bölgelerde yaşamış olan ‘Kolonizatör Türk Dervişleri’nden öğrenmekteydiler. Bu dervişler ile alakalı olarak geniş ve ilmi bilgileri, Merhum Prof. Dr. Ömer Lütfi Barkan’ın hazine eseri ‘’Kolonizatör Türk Dervişleri’’ den öğrene biliriz. İşte, günümüzde Borcak Köyünde medfeni, türbesi bulunan İsa Sofi, bu dönemde yaşamış olan ‘Kolonizatör Türk Dervişleri’nden olması yüksek olasılık olarak düşünülmesi gereken önemli biridir.



İsa Sofi hakkında genel manada kısa bilgiler verdikten sonra, günümüzde taşınmaz kültür envanteri arasında bulunan türbesi ve türbe tezyinatı (Bezeme, göz alıcı süsleme) hakkında yapılan çalışmalar konusunda bilgi aktarmak isterim.

Türbe hakkında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurfettin Kahraman, Öğretim Üyesi Dr. Refik Arıkan, Tarih Öğretmeni Mehmet Can Çetin tarafından yapılan saha araştırması ve çalışmaların sonucunu içeren ‘’İsa Sofi Türbesi: Tezyinatı ve Türklerin İslamlaşma Süreci Açısından Değerlendirilmesi’’ isimli; Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi 41, İstanbul 2019, 121-154. De yayımlanan bilgiler, türbeye merakı ve araştırmacıları celp etmiştir.

Çalışmayı: https://www.academia.edu/40840587/%C4%B0SA_SOF%C4%B0_T%C3%9CRBES%C4%B0_TEZY%C4%B0NATI_VE_T%C3%9CRKLER%C4%B0N_%C4%B0SLAMLA%C5%9EMA_S%C3%9CREC%C4%B0_A%C3%87ISINDAN_DE%C4%9EERLEND%C4%B0R%C4%B0LMES%C4%B0?fbclid=IwAR1GU_WatIjj0ULQyVR9NP47F0-MpEwFN81XkuVIhzqsbcKObyZJR4b_YVI

Adresten meraklıları indirip, okuya bilirler.



Türbeyle alakalı olarak Sanat Tarihçileri, Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu ve Dr. Tülin Çoruhlu ile şahsım ve kalabalık bir heyet, 21 Aralık 2019 günü, türbenin mukim olduğu Borcak Köyü yakınındaki tepeye çıkarak türbe içerindeki bezemeleri yakinen uzmanlar nezaretinde inceleme ve görüş alma imkânım oldu.



Sayın hocalarımız; Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu ve Dr. Tülin Çoruhlu’ya kendi alan dalları ve tabii ki türbe hakkında sorular sorup izlenimlerini aldım. Bu izlenimlerin bir kısmını ise röportaj şeklinde kayıt altına alıp, derleyip ilgili araştırmacıların dikkatini çekmek amacıyla internet ortamına yükledim.

Türbe hakkında genel bilgi hususunda kayıt içeriği erişimi:

https://www.youtube.com/watch?v=3yK- T9q7OZs&t=183s&fbclid=IwAR0nNiQ286WDjW7hLWw7UibmgELEaBzLEmPkLBtlNY2H4nfXJr--Hd-P_hM



İsa Sofi ve Türbesi ‘Kuruluş Dönemi’ (XIII. Asır) ile alakalı olarak, inanç, sosyal zümre, Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Türklerin, günümüz İslam’ı yorumlayan Müslüman Türklerin (Türkmenlerin) inanç anlayışının içerisinde barındırdıkları, XIII. Asırda biraz daha keskin olan çizgileri içeren, günümüzde ise bu sürecin VIII-Asırda hangi konuma geldiğinin bir serüveni; en önemlisi ise, türbenin Anadolu’da nadir denilecek eserler arasında yerini almasıdır.

Türbede, günümüzde kurtarma tadilatları yapılmış. Lakin yeterince yapılmayan ve acilen yapılması gereken restorasyon-konservasyon çalışmalarının yapılmamasından dolayı kaderine terk edilmiş vaziyettedir.



Bu makalemin amacı; türbe ve İsa Sofi hakkında kısa bilgiler verip, bölge ve Türk sanatı tarihi açısından önemli ve ender mezar anıtı örnekleri arasında sayılması gereken yapının, gelecek nesillere sağlıklı-sağlam-müze gibi naklinin sağlanması için duyarlılık oluşturmaktır.



Bu makalenin yayımlandığı tarih itibariyle, türbe ve içerisinde bulunan XII-XIII Asırda yapıldığı düşünülen çizimlerin, her an doğal afet dahil olmak üzere dış etken ve korozyon neticesi kültür ve sanatımızdan zayi olacağını belirterek; konuyla vazifeli yetkililerin acilen önlem almaları hususunu takdirlerine rica ederim.



Saygılarımla



Emrah BEKÇİ

Yazar / Yönetmen