ERTUĞRUL GAZİ ve SÖĞÜT GÜNCESİ - Emrah BEKÇİ - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









ERTUĞRUL GAZİ ve SÖĞÜT GÜNCESİ - Emrah BEKÇİ
Tarih: 25.09.2019 > Kaç kez okundu? 1000

Paylaş




Emrah BEKÇİ

Yazar / Yönetmen

İnceleme-Araştırma





ERTUĞRUL GAZİ VE SÖĞÜT GÜNCESİ



Söğüt Anadolu’da yaşayan her Türk Gencinin gezmesi gereken bir ilçemiz. İlçeyi değerli kılan ise ‘’Süleyman Şah Oğlu Ertuğrul Gazi’nin’’ Türbesinin burada yer alması. Birkaç günlük Söğüt gezimi sizlerle paylaşmak isterim. Söğüt, Bilecik ilçemizin şirin ve 14.000 Nüfusuna sahip bir ilçesi. İlçenin tarihi değeri küçüklüğünden daha büyük bir öneme sahip.





(Ertuğrul Gazi Türbesi)



Söğüt’e geldiğimde şahsımı misafir eden Sayın Osman Baş ve eşi Gülay Aksa Baş ile yine Söğüt İlçesinde kuruluşunu tamamlayan, başkanlığını Aykut Tosun’un yaptığı ‘’Söğüt Sanat Derneği’’ üyeleriyle tanışma imkânı buldum. Yeni kurulan dernek Söğüt başta olmak üzere ülkemize büyük katkısı olacağı düşüncesindeyim.





(Söğüt Sanat Derneği Heyeti)



Söğüt’te geçirdiğim ilk geceden sonra, tarih merakım, ecdadın kuruluş döneminin temellerini attığı yerleri yakinen görmek istedim. Sayın Osman Baş ve Gülay Aksa Baş, Söğüt’ün maskotu ve çok sevilen güzel gönüllü insanı Enis İnönlü. Yine Sivas Gürün’den seneler önce Söğüt’e gelip yerleşen Bülent Yılmaz ile birlikte Dursun Fakih Türbesi (Tursun Fakih), Kuyulu Mescid, Söğüt Müzesi, İsa Sofi ve en önemlisi ‘’Ertuğrul Gazi Türbesi’’ni ziyaret ettim.





Enis İnönlü Bülent Yılmaz



Gezi esnasında birçok konuda bilgi sahibi olur iken, eksik kalan bazı noktaları da not alma ihtiyacı duydum. Eksik ve yapılması gerekenler konusunu Söğüt’te faaliyet gösteren Söğüt Sanat Derneği üyeleri ile paylaştım. Söğüt ve Ertuğrul Gazi hakkında sizlere biraz bilgi aktarmak isterim:



Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemleri ve bu dönemde yaşayan liderlik etmiş Türk büyükleri hakkında ilmi olarak fazla malumat yer almamaktadır. Bunun nedeni, bu dönemin hep göçler ve Selçuklu Devletinin son vakitlerine rastlamasıyla birlikte, kronolojik olarak beyliklerin içerisinde tarih yazıcılığı ile ilgilenen kişilerin bulunmasının azlığından yer almaktadır.



Bu makalemizde, mevcut ulaşabildiğimiz ilmi kaynakları tarayarak; yabancı ve o dönem ve sonrasında yazılmış olan metinler içerisinden ‘Söğüt ve Ertuğrul Gazi’yi yakından tanıyarak, günümüzde Bilecik Söğüt ilçesinde bulunan ‘Ertuğrul Gazi Türbesi’ ile ilgili mevcut olan ve ziyaretçilere sunulan tarihi aktarımı, daha bilimsel ve fazla menakıp-rivayetlere- dayandırmadan ayakları üzerine oturtup, böylelikle yedi asırlık bir cihan hakimiyeti kurup tarih sahnesinden çekilen ecdadın ‘çıngı’ gibi nasıl bu kuruluşu gerçekleştirdiğinin kısa özetini sunup; mevcut türbe ve tarihi şahsiyetler ile ilgili son verileri buradan paylaşıp, duyurmak-duyurulmasını-sağlamayı hedeflemekteyim.





(Ertuğrul Gazi Kabri ve Ben)



Bu bağlamda ilk olarak Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ile alakalı olarak anlatıla gelen tarihi kısa özete şöyle bir göz atalım:



Osmanlı devletinin kurucusu olan Osman Gazi'nin büyükbabası Süleyman Şah’tır. Süleyman Şah, Orta Asya'nın Altay veya Altun Dağı denilen kısmında oturan Kayı Han isimli Türk kabilesine mensup bir beydi. Hicri yedinci asrın başlarında Asya kıtasının Karakurum taraflarında kuvvetli bir hükümet teşkil ederek etrafa zulüm ateşleri saçan Cengiz isimli Moğol hükümdarının kötülüklerinden, yerini yurdunu terk etmiş, Türkistan'da Mahan civarına yerleşmişti.



Fakat burada da Cengiz'in şerrinden emin olmadığından önce Ahlat tarafına oradan da Erzincan nahiyesine göçmüştü. Kabilesinde nüfusun elli bin ila yüz elli bin kişiyi bulduğu rivayet edilir. Süleyman Şah buralarda bir vakit durduktan sonra Cengizlerin fırtınası geçip gitmiş zannederek memleketine dönmek kararı vermiş ve Halep civarında Caber isimli kalenin yakınında Fırat nehrini geçerken atından düşerek boğulmuştur.



Süleyman Şah'ın na’şı adı geçen yere gömülmüş ve bu kabir Türk mezarı diye meşhur kalmıştır. Bu vaka üzerine Süleyman Şah'ın, Gündoğdu, Sungurtekin isimlerindeki iki oğlu, diğer iki oğlu olan Ertuğrul Bey ile Dündar Bey'den ayrılarak Orta Asya'ya gitmişler. Ertuğrul ile Dündar Beyler de beraberlerinde dört-beş yüz aile olduğu halde Halep taraflarında kaldı.



Kalanlar bir müddet Pasin Ovası ile Sürmeli Çukur'da gezindiler. Ertuğrul, oğullarından Sarubatu Savcı Bey'i Konya Sultanı'na gönderip, bir yaylak ile bir de kışlak istedi. İşte bu sıradaydı ki, Ertuğrul Bey yolda birbirleri ile savaşan iki birliğe rast geldi. Bir taraf mağlup olmuştu. Yiğitliğin gereği olarak, mağlup tarafa yanında bulunan beş-altı yüz süvari ile imdada koştu. Bu taraf galip oldu. Meğer imdat edilen ordu, Selçukiye askeri, sonraki yardım sayesinde mağlup edilen de Tatarlar imiş. Bunun üzerine Konya'da bulunan Selçuki hükümdarı II. Alaeddin Keykubat, Ertuğrul Bey'e Domaniç ve Ermani yaylaklarıyla, Söğüt kışlağını verdi. Bu vaka H. 630 / M. 1 233 yılına rasgelir. Ertuğrul, bu taraflarda yerleşmekle beraber bir bakıma, Selçuki' hükümetinin Rumlara karşı Uçbeyi, yani hudut muhafızıydı.







Ertuğrul Gazi (d. 1198- ö. 1281), Türk tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biridir. Bu önemli tarihî şahsiyetin türbesi Güney Marmara illerinden olan Bilecik’in ilçesi Söğüt’te bulunmaktadır. Osmanlı devletinin de kuruluş yeri olan Söğüt bulundurduğu pek çok tarihî eserle âdeta Osmanlı devletinin kuruluş devrinin bir sembolü gibidir.



Bu şehirdeki en önemli tarihî eser de hiç şüphesiz Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi’nin (d. 1258- ö. 1326) babası Ertuğrul Gazi’nin türbesidir. Türbenin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, ilk olarak Osman Gazi tarafından açık mezar olarak yapıldığı düşünülmektedir. Kimi kaynaklarda da türbenin Orhan Gazi döneminde (d. 1281- ö. 1362) inşa edildiği ifade edilmektedir. Ancak yapının tam bir türbe hâlini alması I. Mehmed (Çelebi) (d. 1382- ö. 1421) döneminde gerçekleşmiştir. Çevresi geniş duvarlarla çevrili, ağaçlandırılmış bir bahçe içerisinde yer alan türbe Sultan III. Mustafa (d. 1717- ö. 1774) zamanında 1757’de onarımdan geçirilmiş ve önemli değişiklikler yapılarak ilk yapılıştaki özelliğini yitirmiştir. Ardından Sultan II. Abdülhamid (d. 1842- ö. 1918) zamanında 1886–1887 tarihlerinde bir kez daha onarılmış, etrafı çeşme ve şadırvanlarla zenginleştirilmiştir.



Ertuğrul Gazi Türbesi Osmanlı erken dönem türbe mimarisinin özelliklerini göstermektedir. Türbe binası altıgen planlı üzeri kubbe örtülü olup, beşik çatılıdır. Dikdörtgen bir girişten sonra içeriye ulaşılmaktadır. Duvarlar bir sıra kesme köfeki taşı, iki sıra tuğla ile almaşık düzende örülmüştür. Altıgen şeklindeki gövdenin kıbleye dönük olan yüzüne küçük bir mihrap konulmuş, geri kalan batı ve güneydoğu duvarlarına bir kapı ve üç pencere yerleştirilmiştir. Bir duvar ise boş bırakılmıştır. Dikdörtgen biçimindeki pencerelerin açıklıkları demir parmaklıklarla donatılmıştır. Türbede yalnızca Ertuğrul Gazi’nin lahdi bulunmakta olup, lahid harçla sıvanmış ve baş ucuna alçıdan yapılmış bir Türkmen sarığı yerleştirilmiştir.



Türbenin bahçe kısmında da kabir ve makam kabirleri yer almaktadır. Ertuğrul Gazi türbesinin doğu tarafında eşi Halime Hatun’un, batı tarafında kardeşi Dündar Bey ile oğullarından Savcı Bey’in kabirleri, türbenin biraz berisinde oğlu Osman Gazi’nin makam kabri yer almaktadır.



Türbe içerisinde ve dışında yer alan kitabeler bulunmaktadır. Bu kitabelerin günümüzde genç neslin anlayacağı şekilde yazılmış olan anlaşılır tabelası bulunmamaktadır. Bu sonuç ise, türbeyi dışarıdan ziyarete gelen insanların, türbe çevresinde konuya tarihsel ve lisan olarak hâkim olmayan insanlar tarafından rivayet ve efsaneler anlatılarak, bir kirlilik meydana getirilmektedir.



Aşağıda konuyla ilgili olarak yapılan bir inceleme ve ilmi araştırmayı okuyucunun ve yetkili ilgililerin görüşüne arz etmek isterim. Amacım, türbe ve türbe içerisinde ve dışarısında günümüze kadar gelmiş olan tarihi yazımsal aktarımların, günümüzde ne şekilde yorumlanıp; aslında olması gereken doğru halini buradan sizlere iletip, en kısa vakitte konu hakkında gerekli çalışmanın yapılıp tedbirin alınmasını sağlamayı amaçlamaktır.



TÜRBE KİTABELERİ:







1. Satır Mebadı saltanat sahib megazi gazi osman han



2. Satır Yedi yüz yirmi altı dahil-i dar-is-slam oldu



3. Satır Alup da medfeninden bursaya nakletdi orhan han



4. Satır Mahalli medfeni gazii müşar içun makam oldu.



Bizim okuyuşumuz şöyledir:



1. Satır Mebâdî-saltanât sâhib-magâzî Gâzî Osmân Hân



2. Satır Yedi yüz yigirmi altı dâhil-i Dârü’s-selâm1 oldu



3. Satır Alup da medfeninden Bursa’ya2 nakletdi Orhan Hân



4. Satır Mahall-i medfeni Gâzî-müşâr içün makâm oldu.



Kitabenin Türkiye Türkçesine çevirisi bizim okuyuşumuza göre şöyle olmalıdır:



1. Satır “Ebedî saltanat (ve) gazalar sahibi Gazi Osman Han



2. Satır Yedi yüz yirmi altı da selam kapısından (cennetten) içeri girdi



3. Satır Orhan Han onu defnedildiği yerden alıp da Bursa’ya nakletti



4. Satır Defnedildiği yer adı geçen Gazi için makam oldu.”









Ertuğrul Gazi’nin Merhum Eşi Halime Hatun’un Mezar Taşı Kitabesi



1. Satır Huv-el-Baki



2. Satır Fatiha-han istiklaliyet ve müessisi



3. Satır Bünyan-ı Devlet-i Osmaniye Sultan Osman Gazi



4. Satır Hazretlerini valid-i mecid-i padişahi Firdevs



5. Satır Makam ertuğrul gazi hazretlerinin



6. Satır Zevcei cihan aşiyanları hanımının halife-i



7. Satır Süleymen bargah-i zaman sultan gazi



8. Satır Abd-ül-hamid han-i sani hazretleri



9. Satır Taraf-i bahir-i eşref-i mülukanelerinden



10. Satır Buldurulan darih-i gufran



11. Satır Sarihleridir ruhiçun fatiha



12. Satır Sene: 1305.



Bizim okuyuşumuz şöyledir:



1. Satır Hüve’l-Bâkî



2. Satır Fâtihâ-hvân istiklâliyet ve müessis-i



3. Satır bünyân-ı Devlet-i Osmâniye Sultân Osman Gâzî



4. Satır hazretlerinin vâlid-i mâcid-i kesîrü’l-mehâmidi



5. Satır ve cedd-i a’lâsı Hazret-i Pâdişâh-ı Firdevs-



6. Satır makâm Ertuğrul Gâzî hazretlerinin



7. Satır zevce-i cinân-âşiyânları hanımın halîfe-i



8. Satır Süleymân-bârgâh-ı zamân Sultân Gâzî



9. Satır Abdü’l-hamîd Hân-ı Sânî hazretleri



10. Satır taraf-ı bâhirü’ş-şeref-i mülûkânelerinden



11. Satır buldurulan zarîh-i gufrân-



12. Satır sarîhleridür rûhiçün Fâtihâ.



13. Satır Sene: 1305.



Kitabenin Türkiye Türkçesine çevirisi bizim okuyuşumuza göre şöyle olmalıdır:



1. Satır Her şey fânidir



2. Satır Ey Fatiha okuyan! (Devletin) bağımsızlığını ve tesisini

(Sağlayan)



3. Satır Osmanlı Devleti’nin kurucusu Sultan Osman Gazi



4. Satır Hazretlerinin çok merhametli büyük babası



5. Satır Ve Firdevs makam padişah hazretlerinin



6. Satır Büyük dedesi Ertuğrul Gazi hazretlerinin



7. Satır Cennet hanelerindeki hanımının



8. Satır Zamanın Süleyman otağlı halifesi Sultan Gazi



9. Satır İkinci Abdülhamid hazretlerinin



10. Satır Mülklerinin şerefli denizi tarafından



11. Satır Buldurulan mağfiret edilmiş



12. Satır Açık türbeleridir. Ruhu için fatiha.



13. Satır Sene: 1305.







Ertuğrul Gazi’nin Oğlu Savcı Bey’in Mezar Taşı Kitabesi



1. Satır Cedd-i büzrükvar-i hazret-i padişah Ertuğrul



2. Satır Gazi hazretlerinin mahdum-ı necabet mevsum-ı



3. Satır Alisi Savcı Bey merhumun



4. Satır Hayratperver sultan gazi abd-ül-hamid



5. Satır Han-i sani hazretleri canib-i meahmenakıbı



6. Satır Mülkanelerinden şeref badir olan idare-i



7. Satır Seniyye mantukınca iaşe ve imar ettirilen



8. Satır Lahd-i pür nur-i alilerdir



9. Satır Ruh İçün Fatiha



10. Satır Sene: 1305.



Bizim okuyuşumuz şöyledir:



1. Satır Hüve ni’me’l-gafûr



2. Satır Cedd-i büzürg-vâr-ı Hazret-i Pâdişâhî Ertuğrul



3. Satır Gâzî hazretlerinin mahdûm-ı necâbet-mevsûm-ı



4. Satır ‘âlîsi Savcı Beg merhûmun



5. Satır hayratperver Sultân Gâzî Abdü’l-hamîd



6. Satır Hân-ı Sânî hazretleri cânib-i me‘âl-i menâkıb-ı mülûkâne-



7. Satır lerinden şeref-sâdır olan irâde-i seniyye mantûkınca



8. Satır inşâ ve îmâr etdirilen lahd-i pür-nûr-ı



9. Satır ‘âlîleridir Rûhiçün Fâtihâ.



10. Satır Sene: 1305.



Kitabenin Türkiye Türkçesine çevirisi bizim okuyuşumuza göre şöyle olmalıdır:



1. Satır “O, her şeyi bağışlayandır



2. Satır Padişah hazretlerinin yüce atası Ertuğrul



3. Satır Gazi hazretlerinin yüce (olarak) adlandırılmış soylu evladı



4. Satır Merhum Savcı Bey’in



5. Satır Hayırsever Sultan Gazi İkinci Abdülhamid



6. Satır Hazretlerinin mülklerinin menkıbelerinden şerefle ortaya çıkan



7. Satır Padişah emri mantıkınca



8. Satır İnşa ve imar edilen yüce nurlu lahdidir.



9. Satır Ruhu için fatiha.



10. Satır Sene: 1305.”









Ertuğrul Gazi Türbesi Giriş Kapısı Kitâbesi



Türbe kapısı kitabesinin eski okunuşu şöyledir:



1. Satır Şeref-ü şevket eyle aleme Sultan Hamit



1. Satır Eyledi saye-i ‘umranını medd ü temhid



2. Satır İşte ezcümle olup ahdi hümayununda



2. Satır Türbe-i hazreti Ertuğrul Gazide cedid



3. Satır Sene 1100 dahi 71 iken Ahmet Han



3. Satır Temelinden buni idmişti bina-i tecdit



4. Satır Çok vakit geçmekle münhemdim olmada iken



4. Satır Pederişah zaman hazreti Sultan Mecit



5. Satır Bir iki çeşme vü fevvade ederek şimdi de



5. Satır Şerefi türbeyi tamir ile etmişti mezd



6. Satır Şimdi de mevkiini havi harita yapılıp



6. Satır Nazar-ı âli-i şahanede oldukta bedîd



7. Satır Yeniden eyledi inşaasını emrü ferman



7. Satır Şeref-ü zineti hakkaki olundu teyit



8. Satır Yani bu tarz dilevize Hamit Han kodu



8. Satır Oldu sandukasında böyle ruhamile Ferit



9. Satır Nekadar yar ise kurbinde kuburu şüheda



9. Satır Ziri sanduka hazenede iderler tahmit



10. Satır Bunların yattığı müddetçe bu merkatlerde



10. Satır Şevket-ü saltanatın eylesün Allah medit



11. Satır Kaymakam Zühti kulu kuşesin necetti zida



11. Satır Bunun imarına meşkurkıla ol rabbi-vahit



12. Satır Dedi salik kulu tarih temhidi tevşihin



12. Satır Kıldı bu türbeyi mamur ol Hakkan Hamit.



Bizim okuyuşumuz şöyledir:



1. Satır Şeref-i şevket ile âleme Sultân Hamîd



1. Satır Eyledi sâye-i ‘umrânını medd ü temhîd



2. Satır İşte ez-cümle olup ‘ahd-i hümâyûnunda



2. Satır Türbe-i Hazret-i Ertuğrul Gâzî’de cedîd



3. Satır Sene bin yüz dahı yetmiş bir iken Ahmed Hân



3. Satır Temelinden bunı etmişdi binâ vü tecdîd



4. Satır Çok vakit geçmek ile münhedim olmakda iken



4. Satır Peder-i şâh-ı zamân Hazret-i sultân Mecîd



5. Satır Bir iki çeşme vü fevvâre ilâve ederek



5. Satır Şeref-i türbeyi ta‘mîr ile etmişdi mezîd



6. Satır Şimdi de mevkiini hâvî harîta yapılup



6. Satır Nazar-ı ‘âlî-i şâhânede oldukda bedîd



7. Satır Yeniden eyledi inşâsını emr ü fermân



7. Satır Şeref ü zîneti hakkâ ki olundu te‘yîd



8. Satır Ya‘nî bu tarz-ı dil-âvîze Hamîd Hân kodu



8. Satır Oldı sandukası da böyle ruhâm ile ferîd



9. Satır Ne kadar var ise kurbunda kubûr-ı şühedâ



9. Satır Zîr-i sandûka-i hârâda iderler tahmîd



10. Satır Bunların yatdığı müddetçe bu merkadlerde



10. Satır Şevket ü saltanatın eylesün Allâh medîd



11. Satır Kâymakâm Zühdi kulı kûşiş-i bî-hadd etdi



11. Satır Bunun i‘mârına meşkûr kıla ol Rabb-i Vahîd



12. Satır Dedi Sâlik kulı târîh-i güher tevşihin



12. Satır Kıldı bu türbeyi ma‘mûr o Hâkân-ı Hamîd.



13. Satır Sene: 1304.



Kitabenin Türkiye Türkçesine çevirisi bizim okuyuşumuza göre şöyle olmalıdır:



1. Satır Aleme büyük bir şeref veren Sultan Hamid



1. Satır İmarı sayesinde şerefini devam ettirdi ve kuvvetlendirdi.



2. Satır İşte bu cümleden olup onun yeminli saltanatında



2. Satır Ertuğrul Gazi hazretlerinin türbesi yenilendi.



3. Satır Sene bin yüz yetmiş birde Ahmed Han



3. Satır Bu türbeyi temelinden inşa etmiş ve yenilemiştir.



4. Satır Aradan çok vakit geçmesiyle (türbe) yıkılmakta iken



4. Satır Zamanın şahının babası Hazreti Sultan Mecid



5. Satır Bir iki çeşme ve fıskiye ilave ederek



5. Satır Türbenin şeferinin tamir ettirmek ile arttırmıştır



6. Satır Şimdi de mevkisini içine alan harita yapılınca



6. Satır Yüksek bakışlardan görülür oldu



7. Satır Yeniden inşasını emir ve fermân eyledi



7. Satır Şeref ve süsü hakikatten kuvvet buldu



8. Satır Yani bu tarz gönülalıcılığı Hamid Han yaptı



8. Satır (Ertuğrul Gazi’nin) sandukası da böylece mermer ile eşsiz oldu



9. Satır (Ertuğrul Gazi’nin) yakınında ne kadar şehit kabri varsa,



9. Satır Sandukanın gerisinde Allah’a hamd ederler



10. Satır Bu mezarlarda bunlar yattığı müddetçe



10. Satır Allah onun (Abdulhamid’in) şeref ve saltanatını uzun eylesin



11. Satır Kaymakam Zühdî kulu (türbe için) çok gayret sarf etti



11. Satır Bir olan Allah onun gayretini de makbul eylesin.



12. Satır Salih kulu süslenmiş cevherin tarihini söyledi



12. Satır O Hakan Hamid bu türbeyi imar etti.



13. Satır Sene: 1304.





Yukarıda muhteşem mazimizin temellerini atan ‘Gazi Ertuğrul’un günümüzdeki ebedi istirahatgahı olan Söğüt ilçemizde bulunan türbesinden birkaç kitabe metni yer almakta ve okunuşları ile günümüz Türkçesiyle aktarımı yer almaktadır.



Günümüzde türbe ve çevresini ‘milli bilinç ve şuur’ kapsamında ziyaret edenler, türbe ve çevresini sadece tarihi yapı ve ruha fatiha okuma riti olarak görmekteler. Oysa türbe ve çevresini gezen ziyaretçilerin, ‘Ertuğrul Gazi’ ve çevresinde makberi bulunan ahfadı ile tüm kitabeler hakkında da bilgi sahibi edilmeleri sağlanmalıdır. Ve böylelikle, hem türbede yatan Türk Büyüğü ve çevresinde kabri bulunan ile türbeyi inşa edenler, tarihsel, san’at’sal, kültürel olarak öğrenilip, gelecek hafızalarımıza daha faydalı bir şekilde aktarım yapılmış olacaktır.



Ertuğrul Gazi Türbesi ve Çevresi için yapılması gerekenleri milli bir mütefekkir olarak şu maddeler ile sıralaya bilirim:



1- Kitabeler günümüz Türkçesi ile orijinal lisanda yazılması.

2- Kitabelerin günümüz Türkçesi ile gençlerin anlayacağı şekilde yazılması.

3- Türbe çevresi hakkında ilçede bulunan kültür ve san’at konusunda faaliyet gösteren aydın STK’larla Bilecik Valiliğinin iletişime geçip, ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü dahilinde eğitim-öğretim veren Lise: I-II sınıftan talebelerden en az 20 kişi genç tarihsel ve türbe hakkında bilinçlendirilip, türbeyi ziyaret edenlere gönüllü rehberlik yapması sağlana bilir.



Bunun haricinde, devletimizin ilgili bakanlık ve kurumları ile müştereken projeler üretilip, genç nesillerin konuyu bayrak yarışı gibi gelecek kuşaklara taşımasına yönelik projeler üretile bilir.



Saygılarımla





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 84
Dün Tekil 778
Bugün Tekil 908
Toplam Tekil 4275028
IP 3.16.75.156






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























19 Cemaziye'l-Evvel 1446
Kas m 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Vatan ne T rkiyedir T rklere ne T rkistan,
Vatan b y k ve m ebbet bir lkedir: TURAN
(Ziya G KALP)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.692 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu