“Büyük engeller, zorluklar ve sabotajlarla mücadele ederek, savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 70’lere çıkardık” 05.07.2019 - TC Cumhurbaşkanlığı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“Büyük engeller, zorluklar ve sabotajlarla mücadele ederek, savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 70’lere çıkardık” 05.07.2019 - TC Cumhurbaşkanlığı
Tarih: 05.07.2019 > Kaç kez okundu? 917

Paylaş


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, “17 yıl önce savunma sanayinde ülkemizin dışa bağımlılık oranı yüzde 80 düzeyindeydi. Yani, ihtiyacımız olan savunma sanayi ürünlerinin sadece yüzde 20’sini kendimiz üretebiliyorduk. Biz, gerçekten çok büyük engellerle, zorluklarla, sabotajlarla mücadele ederek, savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 70’lere çıkardık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Millî Savunma Üniversitesi Müşterek Harp Enstitüsü ile Harp Enstitüleri Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ne katıldı.





Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mezun olan 227 subayı ve misafir subayı tebrik ederek, 11 farklı ülkeden gelerek enstitüde eğitimlerini bitiren misafir subaylardan da kendi halklarına selamlarını iletmelerini istedi.



“DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDULARINI, EN BÜYÜK DEVLETLERİNİ KURMUŞ BİR MİLLETİZ”



Askerliğin insanlık tarihi kadar eski bir meslek olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin de dünyanın en güçlü ordularını, en büyük devletlerini kurmuş bir millet olarak, tarihinin her döneminde savaşa hazır olmanın önemini çok iyi bildiğini vurguladı.



Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ifadesinin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi vatanımızda ve tüm dünyada barışı sağlamanın yolu; caydırıcılıktan, yani bu hedefi gerçekleştirebilecek güce sahip olmaktan geçiyor. Bu gücün en önemli unsuru da iyi yetişmiş, disiplinli, donanımlı, cesur, hareket kabiliyeti yüksek bir ordunun mevcudiyetidir. Teknik, taktik ve stratejik üstünlüğü sağlamadan barıştan söz etmek, suya veya havaya yazı yazmak gibidir; yani beyhude bir uğraştır” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletine “asker millet” veya “ordu millet” denmesinin sebebinin savaşa çok meraklı olunuşundan değil, tüm fertleriyle bedenen ve manen mücadeleye daima hazır bulunmasından kaynaklandığını dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti: “Bilhassa uğrunda gözünü kırpmadan hayatını feda edebileceği değerleri, yani ezanı, bayrağı, vatanı, devleti söz konusu olduğunda bu milletin her bir bireyi, ‘ölürsem şehit, kalırsam gazi’ şiarıyla cepheye koşar. Çanakkale başta olmak üzere yakın tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur”



“MİLLETİMİZ, 15 TEMMUZ’DA ÜLKESİNİ İŞGALE KALKIŞAN DARBECİLERİN KARŞISINA DİKİLDİ”



15 Temmuz’un tam bir millî irade şahlanışı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsımızın çağrısı üzerine milletimizin her bir ferdi, hiçbir zorlama, hiçbir mecburiyet olmadan, hiçbir karşılık beklemeden sokaklara dökülmüş ve ülkesini işgale kalkışan darbecilerin karşısına dikilmiştir. Bir sonraki pazartesi günü 3’üncü yıl dönümüne ulaşacağımız bu kutlu kıyama fiilen katılan ve kalbiyle orada olan milletimizin her bir ferdine, dualarıyla bize destek veren tüm dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’ten bugüne kadar vatanın bütünlüğü, milletin birliği, devletin bekası, değerlerinin ayakta kalması için hayatını feda eden tüm şehitleri rahmet ve minnetle yâd etti.



Merhum Mehmet Akif Ersoy’un, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” sözünü tekrarlayarak, İstiklal Marşı’nın iki kıtasını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bize düşen İstiklal Marşımızın mesajlarını zihniyle, gönlüyle, kalbiyle anlamış, hayatını buna göre tanzim etmiş nesiller yetiştirmek, kurumlarımızı bu anlayışla geliştirmektir. Bunu da sizlerle birlikte yapacağız” diye konuştu.



Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türk milleti tarafından “Peygamber Ocağı” olarak tarif edildiğini, Türk askerine de Peygamber’e olan muhabbet dolayısıyla “Mehmetçik” denildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peygamber Ocağındaki Mehmetçik’ten beklenen de medeniyetimizin, tarihimizin, ecdadımızın bize bıraktığı mukaddes mirasa sahip çıkmak, hak ve hakikat mücadelesini son nefese kadar sürdürmektir. İşte bu sebeple, içindeki ayrık otları, dikenler, aslan postuna bürünmüş çakallar titizlikle ayıklanarak, Türk Silahlı Kuvvetlerine hep sahip çıkılır, bu ocak hep el üstünde tutulur” ifadesini kullandı.



“TÜRKİYE’NİN GÜCÜ, MİLLETİ İLE ORDUSU ARASINDAKİ SARSILMAZ BAĞDAN KAYNAKLANIR”



Türkiye’nin gücünün, milleti ile ordusu arasındaki bu sarsılmaz bağdan kaynaklandığını görenlerin bilinçli bir şekilde aynı noktaya saldırdığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne zaman Türkiye’nin bölgesinde kritik bir gelişme yaşansa milleti kendi arasında bölmeye, Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya yönelik hadiselerin yaşandığına işaret etti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Mesela, yaklaşık çeyrek asır önce ülkemizde, çoğu da Temmuz ayında yoğunlaşan, gerçekten çok ibret verici nice olaya şahit olduk. Bölücü örgüt, doğu ve güneydoğu bölgemizdeki karakollarımıza, ilçe ve il merkezlerimize kalabalık gruplarla saldırmaya başladı. Bingöl’de, otobüsle intikal sırasında 33 silahsız askerimiz şehit edildi. Sivas’ta 33 misafir ve 2 otel görevlisinin yanarak öldüğü olaylar yaşandı. Hemen ardından Başbağlar’da yine 33 vatandaşımız teröristler tarafından alçakça katledildi, şehit edildi. İçeride istediklerini alamayanlar, bundan 10 yıl sonra Kuzey Irak’ta Süleymaniye’de farklı bir provokasyona yöneldiler. Bölücü terör örgütünün 35 yıldır ülkemizi hedef alan saldırılarına gizli-açık destek verenler, Suriye’de daha büyük bir tezgâh kurmanın peşine düştüler. Esasen, Gezi’den çukur eylemlerine, FETÖ’nün geniş bir alana yayılan ihanet girişimlerine kadar son dönemde yaşadığımız hadiseler de bu büyük fotoğrafın bir parçasıdır.”



“TÜRKİYE, VARLIĞINA VE BİRLİĞİNE YÖNELİK SALDIRILARI KAYNAĞINDA KARŞILAYABİLME GÜCÜNE ULAŞTI”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’nin varlığına ve birliğine yönelik saldırıları, doğrudan kaynağında karşılayabilme gücüne ulaştığını, milletin ordu ile arasındı açma gayretlerini boşa çıkarttıklarını, Suriye’deki oyunu da bu şekilde bozduklarını, Doğu Akdeniz’deki oyunun istikametini de bu şekilde değiştirdiklerini anlattı.



Savuna sanayindeki gelişmeleri dile getirerek, ABD’den İHA ve SİHA’ların kiralık bile alınamadığı dönemler olduğunu; bugün ise Türkiye’nin kendi İHA, SİHA’sını ürettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi biz İHA’mızı da üretiyoruz, SİHA’mızı da üretiyoruz. Şimdi onların çok daha iyi kalitesini şurada birkaç ay içinde üretir hâle geleceğiz” dedi.



Güçlü ordunun, sadece cesur değil, aynı zamanda iyi eğitimli ve doğru yönetilen asker demek olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ordusunun her kademedeki personel ihtiyacının karşılanmasını büyük önem verdiklerini, komuta ve kurmay subayların eğitimini çok daha kritik gördüklerini aktardı.



“MİLLETİMİZLE ORDUMUZ ARASINA KİMSENİN GİRMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”



FETÖ’nün en çok hedef aldığı ve en büyük zararı verdiği subay eğitim kaynaklarının 15 Temmuz’un ardından süratle yeniden yapılandırıldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetlerimize bir daha ne FETÖ’nün ne de başka herhangi bir cuntacı-darbeci zihniyetin sirayet etmemesi için, bu yeni eğitim sistemini geliştirerek sürdürmekte kararlıyız. Milletimizle ordumuz arasına kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü bu ordu ve gücünü ondan alan Türkiye, sadece kendi vatandaşlarına karşı sorumlu değildir. Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de kendimizle birlikte umudunu bize bağlamış tüm dost ve kardeş topluluklar, mazlumlar, mağdurlar için de güçlü olmak ve güçlü kalmak zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin içerisinde yer aldığı ikili ve çok taraflı tüm askerî ittifaklarda, başarısıyla ve taahhütlerine bağlılığıyla öne çıkan, takdirle takip edilen bir ülke olduğunu belirterek, Türkiye’nin NATO’da üstlendiği tüm görevlerin alnının akıyla yerine getirdiğini; hâlen Afganistan’dan Kosova’ya kadar pek çok yerde NATO şemsiyesi altında barışın korunmasına hizmet etmeyi sürdürdüğünü ifade etti.



“TÜRKİYE, BULUNDUĞU HER YER GİBİ NATO’YA DA DEĞER KATAN BİR ÜLKE OLMUŞTUR”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk askerinin Türk bayrağını dalgalandırdıkları her yerde askerî kabiliyetleri yanında ahlakları, vicdanları, insani faaliyetleri, sosyal ilişkileriyle etraflarında bir sevgi halesi oluşturduklarını anlatarak, “Srebrenitsa soykırımı gibi diğer ülke askerlerinin utanç verici sicillerinin hiçbiri, bizim askerimize yaklaşamamıştır bile... İnşallah bundan sonra da gerek BM ve NATO bünyesinde, gerek diğer inisiyatifler çerçevesinde üstlendiğimiz bütün görevleri layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz. Türkiye, bulunduğu her yer gibi, NATO’ya da değer katan, güç katan, hareket alanını ve vizyonunu genişleten bir ülke olmuştur. Muhataplarımızdan aynı anlayışı gördüğümüz sürece de taahhütlerimize bağlı kalacağız” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son dönemde gündemindeki konuların önemli bir kısının savunma ağırlıklı olduğuna işaret ederek, S-400 tartışması, F-35’lerin teslimatı hususu, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine yönelik tehditler ve Libya’daki son gelişmelerin bunlar arasında olduğunu söyledi.



“SAVUNMA SANAYİ PROJELERİNDE YERLİLİĞİ VE MİLLÎLİĞİ YÜKSELTECEK PROJELERE DAHA SIKI SARILACAĞIZ”



Terör örgütleri PKK, DEAŞ, Kuzey Irak’tan ve Suriye’den Türkiye’yi yönelik terör tehditleri ve FETÖ ile mücadelenin ana gündemleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Uluslararası alanda ülkemizin ve dostlarımızın haklarını kararlılıkla savundukça, savunma sanayinde maruz kaldığımız ambargoların arttığını görüyoruz. Bilindiği gibi 17 yıl önce savunma sanayinde ülkemizin dışa bağımlılık oranı neydi, hamdolsun bugün ne? Yani, ihtiyacımız olan savunma sanayi ürünlerinin sadece yüzde 20’sini kendimiz üretebiliyorduk. Şimdi ise yüzde 70. Biz, gerçekten çok büyük engellerle, zorluklarla, sabotajlarla mücadele ederek savunma sanayinde bu orana ulaştık. Savunma sanayi konusunda hâlen önümüzde aşmamız gereken pek çok sorun bulunduğunun elbette farkındayız. Ancak, tıpkı millî muharip uçak gibi, tıpkı kimi kritik mühimmatların üretimi gibi, tıpkı motor gibi, şu anda karşılaştığımız zorluklar sebebiyle erteleme yoluna gittiğimiz her işin, sonradan önümüze çıkardığı maliyetleri de biliyoruz. Bunun için, savunma sanayi projelerinde yerliliği ve millîliği yükseltecek projelere daha sıkı sarılacak, daha fazla kaynak aktaracağız.”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni askerlik sisteminin de Türk ordusunun yetişmiş ve uzman insan gücü ihtiyacını geliştirmesine vesile olacağını belirterek, Millî Savunma Üniversitesi bünyesinde başarılı bir şekilde devam eden astsubay, subay, komuta ve kurmay subayı eğitim faaliyetleriyle de Türk ordusunun her geçen yıl gücüne güç kattığını söyledi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlen sınırlarımız içinde ve dışında görev yapan tüm askerlerimize görevlerinde başarılar diliyorum. Rabbim hepsini de her türlü beladan, felaketten, husumetten, saldırıdan korusun diyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.



Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem birincilerine diplomalarını takdim etti.



Kaynak:

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/106950/-buyuk-engeller-zorluklar-ve-sabotajlarla-mucadele-ederek-savunma-sanayinde-yerlilik-oranini-yuzde-70-lere-cikardik-