Başbakan Ersin Tatar, Rumların “Uluslararası hukuka göre, böyle tek başlarına Fransa’ya üs vermeleri kabul edilemezdir” dedi.

Başbakan Ersin Tatar, Kıbrıs konusunda TAK ve BRT’ye değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Ersin Tatar, “Kıbrıs konusu sürekli evirilmekte. Doğu Akdeniz’deki hareketlilik, Güney Kıbrıs’ın çeşitli büyük ülkelerle anlaşmalar imzalaması, Türkiye’nin bu bölgede hak ve çıkarlarımızı korumak için iddialı adımlar atması, Fatih ve Yavuz gemisinin buralara gelip Kıbrıs etrafında sondaj çalışmalarında bulunabileceği ve Türkiye’nin pozisyonunun daha da netleşmesi, dolayısıyla Kıbrıs eski Kıbrıs değil. Yani sadece toprak meselesi değil, bu bölgedeki egemenlik hakları, bu bölgedeki hak ve çıkarlar. Sadece denizlerdeki değil, aynı zamanda hava sahası. Çok önemli kritik bir yerde yaşıyoruz. Biz bu süreci mutlaka ve mutlaka, her zaman olduğu gibi anavatanımız, garantörümüz Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yönetmek durumundayız” dedi.

Fransa’ya üs verilmesi konusunda da Başbakan Ersin Tatar, bunun Rum tarafının büyük bir ayıbı ve hukuksuzluk olduğunu kaydetti.

Rum tarafının kendilerini hala Kıbrıs Cumhuriyeti olarak gördüğüne dikkat çeken Başbakan Tatar, bu konuda Kıbrıs’ın üç garantörü olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de söz hakkı olduğunu söyledi.

Başbakan Ersin Tatar şöyle devam etti:

“Uluslararası hukuka göre, böyle tek başlarına Fransa’ya üs vermeleri kabul edilemezdir. Bundan Kıbrıslı Türkler olarak rahatsızız. Ayni zamanda Türkiye de pozisyonunu netleştirmiştir. Türkiye de buna tabi ki olumlu bakmaz. Tepkimiz sonsuzdur. Bu pozisyonumuzu KKTC hükümeti olarak sürdüreceğiz. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da bu konuya tepkisini koyması gerektiğini ve mutlaka koyacağını, aksini düşündüğünü asla düşünmüyorum” dedi.

Rum tarafının ortamı gerdiğine işaret eden Başbakan Tatar, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın 4 yıl önce görüşmeler başlamadan önce, bu sondaj çalışmaları, petrol gaz arama anlaşmalarının hepsinin durdurulması gerektiğini, çünkü görüşme sürecine zarar verdiğini söylediğini anımsattı.

Başbakan Tatar, Rumların Cumhurbaşkanı Akıncı’yı dinlemediğini vurgulayarak, Rumların sondaj çalışmaları için 8 yeni anlaşma yapacağı bilgisini aldığını, bu insanlarla aynı çerçevede görüşmenin hiçbir anlamı olmadığını, artık Türk tarafının da bunları değerlendirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.



Özersay’dan Pompeo’ya insan hakları konusunda mektup



Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl yayınladığı ‘Kıbrıs 2018 İnsan Hakları Raporu’na ilişkin olarak ABD Dışişleri Bakanı Michael Pompeo’ya bir mektup gönderdi.

Mektupta, Kuzey Kıbrıs’a ilişkin olumlu addedilen hususlar memnuniyetle karşılanırken, diğer yandan Kıbrıs Türk tarafının görüş ve yapıcı eleştirileri ortaya konuldu. Mektupta, insan hakları konusunda ülkeyi daha ileri bir noktaya getirmek için yapılan çalışmalara değinildi.

Bakan Özersay, “Adadaki en önemli insan hakları ihlali olan Kıbrıs Türk tarafı üzerinde uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyonun raporda yer almayışı, söz konusu raporun büyük bir eksikliğidir. Kıbrıslı Türklerin hayatlarının her alanına sirayet eden izolasyon, adadaki iki taraf arasındaki derin güven krizini besleyerek, müzakereye dayalı bir çözüme ulaşılmasına engel oluyor” ifadesini kullandı.

“GKRY’nin turizm, sanat, spor, vb. alanlarda uyguladığı engellemeler Bakanlığımızın girişimleri sonucunda rapora girdi. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz” diyen Özersay, bu konuda özellikle raporlama dönemi olan 2018 yılına ait somut örnekleri muhatabıyla paylaştı.

Özersay, “Kabul edilmez statüko nedeniyle Kıbrıs Türk tarafı olarak uluslararası insan hakları enstrümanlarına taraf olamıyoruz ancak, buna rağmen, KKTC olarak insan haklarına büyük önem atfediyoruz ve ülkemizi bu konuda daha iyi bir noktaya getirmeye yönelik çalışmalar yürütürken, hem komşumuz Kıbrıs Rum tarafı hem de diğer uluslararası aktörlerle doğrudan işbirliği yapmaya hazırız” dedi. Bakan Özersay, başta ABD ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği olmak üzere uluslararası aktörlerle, insan ticareti, terörle mücadele, toplumsal cinsiyet eşitliği ve ev içi şiddet gibi konularda işbirliği yapıldığını ve bu işbirliklerinin daha da ileriye götürülebileceğini söyledi.

Bakan Özersay, mektubunda ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ileriki raporlarında adadaki insan hakları durumunu en doğru şekilde yansıtmak adına ABD ile var olan iletişim ve işbirliğinin daha ileriye taşınmasının arzulandığını belirterek uluslararası insan hakları enstrümanları, uygulamaları ve standartlarına bağlılığa vurgu yaptı.



Oktay: "Doğu Akdeniz'de Kıbrıslı Türklerin haklarının yanı sıra kendi hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz"



Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Doğu Akdeniz'de Kıbrıslı Türklerin haklarının yanı sıra kendi hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz" dedi.

Romanya'nın Ankara Büyükelçisi Gabriel Catalin Şopanda'nın ev sahipliğinde verilen iftar davetine, katılan Oktay, yaptığı konuşmada, Doğu Akdeniz'deki tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerinin bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehlikeye attığını belirtti. Oktay, "Doğu Akdeniz'de Kıbrıslı Türklerin haklarının yanı sıra kendi hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz" diye konuştu.

















Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Başbakan Yardımcılığı ve

Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri