Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM’nin, Kıbrıs sorununa çözüm bulma konusunu kapatacağını açıklayacağı yönündeki yorumlara ilişkin “Her şey bitti demek için erken” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, önceki akşam katıldığı ortak televizyon programında, Kıbrıs sorununda tıkanıklığın nedeninin, Rum lider Anastasiadis’in bir BM parametresi olan Kıbrıslı Türk halkının siyasi eşitliği ile federal organlarda kararlara etkin katılım hakkını çöpe atmaya çalışması olduğunu belirterek “BM parametresi diyor ki, siyasi eşitlik her federal organda eşit sayı anlamına gelmemekle birlikte, iki tarafın organlara ve kararlara etkin katılımını içerir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Terms of reference çalışması içerisindeki en önemli unsurlardan biri de siyasi eşitliğimiz ve etkin katılım hakkımızdır. Eğer yeni bir süreç başlayacaksa, bunun başlangıcı, en başta tüm tarafların varılan uzlaşılara bağlılığını deklare etmesidir. Çünkü çözüm hedefiniz varsa, her şeye sıfırdan başlamak olmaz. Ancak terms of reference konusunda bile anlaşılamazsa, nereden başlayıp nereye gidileceği en baştan kararlaştırılamazsa, kimse taraflara yardımcı olamaz” dedi.

Rum lider Anastasiadis’in siyasi eşitlik ve etkin katılım konusundaki attığı geri adımda ısrar etmesi durumunda, “Kıbrıs Türk toplumunda siyasi eşitliği ve etkin katılımı içermeyecek bir düzenlemeye evet diyecek bir Kıbrıslı Türk lider var mı?” diye soran Akıncı “Buna evet diyecek bir Kıbrıslı Türk düşünemiyorum” şeklinde konuştu.

Yunanistan ile Türkiye arasında Antalya’da başlatılan görüşmelerin 12 Nisan’da Atina’da devam edeceğine işaret eden Akıncı, daha sonrasında gayrı resmi daha farklı gelişmelerin olup olmayacağının, BM Genel Sekreteri’nin geçici danışmanı Lute’un roller üstlenme ihtimalinin olup olmadığının henüz bilinmediğine dikkati çekerek “Sayın Lute ile büyük ihtimalle Pazartesi (bugün) bir telefon görüşmesi yapacağız. Yeniden gelme ihtimali vardır, onunla görüşelim, durumu daha da netleştirelim” dedi.

Anastasiadis’in Crans Montana’daki konferansın açılışındaki konuşmasında siyasi eşitliği tanıdığını, kararlara etkin katılımı tanıdığını, bakanlar kurulunda bir olumlu oy ilkesini de bu çerçevede kabul ettiğini söylediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:

“Bunlar onun sözleridir ve herkes bunu dinledi, biliyor. Ancak şimdi Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ve etkin katılım hakkının ‘devleti işlevsizleştirecek bir veto” olduğunu iddia etmeye başladı. Siyasi eşitlik ve etkin katılım hakkının sadece Kıbrıs Türk halkını ilgilendiren hayati konularla sınırlı kalmasından söz etmeye başladı. Ama diğer yandan da enerji politikaları ve bütçe konularını bile hayati konularımız olarak görmediğini söyleyebiliyor.”

“Guterres Çerçevesi 30 Haziran tarihlidir ve tektir” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sayın Lute’un elinde 30 Haziran tarihli çerçeve dışında başka bir doküman yoktur. Lute için de BM Genel Sekreteri için de, bizim için de böyledir. Hatta Genel Sekreter’e yazdığı mektupta Sayın Anastasiadis de 30 Haziran tarihli çerçeveden söz etti. Başka bir Guterres Çerçevesi yoktur, son zamanlarda iddia edildiği gibi 4 Temmuz tarihli bir belge yoktur. Ortada sadece 30 Haziran kâğıdı var. Sayın Anastasiadis bu konudaki olumsuz tutumunu da maalesef sürdürüyor” şeklinde konuştu.

2004 referandumundaki gibi, bundan sonraki herhangi bir çözümün de referanduma gideceği üzerinde mutabakat olduğunu dile getiren Akıncı, çözümü onaylaması, içine sindirmesi gerekenlerin Kıbrıs’ta yaşayan iki toplum olduğunu belirterek, çözümü sürdürülebilir kılacak olanın da yine Kıbrıs’ta yaşayan insanlar olacağını söyledi. Kıbrıs’ta çözüm için, özellikle Türkiye ve Yunanistan’ın yardımcı olması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye ve Yunanistan’ın başlattığı görüşmeleri olumlu bulduğunu belirterek “Biz Kıbrıslılar kendi kendimize yardım etmeye karar verirsek, başkalarının da bizlere yardımı daha kolay olur” dedi





Beşparmak Düşünce Grubu İngiltere Başbakanı Theresa May'e mektup gönderdi



Beşparmak Grubu, İngiltere Başbakanı Theresa May'e mektup gönderdi.

Mektupta, adada iki toplumlu, iki kesimli federal bir yapı oluşturulmasına yönelik olarak Kıbrıs Türk tarafının yıllardır samimi çaba gösterdiğine işaret edildikten sonra, BM Genel Sekreteri'nin İyi Niyet Görevi çerçevesinde gösterilen bu çabaların Kıbrıs Rum tarafının retçi tutumu yüzünden başarısızlıkla sonuçlandığı anlatıldı.

Buna örnek olarak 2004 yılında Rum halkının yüzde 76 oranındaki olumsuz oyuyla reddedilen Annan Planı ve en son örnek olarak da 2017'de Crans-Montana'daki başarısızlık gösterilen mektupta, Crans-Montana'daki çöküşten sonra tarafların tüm öneri ve parametrelerin geri çekildiğine dair açıklamlarına atıfla, Genel Sekreter'in taraflara geri döndükten sonra bir düşünme/değerlendirme sürecine girmeleri ve nasıl ilerlenebileceği konusunda yeni ve yaratıcı fikirlerle ortaya çıkmaları tavsiyesinde bulunduğu hatırlatıldı.

Bu çerçevede, Beşparmak Düşünce Grubu'nun mevcut kalıplar dışında düşünme zamanının geldiğine, iki Devletli çözüm, medeni ayrılık/boşanma gibi alternatiflerin gündeme gelmesi gerektiğine inandığı vurgulanan mektup, on yıllardır izolasyon ve kısıtlamalar altında tutulan Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitlik ve eşit ortaklığa dayalı federal bir uzlaşının mümkün olmadığının tecrübeyle kanıtlandığı ifade edildi.

Mektupta, Kıbrıs Rum tarafının ada etrafındaki tek yanlı ve provakatif hidrokarbon faaliyetlerine de değinildi ve tüm bu hareketlerin Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıslı Türklerle yetki ve refah paylaşımından ne kadar uzak olduğunu gösterdiğine işaret edildi.

Son yapılan bir ankette, mevcut koşullarda Kıbrıs Türk halkının yüzde 68'lik bir oranla federal bir çözüme veya bunun gerçekleşeceğine inanmadığının ortaya çıktığı da belirtilerek, ABD Kongresi Araştırma Servisi'nin hazırladığı ve Kıbrıs görüşme sürecinin detaylı bir şekilde anlatıldığı "Kıbrıs'ta çözüm bir hayal" başlıklı son rapora da değinildi.

Raporun İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw'a atıfla, "Bir gerçek var ki hiçbir Kıbrıslı Rum lider kendi seçmenini herhangi bir anlaşmaya ikna edemeyecektir. Güney statükodan rahattır" dediğine işaret edilen mektupta, izolasyonların kalkması konusunda AB Komisyonu'nun 26 Nisan 2004'te aldığı karara değiniliyor ve Kıbrıs'la özel bağları bulunan Birleşik Kırallık'ın bir Garantör ülke olarak bu konudaki sorumlulukları hatırlatılarak, bu bağlamda, İngiltere ve KKTC'deki Ercan Havaalanı arasındaki uçuşlarda karşılaşılan engellerin kaldırılmasının hem Kıbrıslı Türk hem de İngiliz vatandaşlarıyla diğer yolcuların insan haklarına saygının bir gereği olduğuna işaret edildi. Bunun Rum tarafını daha yapıcı bir tutum sergilemesi konusunda motive edebileceğinden de bahsedildi.



















Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Başbakan Yardımcılığı ve

Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri