Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs konusunda sonuç alıcı bir müzakere olabilmesi için tarafların neyi müzakere edecekleri konusunda anlaşmaları gerektiğini söyledi.

Özersay, “Yani her iki taraf da aynı cümleyi söyleyip, bundan farklı bir şey anlıyorsa başlayacak olan müzakere süreci bizi, 50 yıldır devam eden müzakere sürecinde ne sonuç ortaya çıktıysa ondan farklı bir sonuca götürmeyecektir” dedi.

Kudret Özersay, geçtiğimiz Cuma günü, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Misyon Şefi Elizabeth Spehar ile HP Genel Merkezi’nde yaklaşık bir saat süren görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada görüşmeyi değerlendirdi.

Kudret Özersay, Spehar’ın BM adına Halkın Partisi’ne ziyaretinde yararlı konuların ele alındığını ve oldukça faydalı bir görüşme yaptıklarını belirtti.

Özersay, HP olarak her iki toplumun farklı kesimleriyle farklı düzeylerde iyi diyalog içinde olmak gerektiğine inandıklarını ve bunu hep vurguladıklarını kaydetti.

BM’nin, eskisine göre daha yoğun bir şekilde siyasi partilerle bir diyalog içinde olmasının faydasına işaret eden Özersay, Spehar’ın, sağlıklı bir yaklaşım olarak gördükleri bu temaslarının, diyaloğun devamlılığı ve kalıcılığı açısından sürdürülmesi gerektiğine inandıklarını belirtti.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute tarafından sürdürülen, sürdürülmeye çalışılan diyaloğun bir müzakereye dönüşebilmesi için öncelikle tarafların neyi müzakere edecekleri üzerinde bir uzlaşmaya varmaları gerektiğini söyledi.

Özersay, “Yani her iki taraf da aynı cümleyi söyleyip, bundan farklı bir şey anlıyorsa başlayacak müzakere süreci bizi, 50 yıldır devam eden müzakere sürecinde ne sonuç ortaya çıktıysa ondan farklı bir sonuca götürmeyecektir” dedi.

Kudret Özersay, sonuç alıcı bir müzakere olabilmesi için tarafların öncelikle neyi müzakere edeceklerini anlaşmaları gerektiği kanaatinde olduklarını ve BM’ye de bunu detaylı bir şekilde anlattıklarını kaydetti.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, HP olarak BM ile hem uluslararası, hem bölgesel, hem de Kıbrıs’a özel koşullar çerçevesinde önümüzdeki döneme ilişkin görüşlerini paylaşma imkânı bulduklarını belirtti.

Özersay, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki dönemde kimse bu ve benzeri süreçleri dünyadaki ve bölgedeki gelişmelerden bağımsız bir biçimde düşünemez. Bu nedenle garantörlerin de dahil olduğu, uluslararası bir sorun olduğu için Kıbrıs meselesindeki gelişmeler, örneğin bir Brexit sürecinden, örneğin Avrupa Parlamentosu’nun gelecek yıl yapılacak seçimlerinden, örneğin Türkiye’de gelecek yıl yapılacak yerel seçimlerden tamamen bağımsız şekilde düşünülemez. Dolayısıyla bu ve benzeri gelişmeler önümüzdeki dönemde ne olacağını etkileyecek gelişmelerdir. Bunları da dikkate alarak, hem uluslararası, hem bölgesel, hem de Kıbrıs’a özel koşullar çerçevesinde önümüzdeki döneme ilişkin görüşlerimizi BM ile HP olarak paylaşma imkanı bulduk. Umarız bu diyalog kurumsallaşarak devam eder.”





Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Endonezya’da meydana gelen tsunami felaket sebebiyle taziye mesajı yayımladı



Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Endonezya’da meydana gelen tsunami sebebiyle taziye mesajı yayımladı.

Özersay mesajında şu ifadeleri kullandı:

"Endonezya’daki yanardağın yol açtığı volkanik hareketlilikten dolayı Sunda Boğaz’ında meydana gelen tsunaminin yarattığı vahim can kayıplarını derin üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Şahsım, Bakanlığım ve Hükümetimiz adına bu büyük felakette yaşamını yitirenlere rahmet, yaralılara acil şifalar ve Endonezya halkına başsağlığı dileriz".





Akar: "Ege'de, Akdeniz'de, Kıbrıs'ta yapılan provokasyonların bedeli ağır olacak"



Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ege ve Akdeniz'de gerginliğin artırılmaması gerektiğini belirterek, "Herkesin tahriklerden, provokasyondan uzak durması, aksi halde bunun bedelinin ağır olacağını bilmesi lazım." dedi.

Akar, Katar ve Pakistan'daki temaslarının ardından önceki gün Afganistan'ın başkenti Kabil'e geçti.

Akar, 462 bin kilometrekarelik mavi vatandaki hak ve menfaatlerin de korunduğunu belirterek, bununla ilgili herhangi bir tereddüdün olmadığını belirtti. "Herhangi bir şekilde haklarımızdan ödün vermemiz söz konusu değil." ifadesini kullanan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiçbir şekilde Ege'de, Akdeniz'de, Kıbrıs'ta Türkiye Cumhuriyeti devletine, KKTC'ye karşı hiçbir oldubittiye müsaade etmeyeceğimizi, bizim olmadığımız hiçbir kararın, alınacak hiçbir tedbirin de geçerliliğinin, yaşama şansının olmadığını da tekrar tekrar dile getirdik. Biz iyi komşuluktan, dostluktan, barıştan, istikrardan yanayız. Buralarda yaşayan insanların barış, huzur, refah içinde yaşamasından yanayız ancak bunun dışında da hiçbir şekilde, her ne pahasına olursa olsun haklarımızdan asla ödün vermeyeceğimizi herkesin bilmesi, aklını başına alması, tahriklerden, provokasyondan uzak durması aksi halde bunun bedelinin ağır olacağını bilmesi lazım. Bu konuda her türlü tedbirimiz, hazırlığımız vardır. Ülkemizin ve milletimizin hak ve hukukunu korumak adına gereken neyse bunların hepsi de yeri ve zamanı geldiğinde gerçekleştirilecektir. Hiçbir şekilde kıyılarımıza yakın mesafelerde, Ege'de, Akdeniz'de, Kıbrıs'ta yapılan provokasyonların etkisinin olmayacağını, bunlardan dolayı herhangi yanlış hesaplara girmemeleri gerektiğini, bu şekilde bir yere varmalarının, bir şey elde etmelerinin mümkün olmadığını da herkesin bilmesi lazım. Herkesin aklını başına toplaması, herhangi bir maceraya sebebiyet vermemesi lazım. Muhataplarımıza bizim en samimi, ciddi tavsiyelerimiz bunlardır. Dolayısıyla gerginliği artırmanın kimseye faydası yok. Ege'de, Akdeniz'de gerginliğin artırılmasından herkesin uzak durmasının ülkelerimizin lehine olduğunu da bir kez daha ifade etmek istiyorum.”





Çelebis: “Anastasiadis’in ne demek istediğini anlamıyorum”



AKEL Kıbrıs Bürosu şefi Tumazos Çelebis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “desantralize federasyon” önerisiyle tam olarak neyi kastettiğinin anlaşılamadığını, Anastasiadis’in bu önerisiyle, Kıbrıslı Türklerin tek olumlu oy unsuru ve devletin işlevsizleşmesinin aşılmasını ilişkilendirmesinin gerçekleri yansıtmadığını açıkladı.

Rum Haravgi gazetesinde yer alan söyleşisinde Çelebis özetle, desantralize federasyonun merkezi hükümetin yetkileriyle alakalı olduğunu, etkin katılımla bir alakasının bulunmadığını belirterek, desantralizasyonun da bir noktaya kadar mümkün olabileceğini, bu noktanın aşılması durumunda konfederal bir yapı veya tamamen iki ayrı devletin ortaya çıkacağını savundu.

Çelebis, merkezi hükümette hangi yetkiler kalırsa kalsın, Kıbrıslı Türklerin etkin katılımının yine mevcut olacağını belirterek, bu yüzden Anastasiadis’in bu öneriyle Kıbrıslı Türklerin tek olumlu oyunu ve devletin işlevsiz hale gelmesini aşmaya çalıştığı şeklindeki söyleminin gerçekleri yansıtamayacağını vurguladı.

Durum böyleyken Anastasiadis’in neden böyle bir söylemde bulunduğunu anlamadığını belirten Çelebis, Anastasiadis’in bu şekilde düşünmesi durumunda referans şartlarında da uzlaşıya varılamayacağına inandığını belirtti.

Anastasiadis’in, merkezi organlarda bile Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği ve etkin katılımından kaçma girişiminde bulunduğu izlenimini verdiğini ifade eden Çelebis, Kıbrıs sorununa müdahil tarafların ve özellikle de Anastasiadis’in, çözüm şekli olarak federasyon mu yoksa bölünme mi istediklerini net şekilde ifade etmeleri gerektiğini vurguladı.

Çelebis, Kıbrıs Rum tarafının federal çözüm isteğini açıkça dile getirmeme nedenlerini de sorgulayarak müzakere grubu üyeliğinden ayrılmasının sebebinin de, Anastasiadis’le aynı hedefi paylaşmadıkları inancı olduğunu sözlerine ekledi.





KKTC İnsan Hakları Derneği Başkanı Işık Rum Lider Anastasiadis’i protesto etti



KKTC İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık, “Rum lider Anastasiadis’in Kıbrıslı Türklerin doğal kaynaklar üzerindeki haklarını değil siyasi eşitliğini de sayısal eşitlik esasında gasp ve reddetme gayretinde olduğunu” belirterek bunu protesto etti.

Yazılı açıklama yapan Işık, Kıbrıslı Türk ve Rum halklarının iki devletin varlığı esasında her alanda komiteler kurarak öncelikle iki halka adanın genelinde verilebilecek ortak hizmetlerde pratik işbirliği yaparak iki halkı yakınlaştıracak uygulamaları başlatması gerektiğini, Türkçe ve Elencen’nin zorunlu dil dersleri olarak temel eğitimden itibaren okutulmasını talep etti.

Işık, Akdenizdeki hidrokarbon pay oranına ilişkin açıklaması ile kendini karar verebilecek konumda gören Anastasiades’in Kıbrıslı Türklerin yalnız doğal kaynaklar üzerindeki haklarını değil siyasi eşitliğini de sayısal eşitlik esasında gasp ve reddetme gayretinde olduğunu belirterek bunu protesto etti.





Kumsal Şehitleri anılıyor



Rumların ve Yunanlıların 24 Aralık 1963’te Lefkoşa’nın Kumsal bölgesine düzenlediği baskında şehit düşenler bugün Barbarlık Müzesi’ndeki Şehitler Anıtı’nda düzenlenen törenle anılacak.

21-25 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla düzenlenecek tören saat 10.00’da başlayacak.

Bir Yunan subayının 150 kadar Rum’la bölgeye gerçekleştirdiği baskında birçok kişi şehit ve gazi oldu.

Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi, 3 çocuğu, Erdoğan Rifat, Tuncer Hasan, Muhip Hüseyin, Aziz Güner, Mustafa Hasan ve Mustafa Mehmet şehit edilmişti. Binbaşı İlhan’ın ailesinin katledildiği evin sahibi olan Feride Hasan da şehit edilmişti.





Şehit Salahi Şevket anıldı



Çetinkaya Tabyası üzerinde 55 yıl önce, 20 yaşındayken şehit edilen Salahi Şevket dün düzenlenen törenle anıldı.

TMT Mücahitler Derneği’nin düzenlediği tören, Salahi Şevket’in Çetinkaya Tabyası üzerindekianıtı önünde yapıldı. Törene, TMT Mücahitler Derneği’nin yanı sıra muharip derneklerden temsilciler katıldı.





Larnaka Şehitleri anıldı



1963-1974 yıllarında Larnaka ve Larnaka sancağına bağlı yerleşim birimlerinde şehit olanlar törenle anıldı.

21-25 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında İskele’deki Larnaka Şehitler Anıtı önünde düzenlenen tören, çelenklerin protokol sırasına göre anıta sunulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve saygı atışının ardından İstiklal Marşı okundu.





Ayvasıl Şehitleri anıldı



Ayvasıl (Türkeli) Şehitleri önceki gün düzenlenen törenle anıldı.

23 Aralık 1963'te Rum Yunan ikilisi tarafından katledilen 19 Kıbrıslı Türk'ün anısını simgeleyen Ayvasıl Şehitliği'nde yer alan anma törenine, Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Lefkoşa Kaymakamı Hüseyin Gültekin, bazı milletvekilleri, KTBK, GKK, siyasi parti ve muharip deneklerin temsilcileri, okullar, öğrenciler, askeri erkan, şehit aileleri ve diğer yetkililer katıldı.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Başbakan Yardımcılığı ve

Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri