Cumhurbaşkanı Akıncı, Guterres raporunu değerlendirdi

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lider Nikos Anastasiadis ile yakında gerçekleşmesini umduğumuz görüşmede, yeni görüşleri varsa dinlemekten memnun olacağını ancak çözüm, federal ortaklık devleti olacaksa, ortaklaşa kullanılacak yetkilerde tarafların etkin katılımının kaçınılmaz olacağını belirtti. Akıncı, “Çözümün iki kurucu tarafı bulunacağı ve siyasi eşitliğin en önemli ilkelerden biri olacağı açıktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, dün yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Güvenlik Konseyi’ne sunduğu Kıbrıs ile ilgili raporuna ilişkin görüşlerini paylaştı.

Raporu müzakere heyetiyle birlikte detaylı bir biçimde incelediğini kaydeden Akıncı, Kıbrıs müzakere süreçlerinde yaşanan deneyimler ışığında yeniden bir müzakere süreci başlayacaksa, bunun ancak ucu açık olmayan, sonuç odaklı ve stratejik bir yaklaşımla başarılı olabileceği yönünde önceden açıkladığı görüşlerinin ciddi yansımalarını raporda görmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.

Akıncı, kamuoyuyla sıkça paylaştığı görüşlerini, hem geçen yıl, hem de geçen Eylül ayında New York’ta görüştüğü genel sekretere, hem de geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’a detaylı bir biçimde aktardığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sayın Genel Sekreter raporunda, Kıbrıs’ta statükonun sürdürülebilir olmadığını ve kalıcı bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu söylemektedir. İlaveten, sonuç getirmeyen ve sonu gelmeyen görüşmelerin artık geride kaldığını ve çözümün ancak sonuç odaklı bir yaklaşımla ve görünür bir gelecekte başarılabileceğini belirtmesi önemli ve altı çizilmesi gereken bir husustur” dedi.

Lute’un Genel Sekreter tarafından yeniden görevlendirilmesinin de önemli bir husus olarak raporda yer aldığını kaydeden Akıncı, modalitelerle ilgili görüşlerinin de rapora büyük oranda yansıdığını belirtti. Akıncı, “Fakat, bunun bir anlam kazanabilmesi için görev tanımıyla ilgili mutabakatların da aynı hassasiyet çerçevesinde ele alınması gerekmektedir. Yani, ne istediğini bilen, ucu açık olmayan, sonuç odaklı, iyi yapılandırılmış ve stratejik bir anlayışla hareket edilmelidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, çözümü hedefleyen ve her zaman yapıcı bir tutum sergileyen taraf olarak, Lute kendilerini ziyarete geldiğinde yapıcı katkılarını sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.





Erhürman: “BM sonuç odaklı ve sonu belli bir sürece destek verebileceğini işaret etti”

Başbakan Tufan Erhürman, BM’nin Kıbrıs’ta bir çözüm için sonuç odaklı ve sonu belli olan bir sürece destek verebileceğine işaret etmesinin gerçekçi olduğunu vurguladı.

Başbakan Erhürman, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in dün BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu Kıbrıs raporuyla ilgili değerlendirmesini sosyal medyadan paylaştı.

Erhürman, Guterres'in, sonuç vermeyen, sonu olmayan süreçlere destek vermeye devam etmenin artık geride kaldığı yönündeki açıklamasının son derece önemli olduğunu kaydederek “BM'nin ancak sonuç odaklı ve sonu belli olan bir sürece destek verebileceğini işaret ediyor ki gerçekten çözüm için çaba gösterilecekse gerçekçi olan bu...” ifadelerini kullandı.

Başbakan Erhürman, Guterres’in “adanın etrafındaki doğal kaynaklardan her iki toplum da faydalanmalı ve bu kaynaklar gerginlik gerekçesi değil, karşılıklı kabul edilebilir ve kapsamlı bir çözüm için güçlü bir teşvik unsuru teşkil etmeli” sözüyle ilgili de “Bu kaynaklar her iki tarafın da üzerinde hak sahibi olduğu, dolayısıyla paylaşılması gereken ortak varlıklar. Gerginlik her iki tarafa da kaybettirir, paylaşmayı becermek ise her iki tarafa da kazandırır” değerlendirmesinde bulundu.





Özersay: “Gerçekçi ve ayakları yere basan bir değerlendirme”

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in dün BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu Kıbrıs raporunun gerçekçi ve ayakları yere basan bir değerlendirme olduğunu kaydetti.

“Müzakerenin başlayabilmesi için önce tarafların temel konularda neyi anlaşıp anlaşmadıklarını netleştirecek şekilde bir diyaloğa işaret edilmektedir” ifadelerini kullanan Özersay şöyle devam etti:

“Müzakerelere kaldığı yerden devam edin yaklaşımı yerine müzakereye geçebilmek için önce nasıl bir müzakere olacağı üzerinde uzlaşmaya varılması gerekliliğine işaret edilmiş olması son derece önemlidir. Müzakere aşamasına geçmeden önce yeni ve yaratıcı fikirlerle tarafların anlaşarak birlikte tasarlayacakları ortak gelecek konusunda kendi aralarında uzlaşmaları ihtiyacına da vurgu yapılmıştır. Genel Sekreter ‘anlaşacak olan sizlersiniz, neyi anlaşıp neyi anlaşmadığınızı önce bir netleştirmelisiniz, ben kendimi sizin yerinize koyamam’ demektedir. Özetle Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs sorununu belirli kalıplar içerisine hapsetmekten kaçınmış olması olumludur.”





Özersay: “Doğal zenginlikler işbirliği içinde kullanılmalı”

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Ankara’ya gerçekleştirdiği çalışma ziyareti çerçevesinde ilk olarak mevkidaşı Çavuşoğlu ile birlikte Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde düzenlenen Doğu Akdeniz’de Hukuk ve Siyaset Sempozyumu’na katıldı.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, sempozyumda yaptığı konuşmada Guterres raporunda Doğu Akdeniz’deki doğalgaz konusuna da işaret edildiğini belirterek önümüzdeki dönemde sınanacak olan şeyin uluslararası toplumun Doğu Akdeniz’de bir işbirliği isteyip istemediği yönündeki samimiyeti olduğunu söyledi.

Özersay, Doğu Akdeniz için arzu ettikleri şeyin bu bölgede artık mülteci sorunları ile insani krizlerin son bulması ve doğal zenginliklerin işbirliği içinde tam anlamıyla karşılıklı bağımlılık yaratacak şekilde kullanılması olduğunu ifade etti.

Özersay, “Bölgede çatışma riskini azaltacak olan istikrarsızlığı ortadan kaldıracak olan şey tam da ekonomik bağlamda işbirliği ve karşılıklı bağımlılığın ortaya çıkmasıdır. Bunun için de kuşkusuz diyalog ve vizyon gerekir. Önümüzdeki dönemde bunu hep birlikte ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte başarabileceğimize inanıyorum” dedi.





Çavuşoğlu: "Kıbrıs'ta sondajlarımızı sürdüreceğiz"

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs adasının etrafında sondajları sürdüreceklerini belirterek, "Derdimiz kimseyle kavga etmek değil, zenginliklerin hakça paylaşılmasıdır" dedi.

Çavuşoğlu ile Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde düzenlenen "Doğu Akdeniz'de Hukuk ve Siyaset" konulu sempozyumda konuştu.

Kıbrıs konusunda tek taraflı çalışmalara müsaade etmeyeceklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, fiili adımlarla Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak durumunda olduklarını vurguladı.

Çavuşoğlu, "Bir taraftan Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde sondajlarımızı yapacağız. Diğer taraftan da KKTC'nin daveti üzerine KKTC'nin deniz yetki alanları ve münhasır ekonomik bölgesinde yani Ada etrafında da bu sondajlarımızı sürdüreceğiz, dedi.

Kıbrıs konusunda müzakereler kapsamında neyin müzakere edileceğinin net bir şekilde belirlenmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Federal bir çözüm için, iki kesimli veya başka bir çözüm olabilir. Biz her türlü fikre açığız. Sonuçta diplomasiyle ve barışçıl müzakerelerle bir siyasi çözüme ulaşmamız lazım" dedi.





Özersay ve Çavuşoğlu ortak basın toplantısı düzenledi

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ile yaklaşık 2 saatlik çalışma toplantısı gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından her iki bakan basının karşına geçerek açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti’nın KKTC'nin tam anlamıyla her konuda yanında olduğunu görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bakan Özersay Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs adasının geleceğiyle ilgili farklı farklı istişarelerde bulunduğunu belirtti. Özersay, “Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon zenginlikleriyle ilgili istişarelerimiz oldu” dedi.

Guterres raporuna da değinen Özersay, BM Genel Sekreteri’nın Kıbrıs sorunuyla ilgili son ortaya koyduğu taslak raporun gerçekçi ve ayakları yere basan değerlendirmeler içerdiğini söyledi. Özersay, şöyle devam etti:

“Bir kere Kıbrıs’ta her iki tarafın da önce neyi müzakere edeceklerini ve nasıl müzakere edecekleri konusunda kendi aralarında diyalog yoluyla anlaşmalarının gereğine ve önemine vurgu yapmıştır Sayın Genel Sekreter. Dolayısıyla iki tarafın da geleceğe yönelik ortak vizyon ortak bir hedef olmak durumundadır. Biz bunu hep zaten vurguluyoruz. Sayın Genel Sekreter’in de bunun altını çizmiş olması ve hadi kaldığı yerden müzakerelere oturun ve tekrar başlayın demek yerine müzakere edebilmenin belli bazı şartları olmasına dikkat çekmiş olması bize göre gerçekçi yaklaşımdır. Önümüzdeki dönemde Kıbrıs Türk tarafı bütün yetkililer düzeyinde istişareler halinde ve tam bir diyalog çerçevesinde barışçı işbirliği vurgusu yapan ve gerçekten işbirliğine açık bir duruş sergilemeye devam edeceğiz”

Kudret Özersay, en önemli müttefikleri ve stratejik ortakları olan Türkiye Cumhuriyeti'nin tam desteğine teşekkür etti.

TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da konuşmasında, görüşmede her zaman olduğu gibi TC-KKTC ilişkilerini değerlendirdiklerini söyledi .

Çavuşoğlu, “Özelikle Crans Monta’dan bu yana müzakerelerle ilgili son durum, keza yine Kıbrıs etrafında doğal gaz ve petrol rezervlerinin nasıl çıkarılacağı konusunda ne yapmamız gerektiği; tek taraflı atılan veya atılmakta olan adımlara karşı ne yapılacağı konusunu değerlendirdik” dedi.

Son zamanlarda bazı ülkelerin Rum kesimiyle üçlü, dörtlü temaslar kurduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bunlara karşı Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye’nin çıkarlarını nasıl korunabileceğini değerlendirdiklerini belirtti.

BM Genel Sekreteri'nin raporunda herhangi bir devlet ya da çözüm modeli dayatılmamasının önemli olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Esasen Crans Monta'dan sonra biz hep aynı şeyi tekrarladık. Maalesef on yıllardır iyi niyetle sürdürdüğümüz müzakerelere Rum tarafı iyi niyetle yaklaşmadı. O nedenle bir çözüme ulaşamadık. Şimdi laf olsun diye yeniden bir müzakereye başlamanın bir anlamı yok. Artık yeniden bir başarısızlığı hiç kimse kaldıramaz. O sebeple bir müzakereye başlamadan önce hiçbir alternatifi, federal çözüm dahil, dışlamıyoruz. Neyi müzakere edeceğimizi ve bu müzakerenin nasıl bir çerçevede olacağını önceden taraflarla görüşüp, bir mutabakat sağlamamız lazım ve sonuç alıcı bir müzakere olması gerekiyor” dedi.

Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’de hidrokarbon konusunda atılacak tek taraflı adımlara yanıt vereceklerini ve bu konuda zamanlamanın da toplantıda ele alındığını ifade etti.

Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Herkes şunu bilsin biz bu Kıbrıs Adası etrafındaki rezervlerde her iki halkın da hakkı olduğunu söylüyoruz. Tek taraflı adımlara karşı Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin menfaatlerini korumak için her türlü adımı bundan sonra da atmakta hiçbir zaman çekinmeyeceğiz. Kalıcı bir çözüm, barış istiyoruz. Türkiye başından beri sadece sözleri ile değil attığı adımlarla bunu tüm dünyaya göstermiştir. Bundan sonraki süreçte de çözüm için biz üzerimize düşeni yapacağız.”

Özersay ve Çavuşoğlu, konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.





Özersay, Ankara’da temaslarına devam ediyor

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, dün, Ankara’da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın ile görüştü. Özersay, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı sn. Fuat Oktay ile de bir araya geldi.

Özersay bügün de Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu yeni yasama yılı ilk toplantısında konuşma yapacak.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Başbakan Yardımcılığı ve

Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri