Atalarımızın unuttuğumuz Ramazan Adetleri - Prof. Dr. Ata ATUN; KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Atalarımızın unuttuğumuz Ramazan Adetleri - Prof. Dr. Ata ATUN; KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
Tarih: 08.06.2018 > Kaç kez okundu? 980

Paylaş


“On Bir Ayın Sultanı” Rahmet ayı Ramazan’ın ilk günü de yarın. Oruç tutabilenlerin orucunu Allah kabul etsin. Bugün Yatsı namazından sonra mübarek Ramazan ayının ilk teravih namazı kılınacak. İlk sahuru ise bugünü yarına bağlayan gece yapacağız. Atalarımızın tabiri ile sahur vaktinin bittiği an, beyaz ipliğin siyah iplikten ayırt edilebildiği andır. Diğer bir tanımlama ile de sahur, sabaha karşı doğu ufkunda tan yeri boyunca genişleyerek yayılan dağınık ve enlemesine bir aydınlığın gözle görülebildiği an olan İmsak vaktinde bitiyor.



Tarih kitaplarımı karıştırarak eski ramazan adetlerini derlemeye çalıştım. Atalarımızın nasıl rafine birer insan olduklarını, dinlerine bağlı, mükemmel gelenek ve görenekleri olduğunu görüyoruz biraz araştırınca…



Güzel bir Ramazan adeti olarak “az yiyen melek olur, çok yiyen helak olur”, “az yiyen her gün yer, çok yiyen bir gün yer” gibi vurgulu sözler, hat sanatçılarına yazdırılıp yemek odalarına asılırdı. İftar sofralarında bunu görenler yemede ölçüyü kaçırmaz, doymadan sofradan kalkmayı bilir ve Peygamber Efendimizin (sav) sünnetini de yerine getirmiş olurdu.



Osmanlının en güzel âdetlerinden biri de Akşam Ezanı okununca adı “iftariye” olan hurma ve zemzem’e ilaveten çörek, hoşaf, komposto ve reçel gibi hafif yiyeceklerle orucun açılmasıydı. Oruç iftariye ile açıldıktan sonra akşam namazı kılınır daha sonra da asıl yemek faslı başlardı. Böylece akşama kadar boş duran mide birden tıka basa doldurulmamış olurdu.



Osmanlı’da fakirlerin gözdesi, zengin konakları idi. İsteyen istediği vakit hiç bir davet beklemeden, beğendiği bir konağın kapısını çalıp, “İftara Allah misafiri!” diyebilirdi ve bu asla o dönemde yadırganmazdı. Çünkü bu tür davetsiz misafirler için de ayrı ayrı sofralar hazırlanırdı. Evlerde iftar için 3 ayrı sofra kurulurdu. Birincisi evin beyi ve misafirleri, ikincisi evin hanımı ve misafirleri, üçüncüsü ise evin uşakları, misafirleri ve davetsiz misafirler içindi. Lakin her üç sofradaki yemekler de aynı olurdu. Orta halli ailelerde de yedi akşam komşulara iftar verilirdi.



Ramazanda evsizler, kimsesizler ve yoksullar unutulmaz, onların da iftar ve sahur yemekleri davulcular ve bekçiler eliyle zengin konaklardan gönderilirdi. Hatta ramazan başlamadan dileyen zenginlerin konakları numaralanır, sırası gelen iftarını sahurunu hazırlayıp bekçi veya davulcu vasıtasıyla yoksullara gönderirdi. Ramazanın sahavetinden hayvanlar da nasipsiz kalmaz, iftar ve sahur artıklarından başka, özel olarak kendileri için hazırlanan yiyeceklerden nasiplenirlerdi.



Ramazan’da halk, eşine-dostuna iftar vermeyi büyük bir ibadet kabul eder, misafir ağırlamak için çırpınılırdı. Ramazan boyunca iftar vakitlerinde kapılar açık tutulurdu. Böylece yolda kalan ve ihtiyacı olan herkes istediği eve girer iftar sofrasına dahil olurdu. Bunun için tanıdık olmaya gerek yoktu ve iftar için gelenin kim olduğu da asla sorulmazdı.



Osmanlıdan gelen hoş bir âdet de Zimem defteridir. Bakkal, manav, kasap gibi esnafların tuttuğu borç defteri. Ramazanda zengin biri bakkala gelir ve zenginliği ölçüsünde “İlk 20 kişinin borcunu hesapla” der ve bu şahısların borcunu öderdi. Bazen de tek bir şahıs tarafından bu borç defteri kapatılırdı. Böylece fakirler borçlarından kurtarılırdı. Burada bir başka letâfet daha vardı ki, o da ne borçlu borcunu kimin ödediğini bilir, ne de ödeyen kimin borcunu ödediğini bilirdi. Böylece ne zenginde gurur, ne fakirde minnet olurdu. Büyük bir incelik gerçekten….



Osmanlı’da Ramazan-ı şerifin yaklaşmasından dolayı gerek ekmek, gerekse eşya fiyatlarının inip çıkmaması konusunda devlet tarafından sabit fiyatlar belirleniyor ve belgelerde kayda geçiyordu. Bu çıkan fiyat belgelerine narh defteri deniliyordu. Bu fiyat belgelerini mahalle imamlarının bakkallara iletmeleri emrediliyordu. Bu şekilde Ramazan ayından özellikle gıda maddelerinin fiyatları düşük tutulması ve fakir ailelerin de Ramazanda rahat alış veriş yapması sağlanırdı…



Teknolojik gelişmeler ve sosyolojik değişim bu güzel adetlerin birçoğunu unutturmuş, bir kısmını da -toplum olarak yozlaştığımızdan- biz unutmayı tercih etmişiz maalesef…



Prof. Dr. Ata ATUN

KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

e-mail: ata@ataatun.com veya ataatun@gmail.com

http://www.ataatun.org

Facebook: AtaAtun1





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 45
Dün Tekil 1349
Bugün Tekil 215
Toplam Tekil 4073492
IP 3.146.221.204






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























15 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Asil yetimler anadan babadan de il, ilim ve ahlaktan yoksun olanlard r. (HZ. AL )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu