BASIN BÜLTENİ Akıncı: “16 Nisan’da gündem, asıl konuşulması gerekenler olacak” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı: “16 Nisan’da gündem, asıl konuşulması gerekenler olacak”
Tarih: 09.04.2018 > Kaç kez okundu? 1117

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 16 Nisan’da Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’le bir araya gelecekleri yemekteki gündemin “asıl konuşulması gerekenler” olacağını söyledi.

Katıldığı bir etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ın gelecek kuşaklarının barış ve huzur içinde olmasını tek başına Kıbrıs Türk tarafının istiyor olmasının yetmediğini, bunu tüm ilgili tarafların aynı vizyonla istemesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu adada ve çevresinde barış ve işbirliğinin altyapısını el birliğiyle kurmamız gerekir. Bu ada çevresindeki enerji ve güvenlik politikalarında akıl yolunda buluşmak gerekir. Bu mümkündür ve yolu vardır; yeter ki niyet olsun, yeter ki güneydeki komşularımızda da dışlayıcı değil, denklemin içinde bizleri de gören bir anlayış hakim olsun” dedi.

Kıbrıslı Rum Lider Anastasiadis ile 16 Nisan’da bu düşüncelerle bir araya geleceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Oradan çıkan sonucu halkımla açık yüreklilikle paylaşacağım” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kıbrıs’ın ve bölgemizin geleceğini, istikrara kavuşulması gerekliliğini aynı pencereden görebiliyor muyuz? Geleceğe dair tahayyül ve vizyonumuz örtüşüyor mu, yoksa çok farklı algılar ve davranışlar içinde mi yer alacağız? Asıl konuşulması gereken konu bu” dedi.

Rum liderle 3 yıl içinde çok detaylar konuştuklarını, hem anlaştıkları hem anlaşamadıkları konular bulunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, “Ama geldiğimiz noktada artık, gerçekten bu olayın bir 50 yıl daha devam edemeyeceğini herkesin idrak ettiğini düşünüyorum. İdrak edemeyenler varsa da onların da idrak etmelerine yardımcı olunması gerekiyor. Bu işin bu şekilde bir 50 yıl daha gitmesine koşullar izin vermez” dedi.

İsviçre’deki 5’li konferanstan sonuç alınabilmesi için Kıbrıs Türk tarafının her türlü katkıyı yaptığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:

“Geldiğimiz bu noktada bundan sonrası için karşılıklı suçlamaya gerek yok. Bu toprakların geleceği için, bundan sonrası için ortak bir yol yürünebilecek mi? Bu adada yaşayan Kıbrıslı Türkler de Kıbrıslı Rumlar da var olmaya devam ederken, barışçı bir ilişkiyi kurmak zorundayız. Kıbrıs Türkünün de Kıbrıs Rumunun da, Yunanistan ve Türkiye ile tüm bölge devletlerinin barıştan işbirliğinden kazanacağı çok şey var. Savaştan ve gerginlikten kazanacağımız gözyaşı ve acıdan başka bir şey yoktur. Geçmişte bunları yaşadık, bir daha yaşanmasını istemiyoruz.

Gelecek kuşakların barış içinde, huzur içinde olmasını istiyoruz. Ancak bunu bizim tek taraflı istemem yetmez, tüm ilgili tarafların aynı vizyonla istemesi, bu topraklarda ve çevresinde barış ve işbirliğinin altyapısını el birliğiyle kurmamız gerekir. Bu ada çevresindeki enerji ve güvenlik politikalarında akıl yolunda buluşmak gerekir. Yeter ki niyet olsun, yeter ki güneydeki komşularımızda da dışlayıcı değil, denklemin içinde bizleri de gören bir anlayış hakim olsun. Bu düşüncelerle bir hafta sonra bir araya geleceğiz. Oradan çıkan sonucu halkımızla açık yüreklilikle paylaşacağım”.

Yıllardır devem eden Kıbrıs sorunundan herkesin yorgun düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı, “Ancak sorun peşimizi bırakmıyor; çünkü bizim hayati meselelerimizin başında gelen konu o. Bu adada kendi özgün kimliğimizle var oluşumuzun altını çizerken, Kıbrıs Türkünün gelecek belirsizliği yaşamaması, uluslararası alanda yer almasının kaçınılmazlığının altını çizmemek mümkün değil. 50 yıla varan bir müzakere süreci yaşandı. Yarım asırdır hala bu sorunla uğraşıyoruz. Çocukluk yıllarımızda bu sorunu duyardık, gençlik yıllarımızda acılı günlerin içinde yer alıp bir parçası olduk, şimdi Cumhurbaşkanı olarak bu sorunun en önemli sorumlularından biri haline geldik. Sizlere çok güzel haberler vermek isterdim, ama bugün için böyle bir durum maalesef mümkün değil, ancak geleceğe karamsar bakmak istemiyorum” dedi.

Söylediği bazı şeylerin kimi zaman bilinçsizce, kimi zaman da bilinçli olarak farklı yerlere çekilerek yanlış yorumlandığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu halkın seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak, halkıma 3 yıl önce ne vaat ettiysem o çizgimi aynen muhafaza ediyorum. Kıbrıs’ta çözümü gündemimin başköşesinde tutmaya devam ediyorum” şeklinde konuştu.

Kıbrıs’ta çözüm için ne büyük uğraş ve mücadeleler verdiklerini, garantörlerin de yer aldığı 5’li konferansın toplanması noktasına nasıl gelindiğini herkesin bildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, “Bu, Kıbrıs Türk tarafı ve liderliğinin çok büyük uğraşlarıyla mümkün oldu. Eğer İsviçre’de doğru dürüst bir sonuç alınamamışsa ve sorumluluk paylaştırılacaksa, en az sorumluluğun da Kıbrıs Türk tarafında olduğunun bilinmesi gerekir” dedi.



Çelik'ten AB'ye Yunanistan ve Rum yönetimi tepkisi



Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Yunanistan Savunma Bakanı sıfatını taşıyan küstah politik komedyenin sözlerinin seviyesi, Yunanistan hükümetinin meselesidir, AB'nin kınaması gereken sözlerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "AB dayanışması" denilen ortak hareket etme tutumunun ilkelere dayanması ve bunun bir "mahalle dayanışması" olmaması gerektiğini vurguladı.

Bakan Çelik, "Herhangi bir AB ülkesi haksız da olsa 'AB dayanışması' adı altında o haksız ülkeye kayıtsız destek verilmesi meseleyi 'mahalle dayanışması'na çevirir. Bu da AB'nin itibarını azaltır." ifadesini kullandı.

AB'nin, dünyadaki birlikler arasında evrensel ilkelere göre hareket ettiği iddiası ile öne çıktığını belirten Çelik, "Bu yüzden AB de ilkeler temelinde test edilecektir. Siyasi ilkeler yerine 'mahalle dayanışması' ile hareket ederse AB en temel iddiasını kaybeder. AB'nin moral üstünlüğü savunduğu ilkelerden gelir. Tüm dünyayı bunlara uymaya davet ederken, en çok AB'nin bunlara uyması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, mesajına şöyle devam etti:

"Açık ve net söylemek gerekirse, AB'nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile dayanışması ilkelere dayanmıyor. AB'nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs'la dayanışmasında ilkeler yok. İkide bir bize 'bir AB ülkesine böyle davranamazsınız' diye hatırlatmalarda bulunanlar, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'tan yükselen beyanlardan haberleri yok gibi davranıyor. Eğer ilkeli davranılacaksa, AB derhal 'Yunanistan Savunma Bakanı' sıfatını taşıyan kişinin sözlerini ve eylemlerini kınamalıdır. Yunanistan Savunma Bakanı sıfatı taşıyan bu 'politik komedyen' sürekli provokasyon yapmaktadır. Türkiye'ye karşı askeri yığınağı artırmaktan bahseden bu provokatöre Yunan hükümeti sessiz kalarak onay veriyor."

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın çeşitli konularda siyasi ve hukuki ilkelerden bahseden sözlerine dikkati çeken Çelik, "İlkesizliğin ve provokatörlüğün kendi bakanı tarafından yapıldığını hatırlatıyoruz." ifadesini kullandı.

AB Bakanı Çelik, şunları kaydetti:

"AB tüm dünyaya siyasi ilkeleri hatırlatırken, Yunanistan Savunma Bakanı'nı görmezden gelemez. Bu şahsı kınamalıdır. Yunan hükümetini uyarmalıdır. İlkeler herkes içindir. AB ilkeleri, kendi üyelerinin haksız tutumları karşısında görmezden gelemez. Aksi halde AB dayanışması bir ilkeler dayanışması olmaz, içi boş bir soğuk savaş dayanışmasına benzemeye başlar. Yunanistan Savunma Bakanı sıfatını taşıyan küstah politik komedyenin sözlerinin seviyesi, Yunanistan hükümetinin meselesidir, AB'nin kınaması gereken sözlerdir."



Ataoğlu: "Uluslararası alanda tarihi bir temsiliyet elde ettik"



Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Dünya Sağlık Turizmi Konseyi (Global Healthcare Travel Council) Genel Kurulu’na “Onur Kurulu Üyesi” olarak katıldı.

38 ülkeden 47 delegeyle yapılan Genel Kurul toplantısında, KKTC adına Ahmet Savaşan, Dünya Başkan Yardımcılığına seçildi.

Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Olağan Genel Kurulu, Antalya'da, Dünya Sağlık, Spor Ve Alternatif Turizm Kongre Fuarında özel bir oturumda gerçekleştirildi.

Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Kurucu Başkanı Emin Çakmak'ın başkanlığında gerçekleştirilen ve 2018 yılında Dünya sağlık turizmine yön verecek ülkelerin temsilcilerinin belirlendiği seçimde Dünya Başkanlığına Azerbaycan’dan Rusyan Guliyev, Genel Başkan Yardımcılığına KKTC’den Ahmet Savaşan ve Genel Sekreterliğe de Yunanistan’dan Constantine Constantinides’in seçildiği belirtildi.

Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nde Kuzey Kıbrıs’ın 57 ülkeyle birlikte eşit koşullarda temsil edilmesinden ve bütün bayraklarla birlikte KKTC bayrağına da yer verilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Fikri Ataoğlu, Kurucu Başkan Emin Çakmak’a KKTC’nin bu önemli temsiliyeti kazanmasındaki belirleyici katkısından ötürü teşekkür etti.

Dünya Sağlık Turizmini şekillendirecek Dünya Konseyinin Başkan yardımcılığının KKTC’ye verilmesinde bütün delegelerin olumlu oy kullandığının altını çizen Ataoğlu, bu oylamayla elde edilen başarının tarihi önemi bulunduğunu kaydetti. Ataoğlu konuşmasının sonunda “bütün ülkelere ve delegelere ülkem ve insanlarımız adına gönülden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

KKTC’nin 54. üye ülke olarak Dünya Konseyine kabul edildiğini ve 2017 yılında da Dünya Konseyi’nde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıklarını anımsatan Ahmet Savaşan da, Kuzey Kıbrıs’ın coğrafi konumu, tarihi, turistik ve insani özellikleri yanısıra, hastanelerinde ve tüp bebek merkezlerindeki son teknoloji cihazları, güncel bilgi kullanan uzman hekimleri, uluslararası akreditasyonları yanısıra otellerinde sunulan medikal welness, spa uygulamaları ve ileri yaş ve engelli turizminde sahip olduğu potansiyeli ile birleştirilen fiyat avantajları sayesinde sağlık turizminde tercih edilmek için gereken bütün özelliklere sahip olduğunu vurguladı.

Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nin 57 ülkesiyle var olan işbirliğinin 2018 yılında en üst seviyeye çıkartılması ve geliştirmesi için büyük bir çaba göstereceklerini ifade eden Savaşan, “amacımız Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Başkanlığını 2020 yılında Kuzey Kıbrıs’a alarak Dünya Sağlık Turizmi Formu’na ev sahipliği yapmaktır” dedi.

KKTC’ye dün olduğu gibi bundan sonra da desteklerinin devam edeceğini belirten Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Kurucu Başkanı Emin Çakmak da, KKTC’nin sağlık ve spor turizmi endüstrilerinden hak ettiği payı alabilmesi için başlatılan projelerin tamamlanacağını ve ardından da yeni projelere hayat verileceğini söyledi.

Türkiye, Azerbaycan ve KKTC’nin Dünya Sağlık Turizmi Konseyi çatısı altında eşit şekilde yer almasının bir millet üç devlet gerçeğini göstermesi bakımından çok büyük bir anlamı olduğunu ifade eden Dünya Başkanı Rusyan Guliyev de, “Dünya Sağlık Turizmi politikalarına yön veren böylesi önemli bir uluslararası platformda Kuzey Kıbrıs’ın başkan yardımcılığı görevini üstlenmesinden büyük bir mutluluk duyuyoruz. Konseye önemli katkılar vereceğinden emin olduğum kardeşim Ahmet Savaşan’ı kutluyorum ve kendisine başarılar diliyorum” dedi.

3. Dünya Sağlık Turizmi Formu’nun 25 Şubat 2019 tarihinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılmasına karar verilen genel kurul toplantısında, Litvanya ve İran’ın da aralarında bulunduğu yeni ülkelerin üyelikleri yanısıra, sağlık turizminde faaliyet gösteren hastane, klinik, aracı kurumlar, wellness merkezleri gibi kuruluşların akreditasyonları ve sertifikalandırılmaları başta olmak üzere pek çok konunun görüşülerek çeşitli kararlar üretildi.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Başbakan Yardımcılığı ve

Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri