BASIN BÜLTENİ Akıncı : “Yeni bir müzakere süreci bundan önceki gibi olmaz” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı : “Yeni bir müzakere süreci bundan önceki gibi olmaz”
Tarih: 30.03.2018 > Kaç kez okundu? 1099

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’le çok uzak olmayacak bir tarihte bir şekilde bir buluşmanın olacağını belirterek “Ancak, niyetlerin anlaşılması bakımından bir araya gelinmesi, yeni bir müzakere süreci anlamı taşımaz, yeni bir müzakere süreci de bundan önceki gibi olmaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bir daha ucu açık, sonuçsuz, takvimsiz, Kıbrıslı Türkleri aynı şekilde sürüncemede bırakacak, yıllarca sürecek yeni müzakere sürecinin parçası olmayacaklarını vurguladı.

Bunun hiçbir şekilde diyalog kurulmayacağı veya birbirlerini anlamaya çalışmayacakları anlamı taşımadığını ifade eden Akıncı, “Bu adada bir şekilde barışçı ilişkiyi adı ne olursa olsun tesis etmek durumundayız. Bu, toplumlara karşı sorumluluğumuzdur, onun için birbirimizi dinlemeliyiz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün Başbakan Tufan Erhürman ile haftalık olağan toplantısı sonrasında basına açıklamalarda bulundu.

İçinden geçilen dönemin önemli olayların yaşandığı ve Kıbrıs konusunun da bir şekilde yeniden gündeme geldiği bir dönem olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, özellikle Doğu Akdeniz’de yaşananlar nedeniyle bu sürecin, hep sıkıntılı bir süreç olarak önlerine geldiğini kaydetti.

Kıbrıs Rum tarafının bir durum değerlendirmesi yapması ve şu ana kadar gelinen süreci serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutmaya ihtiyaç olduğu düşüncesini dile getiren Akıncı, şöyle devam etti:

“Bugüne kadar sürdürüle gelen tavırlar bizi olumluya taşımamıştır. Bundan sonraki süreçte atılacak olan her adımın önemli olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs’ı da adil bir şekilde paylaşmak ve yönetmek mümkündür. Etrafındaki denizlerdeki olası zenginlikleri de paylaşmak mümkündür. Onları en akıcı yolla değerlendirip Avrupa pazarlarına taşımak mümkündür. Bunun en kestirme, en ucuz yolu bellidir. Ama bunun için mutlaka mental değişime, bir paradigma değişikliğine ihtiyaç vardır.”

Son günlerde gündeme gelen sosyal buluşmayla ilgili başından beridir söylediğinin açık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yemekte bir araya gelmeme diye bir kararının asla bulunmadığını vurguladı.

Bir araya gelirken bunun bir işe yaramasını istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bu anlamda Rum tarafının geleceğe dair bir ışık yakmasını, daha umut verici tavırlar sergilemesini umut ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun için de gayretlerini sürdüreceklerini, ama bu niyetlerin anlaşılması bakımından mutlaka bir araya gelinmesi gerekeceğini belirterek, çok uzun olmayan bir sürede bunun gerçekleşebileceğini kaydetti.

Müzakerelerde bir süreç yaşandığını ve bu sürecin Crans-Montana’da noktalandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:

“’Olaya dönüp bir daha bakın ve değerlendirmelerinizi beklerim, iki taraf bana ortaklaşa bir şey söyleyebilecek misiniz’ diyen bir Genel Sekreter var. ‘Aynı şeyleri benden talep ettiğiniz takdirde sizlere yardımcı olmaya hazırım’ diyen bir Genel Sekreter var. Şimdi bizim bir araya gelip karşılıklı niyetler nedir bunu bir yoklamamız lazım. Bunun için, bu niyetlerin daha berrak olması, net olması için bazı ışıklar bekliyoruz aslında karşı taraftan...”

Şu ana kadar Güney Kıbrıs Yönetimi’nden bir net bir ışık göremediklerini, ancak "Ben Kıbrıslı Türk Liderle görüşmeyi arzu ediyorum” diyen bir Rum lider olduğunu, Birleşmiş Milletler’in yetkililerinin de bunun için aracılık etmeye başladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle konuştu:

“Gerçekte nasıl görüyor bu Rum lider geleceği? Bir seçim oldu, bitti, yeniden göreve devam ediyor. Bu adanın geleceğini nereye sürüklemek istiyor, bu denizlerde yaşananlar onun için yeterince uyarıcı oldu mu olmadı mı, Crans-Montana’da yaşanan süreç, makul olmayan tavırların bizi bir yere götüremediğini, bütün bunları düşünme fırsatı buldu mu veya bu fırsatı değerlendirdi mi, ben duymak isterim. Onun da benden duymak isteyecekleri olacaktır elbet. O nedenle çok uzak olmayacak bir tarihte bu buluşmanın olacağını söyleyebilirim.”



Erhürman: “Doğu Akdeniz’de çıkacak kaynaklardan ileride pay alacak bir toplum olarak görülmeyi kabul etmiyoruz”



Başbakan Tufan Erhürman, “Biz sadece Doğu Akdeniz’de çıkacak kaynaklardan ileride pay alacak bir toplum olarak görülmeyi kabul etmiyoruz. Biz bu konuda irade sahibi olan, karar alma süreçlerine de katılması gereken iki eşit paydaştan biri olduğumuzu söylüyoruz” dedi.

Başbakan Erhürman, bunun da Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis tarafından tanınması gerektiğini vurguladı.

Başbakan Tufan Erhürman, ortak dertlerinin masaya oturup görüşürmüş gibi yapmak değil, masaya oturup sorunu bir defada çözmek olduğunu belirterek, Rum lider Anastasiadis’in masanın gerçekten anlamlı ve sonuç odaklı olması gerektiğini kavramasını istedi.

Başbakan Erhürman, dün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı haftalık olağan görüşmesi sonrasında basına açıklamalarda bulundu.

Başbakan Tufan Erhürman, görüşmenin iki kısımda gerçekleştiğine işaret ederek, birinci kısımda Kıbrıs sorununda gelinen son aşamaların değerlendirildiğini, ikinci kısımda ise iç meselelerin ele alındığını kaydetti.

Sosyal bir ortamda iki liderin bir araya gelmesi konusunun gündemde olduğuna işaret eden Başbakan Erhürman, bu önerilerle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Akıncı’nın defalarca bir araya gelmekte bir mesele olmadığını, önemli olanın buluşma olsun diye buluşma, görüşme olsun diye görüşmenin ötesine geçmek olduğunu söylediğini anımsattı.

Başbakan Erhürman, görüşmenin anlamlı olması bakımından, böyle bir görüşme gerçekleştirilmesi öncesinde özellikle Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in belli konularda bir takım işaretleri ortaya koyması gerektiğini vurguladı.

Hedefin sorunu çözmek olduğunu, sorunu çözmek için bir araya gelinecekse de, bir araya gelinmeden önce buna ilişkin işaretlerin verilmesi gerektiğini ifade eden Başbakan Erhürman, “Buna ilişkin işaretler verilmeden bir araya gelinmesi arzulanan faydanın gerçekleşmesini de ciddi şekilde risk alına sokar. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı’yla görüştük” dedi.

Başbakan Erhürman, şu anda denizlerde sürdürülen araştırmalarla ilgili Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in ‘biz bildiğimizi okuruz, bizim egemenlik hakkımızdır, bu normal şekilde devam edecek ama biz görüşmelere devam edelim’ derse, bunun aslında çözüm konusunda ya da o görüşmenin çözüm odaklı olması konusunda kendilerine arzu ettikleri ışığı veren bir şey olmadığını kaydetti.



CTP ve AKEL heyetleri görüştü: “Masa çözüm odaklı yeniden kurulmalı”



Başbakan ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, dün AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve heyetini CTP Genel Merkezi’nde kabul etti.

Toplantıda, CTP’den Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, MYK üyeleri ve milletvekilleri Fazilet Özdenefe ile Armağan Candan, AKEL’den Stavri Kalopsiditou ve Toumazos Tsielepis de yer aldı.

Yaklaşık iki saat süren toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan başkanlar, Kıbrıs sorununun geldiği kritik aşama hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını, müzakere masasının çözüm odaklı bir yaklaşımla en kısa zamanda yeniden kurulması gerektiğini belirtti.

Başbakan ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman konuşmasında, Kıbrıs sorununun federal bir çözümle sonuçlanması gerektiğini ve bu yolda yoğun bir çaba içerisinde olan AKEL ile bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de çalışmaları sürdüreceklerini belirtti. Erhürman şöyle konuştu:

“CTP olarak görüşümüz; ‘ne olursa olsun görüşelim’, ‘dostlar alışverişte görsün’ düşüncesiyle sürecin başlaması değildir. İhtiyaç duyduğumuz şey; çözüm odaklı, süresi belli olan, bizi çözüme ulaştıracak bir müzakere sürecinin başlamasıdır. Bu şartlar oluşmaksızın görüşme sürecinin başlaması, tekrar masaya oturulması bize anlamlı gelmiyor. Aylarca, günlerce, yıllarca bizleri masada tutacak bir ortam oluşacaksa bunun bir anlamı olmayacağını düşünüyoruz. Anlamlı bir masa kurulsun istiyoruz. İçinde bulunduğumuz ortam bizi de mutlu eden bir ortam değil. Bizi mutlu edecek ortam sonuç odaklı, süresi belli bir masanın kurulmasıdır. Bu yöndeki çabalarımıza, güneydeki çözüm yanlısı tüm siyasi partilerle yapacağımız çalışmalara devam edeceğiz.”

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise konuşmasında, samimi ve üretken görüşme için CTP heyetine teşekkür etti.

“Yaşanan gelişmeler karşısında birlikte, ortak vatanımızda, Kıbrıs’ta barışa nasıl bir perspektif sunabiliriz konusunda neler yapabileceğimizi görüştük” diyen Kiprianu, bugün durumun çok kritik ve zor bir noktaya ulaşmış olduğunu belirtti. Kiprianu sözlerini şöyle sürdürdü:

“İki lidere de çağrıda bulunmak istiyorum içinde olduğumuz durumun ciddiyetini kavramaları için. Yapmaları gerekenleri yapmalılar. Kalıcı taksime sürüklenme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Liderlere çağrımız, en kısa zamanda bir araya gelerek bir an önce Kıbrıs sorununda çözüme ulaşma hedefiyle özlü müzakerelere başlamaları yönünde. Böylesi bir hedefe ulaşabilmek için çözüme odaklanmaları ve Crans - Montana’da bırakılan yerden görüşmelere başlamalılar. CTP ve diğer çözüm yanlısı güçlerle birlikte adamızda çözümün, barışın, yeniden birleşmenin gerçekleşmesi için elimizden geleni yapacağız.”



Feltman: “Hedef iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğin olduğu bir federasyon”



Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Jeffrey Feltman, hedefin, “BM Güvenlik Konseyinin belirlediği gibi iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğin olduğu bir federasyon” olduğunu belirtti.

Feltman, 2012 yılından bu yana sürdürdüğü görevini bırakmadan önce BM Genel Merkezi’nde son kez basın toplantısını düzenledi.

Feltman, AA muhabirinin, “Kıbrıs sorununun çözümünde tarafların tekrar bir araya gelebilmesi için Rum tarafı Akdeniz’deki doğalgaz arama çalışmalarını bir kenara bırakmalı mı? Adada iki kesimin birleşmesi dışında başka bir çözüm olduğunu düşünüyor musunuz?” sorularını da yanıtladı.

Bu konuda iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğin olduğu bir federasyonun hedeflendiğini anlatan Feltman, BM’nin görevinin ise bu hedef doğrultusunda tarafların siyasi bir çözüme ulaşmasına yardım etmek olduğunu dile getirdi.

İsviçre’nin Crans-Montana kentinde Temmuz 2017’de gerçekleştirilen ve herhangi bir sonuca ulaşılamayan Kıbrıs Konferansı’na değinen Feltman, şöyle konuştu:

“Crans-Montana’daki görüşmelerin çökmesinden beri iki taraf arasında güvensizlik olduğunu, güven kaybı yaşandığını kabul etmek zorundayım. Uygulanabilir, sürdürülebilir müzakereler için her iki tarafın da ihtiyaç duyduğu güvenin yeniden tesisi konusunda cesur liderlik adımları atılması gerektiğine inanıyorum. Hedef, BM Güvenlik Konseyinin belirlediği gibi tekrar söylüyorum iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğin olduğu bir federasyon. İki taraf, adanın çevresindeki kaynaklardan her iki tarafın da yarar sağlaması konusunda anlaştı. Bunlar uzun vadeli hedefler, kısa vadede ele almamız gereken gerginlikler var ve müzakerelere geri dönmenin bir yolunu bulmalıyız”.

Jeffrey Feltman’ın görevinden ayrılmasının ardından boşalan en önemli pozisyonlardan biri olan Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına, ABD’nin 2010-2014 yıllarında BM Daimi Temsilci Yardımcılığı görevini yürüten Rosemary DiCarlo atandı.



MGK, Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege’deki gelişmeleri değerlendirdi



Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki gelişmeler hakkında genel bir değerlendirme yaparak, Yunanistan'ın iyi komşuluğa aykırı tutum ve davranışlarının hassasiyetle takip edildiği ve Türkiye’nin hak ve menfaatlerinden asla taviz verilmeyeceği kararı aldı.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Başbakan Yardımcılığı ve

Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri