BASIN BÜLTENİ Dışişleri Bakanlığı : “Kıbrıs Türk tarafıyla istişare dahi edilmemesi kabul edilmez” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Dışişleri Bakanlığı : “Kıbrıs Türk tarafıyla istişare dahi edilmemesi kabul edilmez”
Tarih: 01.02.2018 > Kaç kez okundu? 1160

Paylaş


Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni yanlı davranmakla suçladı, Kıbrıs Türk tarafı ile “Güçler Statüsü Anlaşması” imzalaması gerektiğini söyledi.

Dışişleri Bakanlığı, BM Güvenlik Konseyi tarafından, önceki gün alınan Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün görev süresini 31 Temmuz’a kadar uzatan kararın, değerlendirmesini içeren yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin görev süresinin uzatılması sürecinde Kıbrıs Rum Kesiminin onayı alınırken, Kıbrıs Türk tarafı ile istişare dahi edilmemesinin, “Kıbrıs Türk tarafı açısından kabul edilmez” olduğu, “büyük bir çelişki” teşkil ettiği kaydedildi.

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından sergilenmekte olan bu yanlı ve çelişkili tutum sona erdirilmediği ve Ada’daki iki tarafın siyasi eşitliği kabul edilmediği sürece Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir anlaşmaya varma çabaları sonuç vermeyecektir” denildi.

Adadaki BM Barış Gücü’nün mandasının gözden geçirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Gözden geçirilmesi gereken hususun BM Barış Gücü’nün genel işleyişinden öte, esasen Barış Gücü’nün mandası olması gerektiğini yinelemek isteriz. Bu doğrultuda, BM’nin Kıbrıs Türk tarafıyla olan ilişkilerini düzenleyen ayrı bir Güçler Statüsü Anlaşması (Status of Forces Agreement) imzalaması ve Ada’nın her iki tarafını ilgilendiren tüm konularda Kıbrıs Türk tarafının da rızasının aranması elzemdir” ifadeleri kullanıldı.

Karardaki, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafını, siyasi eşitliğe dayalı, iki toplumlu, iki bölgeli federasyon temelinde çözüme bağlılıklarını yenileme çağrısıyla ilgili olarak ise, “50 yılı aşkın bir süredir yürütülen müzakerelerin son aşaması niteliğindeki Kıbrıs Konferansı’nın çökmesiyle birlikte söz konusu parametreler altında bir çözüme ulaşma ihtimali de ortadan kalkmıştır. Kıbrıs Rum tarafının Ada’yı Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemediği ve bu yaklaşımın da değişmeyeceği Crans-Montana’da bir kez daha ortaya çıkmıştır. Diğer yandan, Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerin geçmiş acı tecrübelerin tekrar etmemesi amacıyla devamını talep ettiği Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi konusundaki toptan retçi tutumu Kıbrıs’ta sürdürülebilir bir anlaşmaya varılmasını önleyen önemli bir unsurdur” denildi.

Müzakerelerdeki mevcut “yaklaşımla” sonuç beklenilmesinin “büyük bir zaman kaybı” teşkil ettiği kaydedilen açıklamada, “Aynı esas ve yönteme dayalı bir müzakere süreci, Kıbrıslı Türklerin insanlık dışı izolasyon ve ambargolar altında yaşamaya devam etmesi anlamına gelecektir ve bu yaklaşım kabul edilemezdir. BM’nin ise bu gerçekleri açıklamaktan imtina etmesi, kendisinin dahi kabul edilemez olduğunu raporlarında kayda geçirdiği statükonun devam etmesini sağlamak anlamına gelmektedir” ifadelerine yer verildi.

Birleşmiş Milletler aracılığıyla yürütülen müzakerelerin, “statükoyu muhafaza eden yegane unsur haline geldiği” kaydedilen açıklamada, Ada’nın bölgede bir güvenlik, istikrar örneği olabilmesi için, yıllardır yapılan hatalardan imtina edilmesi ve “alternatiflerin değerlendirilmeye başlanmasının” büyük önem arz ettiği kaydedildi.

Güvenlik Konseyi’nin, henüz uygulamaya geçirilmeyen iki toplum arasındaki güveni geliştirmeyi hedefleyen güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi çağrısına da atıfta bulunulan açıklamada, bu konuyla ilgili şöyle denildi: “Rum tarafının gerekli adımları atmamakta direnmesi nedeniyle uzun süredir hayata geçirilmediği hususu kararda yer almamaktadır. Öte yandan, Ara Bölge’de bulunan mayınların temizlenmesine yönelik yapılan çağrı bağlamında, bu konuda bazı öneriler yapıldığı ve müspet girişimler başlatıldığı kaydedilmiş olsa bile, bahse konu olumlu adımların Kıbrıs Türk tarafından yapıldığı belirtilmemektedir. Bu ihmal, kararın bir kez daha Kıbrıs Rum tarafını asgari ölçüde rahatsız edecek üslupta yazılmaya özen gösterildiğinin bir göstergesidir.”



TC Dışişleri BM Barış Gücü görev süresinin uzatılmasıyla ilgili açıklama yaptı



TC Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs’ta konuşlu Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü Misyonu’nun görev süresinin uzatılmasına ilişkin BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının ardından açıklama yaparak, "Önümüzdeki dönemdeki herhangi bir sürecin ancak adadaki mevcut gerçekleri ve geçtiğimiz yarım asır boyunca sürdürülen müzakerelerden elde edilen deneyimi yansıtan bir temel üzerinde inşa edilmesi ile buna uygun beklenti ve hedeflere yönelik olması halinde başarılı olabileceğini değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs’ta konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonu’nun görev yönergesinin 6 aylık bir süre için yenilenmesine ilişkin son BMGK kararının dün kabul edildiği hatırlatıldı.

Konu hakkında 27 Temmuz 2017’de kabul edilen bir önceki kararda yer alan, Kıbrıs meselesinin çözüm sürecinin gelecekte ne şekilde sürdürüleceği hususunda peşin hüküm içeren yazımların bu karar metninde de muhafaza edildiği kaydedilen açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin çağrısı çerçevesinde tarafların ileriye dönük muhtemel hareket tarzını değerlendirmekte oldukları bir dönemde, kararda bu gibi ifadelerin kaydedilmesinin arkasında yatan nedenleri anlamakta güçlük çekildiğinin altı çizildi.

Söz konusu son kararda, çözüm sürecinin gelecekte başarılı olmasına yönelik beklentilere de yer verildiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu gibi beklentiler değerlendirilirken, Kıbrıs Konferansı’nın sonuçsuz kalmasının nedenlerinin her halükarda doğru irdelenmesi gerekir. Nitekim konferansın 28 Haziran-7 Temmuz 2017 tarihlerinde yapılan son oturumu, müzakere başlıklarının birçoğunda kilit hususlarda ciddi görüş ayrılıklarının bulunduğunu gözler önüne sermiştir. Bu bağlamda özellikle adada tesis edilmesi amaçlanan yeni federal devletin Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum taraflarınca farklı biçimde algılandığı ve Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerle siyasi eşitlik temelinde bir ortaklığa girmeye niyetli olmadıkları da ortaya çıkmıştır. Keza Kıbrıs Rum tarafının, oluşturulması öngörülen yeni düzen çerçevesinde Kıbrıs Türk tarafının geçmişte yaşanan acı deneyimlerden kaynaklanan haklı güvenlik endişelerini giderebilecek bir yapının tesisini kategorik şekilde reddetmesi de uzlaşmanın önündeki ciddi bir diğer engeli oluşturmuştur.

Kıbrıs Konferansı’nın kapanmasının hemen ardından Sayın Bakanımız (Mevlüt Çavuşoğlu) tarafından yapılan açıklamada, mevcut parametreler temelinde bir çözüme ulaşılmasının artık mümkün görünmediğinin vurgulanması da bu tespitlere dayanmaktadır. Bu nedenle, önümüzdeki dönemdeki herhangi bir sürecin ancak adadaki mevcut gerçekleri ve geçtiğimiz yarım asır boyunca sürdürülen müzakerelerden elde edilen deneyimi yansıtan bir temel üzerinde inşa edilmesi ile buna uygun beklenti ve hedeflere yönelik olması halinde başarılı olabileceğini değerlendiriyoruz."



TBMM Dışişleri Komisyonu, Enerji İş Birliği Anlaşmasını onayladı



TBMM Dışişleri Komisyonu, Türkiye'nin KKTC’yle imzaladığı çeşitli alanlardaki iş birliği anlaşmalarını onaylayan kanun tasarılarını kabul etti.

Dışişleri Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır başkanlığında toplandı.

Komisyonda KKTC ile imzalanan enerji alanında iş birliğine ilişkin anlaşmaya dair brifing de verildi.

Komisyonun kabul ettiği tasarının “Türkiye ile KKTC Arasında Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Tasarı” olduğu belirtildi.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 14
Dün Tekil 900
Bugün Tekil 408
Toplam Tekil 4281313
IP 18.217.161.27






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























25 Cemaziye'l-Evvel 1446
Kas m 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Hepiniz birer T rk Bayra s n z. Bayra lekelemeyin, kirletmeyin yere d rmeyin.
(Alpaslan T RKE )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 3.194 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu