Göçmen Bursa ile İlgili Basın Açıklaması - BalGöç - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









Göçmen Bursa ile İlgili Basın Açıklaması - BalGöç
Tarih: 16.03.2010 > Kaç kez okundu? 4872

Paylaş


BASIN AÇIKLAMASI





16 Mart 2010/BA033







Değerli Basın Mensupları;



Hafta başında ulusal basınımıza yansıyan ve Diyarbakırspor Kulübü Başkanı Çetin Sümer”in, Habertürk Spor”un “5 Soru 5 Cevap” programında; Diyarbakırspor”un son maçlarında yaşanan taraftar olayları nedeniyle, verdiği demeçler camiamızı üzmüş, rencide etmiş ve büyük bir tepkinin oluşmasına neden olmuştur.



Başkan Sümer ile yapılan tele-röportajın bir kısmında kullandığı ifadeler aynen şu şekildedir: “…Herkes bize ikinci sınıf insan muamelesi gözüyle baktı. Maalesef bunu içim yanarak söylüyorum. Bursa”nın otobüsüne bir taş girdi. Adamlar bu işin hakkını verdiler, bizi bir taraftan barbar, şiddet yanlısı insanlar olarak lanse ettiler, kendilerini de Türkiye”nin gülü. Biz 14 asırdır bu ülkedeyiz. Onlar gibi göçmen de değiliz. Bu ülkenin gerçek sahipleriyiz...”



Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) olarak, derneğimizin yetki ve sorumluluk kapsamına giren hususlar çerçevesinde, Başkan Sümer”in demeçleri karşısında derneğimizce bir basın açıklaması yapılmasına gerek duyulmuştur.



Her şeyden evvel, Başkan Sümer”in temel tarih ve sosyoloji bilgisine sahip olmadan konuyla ilgili değerlendirmede bulunması büyük bir talihsizliktir.



Yaşadığımız şehir olan Bursa”mız, 1877–78 Osmanlı-Rus Harbi”nden itibaren, başta Balkanlar olmak üzere, Türkiye”nin pek çok yerinden göç almış ve halen de almaktadır. Güncel anlamda kentimizin demografik dengelerinde, bizzat Balkanlar”dan göç etmiş veya aile bağları dolayısıyla Balkan kökenli olan vatandaşlarımızın sayısal anlamda üstün oldukları açıktır. Hatta zaman zaman çeşitli platformlarda Bursa”mızı ifade etmek için “Yeşil Bursa” tanımlamasının ardından “Göçmen Bursa” gibi sıfat ve yakıştırmaların kullanıldığına tanıklık edilmektedir.



“Göçmen” kavramı en basit tanımıyla, bir yerden başka bir yere göç eden bireyleri ifade etmek için kullanılır. Dolayısıyla etnik bir kimliği niteleyen değil; yer değiştiren kişi ve kitleleri tanımlamaktadır.



Bursa”mıza Balkanlar”dan gelen göçmenlerin tarihine ve kökenine bakıldığında, Osmanlı Devleti”nin 14. yüzyılla birlikte Balkanlar”daki toprak kazançlarını korumak ve kalıcı hale getirmek için izlemiş olduğu “iskân siyaseti” bağlamında Anadolu”nun pek çok yerinden Türkleri Balkanlar”a yerleştirdiği görülmektedir. Yüzyıllarca Türklüğün ve İslam”ın bölgede savunuculuğunu üstlenmiş olan Balkan Türkleri, Osmanlı Devleti”nin dağılma dönemine girmesiyle birlikte, bölgede azınlık durumuna düşmüşler ve bölge ülkelerinin katliam, baskı, zulüm ve asimilasyon politikalarına maruz kalmışlardır. Bunun doğal sonucu olarak, önceden Anadolu”dan Balkanlar”a doğru gerçekleşen göç hareketleri, bu kez ters bir doğrultu izlemiş ve Osmanlı”nın çöküş döneminden günümüze kadar kesilmeden devam edegelmiştir. Bu kapsamda, Balkanlar”dan gelen göçmenler sadece Bursa”mıza değil; Türkiye”nin hemen hemen her yerine yerleşmişlerdir. Bunun en somut örneği, geçtiğimiz günlerde yaşanan ve halkımızı yasa boğan depremde Elazığ”ın Kovancılar ilçesi sakinlerinin pek çoğunun Silistre”nin Kovancılar köyünden göç etmesinde görülmektedir.

Bu noktada vurgulanması gereken husus, Balkan göçmenlerinin Anadolu”dan Balkanlar”a bizzat Osmanlı Devleti tarafından yerleştirilen Türk aileleri olmalarıdır. En değerli hemşehrimiz ve Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK kendisinin şahsında bütün Balkan Türklerini şöyle tanımlamaktadır: “Efendiler, benim atalarım Anadolu”dan Rumeli”ye gelmiş Yörük Türkmenlerdendir.” Bunun yanı sıra, yine Ata”mız tarafından 17.01.1931 tarihinde muhacirlerle ilgili olarak söylemiş olduğu cümle yoruma yer bırakmayacak niteliktedir: “Muhacir diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani "Düşmanla sonuna kadar dövüşenler" çekilen ordunun ri”cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir. Muhacirler kaybedilmiş ülkelerimizin milli hatıralarıdır.”

Öte yandan, Bursa”mız “yeşil” veya “göçmen” Bursa olmadan önce, tıpkı Diyarbakır”ımız gibi Türkiye Cumhuriyeti”nin 81 ilinden sadece biridir. Bu aidiyet duygusu, her türlü sıfat ve yakıştırmanın önünde gelmektedir. Bursa”mızın sahip olduğu potansiyel ve nitelikler ise, kentimizi “Türkiye”nin gülü” olmaya aday yapmaktadır. Ülkemizin başta ekonomi olmak üzere, eğitim, turizm, kültür, spor ve daha birçok alandaki gelişmesinde kilit görevler üstlenen kentimiz, şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerleyen takımımız Bursaspor ile bu güç ve liyakatini tescil etmek arzusundadır.

Özetle ifade etmek gerekirse, kendilerini “bu ülkenin gerçek sahipleri olarak görenler” bilmelidirler ki; bu ülkenin tek ve gerçek sahibi bir tanedir. Onun adı da Türk milletidir ve Balkan Türkleri de Türk milletinin en doğal parçasıdır. Yine aynı şekilde, farklı etnik kökenden gelmelerine rağmen, “Ne Mutlu Türk”üm Diyene!” sözünü sahiplenen ve bu ailenin bir ferdi olmaktan gurur duyan herkes Türk milletinin asli unsurları ve bu ülkenin gerçek sahipleridir.

Değerli Basın Mensupları;

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) olarak, Diyarbakırspor Kulübü Başkanı Çetin Sümer”in camiamızı, kentimizi ve Bursaspor”umuzu rencide eden açıklamalarını şiddetle kınıyoruz.

Kamuoyuna ve soydaşlarımıza saygıyla duyurulur.



BAL-GÖÇ GENEL SEKRETERLİĞİ



Adres : Ankara Cad. DSİ Karşısı, Okumuş Apt. 292/2 Yıldırım-BURSA

Telefon : +90 224 360 36 85

Faks : +90 224 361 74 48

E-posta : balgoc@balgoc.org.tr

Web : www.balgoc.org.tr