Kıbrıs adasında tüm kötülüklerin anası olarak bilinen “ENOSİS kararını” kaldırmayan Rum Meclisi, geçtiğimiz hafta sonu Rum Lider Anastasiadis’in slogan haline getirdiği ve müzakere sürecini berhava ettiği “ Sıfır garanti, sıfır asker” söylemini karara dönüştürerek gerçek amacının çözüm değil, Enosis’e hizmet olduğunu bir kez daha net bir biçimde göstermiştir.

Yarım asırlık saplantılı Rum zihniyetinin, müzakere sürecine kerhen katılırken sadece Crans-Montana Konferansını değil, 50 yıllık müzakere parametrelerini de çökerttiğine tüm ilgili taraflarla, raporunda belirtmese de BM Genel Sekreteri de tanıklık etmiştir.

İki ELAM Milletvekilinin önerisiyle “Enosis’i okullara taşıyan” kararıyla İsviçre müzakerelerini sabote eden Rum Meclisi, bu kez de Rum Çevreciler Hareketi’nin önerisine onay vererek, Türk tarafına karşı provokasyonlarını sürdürmeye devam etmektedirler.

Bilinmelidir ki, Garanti Anlaşması’nın verdiği yetki çerçevesinde garantörlük hakkını kullanan Anavatan Türkiye’nin bu uluslararası anlaşmadan doğan hakkını Rum Temsilciler Meclisi’nin tahrikkar kararları, bu kararlarla görevlendirilen Rum Liderin sonlandırması hayal bile olamaz.

Kıbrıs Türk Halkı, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini içermeyen bir anlaşmaya asla onay vermez.



Siber, Chowdhury ile görüştü



Parlamentolararası Birlik (PAB) 137. Genel Kurul çalışmaları çerçevesinde Rusya’nın St. Petersburg şehrinde bulunan Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, PAB Başkanı Saber Hossain Chowdhury ile görüştü.

Siber, PAB Genel Kurulu’nun yapıldığı Tavrichesky Sarayı’nda gerçekleşen görüşmede Crans Montana sonrası gelinen süreci ve Kıbrıs Türk halkının beklentilerini anlattı. Siber, Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ambargolardan örnekler verdi.

İnsan haklarına aykırı bu tür sportif, kültürel ve ticari ambargoların kaldırılmasının demokrasiye inanmış ülkelerin görevi olduğunu söyleyen Siber, ayrıca Kıbrıs Türk halkının seçilmiş temsilcilerinin diğer ülke parlamenterleriyle temasının engellendiğini ve bunun parlamenter diplomasiye aykırı olduğunu ifade etti.

PAB açılış konuşmalarında da savaşların, terörün önüne geçmek ve uzlaşmazlıkları çözmek için en önemli aracın parlamentoların işbirliği ve teması olduğunun vurgulandığını hatırlatan Siber, Kıbrıslı Türklerin parlamentosuna izolasyon uygulanmasını eleştirdi.

Siber, PAB’a gözlemci üyelik için PAB başkanından destek istedi. Siber ayrıca kadınların siyasette önemli görevler üstlenmesinin dünya barışı için gerekli olduğunu söyleyerek, PAB çatısı altında düzenlenen kadın parlamenterler toplantılarına Kıbrıs Türk kadın parlamenterlerin katılımının sağlanmasını talep etti.

PAB Başkanı Saber Hossain Chowdhury de, Kıbrıs müzakerelerini takip ettiğini ve sürecin yine çökmesinden üzüntü duyduğunu belirterek, bu tür izolasyonlara karşı olduğunu ve sebep ne olursa olsun, parlamentolara kısıtlama getirilmemesi gerektiğini söyledi.

Chowdhury, Siber’in gözlemci üyelik konusunda uzun süredir gösterdiği çabayı bildiğini ve haklı bulduğunu belirterek, gözlemci üyelik için destek vereceğini kaydetti.

Önümüzdeki seçimle iş başına gelecek PAB başkanı ve yönetim kuruluna da gözlemci üyeliğimizin onaylanması için bilgi aktaracağını ifade eden Chowdhury, konuyu takip edeceğini belirtti.

PAB Başkanı Chowdhury, halkın temsilcisi olan parlamentoların birbiriyle iletişim kurmasının daha iyi bir dünyaya ulaşmak için büyük önem taşıdığına vurgu yaparken, yeni seçilecek PAB başkanlığı için iki adayın da kadın olduğunu ve önümüzdeki dönemde en büyük parlamentolar arası birlik başkanının kadın olmasının önemine işaret etti.

Öte yandan Cumhuriyet Meclisi Başkan Siber, PAB’ın yeni döneminde başkanlık için en güçlü aday olarak gösterilen iki kadın adaydan biri olan Meksikalı Senatör Gabriela Cuevas ile de bir görüşme gerçekleştirdi.

Başkanlık yarışı için aday olan senatöre başarı dileyen Siber, Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyon ve ambargolar ile ilgili kısa bilgilendirme yaparak, destek istedi.

Senatör Cuevas ise Siber’e diyalog ve parlamenter diplomasinin önündeki engelleri kaldırmaya destek olacağına dair söz verdi.



Ertuğruloğlu, Londra temaslarını tamamladı



Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Londra ziyaretini tamamladı.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Ertuğruloğlu, Londra'da gerçekleştirdiği görüşmelerin oldukça yararlı geçtiğini, yeni süreçte özellikle yurtdışı temasların ve faaliyetlerin artırılmasının Kıbrıs Türk halkı açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

Ertuğruloğlu, Londra’da İngiltere’nin eski dışişleri bakanlarından Jack Straw ve Sir Malcom Rifkind, bazı milletvekilleri ve üst düzey yetkililer, Kıbrıs Türk toplumundan bazı temsilciler ile görüştü.

Birleşik Krallık parlamentosundaki temaslarında, Kıbrıs'taki son gelişmeleri ve Kıbrıs Türk halkının İngiltere'den beklentilerini anlatan Ertuğruloğlu, Londra'daki Türk Toplumu Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyelerinden Serdar Sarı ve Mustafa Çetinkaya ile de bir araya geldi.



Burcu: “Rum Temsilciler Meclisi kararı geçersizdir”



Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu, Rum Temsilciler Meclisi’nin, Garanti Antlaşmaları’nın iptalini ve Türk askerinin Ada’dan tamamen çekilmesini talep eden kararının “tek yanlı ve geçersiz olduğunu” söyledi. Burcu’nun açıklaması şöyle:

“13 Ekim günü toplanan Rum Temsilciler Meclisi, Garanti Antlaşmaları’nın iptalini ve Türk askerinin Ada’dan tamamen çekilmesini talep eden tek taraflı geçersiz bir karar aldı. 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmaları çok taraflı uluslararası antlaşmalardır. Bu nitelikteki antlaşmalar ancak bütün imzacı tarafların rızası ve onayı ile değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Rum Temsilciler Meclisi’nin tek yanlı almış olduğu bu karar, sırf bu nedenle bile yok hükmündedir. Yaşanan acı deneyimler ve tarihsel gerçeklikler de zaten Rum Temsilciler Meclisi’nin aldığı bu kararı geçersiz kılmaktadır.

Kıbrıs Türk tarafı olarak bir tarafın güvenliğinin diğer tarafa tehdit oluşturmaması anlayışıyla konuya ilişkin gösterdiği yapıcı tutumu görmezden gelerek “sıfır asker, sıfır garanti” ısrarını sürdüren ve diğer ilgili tüm başlıklarda da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres’in çizdiği çerçevenin dışına çıkan Rum liderliği, bu olumsuz tutumuyla Crans Montana’nın çöküşüne sebebiyet verdi.

Rum Temsilciler Meclisi’nin aldığı bu karar müzakere sürecinin temel prensiplerine de aykırıdır. Bilindiği gibi Şubat 2014 Ortak Bildirgesi’ne göre 6 başlığın paralel biçimde ve birbiriyle bağlantılı bir şekilde müzakere edilmesi öngörülmekteydi. Güvenlik ve Garanti başlığını tek başına tartışma konusu yapmak müzakere ilke ve yöntemlerine de aykırı bir tutumdur. 1967 yılında alınan “Enosis“ kararını kaldırmak yerine mevcut pozisyonlarını daha da katılaştırmaktan başka bir işe yaramayan böylesi kararlar almak Kıbrıs’ın geleceğine olumlu katkı yapmamaktadır.”



Tatar: “Rum Meclisi garantilerin kaldırılması için aldığı son kararla Rumlarla çözüm olamayacağını yeniden gözler önüne sermiştir”



Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, “Rum Meclisi’nin, Türk askerinin kısa sürede sıfırlanacağı, Türkiye’nin müdahale hakkının ilk günden ortadan kalkacağı yeni bir karar aldığını” belirterek, “Kimse halkımızı daha fazla oyalamasın, Rum’la çözüm olmaz” dedi.

UBP Milletvekili Ersin Tatar yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyet Meclisi’nin, derhal Rumların Kıbrıs Türk halkının asla taviz vermeyeceği garanti sistemine yönelik saldırısına alacağı kararla yanıt vermesi gerektiğini vurguladı.

Tatar, bir yıl kadar önce Rum Çevreciler Partisi’nin Rum Meclisi’ne garantilerin yok edilmesi, askerlerin tamamen adadan gitmesi için çalışılması yönünde daha sert ifadelerin yer aldığı bir karar tasarısı sunduğunu belirterek, geçen hafta bu tasarının Rum Meclisi’nden geçtiğini kaydetti.

Tatar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Şimdi ortada çok net bir durum var: Rum bizim için olmazsa olmaz olduğunu bildiği Türkiye’nin etkin ve fiili garantisine karşı bir kez daha Meclis kararı ile şiddetli bir saldırıya geçmiştir. Bizler bu saldırı karşısında dirayetli durmaz, aynı oranda bir tepki ile karşılık vermezsek Rum’un amacı doğrultusunda mesafe almasına katkıda bulunmuş, Kıbrıs Türk Halkı’na büyük bir kötülük yapmış olacağız.

Bu nedenle görev Meclisimize ve tüm partilerimizle Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’ya düşmektedir. Hep birlikte, alacağımız kararlar, vereceğimiz demeçler ve yapacağımız diplomatik girişimlerle Rum Meclisi’nin kararının asılında Kıbrıs Türkü ile bir anlaşma istememek anlamına geldiğini ortaya koymamız şarttır.”

Gelişmelere göre, Rum tarafı ile BM kararlarında söz edildiği gibi siyasi eşitliğe, iki kesimliliğe dayalı iki kurucu devletin oluşturacağı, nüfus olarak az olan Kıbrıs Türklerinin güvenlik ihtiyacını gideren yeni bir federal ortaklık devleti kurulması mümkün olmadığını kaydeden Tatar, “Rum Meclisi aldığı son kararla Rumlarla bir çözüm olamayacağını bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.

Tatar, “Hala çözüm mümkünmüş, Rum zihniyeti değişebilirmiş gibi demeçler vermek ve halkı beklenti içine sokmanın halkı kandırmak olduğunu” savundu.

“Yapılması gereken, kendi içimizde gerekli ileri kararları alarak Rum’a bağımlı kalmayacağımızı, çözüm için Rumların uydusu olmayacağımızı ortaya koymak, Anavatanımız Türkiye ile birlikte izolasyon ve ambargolara son verilmesi için adımlar atmaktır” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin yok edileceği bir sözde anlaşmaya asla evet demeyeceğini, Kıbrıs Türk halkının, bunu yapmanın intihar anlamına geldiğinin farkında olduğunu ifade etti.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri