BASIN BÜLTENİ Siber: “Tanınmamış olmak, uluslararası temasları engellememeli” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Siber: “Tanınmamış olmak, uluslararası temasları engellememeli”
Tarih: 16.10.2017 > Kaç kez okundu? 1300

Paylaş


Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Kıbrıs Türk halkının kendi parlamentosu olduğunu ve bunun demokratik bir seçimle oluştuğuna dikkat çekerek, tanınmamış olmanın uluslararası alanda halkın temsiliyetinin engelleneceği anlamına gelmediğini vurguladı.

Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 137.Genel Kurulu, Rusya Federasyonu’nun St. Petersburg şehrinde başladı.

Expo Merkezi’ndeki açılış törenine, PAB toplantıları dolayısıyla Rusya’da bulunan meclis heyeti ile birlikte Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman da katıldı.

PAB Genel Kurul toplantısı için Rusya’da bulunan Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber yaptığı değerlendirmede, özellikle açılışta Rusya Devlet Başkanı Putin’in yaptığı konuşmaya değinerek, uzun süredir dile getirdiği “halkın demokratik seçimle parlamentoya gönderdiği parlamenterlere uluslararası alanda kısıtlama getirilmemeli” sözünü hatırlattı.

Kıbrıs Türk halkının kendi parlamentosu olduğunu ve bunun demokratik bir seçimle oluştuğuna dikkat çeken Siber, tanınmamış olmanın uluslararası alanda halkın temsiliyetinin engelleneceği anlamına gelmediğini vurguladı.

Siber, bugün dünyada uyuşmazlıkların çözümünde diyaloğun önemine vurgu yapılırken ve PAB toplantısının açılış konuşmalarında da konuşmaların özünü bu teşkil ederken, Kıbrıs Türk halkının seçilmişlerini izole etmenin bir çelişki olduğunu söyledi.

Siber “Dünyanın en uzun süren uyuşmazlıklarından olan Kıbrıs sorununda parlamentolar arası birliği bugüne kadar sadece bir tarafın parlamenterlerini dinlemekle, savundukları diyalog ve iletişimin aksine bir tutum sergilemişlerdir” dedi.

Tüm ümidinin bundan sonra bu konuda olumlu adım atılması ve Kıbrıslı Türklerin temsilcilerinin sesine uygulanan uluslararası kısıtlamaların kaldırılması olduğunu belirten Meclis Başkanı Siber, bu konuda girişim ve çalışmalarını ısrarla her platformda sürdüreceklerini söyledi.

Parlamentolar arası birçok birlik olduğunu belirten Siber, bu birliklerden Avrupa Karma Parlamentolar Arası Birliği’ne (AKPA) ve İslam İşbirliği Parlamentolar Arası Birliği’ne (İSİPAB) gözlemci üye olarak kabul edilirken dünyadaki en büyük ve en eski parlamentolar arası birlik olan PAB toplantılarına gözlemci olarak kabul edilmemesinin mantığının izah edilemez olduğunu vurguladı.

Öte yandan PAB yetkililerinin organizasyonu ile Cumhuriyet Meclisi Milletvekilleri, Kıbrıslı Rum Milletvekilleri ile yuvarlak masa toplantısında bir araya geldi.

Meclis heyetine, Başkan Yardımcısı ve DP Milletvekili Hüseyin Avkıran Alanlı’nın başkanlık ettiği toplantıda, UBP Milletvekili Ahmet Kaşif, CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay ve TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli yer aldı.

Toplantıya Güney Kıbrıs’tan ise Skevi Koukouma, Nicos Tovnavitis, Mavinos Mousloutta ve Anna Theologou katıldı.

Yapılan toplantıda, müzakerelerin yeniden başlayabilmesi için her iki toplumun da yapması gerekenler ve güven yaratıcı önlemlerin artırılması ve etkin olarak uygulanması konusunda milletvekilleri düşüncelerini paylaştılar.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber ve Milletvekili heyetinin PAB Genel Kurul toplantısı çerçevesinde önümüzdeki günlerde de temalar yapması bekleniyor.



Kahraman: “Türkiye Kıbrıs’ta hukuka uygun olarak hakkını kullandı”



Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Genel Kurulu'na katılan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Kıbrıs'ta Zürih ve Londra Antlaşmaları'nın gereğinin uygulandığına dikkati çekerek, "Türkiye işgalci bir devlet değildir. Kıbrıs, 1974’ten itibaren işgal altında değildir. Zürih ve Londra Antlaşmaları var” dedi. PAB 137'nci Genel Kurulu’nda meclis başkanları ve parlamenterlere hitap eden Kahraman, kendisinden önce konuşan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Ermenistan temsilcilerinin Türkiye’ye ilişkin konuşmalarına tepki göstererek, iddialarını çürüttü.

Kıbrıs'ta Zürih ve Londra Antlaşmaları'nın gereğinin uygulandığına dikkati çeken Kahraman, "Türkiye işgalci bir devlet değildir. Kıbrıs, 1974’ten itibaren işgal altında değildir. Zürih ve Londra Antlaşmaları var. Türkiye ve İngiltere garantör devlettir. Bu anlaşma dolayısıyla adada bulunmaktadır. Bunu 'işgal' diye nitelendirmek yanıltmadır, yanılgıya sürüklemektir. Bu yanlış bir hadisedir. Adada bir darbe yapıldı ve bunun üzerine Türkiye, garantörlük gereği hukuka uygun olarak gereken hakkını kullandı" dedi.



Özgürgün: “Kıbrıs sorunu BM’nin gündemindeki en eski sorun”



Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs’ın Birleşmiş Milletler’in gündemindeki en eski sorun olduğuna işaret etti.

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde 2017-2018 Akademik Yılı’nın ilk dersini veren Başbakan Hüseyin Özgürgün Kıbrıs’ın küçük, ancak boyundan çok büyük olaylara sahne olmuş bir ada olduğu ve yıllar içinde ciddi tartışmalar yaşandığını anlattı.

1955’te EOKA’nın kurulmasının ardından Kıbrıslı Türklerin de örgütlenmeye geçerek Kıbrıs’ta var olma çabasıyla TMT’yi kurduğunu; Ada’nın Yunanistan’a bağlanmasını engellemek için Enosis’e karşı Taksim ilkesiyle karşılık verdiğini; 1954 ve 1957’de Yunanistan’ın Kıbrıs konusunu BM’nin gündemine taşıdığını ve Kıbrıs Türk tarafının da girişimleriyle Türkiye’nin de olaya müdahil olduğunu anlattı.

1958’lerde başlayan olaylarla Kıbrıslı Türklerin ilk şehidini verdiğine işaret eden Özgürgün, İngiliz Parlamentosu’nun aldığı ve adada her biri self determinasyon hakkına sahip iki eşit halk bulunduğu yönündeki kararın halen yürürlükte olduğunu anımsattı.

İngiltere adadan vazgeçerken 2 üs şartı koştuğunu ve buna karşılık Ağrotur ve Dikelya’da üs aldığını hatırlatan Özgürgün, “Bu iki üs, Kıbrıs meselesinin temelidir” dedi. Özgürgün, çok güçlü ve modern silahlarla donatılmış bu üslerin uluslararası alanda da role sahip olduğunu, birçok müdahalenin buradan yapıldığının bilindiğini söyledi.

Başbakan Özgürgün, 1960’da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla adada sükunet ve huzur dönemi başladığı ancak bu dönemin uzun sürmediğini, Rum tarafı anayasada değişiklik talebine olumlu yanıt alamayınca Akritas Planı’nı devreye koyduğunu ve Kıbrıslı Türklere saldırıların başladığını anlattı.

Şehitlerin verildiği, 103 köyün yok edildiği 1963 olaylarıyla adanın, dönemin İngiliz komutanının yeşil kalemle çizdiği çizgiyle “Yeşil Hat”la ayrıldığını, Lefkoşa’nın da ikiye bölündüğünü belirten Özgürgün, 1964 yılında ise BM Barış Gücü’nün adada konuşlanmasına karar verildiğini kaydetti.

Başbakan Hüseyin Özgürgün, 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın Makarios’a karşı darbeyle yönetimi ele geçirmesi, ardından 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak gerçekleştirdiği müdahaleyle yaşananları anlatırken, 1974’ten sonra adada kan dökülmediğine işaret etti.

“Ve 1974’ten sonra uzun bir müzakere süreci başlıyor” diye devam eden Özgürgün, ara ara gerek Kıbrıs’ta gerekse farklı ülkelerde, değişen liderlerle müzakereler yürütüldüğünü ancak sonuç alınamadığını anlattı.

Bu arada 1983 yılında KKTC’nin ilan edildiğini, sonraki yıllarda müzakerelerin yine devam ettiğini belirten Özgürgün, “1964’te neyse 2017’de de aynısı… Değişen bir şey yok. Yunanistan hazır değil ve yine ara…” şeklinde konuştu.

Özgürgün, yakın bir geçmişte 2014’te gündeme gelen Annan Planı’nın referandumda Rum tarafının hayır demesiyle yürürlüğe giremediğini anımsatırken, “bu planda toprak iadesi de vardı buna rağmen hayır dediler çünkü tamamını istiyorlar” dedi.

Gelinen süreçte Güney’de ırkçılığın arttığı ve Enosis’in yeniden gündeme geldiğine işaret eden Özgürgün, ELAM’ın önerisiyle okullarda Enosis plebisitinin yıl dönümünün anılması kararını örnek gösterdi.

Özgürgün, 1964’ten bugüne 6 BM Genel Sekreter değiştiğine işaret ederek “Hepsi de sonunda ‘maalesef çözemedik’ noktasına geliyor. Kıbrıs konusunda maalesef yol alamıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemlerde…” şeklinde konuştu.

Özgürgün, KKTC’nin, Türkiye’nin de desteğiyle mücadelesini sürdüreceğini vurgulayarak, zaman zaman geçmişten bugüne yaşanan bu gerçeklerin hatırlatılmasında yarar gördüğünü söyledi.



Ataoğlu: “Rumlar istediği kadar engellesin KKTC Turizm’i büyüyecek"



Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’na bağlı Gazeteciler Federasyonu ve 81 ildeki Gazeteciler Cemiyeti’nin başkan ve temsilcilerinin, Gaziantep Basın Cemiyeti’nin ev sahipliğinde Gaziantep’de düzenlenen toplantısına onur konuğu olarak katıldı.

Kuzey Kıbrıs olarak ülkeye turist gelmesini sağlamak amacı ile paydaşlarla sürekli olarak çalıştıklarını ifade eden Ataoğlu, siyasi ambargo ve engellemelere rağmen ülke turizmini ileriye taşımaya devam edeceklerini söyledi.

Ülke turizmini geliştirmeye çalışırken yaratılan her projenin sürdürülebilir olması için büyük çaba gösterdiklerini vurgulayan Ataoğlu, son dönemde elde edilen başarılı sonuçların Rum kesimini rahatsız ettiğini belirtti. Ataoğlu, son yaşanan olayların da bunun açık bir göstergesi olduğuna işaret ederek “Rumların bütün engellemelerine karşı biz ülkemizi tanıtmak ve ülkedeki turizm gelirlerini arttırmak için yorulmaksızın çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

İsrail’den Larnaka Havaalanı’na inerek Kuzey Kıbrıs’a gelmek isteyen turistlerin Rum yönetimi tarafından engellenmesinin temel insan haklarına aykırı olduğunu ifade eden Ataoğlu, “Bu engellemeler bizi ancak daha çok kamçılayarak daha başarılı olmaya motive eder” dedi.

Anadolu'dan KKTC'ye uzanan su sayesinde önümüzdeki yıllarda yeniden "yeşil ada" olarak anılacaklarını vurgulayan Ataoğlu, "Bütün alt yapı çalışmaları tamamlandıktan sonra 'yeşil ada' olarak bilinen bu ada, yakın zamanda yeniden aynı ismi taşıyacak. Can suyu diye adlandırdığımız bu proje dünyada bir ilk. Güney tarafından 'bu projenin hayata geçirilemeyeceği' söylense de biz her şeye rağmen onlara bu sudan vermeyi teklif ediyoruz. 'İhtiyaçları olmadığını' söylediler. Rumlar ne kadar katı hareket etmek isterse istesin, Kıbrıs'ın anahtarı kuzeyde. Rumların yapacağı her baskıya karşı, anahtar bizde olduğu sürece, biz her kapıyı açarız.



Çağlar AKPA Genel Kurulu’nda konuştu



Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Mehmet Çağlar ile Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Erdal Özcenk, Cumhuriyet Meclisi’ni temsilen Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi (AKPA) Genel Kurulu’na katılırken; önceki günkü Genel Kurul toplantısında söz alan Çağlar, Kıbrıs konferansı ve müzakere sürecine ilişkin bilgi verdi.

Çağlar, 11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklama zemininde iki toplumlu iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon hedefiyle sürdürülen müzakerelerde, son iki yılda emsalsiz ilerlemeler sağlandığını, Mont Pelerin’de gerçekleştirilen zirvede tarafların ilk kez karşılıklı olarak toprak düzenlemelerine ilişkin önerilerini içeren haritaları BM’ye ilettiğini, Garantör ülkelerin de katılımıyla birinci turu Cenevre ikinci turu ise Crans Montana’da gerçekleştirilen Kıbrıs Konferansı’nda ise diğer konuların yanı sıra Güvenlik ve Garantiler konularının ele alındığını ifade etti.

Çağlar, Türk tarafının Güvenlik ve Garantiler konusunda ciddi açılımlar yaptığını ancak buna rağmen konferansın başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını, Rum tarafında gerçekleştirilecek başkanlık seçimleri sonrasında müzakerelerin kaldığı yerden devam edeceğini ümit ettiğini, ancak mevcut formatta devam edilmesi halinde sürecin başarıya ulaşmasının mümkün olamayacağını, çözüme yönelik çabaların başarıya ulaşabilmesi için BM Genel Sekreteri’nin rolünün güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.



1974 kayıplarından İsmail Bekir için bugün cenaze töreni düzenleniyor



1974 kayıp şehitlerinden İsmail Bekir için, bugün Boğaz Şehitliği’nde cenaze töreni düzenleniyor.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde Tekke Bahçesi’nde kalıntılarına ulaşılan Bekir için, Göçmenköy Camii’ndeki cenaze namazı kılınacak, ardından şehitlikteki törenle defnedilecek.

Bu arada, 1960’lı yıllarda kaybolup, komitenin yürüttüğü çalışmalar sonunda bulunan Yusuf Ahmet, Ahmet Yusuf ve Müesser Kemal dün Tekke Bahçesi’nde askeri törenle toprağa verildi.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri