BASIN BÜLTENİ Akdağ: “KKTC’nin kalkınmasına odaklanılmalı” - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akdağ: “KKTC’nin kalkınmasına odaklanılmalı”
Tarih: 11.09.2017 > Kaç kez okundu? 1251

Paylaş


Katıldığı bir programda konuşan TC Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Kıbrıs görüşmelerine ilişkin soru üzerine, Akdağ, çözüme ilişkin bir taraftan diplomatik adımlar tespit edilirken, diğer taraftan KKTC'nin kalkınmasına odaklanılması gerektiğini bildirdi.

Akdağ, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gerçekleştirdiği ziyaretlerde, her kesimden muhataplarla kapsamlı görüşmeler yaptığını belirtti.

Rum tarafının, işi çözümsüzlüğe mahkum etmeyi, kendi lehine gördüğünü ifade eden Akdağ, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin, uygunsuz bir zamanda, haksız biçimde Avrupa Birliği'ne alınmasının, çözümde olumsuz rolü olduğunu vurguladı.



Atun, Kazakistan’da İİT Bilim ve Teknoloji Zirvesine katıldı



Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Kazakistan’da, 57 ülkenin başkan ve başbakanların katıldığı, 1’inci İslam İşbirliği Teşkilatı(İTT) Bilim ve Teknoloji Zirvesi açılış oturumuna katıldı.

Bakan Atun, Zirvenin yer aldığı Kazakistan'ın başkenti Astana'da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üye ülkelerin sanayi, teknoloji ve ekonomi bakanları ve İslam Kalkınma Bankası Başkanı ile görüştü.

Zirveye, 57 İİT ülkesinden devlet başkanları ve başbakanların yanı sıra gözlemci ülkeler ve uluslararası örgütlerden 100'e yakın heyet katılıyor. Atun bugün, Bilim ve Teknoloji Zirvesi'nde konuşma yapacak.



Tatar: “Kıbrıs konusunda eski görüşme süreçlerine benzer bir sürece girilmesini savunmak Rum niyetlerine hizmet etmekten başka işe yaramaz”



Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, “Kıbrıs konusunda eski görüşme süreçlerine benzer bir sürece girilmesini savunmanın Rum niyetlerine hizmet etmekten başka işe yaramayacağını” söyledi.

Ersin Tatar, Kıbrıs müzakerelerini değerlendirdiği yazılı açıklamasında, “Rum tarafının adil, yaşayabilir bir federasyon ya da çözüm istemediğini, amaçlarının Kıbrıs Türkü’nün güvenliğini, sosyo-ekonomik gücünü yok ederek Kıbrıs’ı hegemonyaları altına almak olduğunu, Crans Montana’da bunun bir kez daha perçinlendiğini” kaydetti.

Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Crans Montana toplantılarının Rum tarafının sadece garantiler değil, diğer konulardaki uzlaşmaz tutumu yüzünden çöktüğünü açıkladıklarını ifade etti ve şunları söyledi:

“Eylül ayındaki Birleşmiş Milletler Genel Kurul çalışmaları dolayısı ile Kıbrıs konusunu bir kez daha gündeme gelirken Rum tarafının niyetine, hedeflerine dikkat çekmek, oyuna gelmemek lazımdır.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu süreci Crans Montana’da yaşananlar ve ortaya koyduğu görüşler doğrultusunda, bunlarla tutarlı olarak en iyi şekilde değerlendirmesi ve Genel Sekreter’den Kıbrıs Türk Halkı’nı cezalandıran, Rum’u ödüllendiren haksız tutumlarından vazgeçmelerini talep etmesi şarttır.

Yaşanan tüm süreçler göstermiştir ki Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafının güvenlik, yönetime etkin katılım, toprak, mülkiyet, Avrupa Birliği konuları ile Türkiye ve Yunanistan vatandaşlarına eşdeğer muamele yapılması taleplerine olumlu yaklaşması imkânsızdır.

Rumlar, sıfır asker, sıfır güvenlik istiyor, iki kesimliliği, Kuzey’de mülkiyet ve nüfusta sarih bir Türk çoğunluğu bulunmasını ortadan kaldırmaya, Kıbrıs Türkü’nü kendi devletleri haline getirdikleri sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne geliştirilmiş azınlık hakları ile yama yapmaya çalışmaktadır.

Dolayısı ile artık Kıbrıs Türkü’nü uluslararası camia ile buluşturacak, haksız izolasyon ve ambargoları sona erdirecek başka yollar bulunmalı, Kıbrıs Türk Halkı Anastasiadis ve AKEL’in kuyruğuna yapışıp kalmamalıdır.

Son zamanlarda AKEL’in hararetle desteklediği, CTP’nin destek verdiği görüşmelere bırakılan yerden devam edilmesi anlamına gelen görüşler Kıbrıs Türk Halkı’nı Rum’un insafında yaşamaya, etken değil edilgen durumda kalmamızı sağlamaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.”

Tatar, 42 yıldır federasyonla ilgili sayısız görüşme yapıldığı ancak Rumların aşırı talepleri nedeniyle sonuca ulaşılamadığını belirterek “Bu gerçek ortadayken tek gerçekçi çözüm yolunun federasyon olduğunu iddia etmek traji-komik bir tavırdır” dedi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki devlet olduğu ve bunun yerleştiğine işaret ederek çözümün bu gerçekten hareketle bulunabileceğini söyleyen Tatar, şu ifadelere yer verdi:

“Böylesi bir çözümün ardından Kıbrıs Türk Halkı’nın Avrupa Birliği çatısı altında yer alması ile iki Devlet arasındaki ilişkiler AB müktesebatına da uygun bir şekilde gelişebilir

veya herkes şu anda kendi yoluna gider. BM Genel Sekreteri’nin mevcut iyi niyet görev tanımı çerçevesinde Rum tarafının istediği gibi kendisine yonttuğu BM parametreleri çerçevesinde görüşmeler yapılmasını sağlamak Kıbrıs Türkü’nün yararına değildir.

Kıbrıs Türkü sırf partisel çıkarlar, partinin bunca yıllık iddiaları çökmesin diye verimsiz olacağı, Rum’a hizmet edeceği aşikâr olan süreçlere itilmemelidir.”



Akıncı, Doherty ve Kidd’i kabul etti



Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi Kathleen Doherty'yi ve İngiliz Yüksek Komiseri Matthew Kidd’i ayrı ayrı kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen görüşmeler ile ilgili olarak basına herhangi bir açıklama yapılmadı.



Çağlar ve Özcenk Paris’te AKPM’nin komite toplantılarına katıldı



CTP Milletvekili Mehmet Çağlar ve UBP Milletvekili Erdal Özcenk, Avrupa Konseyi Parlamenterler Konseyi’nin (AKPM) Paris’teki merkezinde Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komitesi ve Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi toplantılarına katıldı.

CTP Milletvekili Mehmet Çağlar’ın yaptığı yazılı açıklamaya göre, Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komite toplantısında Avrupa Konseyi üyesi bazı ülkelerde hukuku tehdit eden durumlar ile Azerbaycan'ın dönem başkanlığında Azerbaycan'da İnsan Hakları ihlalleri konuları görüşüldü.

Milletvekilleri Çağlar ve Özcenk, OECD Genel Sekreterliği Daha İyi Yaşam İçin Daha İyi Politikalar Birimi Başkan Vekili Juan Yermo ile gerçekleştirdikleri görüşmede Kuzey Kıbrıs'taki ekonomik duruma değindiler. Görüşmede, Kuzey Kıbrıs'a dönük bazı ortak çalışmalar planlanması üzerinde duruldu.

Toplantının gündem dışı konuşma bölümünde söz alan Mehmet Çağlar, özellikle 11 Şubat 2014 ortak belgesinden sonra oluşan ortamda ve Mustafa Akıncı'nın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Anastasiadis ile birlikte başlattıkları müzakere sürecinde önemli ilerlemeler kat edildiğini kaydederek müzakere sürecini anlattı.

Çağlar, Lefkoşa ve Mont Pelerin'de yapılan müzakerelerden sonra garantör ülkelerin de ilk kez katıldığı Cenevre ve son olarak da Crans Montana zirvesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in de katkıları ile temel bir çözüm çerçevesi çizildiğini, Türkiye'nin özellikle güvenlik ve garantiler konusunda önemli açılımlar yaptığını, belli bir geçiş döneminin yaşanmasından sonra güvenlik ve garantiler konusunu yeniden görüşebileceğini söyleyen Türkiye'nin bu açılımına Anastasiadis'in garantilerin ve müdahale hakkının hemen kaldırılmasını istemesi nedeniyle Crans Montana müzakere sürecinin sonuçsuz kaldığını anlattıÇağlar 50 yılı aşkın bir süreden beri devam eden Kıbrıs sorununun BM parametreleri çerçevesinde yeniden başlaması gerektiğini, ancak sonuç alacak şekilde bir yöntem bulunmasının önemini vurguladı.

Çağlar, uluslararası toplumdan ve AKPM'nin liderleri cesaretlendirecek adımlar atmasının oldukça önemli olduğunu, iki bölgeli, iki kurucu devletli, siyasi eşitliğe dayanan iki toplumlu bir federasyonun hala en ulaşılabilir ve karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm olduğunu belirtti.



TMT Mücahitler Derneği: “Kıbrıs’ta iki devletli çözümden başkası olası değil”



Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, Kıbrıs’ta iki devletli çözümden başka bir hal şeklinin olası olmadığını belirterek, “Bunun dışında çözüm arayanların iyi niyetli olmadıkları ve başka amaçları olduğu anlaşılmaktadır” dedi.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora yaptığı yazılı açıklamada, 50 yıldan beri sürdürülen görüşmelerden sonuç alınamamasının nedenlerinin apaçık ortada olduğunu belirterek, her seferinde Kıbrıs’ın yaşanmış gerçekleri dikkate alınmadığından başarı şansının ortadan kaldırıldığını ifade etti.

Bora, “Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf. R. Denktaş bir tarihte BM Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki görevi ile ilgili sürecin uzatılmasında, “Kıbrıs Hükümeti”nin onayının istenmesine şiddetle itiraz ederek bunun bu şekilde devam ettirilmesi halinde Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüme ulaşılamayacağını ısrarla dile getirmiştir. İşte çözümsüzlüğün ana nedeni bu değil midir?” dedi.

Bora, Annan Planı, Mont Pelerin ve Crans Montana’daki görüşmelerin başarıya ulaşamamasının hep aynı sebeplere dayandığını, Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Helen adası yapma heveslerinden vazgeçmediklerini ifade etti.

Bora, “Kıbrıs’ta yaşanmış bu gerçekler ortada yerini korurken ve bizleri ısrarla eşit bir taraf olarak görmeyen ve azınlık olarak gören soykırımcı bir tarafla ortak bir federasyonu yegane çözüm olarak görmenin hiçbir haklı dayanağı olamaz ve bu tutumu sürdürenler bizleri şaşırtmaktadır” ifadelerini kullandı.

Bora, Rum-Yunan ikilisinin Enosis amaçlı darbesinin zorunlu kıldığı 20 Temmuz 1974 barışçı Türk müdahalesi ile ilgili taraflar arasında yapılan antlaşmalar sonucu Kıbrıs’ta iki ayrı bölgede iki ayrı halktan oluşan iki ayrı idare meydana geldiğini, Kıbrıs’ın tümüne barış, huzur ve güven geldiğini kaydetti.

Bora, devleti sonsuza dek yaşatma azim ve inancını da yineledi.



20. TÜRKSOY Opera Günleri bugün başlıyor



Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRKSOY ve TC Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün işbirliğinde, 1994 yılından beri düzenlenen TÜRKSOY Opera Günleri etkinliğinin 20’ncisi bu akşam İstanbul konseriyle başlıyor.

Etkinlik kapsamında her yıl Türkiye’de ve KKTC’de gerçekleştirilen konserler bu yıl İstanbul’daki konserle başlayıp, 13 Eylül Çarşamba akşamı Bellapais Manastırı’nda yapılacak KKTC konseri ile tamamlanacak.

KKTC’yi temsilen Opera Sanatçısı Laden İnce’nin sahne alacağı konserlerde, KKTC’nin yanı sıra TÜRKSOY’a üye ülkelerden Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’den sanatçılar da yer alacak.

Bellapais Manastırı’nda yer alacak konserde Kazakistan’dan Piyanist Assel Davletyarova ile Kırgızistan’dan Medet Osmonov’un eşliğinde, Azerbaycan’dan Chinara Shirinova, Kırgızistan’dan Elnura Samarbekova, Kazakistan’dan İlyas Artagaliyev ve Zhupar Gabdullina ile Türkiye’den Dilruba Akgün sahne alacaklar.

Türk dünyası ülkelerinden gelecek opera sanatçıları, piyano eşliğinde dünya klasikleri ile ülkelerinin ulusal opera aryalarından örnekler sunacaklar.



















Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri